HANGİSİ DAHA ÜSTÜN: ADİL KAFİR HÜKÜMDAR MI, ZALİM MÜSLÜMAN HÜKÜMDAR MI?

13. yüzyılda (1258) Bağdad'ı yerle bir edip Abbasi imparatorluğuna son veren Moğol hükümdarı Hülagu'nun dönemin İslam alimlerine yönelttiği bir soruydu bu!
"Hangisi daha üstün: adil kafir-hükümdar mı, zalim müslüman-hükümdar mı?" (أيما أفضل: السلطان الكافر العادل أم السلطان المسلم الجائر؟)
Hz. Peygamber'e şöyle sorulur: "Ad ve Semud gibi nice devlet hızla ve kısa zamanda yıkılırken, ateşperest İranlıların devleti nasıl oldu da bu kadar uzun süre devam edebildi?" Peygamber şöyle yanıt verir: "Onlar ülkelerini mamur ettiler, halka adil davrandılar da ondan."
Hz. Davud'a şöyle vahyedilmiş: "Halkının (yahudilerin) İran krallarına sövmelerini engelle, çünkü İran kralları adaletleriyle ülkelerini mamur, kullarını mesrur eylemişlerdi."
Gazali de şöyle söyler: "Mecusiler dört bin yıl āleme malik olup saltanat üzere oldular, çünkü halkın işlerini görürken adaletli davrandılar."
Hegel ise şu saptamada bulunur: "İlk kez Pers İmparatorluğu ile tarihin bağlamına gireriz. Persler ilk tarihsel ulus, 'Persia' gelmiş geçmiş ilk imparatorluktur." (Mit dem persischen Reiche treten wir erst in den Zusammenhang der Geschichte. Die Perser sind das erste geschichtliche Volk, Persien ist das erste Reich, das vergangen ist.)
Bu söyleşide İslam siyaset yazınına egemen olan devlet felsefesinin İranlı köklerini ele alacağız.
Not: Söyleşileri sürdürebilmek için desteklerinizi bekliyoruz, lütfen kanalımıza "abone" ve "üye" olmayı unutmayınız!
Katıl butonu için:
/ @ducanecundiogluresmik...
Düzenli dersler için:
felsefedersler...