2:05 altın küre adayları ve kazananları 5:33 Ayla filminin Oscar adaylığı konusu 8:39 what remains of edith finch oyunun ve If Beale Street Could Talk filminin yayıncı/yapımcısı olan Annapurna Interactive övme treni 12:20 altın küre adayları ve kazananları devam ediyor 14:27 green book ve BlacKkKlansman izlenmeli deyip haftaya atıyorlar 14:50 ballad of buster scruggs konuşuluyor 33:26 netflix'in vizyon/gişe filmlerini yayınlamasıyla başlayan konu sonrasında cem yılmaz ( 35:30 ) cinemaximum konusuna bağlanıyor 39:11 konu sinemadaki reklamlar, filmlerin seans olayları, bazı filmlerin çok uzun süre seansta kalıp bazılarının kalmaması gibi konulara geliyor. 57:01 yorum okuma kısmına geçiliyor 1:01:05 let the right one in filmi 1:19:49 sonu çoktan seçmeli olan filmi merak edip izler misin ? (black mirror bandersna) 1:27:14 black mirror dizisi 1:35:50 searching filmi 1:44:17 Haftaya spoilerlı konuşulacak filmlerden bahsediliyor Ana başlıklar bu şekilde arkadaşlar. Alt başlıkları çok yazmadım çünkü çok güzel muhabbet oluyor çok güzel espriler dönüyor. Hepsini izlemenizi öneririm :)
@irfanaydic5 жыл бұрын
Yaa sen nasıl bi kralsın
@creepy62525 жыл бұрын
@@irfanaydic Eyvallah Dostum.
@dogukant5 жыл бұрын
inşallah çok uzun yaşarsın kardeşim
@moonbringer985 жыл бұрын
teşekkürler
@cagatayduman64365 жыл бұрын
çok mübarek adamsın kardeşim
@govousanrs29115 жыл бұрын
-çay mı kahve mi -kahve -bilemedin çay
@grycolej.99385 жыл бұрын
O kadar çok programın ne kadar zevkli olduğuyla ilgili yorum var ki yazacak bişey bulamadım muhtemelen Türkiye de ne kadar kaliteli insan varsa hepsi burda
@barankaya40335 жыл бұрын
Öncelikle selamlar, bugüne kadar en düzenli takip ettiğim içerik haline dönüşen Yataş Bakış için de ikinize ayrı ayrı teşekkürler. Black Mirror konusunda bir iki kelamım olacak, muhtemelen ilk sezonunda bir şeyler anlatmaya çalışan ve buna süre ayıran uğraşan adamlarken, NetFlix batağına düştükten sonra "Akşama kadar 200 tane dürüm yapman lazım" denilen işçi konumuna düştüler. Özenilen işten fabrikasyon işe dönüştü. İlgi ne çeker, facebook bak like açlığı, bas abi şeklinde orijinal olmayı bırak ortalama bile olamayacak kadar basit ve bazen basit bir şey bile anlatmayan bir diziye dönüştü. Üzdü. Dip not: Askerli bölüm güzeldi abi ya
@hamitkaraklck60335 жыл бұрын
"Let the Right One In" filmini izlemedim ama anladığım kadarıyla onu beğendiyseniz, yönetmen Jim Jarmusch'ın "Only Lovers Left Alive(2013) filmini de tavsiye ederim. Varoluşsal sıkıntılar yaşayan melankolik iki aşık vampir konu ediliyor. Başrolde Tilda Swinton ve Tom Hiddleston'ı olduğu bu filmi izlemek ilginçti. Filmdeki karakterlerin havasıyla, konuyu ele alınışıyla ve müzikleriyle aklımda yer eden bir film.. İyi çalışmalar. İyi seyirler.. :)
@erayaraz99865 жыл бұрын
bende taika waititinin What We Do in the Shadows filmini öneriyorum farklı bir vampir filmi daha
@fatihcetin5 жыл бұрын
Babamı Kevin Spacey öldürdü.
@frostbiteh34845 жыл бұрын
babamı Kesin Spacey öldürdü
@Barcn5 жыл бұрын
"Yatay Bakış" serisi cidden son zamanlarda başımıza gelen iyi şeylerden biri. Kaliteli muhabbet ve kaliteli içerik sonucunda kaliteli zaman geçirmek gerçekten harika. iş sebebiyle twitch'te izleyemiyorum ama kaç saat olursa olsun buradan akıyor videolarınız. ağzınıza sağlık.
@gokhantastemir29425 жыл бұрын
Let the right one in izleyeli uzun zaman olmuştu ve bugüne kadar bir yerde konuşulduğunu görmemiştim. Geçmiş bölümleri izlemediğim için pişmanlık duydum resmen. Tancan'a galp galp :)
@ibohimself5 жыл бұрын
Abi geekyaparın en eski izleyicisi olabilirim, geekyapar youtube yokken vardım yani, o andan beri sizin bir şekilde nolan batman 3lemenizi konusmanızı bekliyorum. Sinema günlükleri ya da burası 2 kelam etseniz biraz çok mutlu olurum. Süper kahraman dünyasına çöp çöp filmler çıkarken dark knightın bir anılmasını isterim gerçekten. -Sana kart numarası yapıp, senden 3x7 sözünü alıp hala bekleyen havaalanıboy. (not: artık daha iyi araba kullanıyorum)
@ruinsofenola5 жыл бұрын
Eskiden dizi kültürümü akşam eve geldiğimde yemek yerken neler izleyebilirim kadarı ile oluşturmuştum sadece. Ardından geekyapar ile gömüldükçe diziler sinirim bozulmaya başladı. :D Bende izlediğim içerikleri keyifle izlemek adına kimsenin üstünde durmadığı tenha dizilere yönelttim. Alien ve matrix in çocukluğumda bıraktığı izlerden dolayı bilimkurgu sapığı oldum. Çocukken orada burada bir şekilde denk geldiğim Star Trek serisine en baştan başlayayım dedim. Böylelikle 2 senedir dizi denen içerikler benim için oh yahu iyiki izledim dediğim kaliteli ana yemeklere dönüştü. Birde leblebi misali iş yaparken arkada ses olsun kıvamı var tabi dizilerin. Ama konum o değil. Çevremde çok övülmedi konuşulmadı sizler neler diyorsunuz aşırı derece de merak ettiğim iki dizi var benim için 2018 de tükettiğim en iyi seri içeriklerdi. Birincisi HAPPY! ikincisi ise Nightflyers. Sevgili Cs ve Tancan neler diyorsunuz bu iki içerik için merak ediyorum. Merakımın sebebi ise bu dizilerin sohbetini kimseyle edemedim. Bir umut sizlerle sohbet etmiş olurum dedim. İyi sabahlar .
@attalianb.30375 жыл бұрын
Gece videonun başlığını görünce sabah başlıktaki filmleri izleyeyim de geleyim dedim. Tam aynı film olmasa da Searching izlerken son kısımlarda anlatılan hikayenin sürpriz kısmında "lan acaba bunu Netflix falan çekse bunu yapmaya üşenir miydi?" diye düşündüm. Şimdi geldim ve bu videoyu izliyorum, Buster Scruggs'ın konuşulduğu bölümde düşünceme yakın yorumlar duydum. Bilgisayarın başında kendi kendime Yiğitcan Erdoğan'ın romantik mutluluğunun sesine yansıttığı tonlamasıyla "lan ne kadar güzel birşey ya" diyorum.
@777shack5 жыл бұрын
Let the Right One In ile birlikte, A Girl Walks Home Alone at Night (2014) ile Only Lovers Left Alive (2013) da var; dışarıdan bakınca hepsi vampir temalı aşk filmi ama üçünü de böyle tanımlamak büyük haksızlık olur. Çok iyi filmler.
@hayaliwarrior5 жыл бұрын
Let the Right One In' e çocukken televizyonda denk gelmiştim. Tamamını izleyemedim o zaman ve çok içimde kalmıştı. Bahsetmeniz çok iyi bir sürpriz oldu benim için. "Aa ben bunu izlemiştim." dedim. Animelere ve Japon kültürüne ilgiliyim. Bir gün olur da anime filmlerinden bahsederseniz çok mutlu olurum. Özellikle Paprika benim için çok ilginç bir film. Sinema diliyle animelerin anlatım şeklini birleştirmiş bir film. Hayao Miyazaki çok iyi bir yönetmen. Ghibli harika bir stüdyo. Yine de film olan animelerin sadece buna indirgenmesine, sadece Miyazaki' den bahsedilmesine biraz üzülüyorum. Bazen ben de görüyorum, çok güzel işleri sırf Ghibli' den çıkmadığı için görmemişim. Kimse de ilgilenmemiş. Buna bir çıt içim kırılıyor. Geekyapar' ı uzun zamandır takip ediyorum. Can Abi senin de Tancan Abi' nin de yorumları benim için değerli. O yüzden bir gün kısa da olsa animelerden bahsederseniz çok sevinirim. Zaman ayırıp bu progmamı yaptığınız için teşekkür ederim. Sayenizde kaliteli ve iyi zaman geçiriyorum.
@knowntorock5 жыл бұрын
Yorumlar gerçekten şampiyonlar ligi gibi..KZbinde böyle insanlar görmek mutlu ediyor..Program süreleri uzuyor gral 4 saat de yapsan izleriz gral haberin olsun
@onurkoca725 жыл бұрын
twitchte canlı yayın olduğunu görünce buster scruggsı izledim. tam bittiğinde youtube videyo denk gelmek
@mcankay3 жыл бұрын
Yatay Bakış playlistini en baştan başlayarak izlemeye başladım, tavsiye ettiğiniz bütün filmleri izliyorum ve oldukça beğeniyorum ancak Buster Scruggs konusunda hemfikir değiliz. Sanırım CS'de başta, "meeh, bişiler anlatmaya çalışmış ama bu prodüksiyonla çok yavan kalmış. mesajlar basit." tarzında düşünüyordu ancak Tancan çok hype olunca o da devam ettirdi. Bana kalırsa Buster Scruggs çok iyi bir prodüksiyona, renk paletine sahip ama çok yavan hikayeler anlatan basit bir film serisi. Kibir kötüdür, açgözlülük kötüdür gibi mesajları zaten ilkokulda alıyoruz. İnanın, filmin bana geçirdiği hiçbir mesaj yoktu.
5 жыл бұрын
Abi şimdi ben de Çöp filmler böyle kaliteli filmlerin yanında konuşulmasın diyen arkadaşa bir karşıt fikir sunmak istiyorum. Sizin filmlerden konuşmalarınız sayesinde hepimiz filmlere farklı gözlerle bakmaya başladık. Arkadaşın dediği gibi kamera açıları vs gibi. Ama kaliteli filmin neden kaliteli olduğu konuşuluyorsa bence çöpün de neden çöp olduğu konuşulmalı. Bir de atıyorum Aquaman konuşurken geçen haftalarda arada bir çok güzel bilgi de edindik film dünyası olsun, biraz çizgi roman olsun.
@kahinlogar7865 жыл бұрын
let the right one in filmi o kadar güzel ve etkileyici bir film ki,film sonunda ki jeneriği kapatamadım kalkamadım sandalyeden.duvarın iki tarafından iletişim kurmalarını,oscar ın havuzdan çıktından sonra eli in yüzünü görmesini düşünüp durdum.
@muhammedtoman43375 жыл бұрын
Eight grade' i izlediniz mi? İzlediyseniz nasıl buldunuz merak ediyorum abi
@umutk75225 жыл бұрын
Abi taaa ilk bölümlerden beri Hitchcock Psycho konuşacaktınız. Bi not alsanızda onu da aradan çıkartsak çok güzel olucak. Program çok güzel ilerliyor umarım daha uzunca devam eder.
@onuraydn96635 жыл бұрын
Kaç aydır bekliyorum fkandmsmfmsmd
@MelikAzril5 жыл бұрын
Emeğinize sağlık abi keyifle dinliyorum sohbetinizi.
@yagzsahin93215 жыл бұрын
Sayenizde güzel filmler tanışıyor ve izlemeye teşvik oluyorum. Teşekkürler
@alisaltik5 жыл бұрын
1 saat 48 dk boyunca harika vakit geçirdim. Bu içerik gerçekten 2,5 saate doğru gidiyor galiba. Söyleye söyleye uzatacam😅 Bu arada vampir içerikli yapımlardan nefret ederim ama o kadar övdünüz ki o vampir filmini ilk fırsatta izleyecem. İnşallah güzeldir👌
@mert419945 жыл бұрын
Artık ne kadar çok üzüm üzüme baka baka kararmışsa, bandersnatch hakkında birebir aynı örneği vermişim bundan 1 hafta önce. Zamanla şunu farkediyorum, içeriğin tüketilme şekli benim düşündüğüm ile o kadar farklı ki... Ya bir sinema, dizi artık her ne olursa, kısaca görsel medya, net bir şekilde bir yada bir grubun vizyonunun ürünü olarak ortaya çıkması gereken bir ürün. Zaten bu blockbuster dediğimiz filmler bunu çok ciddi anlamda yok ettiler, (MCU Kevin Feige'nin vizyonu etrafında ilerliyor olsa da o kadar maddi kaygılar var ki, bunu kabul etmiyorum.) şimdi bu çoktan seçmelilik mevzusuyla da hepten dibine kibrit suyu dökülüyor. Bu aslında net şekilde de işin kolayına kaçmak bana kalırsa, sonuçta sübjektif kararlarınla verdiğin içeriği net şekilde daha çok beğeneceksin, adam orda neden şunu yapmadı ki deme gibi bir durumu yok ediyor, gidip kaç diyorsun. Biraz esprili şekilde diyeceğim, "işin felsefesini anlamamak" Bilgisayar oyununda aynı şey var, aşırı inanılmaz birşey mi derseniz, değil ama olması hoş bir şey. Oyun çok bambaşka bir mecra, kıyaslanıyor insanlar tarafından da, oyunda, içeriğine göre, olup olmamasını eleştiririm mesela, oyun ile film bambaşka mecra tekrar söylemek gerekirse. Eğer doğru düzgün bir oyunsa, telltale oyunu falan gibi olmayan, doğru kombinasyonlarla aynı filmi bambaşka bir yönetmenden izliyor gibi oluyor, bunu verebilecekse sinema sektörü bu arada ben okeyim. Madalyonun arka yüzü, dedebeylikte yapıyor olabiliriz bu konuda çok ciddi, ondan şüphem var. Kalkıp birisi çıkıp "kardeşim bu bambaşka bir olay, eski ürünlerle kıyaslayarak değerini anlayamazsınız" dedikleri noktada cevap olarak birşey diyemem. Çünkü sanat biraz böyle bir olgu ya, 3-5 tane "deli" adamın inatlarıyla güzel eserler ortaya çıkıyor. Yarın birisi ortaya öyle bir eser koyar ki böyle oturup bu lafları geri yeriz, o yüzden ben hep bir geri vites payı bırakıyorum kendime. VR içinde aynı şekildeyim mesela, bence hala VR'ı gerçekten bir ürün haline getirebilecek bir değer yok benim için, hala eciş bücüş bir deneyim ama delinin biri ortaya birşey atar da ağzımın ortasına kürekle vurur korkusundan "ya abi görelim bakalım" deme noktasındayım hala, en azından oyun konusunda. Bu arada bende aşırı memnunum bu konseptten. Başta muhabbetin hasını geekyapar grubunda ekibi tanımamla başlayan sürecin taa buralara gelmesi oldukça hoş.(sungur strikes back yazayım da geçmişe selam çakayım) Hele de nostaljim olan marvel ve dc nin bu kadar berbat işler çıkarttığı dönemde bu kadar iyi işleri dinlemek oldukça iyi geliyor işin doğrusu. Bize göre kaliteli olan içeriği tüketmeyi seven ama peşinden koşamayacak kadar da üşengeç bir herifim, bu tarz işler o yönden çok hoşuma gidiyor. Bu program diğerleri gibi araya girmesin, snob snob iyi gidiyor Tancan Bey ile özellikle. Bu arada ufak dargınım, ilk geekyapar pubstory partisine geldim, iki cs ile de tanışırız umuduyla, olmadı. Özel randevu isteyeceğim artık sizden, evinize lokumla falan gelip gideceğim, olacak olan o sanırım.
@melihsariisik5 жыл бұрын
1:18:43 Liseyi meslek lisesinde okudum. Gayet organize ve gayet pervasızca yapılan pislik şeyler oluyordu. Disiplin konusunda çok sıkı bir okul olmasına rağmen oluyordu. Kalabalık bir kavgaya da sahne oldu, alenen okul basmaya ve tehdide de. Çünkü yetiştikleri çevre ve geldikleri yerler insanları biçimlendiren şeyler. Leylîler de vardı, gündüzlüler de. Ben o okulda hayatta kaldığıma şaşıyorum. Benim başıma gelen 3 ayrı hırsızlık, tehdit, kavga vakası var. O olaylardan ikisinde okul idaresi yardımcı olmasa ölmüştüm.
@ozgurg05 жыл бұрын
Çok güzel bir bölümdü, teşekkürler.
@se_35705 жыл бұрын
Sıkılmadan dinledim iki saat muhabbetiniz çok keyifli 👍🏻
@ICEAGEKUZAN5 жыл бұрын
Abilerim haftaya izlenecek filmleri de açıklama kısmına yazar mısınız ?
@smokinjoey95335 жыл бұрын
The Lobster izlediniz mi? Görüşlerinizi merak ediyorum. Benim hayatımda en fazla etkilendiğim filmlerden biridir.
@AnlSevener5 жыл бұрын
Selamlar abiler. Geekyapar'ın neredeyse kuruluşundan beri takip eden biri olarak içeriklerin şu an vardığı noktadan aşırı memnunum. Yakın evren kanalının da en sevdiğim programı bu kesinlikle. Cidden bir Westworld, bir Legion bekler gibi her hafta yeni bölümü bekler oldum. Yorumları okuduğunuzu biliyorum, bu sebepten sizlere bir film tavsiyem var. Aslında bir üçleme. Belki bir gün boş bir vaktinizde izleme fırsatı bulursunuz ve konuşursunuz. Çünkü bu filmlerin bu ülkede üzerine konuşulacağı başka bir platform olduğunu sanmıyorum. Bu ancak bu seviyede bir programda ele alınabilir herhalde. Koca ülkede bile bu ödüle boğulmuş filmler hakkında sadece iki tane makale bulabildim çünkü :) İsveç'li yönetmen Roy Andersson' ın "Yaşayanlar" üçlemesi var. Ben her bir filmi zevkle izledim. Aslında filmlerin birbiriyle bir bağlantıları yok. Aynı sinema teknikleriyle çekilmesi dışında. Aynı evrende geçtiği hissiyatını alabiliyorsunuz bu sebepten. (Sanırım İskandinav sinemasında böyle bir üçleme kültürü var emin değilim. Çünkü Finlandiya'lı yönetmen Aki Kaurismäki' nin de "Finlandiya üçlemesi" adında filmleri var. Yine aynı şekilde birbiri ile bağlantısız 3 film. Hatta bu filmlerden ikincisi hepimizin bildiği "The Man Without a Past" yani "Geçmişi Olmayan Adam" filmi.) Neyse biz Roy Andersson abimizie geri dönelim. Filmler başlangıçta yerel sorunları ele alıyor gibi görünse de aslında sadece İsveç halkını değil, tamamen insan olmanın ne olduğunu sorguluyor. Metafor dolu zaten sahneler. Baştan aşağı olay zincirini takip etmekten çok, bu sahne burada neyi simgelemiş diye bakmak gerekiyor aslında. İzlemesi biraz zor kabul ediyorum fakat filmler insan olmayı öyle bir sorgulatıyor ki sana, gerçekten oturup 1 hafta böyle düşünüp durmuştum kendi kendime. Özellikle ilk film olan "İkinci Kattan Şarkılar" benim favorim. Bu arada Roy Andersson filmlerini kendi stüdyosunda çekiyormuş. Yani filmde gördüğünüz şehirlerin hiçbiri gerçek değil. Setin inşaatı , çekimleri, montajı falan derken bir film ortalama 4 senede çıkıyormuş. Bu sebepten her 7 yılda bir film gelmiş :) Umarım en azından ilk filmi de olsa izleyip konuşabilirsiniz. Filmlerin IMDB linklerini aşağıya bırakıyorum. Sonraki programlarınızda başarılar :) 1. "İkinci Kattan Şarkılar" (2000) www.imdb.com/title/tt0120263/ 2. "Siz Yaşayanlar" (2007) www.imdb.com/title/tt0445336/ 3. "İnsanları Seyreden Güvercin" (2014) www.imdb.com/title/tt1883180/
@mervedeniztak98605 жыл бұрын
58:10 mesela ben az önce Roma'yı izledim, bu iş hepimize iyi geldi reis
@bartubulkaz51505 жыл бұрын
Bu belgeselin ismi nedir?
@kardelenckc5 жыл бұрын
-Let the Right One In/Let Me In Spoiler Eli’nin daha dönüşmeden önce penisinin kesildiğinden bahsetmemişsiniz eğer kaçırmadıysam. Cinsel organının olduğu yer Barbie bebekler gibi boş, ‘kız ya da erkek değilim, hiçbir şeyim’ demesinin nedenlerinden biri bu. Kitabı okuyalı çok uzun zaman oldu hangi şartlar altında ve neden kesildiğini hatırlayamıyorum ama böyle bir geçmişi var.
@seyma44285 жыл бұрын
Kelebek etkisi filminin sonu bana hep bu bahsettiğiniz çoktan seçmeli saçmalıklar gibi gelmiştir. Bilmem bana katılır mısınız ama bir filmin üç farklı sonunun olması ve her bir sonun biz izleyicilere sunulması bana hep filmin tembelliği ve kararsızlığı gibi gelmiştir.Bu bahsettiğiniz çoktan seçmelilik saçmalığının doruk noktası ise “ Şahane Hatalar “ isimli edebiyat eseri olduğunu iddia eden şey bence. Edebiyat eseri de tıpkı sinema gibi bizlere bir şeyler anlatmalı diye düşünmekteyim. Bu konuda size kesinlikle katılıyorum CS ve Tancan bey. Tüm bunların dışında, Yerdeniz serisi hakkında neler düşündüğünüzü merak etmekteyim, belki bir bölümde Ursula K. Le Guin’ den bahsedersiniz. Israrla yorumu bitirmiyor ve uzatıyorum farkındayım :) son olarak bir filmden söz etmek istiyorum “A Girl Walks Home Alone at Night” İran sinemasından, siyah-beyaz 2014 yapımı romantik-gerilim türünde ilginç bir film belki fragmanına bir bakarsınız ve ilginizi çekerse izlemek ve üzerine konuşmak istersiniz diye düşündüm. Yatay bakışın uzun zaman bizlerle olması dileğiyle. Sevgiler. Kendinize çok iyi bakın, hoşçakalın.
@hopebringer38405 жыл бұрын
Aslında film tam da bu yapımları eleştirmek üzerinden götürüyor işi. CSler cheasy bulsa da dördüncü duvarın kırılması PAC olayı ve aslında her şeyi ben yöneteceğim dediği sahne falan güzel eleştiriler içeriyordu. Adamlar başta bunu reddetmişler sonra bunu çıkarmışlar ama yaparken tüm bu sistemi eleştiriyorlar. Ama PR çalışmasını tamamen seçim üzerine yapmaları kötü bir troll oldu.
@seyma44285 жыл бұрын
hopebringer Eleştirel yaklaşım konusunda daha önce çok fazla düşünmemiştim, olur da ileride tekrar izlersem sanırım bu bakış açısıyla izleyeceğim, bana farklı bir açıdan düşünme şansı verdiğin için teşekkür ederim öncelikle :) Ama dediğim gibi biz üç farklı son yaptık siz seçin işte birini demek bana tembellik ve seyirciyi önemsememek gibi geliyor. Filmler baştan sona neyse o şekilde değerlendirilmeli diye düşünenlerdenim, bluray de eklenen sahneler ya da extended versiyonlar benim için çokta bir anlam ifade etmiyor, bu filmde de filmin sonunu seçme sorumluluğu biz izleyicide ve bence bu durum filmi benim gözümde aşağı çekiyor. Belki de dediğin gibi işin PR’ı filmin önüne geçti ve bu saçma bir şekilde yapıldı. Ama sanırım ben film izlerken sorumluluk almak istemeyenlerdenim, çünkü sorumluluk almak benim değil yapımın işi düşünüyorum :)
@hopebringer38405 жыл бұрын
@@seyma4428 Kulislerden benim anladığım Netflix korsanı yapılamayacak bir iş olarak istedi bunu. Black mirror yöneticileri başta reddettiler sonra bunu çıkarıp tam da yaptıkları işi eleştirdiler. Üstüne işte Mk komplo teorilerine ve sizi de bir karakter olarak oyuna dahil etme işine girdiler. Netflix ise PR çalışmasını seçimler üzerinden yaptı ve birazcık trollenmiş oldu izleyici. Üzüldüğüm kısım pek az kişi oturup da buna dikkat ediyor. Bense en başından Black Mirror la bu kesin başka bişi çıkacak altından diye diye izledim ve yanılmadım. Bir de şansıma dead endlerin çoğuna yakalanmadım. İlk seçimde mesela direk tasmamı yapımcıya mı kaptıracağım diyip home office istedim. Nitekim diğer seçenek direk başa sardırıyormuş. Oyun sektöründen tut film yapımcılarına kadar sanatçının işine karışılıp onu süreyle kısıtlayan klasik göbekli kapitalistin ağına düşersen kötü bir oyun yapıp piyasadan siliniyorsun. Basit bişi ama adamlar sektörün halini göstermişler bir tık. Birinde mk muhabbetine dönüyorlar vs... Yani yine bişiler anlatma çabaları var ve bunu takdir ettim şahsen. Bilmiyorum CS ilk iki bölümden sonrasına çöp diyor black mirror için ben daha açık fikirli bakıyorum ve her türlü bi meramının olması güzel geliyor. Çok kötü bölümleri de var, çok iyi bölümleri de ve benim beklentilerimi karşılıyor. Yine de seni bilemem tabii ne derece zevk alırsın.
@rusenakman5 жыл бұрын
Ailecek zevkle izliyoruz. Nokta ile virgül gibi bu hınzırlar yahu, çok güldürüyorlar bizi. 1:25:00'e kesinlikle katılıyorum
@enesburma47715 жыл бұрын
Searching demişken simulacra diye bir oyun var mobilden oynamanızı öneririm bir telefon buluyorsunuz kime ait olduğunu buluyorsunuz falan iyi yani seversiniz
@eraydemir095 жыл бұрын
Hocam Let the Right One filmini izlemişken,Dorian Gray'in Portresi ister kitabı ister filmini de yorumlayabllirnisin?
@osmanakdin5 жыл бұрын
A cure for healtness izlermisiniz goruslerinizi merak ediyorum
@eraybayraktar12585 жыл бұрын
şu muhabbet olmadan uyuyamıyorum, baş ucuma açıp yatıyorum.
@mertsertbas74635 жыл бұрын
Mads Nikkelsen abimizin oynadığı 2012 yapımı The Hunt filmini izlemediyseniz izlemenizi öneririm, bu film hakkındaki yorumlarınızı duymak isterim.
@ICEAGEKUZAN5 жыл бұрын
Abi yatay bakışları mp3 indiriyorum podcast gibi dinliyorum hakkını helal et
@berkaykarsli24175 жыл бұрын
Bu arada beyler bayanlar! İş bankası kartıyla saat 12.30'a kadar olan filmlerden birine gidecekseniz IMAX ve 3D dahil tüm filmlere baya 7-8 liraya gidebiliyorsunuz aşırı kullanışlı 1 yıldır kullanıyorum deli gibi IMAX'a gittim haberiniz olsun.
@rcisalfa82475 жыл бұрын
Ben onu duydum maximum kart olmasi sart degil mi normal iş bankasi kartıyla oluyor mu?
@berkaykarsli24175 жыл бұрын
@@rcisalfa8247 Emin değilim kartta maximum yazmıyor hiçbir yerinde
@emredinc24845 жыл бұрын
Üşenmedim gidip Let The Right One In'i okudum üstüne 2 tane filmi de izledim. 600 sayfalık bir kitaba göre iyi uyarlanmış ama 2 tane büyük karakterin hikayesini tamamen silmeleri sinirimi bozdu. Ama tabi yönetmen "zaten her konuyu işliyoruz bi de zombilere girmeyelim" demiş olabilir. Buna rağmen çok iyi bir film. Özellikle İsveç gibi bir ülkede de böyle zorbalık olaylarının olması içimi ferahlatdı artık o kadar da kıskanmıyorum kuzeylileri. Bu arada filmi CS hanıma da mutlaka izletin heryerde kar var çok sevecek 😂
@redmaedre5 жыл бұрын
Hiç Holy Mountain izlemişmisinizdir acaba ?
@onuraydn96635 жыл бұрын
Ballad of buster scruggs'ı(bobs) bir aydır falan izleyecem izleyecem diyodum. Geçen haftaki programda siz biraz konustuktan sonra spoiler vermemek için "ya da bobs ı bir dahaki haftaya bırakalım ama spoiler konusunda bu sefer acımiycaz hazırlıklı olun" deyince ben de e tamam izlemenin vakti geldi bu hafta bi ara izleyeyim dedim. Önceki program perşembe oldugundan bu bölüm çabuk geldi hazırlıksız yakalandım. Filmi izlemeden bu bölüme bakmayayım dedim. Filmi öyle böyle derken daha yeni bugün izledim, az önce bitti. Geldim yatay bakışı açtım ne göreyim. Cs filmin yarısını izlememiş:(
@cengomengo96ify5 жыл бұрын
sinemia imax dahil olan paketlerde imax 3d de dahil midir ? kullanan biri yardımcı olursa sevinirim
@StanleyyKubrick5 жыл бұрын
let the right one in filmi ile türk filmi masumiyet hep bana aynı filmmiş gibi gelir. İki film temelde aynı duyguları işlemiş çok benzer filmler değil mi.
@YusufPiskin5 жыл бұрын
ohhh hem de 2 saat.. içime doğmuşta bira stoğumu yenilemişim :D izledikten sonra gelen edit: ya ben uncharted izlerken çıkan sinematikte kolu yana bırakıp izliyorum herseferinde Bandersnatch izlerken sürekli kumandayı hazır tutma sıkıntısı beni kafadan soğuttu.. Let the Right One In kitabı Gir Kanıma adı ile Pegasus dan çıktı bu konseptin hastasıyım bluray versiyonu yap sezonluk bas alayım ya.. siyah beyaz korku filmleri serisi de bekliyoruz ağalar
@hamitkaraklck60335 жыл бұрын
Cold War, senenin iyi filmlerden biri.. II. Dünya Savaşı sonrası soğuk savaş dönemindeki Avrupanın toplumsal durumunu ve politik iklimini arka fonda yansıtırken aşık bir çiftin hikayesi anlatılıyor. Fakat, filmin anlatı hızında dengesizlik var; ikinci yarısında olaylar ve anlatı çabuk gelişiyor. Bu yüzden filmin 90 dakikalık süresi kısa kalıyor. Konu 120 dakikaya kadar yayılmış olsa olayları ve karakterleri seyirciye daha iyi aktarılabilirmiş. Ayrıca, Cold War filminin süresi çok geniş zamanı anlattığı için süresi daha uzun olması gerekirdi. Uzun yıllara yayılan, her türlü zorluğa katlanıp her seferinde bir araya gelmeye çalışan bu kadar aşık bir çiftin birbirine duydukları aşk motivasyonu ve bağı yeteri kadar açıklanmadığı için insan bu aşıklarla fazla yakınlık duyamasa da siyah beyaz estetiğiyle çekildiği için insanın dikkati dağılmadan hikaye sonuna kadar izleniyor. İyi seyirler. :) (Anlatı tercihi olarak Roma filmine şu açıdan benziyor. Roma'da da arka fonda geniş bir kitlesel olaylar, toplumsal sorunlar, yansımalar varken ön planda bireysel ve bir ev ahalisinin yaşadıklarını anlatıyor. Fakat, Roma'nın Cold War'dan bir farkı uzun süresinde karakterleri acele etmeden bize tanıtıp bir bağ kurmamızı sağlıyor. Tabi, Roma'da anlatılan zaman Cold War'daki kadar geniş zaman diliminde geçmediğini de belirtmek gerek.)
@yagzsahin93215 жыл бұрын
Aslında tamamen ekranlar üzerimden anlatım yapan chronicles diye bir film izlemiştim ama gerçekten searching daha güzel işlemiş bu konuyu
@emrecancelik64085 жыл бұрын
Sungur Buster Scruggs'ın son kısmını da izleyip haftaya yorumlasa çok hoş olur, ilginç bi hikayeydi sonuncusu
@csnaber5 жыл бұрын
bakacağım
@newtsbeastx5 жыл бұрын
Bu Müdjat Gezen ve Metin Akpınar konusuyla beraber Cem Yılmaz'ın 'dik duruşuna' değinilmesi gerçekten hoşuma gitti. Sanırım genel durumu özetleyen en iyi karşılaştırmalardan biri olabilir.
@clksrhn5 жыл бұрын
Bad Times At The El Royal, konuşuldu mu? Ben kaçırdım bilemiyorum ancak gayet başarılı bir film diyebilirim. İzleyip konuşmanızı isterim.
@mertylmaz11895 жыл бұрын
Abilerim, bir ara Akira Kurosawa filmlerine de girer misiniz acaba? Verdiği mesajlar, sinematografi ve tabiki Toshiro Mifune ile ilgili yorumlarınızı çok merak ediyorum.
@numantokmak26405 жыл бұрын
Let the right one in bu filmi hiç bilmeden sinemada izlemiştim çok etkilenmiştim gerçekten liseliydik o zamanlar.
@arnarslan87325 жыл бұрын
Yataybakis youtube favori programim oldu. Cok guzel film ve dizi tavsiyeleri ayrica icerikleriyle ilgili guzel perspektifler edinebiliyorum. Videolarin altlarindaki diger takipci arkadaslarin yorumlari da buna dahil. Emeginiz icin tesekkurler... Bu benim bir kac nadir video alti yorumlarimdan biri olacak. Biraz da ispanyol ve kore sinemasina deginirseniz ilerleyen yayinlarda, izlemesi oldukca keyifli olabilir. Ispanyol sinemasindan baslica tavsiyelerim: La isla minima, El cuerpo, La piel que habito, Contratiempo... Kore sinemasindan tavsiyelerim: Oldboy, Ang Ma Reul Bo At Da( I saw the devil), Ah ga ssi (the handmaidan), Faa yeung nin wa (in the mood for love)...
@altanylmaz22975 жыл бұрын
black mirror 2.bölüm finali hayat enerjimi öyle bir sıfırlamıştı ki. mükemmeldi.
@zeynepgulyldz34095 жыл бұрын
17 yaşındayım ve birden reşit olmak üzere olduğumu ama hayatımda beni şekillendirecek ve beni sarsacan çok az ürün tükettiğimi fark ettim. Yeni ve taptaze bir başlangıç yapmak ve kaliteli bir insan olarak hayatıma başlamak istiyorum. Acaba başlangıç olarak birşeyler önerebilirmisiniz? Mümkünse kitap(biliyorum kitap önermeyi sevmiyirsun.) özellide sinema olabilir mi?
@flora22885 жыл бұрын
Black mirror konusunda katılıyorum ama 'Men Against Fire' 3. sezon 5. bölüm de etkileyici gelmişti bana hatta ilk bölümden de çok etkilenmiştim diyebilirim 1 ve 2. bölümün yanında bu bölümü de örnekleyeceksiniz diye çok bekledim kötü müydü o bölüm ya? :D
@ahmettanrsever68525 жыл бұрын
Yine çok tatlı çok ponçik bir program olmuş yalnız Cold War'ın seanslarını kaçırdığınızı söylemişsiniz, film bu Cuma gününe kadar hala İstanbul'da gösterimi var. Gitme şansınız olursa gitmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. En azından bahsettiğiniz gibi bu tarz filmlerin devamı için yardım gibi olur, hoş bu devirde siyah beyaz film çıkartmak ve bunu sırf nostalaji havası yaratmak için değilde Roma gibi meramını siyah beyaz daha etkili ifade edebileceğini düşündüğü için çıkartan film bulmak zor. Sevgiler
@abdullahcetin50675 жыл бұрын
Abi bu memleketin aradığı kan bu lütfen lütfen devam edip kaliteyi elinizden geldiğince arttırın emeğinize sağlık
@selcuksahin48255 жыл бұрын
Annapurna ile ilgili; çok net bilmemekle beraber ,şirket finansal problemler nedeniyle el değiştiriyormuş (ya da değiştirmiş), sıkıntı yaşıyorlarmış şu sıralar. Ödül veren kuruluşlara filmlerini göndermekte bile sıkıntı yaşıyorlarmış diye duymuştum bu el değiştirme işi nedeniyle. Film önerisi olarak ise Bad Times at the El Royale'i öneriyorum. Fragmanına bakmadan izlemeniz tavsiyemdir. Gişe de hakettiği değeri görememesi üzücü bu filmin. Ayrıca Mandy'i de öneriyorum. Geçtiğimiz yılın en garip filmlerinden biri.
@ugurkartal88255 жыл бұрын
Metrocity cinemapink'i özellikle 1-2 salonunu sanat filmlerine veya bağımsız filmlere ayırdığı için kutluyorum. Ne kadar ciddiye alıyorlar bilmiyorum ama bazı sinemalarda görüş öneri kutusu oluyor bu konuda herkesi arz-talep mekaniğinden yararlanmaya davet ediyorum.
@creepy62525 жыл бұрын
Olley be Yatay Bakış
@batulin5 жыл бұрын
Her hafta önerdiklerinizi ödev gibi not alıp izliyorum o kadar kaliteli program
@ahmetefesabirli97025 жыл бұрын
Bird Box'a bakmadan önce konusunu bir arkadaşım söylemişti anlattığında cthullhu benzeri bir konsept sanmıştım ama izlediğim zaman konusunun "korktuğun şeye dönüşüyor brom" konseptini küçükken televizyonda çizgi film olarak izlediğimi hatırladım kapattım çok iyi olabilecek bir konsept kaçırılmış bence.
@atakan48355 жыл бұрын
Yılın kayda değer filmleri "Sorry to Bother You" ve "Bad Times at the El Royale" filmlerinin bu programda yorumlanmasını çok isterim. Yatay bakış kalitesiyle merakla bekliyorum
@murselyetim5 жыл бұрын
Benim okuduğum ilkokulda haraç kesme ,arkası dolu çocukların abilerinin gelip yaşı 15'i geçmeyen çocukları bıçaklamaya çalışması hatta bu yüzden okuldan 1-2 ders erken kaçma hatta okula gitmeme gibi saçma sapan olaylar oluyordu ; Türkiye'de de bu olaylar çok var sadece dikkat çekmiyor.
@ejdermaster17215 жыл бұрын
Beğenerek ve imrenek izliyorum takdir ve tebrik ederim böyle bir içeriği bize sunduğunuz için. Sinemanın gidişatı, özellikle senaryoları ellerine aldıklarında not almak için defter çıkarmak yerine hesap makinası çıkarıp hesap yapan yapım şirketlerinin sinema sanatini nerelere kadar itebileceği hakkında düşünceleriniz ve ön görülerinizi paylaşabilirseniz biz izleyenleriniz ile çok sevinirim. Saygılar, sevgiler.
@gayrisuur98305 жыл бұрын
aynı dertten ben de muzdaribim. itunes ya da google play movies mağazalarına gelebiliyor neyse ki bazıları. kelebekler'i o şekilde satın alabilmiştim. diğerleri de daha hızlı şekilde bu platformlara gelir umarım.
@hakanseker30675 жыл бұрын
Çevremde bu tarz sohbetler yapabileceğim adam çok yok sizi izlemek bayağı kültür kastırıyor, sakın bırakmayın 👍
@kullancad55265 жыл бұрын
Kapalı gişe konuşulcak olması cok hoş
@hamitkaraklck60335 жыл бұрын
"Green Book" filminin ismi de şuradan geliyor; The Negro Motorist GREEN BOOK: ABD'de, seyahatlerde hangi otellerin siyahi insanlara konaklamasına ve hangi restoranların onlara yemek yemesine müsamaha gösterdiği, izin verdiği ve rahatça gidebilecekleri yerleri belirten, ilk olarak Victor H. Green tarafından 1936'da yayımlanan bir yol rehberidir. Çok keyifli bir yol filmidir. İyi seyirler. :) Programın içeriği çok daha iyiye gidiyor. Ağzınıza ve emeğinize sağlık. İyi çalışmalar.
@alperenkumada85305 жыл бұрын
Let the Right One In'in yönetmeni Thomas Alfredson'un 2011 yapımı Tinker Tailor Soldier Spy isimli bir soğuk şavaş filmi var. Görüntü yönetmeni yine Hoyte Van Hoytema ve kalabalık bir kadrosu var. Tavsiye ederim izlemenizi.
@vintorvaldo3375 жыл бұрын
--Sürprizbozan-- Tavuklu bölümdeki bir detay da Liam Neeson'un tavuğu satın aldığı sahnedeki elinde tuttuğu para tomarıdır. Hikaye boyunca kazanılan paraların azlığıyla tezat oluşturmaktadır. Aslında Leam Neeson'da ikisini de bi süre geçindirecek para var. Dolayısıyla kapanış sahnesinin vuruculuğu ve Leam Neeson'un itliği katlanıyor.
@herseyhakkindabisi5 жыл бұрын
Tepedeki Evi konuşur musunuz ? İzlenesi kaliteli bir inceleme yok ve sizin fikrinizi çok merak ediyorum.
@murathoran1615 жыл бұрын
cold war a da bakın bir ara..çok kısa ama çok yoğun bir film..
@furkanerkan73895 жыл бұрын
''Her'' filmini izlemediyseniz öneririm o da Annapurna Pictures'tan.
@batuhandagasan71245 жыл бұрын
Abi sizde neden hiç hint sineması yok.Geekyapar'da da yok.
@ibrahimhakkiuslu5 жыл бұрын
kapalı Gişe süpper bi öneri oldu benim için. Bende şöle ufak bir öneri yapmak istiyorum. Siz büyük ihtimalle seyretmişsinizdir ama aklınıza getireyim önerin sizde. "Logoyu Büyütenler" diye çok güzel türkiyedeki reklam sektörünü anlatan bi belgesel var. Türkiyede reklamcılık nerden nereye geldi kimler vardı kimler yoktu yu göstermek adına çok faydalı bir belgesel :) Tavsiye ederim sizde arkadaşlara ulaştırın :) iyi yayınlar :)
@Murat-qn6mw5 жыл бұрын
Benim de bir tavsiyem olucak izlediniz mi bilmiyorum ama Wind River çok çarpıcı bi film baya etkisinde kalmıştım öneririm. Bu arada ahlat ağacı filmini izlediyseniz yorumlarınızı gerçekten merak ediyorum haftayı sabırsızlıkla bekliyorum :D
@murselyetim5 жыл бұрын
Altın hikayesinde yaşlı adamın daha çok kararlılığını gösteriyordu açgözlü olsa tüm vadide ki altını almaya çalışırdı orada yeterince alıp kazmayı bıraktı hatta bir sahnede kuşun tek yumurtasını alıp diğerlerini bırakıyordu , açgözlü olan genç adamdı.
@mustafabatngun59445 жыл бұрын
Selamlar abiler, Lisedeki zorbalık konusunda Sefaköy anadolu lisesinde okumuş biri olarak ABD tarzı bir bullylenme yok. Bir kere genel olarak grupların keskin kenarları yok, şu grup nerd şu grup topçular grubu gibi değil bizdeki çok kültürlülük sanki okula bile karışmış var grupları ortadan kaldırmış. Tabii kavgalar oluyordu ama yeri belli zamanı belliydi, aşırıya kaçmadan hemen biterdi. Her lise dizisi izlediğim bu gruplaşmalar çok garip geliyor bana.
@AlpVonTrier5 жыл бұрын
Ben de kara aynanın sadece ilk sezonunu izledim, sonrasını daha sonraya bırakmıştım ve hâlâ izlemedim. İyi etmişim anladığım kadarıyla :D
@oguzc45245 жыл бұрын
Bu ilk baştaki sanatçı sermaye ilişkisi ve sanatın konumuna dair söylenenler ilginizi çektiyse The Square filmini tavsiye ederim. "Ulan denyo altın palmiye almış filmin tavsiyesi mi olur" demeyin bilmeyen vardır illa ki
@yldraycolak84465 жыл бұрын
Bojack horseman izlediniz mi hiç?
@oniMaskk5 жыл бұрын
Süper kahraman filmlerine çok girişmemeniz enfes olmuş.
@OmerAkcali5 жыл бұрын
Vampir aşk filmi olarak 'Only Lovers Left Alive'ı da deneyebilirsiniz.Beni çok etkilemiştir.
@balk26785 жыл бұрын
reklam o kadar uzun sürüyor ki büyük boy patlamış mısırı 2 kişi bitirmiştik film başlamadan
@beyazarda75 жыл бұрын
SPOILER ALERT! Altın çıkarma bölümü; doğayı "kaynak" arayışı uğruna tahrip ettikten sonra insanlığın, "kaynak" bölüşmek yerine tamamı uğruna savaşmayı tercih etmesini... Ardından savaşın nasıl her "taraf" olana zarar verdiğini (savaştan galip çıkan amca da kaynak"ın günlerce belki aylarca keyfini süremedi sağlığını düzeltmeye bekledi önce) anlattı gibi geldi ben ve kardeşime izlerken...
@Purin-theCat5 жыл бұрын
Abi benden de bir dizi tavsiyesi olsun. Frankenstein Chronicles. Başrolde Sean Bean oynuyor. Bu sefer ölme ihtimali yok ahdhcjcj
@cerenmesut98385 жыл бұрын
Resmen kültürlendim Edit: let the one in'i mutlaka izleyeceğim ama Byzantium'a da şöyle bir bakabilirsiniz. Onun kadar derinlikli değil sadece görseller çok güzel olduğu için aklımda yer etmişti.
@sahafmendel43445 жыл бұрын
Gorogoa oyununa bakmanızı öneririm Cs bey (Annapurna)
@csnaber5 жыл бұрын
Oynadım bitirdim tşk :*
@goldrush443 жыл бұрын
black mirror konusunda haklısınız ama bence aralarda bilim kurgu değil de film gibi izlenildiğinde güzel olan bölümler var. ha cidden ilk 2 bölüm gibisi yok yani.
@hayriirdal62375 жыл бұрын
Eight Grade baksanıza bir belki beğenirsiniz bence üstüne de konuşulabilecek bir film. Bo Burnham yönetmişti zaten duymuşsunuzdur.
@doukan20995 жыл бұрын
Abi ya hani siz böyle *normalde* iki film öneriyorsunuz ya biri senden biri tancan abiden onların yanında bunu da izleyin zamanınız varsa ama haftaya konuşmayalım tarzında bonus bir film de önerir misiniz? Bu konuda kültürlenmem gerektiğini farkettim sadece aksiyon ve koca canavarlar newyork u yıksın fanı olarak, daha kaliteli filmlerin olduğuna inanıyorum ama varsa da izlemiyorum referans sizden gelince izlettiriyor ama film kendini.
@chaplin0065 жыл бұрын
aynen black mirror ilk bölüm baya özgün kimsenin aklına gelmemiş yapılmamış bir şey aynen çok doğru...
@bukentinzaptiyesi5 жыл бұрын
Dirk Gently's Holistic Detective Agency dizisi bu yoklukta çok güzel gelebilir.
@tolgscnar8065 жыл бұрын
Bu yorum biraz alakasız olacak ama filmleri sevmemi sağlayan bir uygulamadan bahsedeceğim.Letterboxd.Eskiden sadece 2010 sonrası yapımları izlemeyi tercih ederdim.Bu uygulamayi indirmemle birlikte nerdeyse 1920lere kadar indim.Uygulama IMDB gibi ve arayüz olarak en sevdiğim programlardan.IMDB'den ayıran en büyük yanıysa kullanıcı kalitesi.En iyi örnek Enes Baturun filmini IMDB'de 60k kişi puanladıysa burdaki sayı sadece 2. Filmlerin ortalama puanları da çok doğru oluyor.IMDB'de kullanıcıların çoğunda gördüğüm beğendiğine 10 beğenmediğine 1 ver olayı olduğundan filmlerin ortalama puanı aşırı saçma oluyor.Bununla ilgili en iyi örnek de Venom olur.IMDB puanı nerdeyse 7 olan filmin Letterboxd puanı 5.6.İnsanlar neden bir filme neden 4 puan verdiğini sayfalar dolusu yazıyorken IMDB'de bazı istisnalar dışında böyle yorumlar görmek çok zor.Uygulamada artı olarak liste yapabiliyorsunuz.Bunlar ranked olur,en sevdiğiniz filmler olur size kalmış. Kısaca her sinema severin göz atması gereken bir uygulama. letterboxd.com/
@onuraydn96635 жыл бұрын
İndirdim şimdi baya sevdim sagolasin oneri icin. Imdb yi silmem telefondan ama imdbdeki watchlist ve puanlari elimden geldigince buraya aktaricam
@tolgscnar8065 жыл бұрын
@@onuraydn9663 Adın nedir takip ediyim
@onuraydn96635 жыл бұрын
@@tolgscnar806 BrasDaytripper
@ertugrulceranl6265 жыл бұрын
Lars von trier baya gerilim yaratan bir yönetmen ama son filmi 2018'e damga vuran en iyi filmlerden biriydi. Cold War ise şiir gibi filmdi. Filmin arka tarafında güzel toplumsal olaylar yansıtılırken, ön tarafta güzel bir aşk hikayesi izliyoruz. An elephant sitting still baya uzun bir film ve yüzükler efendisi tarzında bir film olmadığı için çoğu insan süresinden dolayı sıkılacaktır fakat senenin en iyi 2-3 filminden birisi benim için.