Рет қаралды 45,681
Yozlaşma, çürüme, çözülme (décadence) gibi sözcükler genellikle toplumu birarada tuttuğuna inanılan geleneksel değerlerin çözülmesi anlamında kullanılır: düşüncenin yozlaşması, dinin ve ahlakın yozlaşması, sanatın yozlaşması, cumhuriyet değerlerinin yozlaşması.
Son günlerde başörtülü kızların ellerinde gitar veya baget müzik yapmalarının bir yozlaşma olarak yorumlanması, bu tür yakınmaların tipik bir örneği. Çünkü yozlaşma, herşeyden önce yozlaşmaması gereken sabit değerlerin varsayılmasını gerekir. Bu subutiyetin çözülmeye başladığınını gösterir belirtiler ortaya çıkınca hemen yozlaşma yakınmaları başlar.
Gerçekten de yozlaşma ve çözülme kötü ve olumsuz bir olgu mudur? Yozlaşmaktan korkmalı mıyız? Sabit değerler nelerdir?
Bu ve benzeri sorulara, oluş ve bozuluşun diyalektiği dolayımında yanıtlar arayacağız.
Olumsuzlamanın olumsuzlanması, yadsımanın yadsınması, kısaca sufilerin "terki terketmek" dediği diyalektik bakışla doğal ve toplumsal bir düzenek olarak çürümenin, yozlaşmanın, çözülmenin sonuçlarını ele alacak ve yeni başlangıçların biricik olanağı olarak yozlaşmayı bir de olumlu yanından ele alacağız.
Not: Söyleşileri sürdürebilmek için desteklerinizi bekliyoruz, lütfen kanalımıza "abone" ve "üye" olmayı unutmayınız!
Katıl butonu için:
/ @ducanecundiogluresmik...
Düzenli dersler için:
felsefedersleri.com