Dini "Temsil Etmek" Üzerine (Sığ Mevzular)

[@hamzaalarslan6791]

demek gerçek hayatında lol yayıncısısın Thebausffs seni buldum

[@Braid_group_magduru]

Kim? Edit: Keşke İngilizcem bu garip isimli arkadaş gibi olsaydı. Öğrencilerim aksanım yüzünden Alman veya Rus olduğumu sanmıştı. Hadi Rus aksanı neyse de Alman aksanı... Allah kurtarsın yani. Bu sayede hayatımda ilk kez lol videosu tıklamış oldum, ben bir köşede kendimden utanmaya gidiyorum. Ndndndndnsn

[@hamzaalarslan6791]

@@Braid_group_magduru Thebausffs arat

[@hamzaalarslan6791]

☹

[@Usermaa13]

Öncelikle tebrik ediyorum gerçekten hakikatı bulma çabanız takdire şayan. Ben sizi sizi eleştirmeyeceğim. Sizin yaşadığınız şeylerin bir benzerini ilahiyat fakültesini okurken yaşamıştım. İlahiyat fakültesine gittiğimde hadislere ve ayeti kelimelere müçtehit gibi eleştirel bakış açısı, kaldığım cemaat yurdunda ise tamamen ayet ve hadise lafız itibarıyla ne ise onu anlama çabası beni büyük ikilemde bırakmıştı. Bir süre selefi gibi ayet ve hadisi tevil etmeden ayet ve hadisten ne anlıyorsam o dini yaşamak anladığım dini hayatıma tatbik etmek istedim. Fakat bir süre sonra ben kendi dinimi oluşturduğunu fark ettim. Halbuki Allah resulü'nün anlattığı din lafız amana itibarı ile belli bir usule ve belli bir gaye'yi amaca dayanıyordu. Herkes ayet hadis okusa ayet ve hadisten ne anlıyorsa onu yaşamaya kalksa kur'an-ı Kerim'in ve hadislerin tıpkı diğer dillerde olduğu gibi çok manaya denk gelmesinden dolayı ,birden fazla anlam içermesi ,herkesin kendi anladığı dini yaşamasına sebep oluyordu. Selef akidesinin ana kaynak kitaplarını okuduğumda bile bu farkı görebiliyordum. Çünkü onlar da kendi anladığı hadisten çıkardığı ayetten çıkardığı manaları yazıyordu. Her şeyin bir usulü vardır. Diye düşündüm. Kur'an-ı kerim'e ve hadis-i şeriflerde yaklaşmanın bir usulü vardır diye düşündüm. Çünkü bu şekilde olduğu zaman Allah resulü sallallahu aleyhi ve sellemin kastetmiş olduğu anlatmak istediği yani Allah azze ve celle'nin kastettiği anlamı bulmak gerçekten zordu. Geçmiş ümmetlere baktım yani geçmişte diğer dinler nasıl bozulmuş ona baktım her alim o din'in alimi peygamber vefat ettikten sonra benim yazdığım kitap doğrudur deyip kendi anladığı dine çağırmış. Allah resulü sallallahu aleyhi ve sellemin hayatına baktığım zaman ise şunu fark ettim. Asr-ı saadet'te sahabeler kendi aralarında kur'an-ı Kerim anlama noktasında tartıştıkları zaman Allah resulüne soruyorlardı ve tartışma kapanıyordu. Demek ki bu din bir muallim olmadan öğrenilmez. Arapça çok manaya gelen bir kelimeden onlarca mana ifade eden bir dil olduğu için tek başına okumak tek başına kur'an-ı Kerim hadis-i şerifleri anlamaya çalışmak kendi dinini oluşturmaktır. Bu da ümmetin birliği'nin ve beraberliğinin sağlanamaması demektir. Herkes kendi kendine bir takım usulü esasa bakmadan bir metot takip etmeden din öğrenmeye kalkarsa birden fazla anlayış ve din ortaya çıkar. Bu da İslam'ın ümmet birlik ve beraberliğini bozar. Laf uzun diyeceğim o ki önünde daha çok yol var Sana rehber olsun diye sadece bir hadis bırakıyorum. "Ümmetimin çoğunluğu dalalet üzerine ittifak etmez"

[@Braid_group_magduru]

Metot veya usule olan vurgunuz gerçekten çok haklı bir vurgu. Ama ben bundan bir birliğe değil çokluğa varmayı daha doğru buluyorum. Çünkü her mezhebin kendi usulü var ve bu yüzden her biri kendi kabul ettiği hadisten bahsediyor. Onun kabul ettiği hadis diğerinin usulüne göre bazen özel bir konuda geldiği için (mesela fıkıh kuralları genel hadisler üzerine mi inşa edilir yoksa özel olan hadis genel olanı tahsis mi eder konusu) veya sahih olmadığı için (sahih olma kaideleri de mezheplere göre farklı) diğeri tarafından kabul edilmeyebiliyor. Bu sadece küçük bir örnek. Ben bize düşenin hangi usulün bize hitap ettiğini belirlemek olduğunu düşünüyorum. Ben de kendi hayatımda bunu yaptım. Bu bağlamda geçmişte takip ettiğim mezhepleri bırakırken "onlar yanlıştı/dalaletteydi ben doğruyu buldum" gibi veya "hepsi doğru da en doğrusu buydu" gibi bir tutum sergilemedim. Buna şu hadis güzel gider (ama lafzını hatırlamıyorum): bir seriyye miydi gazve miydi ondan sonra peygamberimiz sahabilerine Beni Kurayza yurdu olması lazım oraya gitmelerini ve gitmeden namazlarını (ikindi olması lazım) kılmamalarını söylüyor. Yolda namazın vakti geçer mi, yetişebilirler mi diye ihtilaf ediyor sahabiler. Bir kısmı onu oraya bir an önce gitmek anlamında dediğini düşünerek namazlarını varmadan kılıyor. Bir kısmı da namazlarını varana kadar bekletiyor. Yani lafzı aynen uyguluyor. Sonra bu durumu peygamberimize anlatıyorlar. Rivayet "peygamber iki grubu da kınamadı." diye bitiyor. Ben ihtilafa bu şekilde bakıyorum. Kendi değişimimi de bu tür bir fikir ayrılığından ibaret görüyorum. Sizin bahsettiğiniz hadise gelince bu benim için açıklayıcıdan çok kafa karıştırıcı. Hadiste bir sorun olduğunu söylemiyorum yanlış anlamayın. Ama peygamberden sonra ümmet kavramı, dinin kurumsallaşma süreciyle, iyice karışık bir hal aldı. Şu anda bir Sünniye göre Kurancı biri muhtemelen ümmet sayılmayabilir veya aynı şekilde Kurancılar da bizim "Sünnilik dini"nde olduğumuzu söylerler. Daha eskiye gidersek Mutezile ümmetin bir parçası mıydı mesela? Veya tersine Mutezile de mihne sürecinde "Bu insanlar dinden çıkıyor." diyerek o baskıları uyguladı. Bu anlamda ümmet kavramı sizin kabulünüze göre genişleyip daralabilen bir kavram gibi geliyor. Önce sınırlarını belirleyip sonra da onun çoğunluğunu bulmak başlı başına bir problem. Bu dinin kurumsallaşma sürecinde kavramlara yüklenen anlam sorunu Selefilik için de geçerli. Biz "bizden öncekilerin yolu; peygamber zamanı, onu takip eden zaman ve onu takip eden zamanın yolu" anlamında Selefilikten bahsediyoruz ama onların tartışmadıkları bazı konularda da belli başlı Selefi imamlar kelama varabilecek akıl yürütmelerle bir şeyler söylemişler, aksini düşünenleri tekfir bile etmişler. Bunun en büyük örneğinin "Kuran mahluk mudur" konusu olduğunu düşünüyorum. Bana kalsa Ahmed bin Hanbel'in o zamanki tutumu olmasa ne Hanbelilik bugüne kalırdı ne de Selefilik o kadar destek görürdü. Ve bu konu peygamber zamanında akla bile gelmeyecek bir şey. Yine biz tutumumuzu "tevil etmemek" olarak formüle ediyoruz ama belli başlı konularda tevil de yapıyoruz (örnek: Hadid Suresinde "Nerede olursanız olun o sizinle beraberdir." ayeti veya Mücadele Suresinde "Üç kişi konuşmaz ki dördüncüleri o olmasın... Nerde olurlarsa olsunlar o onlarla beraberdir." ayeti ve benzeri ayetler). Günün sonunda selefi de olsan peygamber zamanını bire bir tutturamazsın diye düşünüyorum ben. Hiçbir mezhebin de bunu yapabileceğine inanmıyorum. Bunun mümkün olması gerektiğini de düşünmüyorum işin ilginç yanı. :) -aslında burda yazmak yerine bundan kısa bir video çıkarabilirdim hehe- Kendi deneyimlerinizi paylaştığınız ve yorumunuz için teşekkür ederim.

[@Usermaa13]

@@Braid_group_magduru İmamların fıkhi ihtilafında hadislerin rolü Muhammed Avvame Bu kitabı mutlaka okuyun

[@gizem413]

Cevap vereceğin zaman heyecanlanmak daha cok su gibi guzel cevap verebilecek olduğunu bildigin icin hemen bunun seni mutlu edip yuksek bi heyecan vermesi sonucu tüm bilginin unutulması yüksek dozlu her his bu özelliğe sahip bence bende öyle yasiyom bazen

[@Braid_group_magduru]

O da mümkün. İnsan yıllarca benzer şeyler üzerine kafa yorup birden o bilgileri kullanmak zorunda kalınca böyle bir etki yapıyor olabilir.

[@hicretKusu]

Hersey iyi guzel...lakin neden surekli sallaniyirsunuz...bu beni rahatsiz etti

[@Braid_group_magduru]

Özellikle sallanmıyordum aslında. Sandalyenin modeli sallanmaya müsaitti ve ben de daha rahat oluyor diye bağdaş kurarak oturdum. İstemediğim halde sallandı 😄

[@ItsMe-zv4ip]

Rahatına düşkün adamlar her yere sallanan sandalye koymuş iyi mi 😂

[@Braid_group_magduru]

@@ItsMe-zv4ip bunların hepsi Amarıganın oyunu 😅

[@zitkutuplar3450]

kendini selefe nispet ettiğin konular hangisi ?

[@Braid_group_magduru]

Aslında akaide dair çoğu konuda Maturudilikle benziyor ama zamanında bu konuları çalışırken imanda istisna (bu daha lafzi bir fark da olabilir, çok dikkat etmeye değer sayılmaz), tevil yapmamak (buna Allah'ın sıfatları, arşa istiva ve ityan da dahil) ve Kuran'a dair olan tartışmalar aklımda kalmış. (Aslında bütün Sünniler "Kuran mahluk değildir" der ama Eşarilerin kelamı lafzi ayrımı, Maturudilerin de Kuran'ın lafzına dair tartışmalarından sonra Selefi olmaya karar verdiğimi hatırlıyorum.) Genel olarak akaid konusunda Selefi inanç ve yönteme kendimi daha yakın hissediyorum.

[@voicerecorder7873]

Merhabalar araştırmalarınız, okumanız, bu yol üzere terakkiyata uğraşmanız takdire şayan lakin ben Selefiyim demeden evvel daha çok okunması gerektiğini düşünüyorum; Selefilik hakkında aşağıdaki arkadaşın görüşlerine katılıyorum. Gerçekten ümmet bu dönemde çok zorlandı ama Vahabilerde ve Selefilerdeki en yanlış tutum kıyaslama üzerinden düz mantık yapılarak islam dininde var olan bazı şeylerin içinin boşaltılıp bizden uzaklaştırmaya çalışmalarıdır. Kurandaki apaçık bazı ayetlere bile kulp takarak yanlış yorumlayan bu yolla insanları ya kandıran ya da saptıranları da vardır. Şimdi kitap okumayı sevdiğinizi ve önerilere açık olduğunuzu yazmıştınız. Size önerim Risale-i Nur Külliyatıdır. Birçok yol aksine çok geniş bir yoldur, size neyin doğru neyin yanlış olduğunu muhakeme etme imkanı verir, varsa vesveselerinizi giderir, bir çok fayda daha... Lütfen önyargılardan arınıp bir Risale-i Nur alınız elinize ve okuyunuz. Başlarda anlamadığınızı ve çok kapalı bir dili olduğunu düşünebilirsiniz lakin zamanla dilinin mantığına hakim olup anlamaya başlayacaksınız. Eğer daha hızlı anlamak isterseniz bu kitapları yüzlerce defa okuyanların fazla yorum katmadan sadeleştirilmiş türkçe ile açıkladıkları youtube videoları var. Onları da dinleyebilirsiniz fakat lütfen Risale-i Nurları Sözler köşkü, Hayalhanem falan filan gibi kanallardan ibaret sanmayın onların temsiliyatını da bu kitaplara dair mutlak kabul etmeyin siz kendiniz alın okuyun başta. Allah hidayetinizi artırsın bir yola girmişsiniz ,sizi ilk defa görüyorum ama akaid gerçekten çok önemlidir. Bunun peşinden gitmek gerekir.Selametle

[@Braid_group_magduru]

Ailem bile bunu ilk kez bu yorumdan öğrenecek ama ODTÜ mescidinde bulduğum bir takım Risale-i Nur kitaplarını okumaya başlamıştım zamanında (Selefi olmadan birkaç ay veya bir yıl önceydi). Dili ağır gelmedi, galiba Arapça ve Farsça kökenli kelime görmek bana çok etki etmiyor ama bana hitap etmedi. Kötüydü demiyorum, her kitabın kitlesi farklı bence ve ben o kitlede değildim. Tabi koca bir yığından bir iki kitap okumak size yeterli gelmemiş de olabilir ama bu aralar daha bana hitap eden kitapları okumayı tercih ediyorum. Halihazırda doktoradan dolayı bayağı yoğunum zaten. Yine de öneriniz için teşekkür ederim.

[@voicerecorder7873]

@@Braid_group_magduru Tabiki alışkınsanız dili ağır gelmemesi normaldir. Lakin dediğiniz gibi 1 2 kitapla olacak iş de değil. Önemli olan hangi kitapları okuduğunuz onlarca eser var külliyatı içerisinde aslında kullanılan kelimeler sebebiyle bir kesim anlaşılmamakla itham etse de herkese dini anlatmak ve yaşatmak için yazılmış olan kitaplardır. Vaktinizin olmadığını ve meşgul olduğunuzu anlıyorum fakat birazdan size hangi kitabı okumanız gerektiğini yazacağım bir göz atmam lazım . Müsait oldukça onu okuyabilirsiniz çünkü kitapların herbiri farklı amaçlarla yazılmış kitaplar dolayısı ile sizin okuduğunuz sizle alakası olmayan sorulara cevap veriyor olabilir.

[@voicerecorder7873]

@@Braid_group_magduru Size önerim Risalei-i Nurdan Sözler kitabını okumanızdır eğer devam etmek isterseniz Lemalar, Şualar diye devam edebilirsiniz. Gerçekten çok fayda göreceksiniz.

[@hamzaalarslan6791]

dıgıdık dıgıdık :D güldüm

[@Braid_group_magduru]

Bunlar hep sallanan sandalye lobisinin oyunları 😅

[@ItsMe-zv4ip]

Bana da bana da...

[@hamzaalarslan6791]

@@ItsMe-zv4ip sana ne

[@Braid_group_magduru]

@@hamzaalarslan6791 muhtemelen o da sallanan sandalye istiyor 😄

[@hamzaalarslan6791]

ben zottirik bi insan olmak istemiyorum 18:05

[@Braid_group_magduru]

Günün sonunda peygamber, müceddid falan değilsek hepimiz zottirik bir insanız 😅

[@karakedy414]

Amerika’da tesettürlü olman gerçekten takdire şayan. Ama sanki ehli sünnet hassasiyetine tam erişememişsiniz gibi :)

[@Braid_group_magduru]

O neden? (Edit: yani neden ehli sünnet hassasiyetimin tam olmadığını düşünüyorsunuz?)

[@karakedy414]

@@Braid_group_magdurubu arada keşfetimden gördüm kanalı, tebrik ederim keşfettesiniz. Ehli Sünnet’in her meseleye ayet hadisle cevap verdiğini zaten siz daha iyi bilirsiniz. Buna rağmen neden Selefilik (Vehhabilik) akidesine mensup olduğunuzu anlayamadım.

[@Braid_group_magduru]

​@@karakedy414 Vehhabi değilim. Selefiyim sadece. Her mezhebin kendi yöntemi var ve akaid konusunda Selefi tutum bana daha çok hitap ediyordu.

[@bayfrodo]

hocam sizin neye inandığınız nasıl hareket ettiğiniz kimseyi ilgilendirmez. inanç meselesi insanın kendi içinde yaşadığı doğrularıdır. Her nekadar islam dini ve tarihi baştan sona yalan ve manipulasyon üzerine kurulu olsada sizin bunlara inanmanız kimseyi ilgilendirmez. isterseniz gökkuşağı boynuzlu unicorn a inanın. benide, kimseyide ilgilendirmez. siz istediğinz kadar dini temsil etmiyorum yaptığım şeyler insanlarda nasıl etki bırakır umursamıyorum desenizde bu din size bir misyon ve vizyon veriyor. bunun dışına çıkarsanız günah işlemiz olacaksınız. örnek bir müslüman yada ideal islam diye birşey yok. ama insanoğlu hep kıyaslama yapma eğilimindedir. size bakan ve hareketlerinizi, giyiminizi kuşamınızı gözlemleyen herkes bütün islam dinini ve müslümanları kafasında kurduğu senaryoya göre algılayacak. siz istesenizde istemesenizde islam dini size temsiliyet görevi veriyor. bu genç yaşta omuzlarınıza aldığınız yük çok ağır. sizin adınıza gerçekten üzülüyorum. eğer sizi üzecek birşey söylediysem lütfen affedin. çok çok özür diliyorum. Ayrıca prof. Mustafa ÖZTÜRK hocanın 'Tefsir Tarihi araştırmaları' ve 'Geleneksel İslamın Kritiği' kitaplarını okumanızı tavsiye ederim. kendinize iyi bakın. Türkiyeden selamlar.

[@Braid_group_magduru]

Yorumunuz için teşekkür ederim. Mustafa Öztürk 1.5 kitabını okuduğum biri olup fikirlerine katılmadığım için artık kendisinin eserlerine daha fazla zaman ayırmadığım biri. _Hâlâ_ Dallas'tan selamlar.

[@user-th7kw3th8n]

Sizin gibi çok bilgili olduğunu iddia eden, eğitimli birisi nasıl olurda sonradan kapanıp iyice müslüman olur anlam veremiyorum. Sizi gerçek anlamda müslüman olmaya iten neydi merak ediyorum.

[@Braid_group_magduru]

Hiçbir yerde (video değil sadece, herhangi bir yorum veya günlük hayatta goygoy yaptığım bir anda bile) çok bilgili olduğumu iddia etmedim. Bir yanlış anlaşılma oldu sanırım.

[@user-th7kw3th8n]

@@Braid_group_magduru Peki, sizi gerçek anlamda müslüman olmaya iten ne idi?

[@Braid_group_magduru]

@@user-th7kw3th8n açıkçası benim hikayem biraz garip. Net bir sebep söylemek zor, uzun bir süreç ve hayatta yaşadığım küçük değişimlerin yığılması beni şimdiki olduğum kişi haline getirdi.

[@user-th7kw3th8n]

Ben, en azından İbrahimî dinlerin bilim tarafından çoktan çürütüldüğünü ve bugün insanların sadece kendilerini kandırdıklarını düşünüyorum. Evrim teorisini esas alırsanız, Adem ile Havva hikayesinin asla yaşanmadığını fark edebilirsiniz. Çünkü bu dinlere göre insanlar evrim geçirerek insan olmadılar; Tanrı bizi zaten bu şekilde yaratmıştı. Ayrıca, dünya üzerinde asla sadece iki insanın yaşamadığını da biliyoruz. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Karşı argümanlarınızı duymayı çok isterim.

[@Braid_group_magduru]

@@user-th7kw3th8n ben evrimin dinle çeliştiğini düşünmüyorum ama konu çok da ilgimi çekmiyor. Ben evrimin yanlışlanabilir olduğunu düşünmüyorum [burada yanlışlanabilirlikten ne anladığım ayrıca açıklamaya muhtaç çünkü günümüzde yaygın olarak evrimin yanlışlanabilir olduğu ve gözlemlerimize göre düzenlenerek son şeklini aldığı söylenir ama benim kastım bu değil] ki yanlışlanabilirlik ve bir bilimsel teorinin yanlışlanabilir olması gerekip gerekmediği başlı başına bir mesele. Ama eğer yanlışlanabilirlik esassa bana evrim bilimsel gelmiyor. Ama bilimsel olsaydı da bu dini inancımı ve bilime bakış açımı etkilemezdi. Edit: ilk insan konusu ile ilgili dine inanan ve aynı anda evrimi kabul eden kesimin zibilyon tane yorumu var. Çoğu bana ikna edici gelmiyor ve bu tartışma aslında "evrim varsa nereden itibaren insan demeye başlıyoruz da ilk insan oluyor" gibi bir yere varıp iyice ortalığı karıştırıyor. Onların ortamı yeterince renkli hale getiren yorumları üzerine sanki evrimi kabul ediyormuşum gibi bir de ben yorum inşa etmek istemiyorum. Bence kendini kandırmadan da evrimi kabul etmek ve dine inanmaya devam etmek mümkün ama ben evrim konusunda yorum yapmayı tercih etmiyorum.