Emine Hanım, çok teşekkür ederim. Rabbim rızasına muvaffak eylesin.
@halilihalil30853 жыл бұрын
Allah razı olsun
@seidecapraz19963 жыл бұрын
Allah razi ollsun Allah saglik uzun umurler nasibetsin
@banugulsu18123 жыл бұрын
Cok onemli bir dersti .Allah bizi bu hastaliklardan muhafaza etsin.Allah razi olsun bu dersler bu hatirlatmalar icin..
@melekaycicek75883 жыл бұрын
Allah razı olsun hocam 🤲❤🌹
@tropfenkcgt7123 жыл бұрын
Çok çok güzel bir derstti hocam . Allah razı olsun.
@guzeldusunguzelyasa2983 жыл бұрын
Emine abla , Allah ebeden razı olsun...🌹😘
@vedatkapt81183 жыл бұрын
Rabim yar ve yardımcınız olsun inşallah
@salihakurt49413 жыл бұрын
Rabbim bütün mü’minleri ümitsizlik batağına düşmekten korusun 🍀amin
@sidikakaraaslan89573 жыл бұрын
Allah razi olsun Emine hocam❤️
@aysumkereste98733 жыл бұрын
ALLAH RAZI OLSUN... Hepinizden...
@zeynepdemirel46473 жыл бұрын
Amele ve taata muvaffak olmak istiyor ama olamiyorsak, evradu ezkar yapmak istiyor ama yapamiyorsak, önce bu videoyu dinlemenizi tavsiye ederim. Günde 500 halvele çekelim şu zorlu günlerde bir vefa olarak. Allah razı olsun.
@mahirhan19133 жыл бұрын
Yüz kalbin aynasıdır gözler ruhun penceresi. Kudret elinin yazdığı bir kitaptır simamız. Orada yazar hep sevaplarımız günahlarımız...
@halilihalil30853 жыл бұрын
Ağzınıza sağlık hocam
@yldzaysaraslan90963 жыл бұрын
Amin❤️
@mehmetsaglam61785 ай бұрын
tüm risale i nur un böyle bir şerhini video lar şeklinde hizmet abilerinden ve ablalarından bekliyoruz
@adsoy84043 жыл бұрын
Ümitsizliğim yok çok şükür ama boşa ümit verenler, bitecek diye tarih verenler beni daha çok yordu. HE dahi tarih vermezken bir dönem ortalık tarihten geçilmiyordu.
@halilihalil30853 жыл бұрын
Teşekkürler hocam
@nadirn71333 жыл бұрын
11:53 Ye’s (yeis); gerçekleşmesi arzulanan bir şeyin artık olamayacağını kabul etmek, onun olmasını ummaktan vazgeçmek, istenen o şeye duyulan beklentiyi bitirmek, ondan bütün bütün ümit kesmek, ümitsizliğe düşmek ve karamsarlığa kapılmak manalarına gelmektedir. “Hâlet-i ye’s” ise; bir kimsenin kendi ihtiyarıyla karar veremeyecek kadar korkması, iradesinin felç olması, beklentilerinin son bulması; hususiyle de, can çekişen insanın yaşama ümidinin tamamen tükendiği, ötelere ait emarelerin iyice belirdiği ve artık iman ikrarının fayda vermeyeceği, hayatın o en son anındaki çaresizlik hali demektir. Bu an, insanın dünya hayatına geri dönmesinin ve küçük bir sâlih amel yapacak kadar şuurluca yaşamasının mümkün olmadığı, - bir tevcihe göre - bunun hem ölmek üzere olan şahıs hem de yanındakiler tarafından bilindiği andır.
@mustafasungursahin2073 жыл бұрын
Abla Allah razı olsun.Kanalınıza abone oldum.
@fredafreda42243 жыл бұрын
🌸🌸🌸🌸🌸🌸
@alibekshudabai52873 жыл бұрын
Bu tahlil uzerinde yapılan şematik bir ppt var mı acaba? Müthiş bir analiz, kesinlikle lazım.
@asokamoon3 жыл бұрын
Aro❤️❤️❤️🌹🌹🌹
@a.idrishzr71693 жыл бұрын
MANEVİ DİRİLİȘ : 2. HAYAT : 1. BÖLÜM : İnsan ruhunun aradığına ve esas dinamiklerine kavuşması ile zaaflardan, yalnızlıktan ve vahşetten kurtuluşu..! "Manevi Diriliş" deyince açılımı nasıldır ve olur ? Sorusunun cevabında hepsi saklı olup her müsliman için büyük, çok önemli sırlar ve müjdeler bulunuyor. Elhamdülillah... İnsanın ikinci kez hayat bulması.. : Evet, Yaratıcımiz - Varedenimiz Hz. Allah cc. bedenlerimizi yaratıpta daha hayatsız iken, annelerimizin karnında bizlere ruhumuzu vererek hayat bahşettiğini Kitabı Kur'an-ı Kerim'inde anlatıyor. Ve sonra bizleri, o kısacık hayat merhalesinden ve daracık yerden çıkarıp çok daha büyük ve cazip bir aleme, dünyaya ; Ve çok daha uzun bir hayat merhalesine sokarak, akıl ve iradede vererek, (özellikle : "Onu cc. yarattığı nimet ve güzellikleri ile, bilip tanıyıp sevip Kendisine kul olarak",) gelişmemiz için imtihanlara tabi tutmaktadır. Çünkü bu hayat merhalesinin sonunda da, ölüm dar boğazından geçerek, bambaşka ve sonsuza doğru (ki, gerçek Sonsuz olan, yalnızca hz. Allah' tır. cc.) gidilen, bu hayatın imtihan sonuçlarına göre {kötü ve(ya) güzel} karşılıkların görüleceği, (Allah' in belirlediklerine göre) kötülerin kendi aralarında, çirkin ve (yine Onun cc. belirlemiş olduklarına göre) iyilerin kendi aralarında, güzel birer alemde, beraber olacakları, yeni bir hayat merhalesine bizleri alacağınıda, yine Kitabında anlatmaktadır. Her bir hayat merhalesi, bir sonrakine hazırlık ve adeta prova yapmak gibi..! Hatta günün sonunda uyumak ve sabah uyanıp yeni bir güne başlamak dahi; Bu hayatın sonunda ölüm denilen muammanın ve sonrasındaki yeni bambaşka hayatın, her gün açıkça birer nümunesi; hepimize yaşatılıyor..! İşte hepimiz böyle acaip, ilginç bir varlık ile hayat serüveninin yolcularıyız. Kimileri inkar etsede, yada uçuruma doğru hızla ilerleyen bir arabanın içerisinde olduğu halde, "benim başka şeylerle uğraşmaya vaktim yok, önümdeki ve şimdiki keyfimle , işlerim ile meşgul olacağım" diyerek, gerçeğe gözünü yumarak görmezden de gelse, istesekte istemesekte, bu yolculuğa Yaratanımız ve Terbiyecimiz(Rabbimiz) olan, sonsuz güzellikler ve ikramlar sahibi hz. Allah cc. tarafından çıkartılmışız. Her günümüz, bir ilerleme ve merhale olarak hedefe yaklaştırmaktadır. Kimse, bu sürece ayak diresede burada takılıp kalamamıştır ve kalamayacaktır. Hangi imkanlar bulunursa bulunsun, bu durum sonuçta değişmeyecektir. Bu kesin gerçek karşısında insan aklı, Yaratanımız hz. Allah'e cc. saygılı olmayı ve dediklerine göre hayatını değerlendirmeyi tercih eder. İşte buna İslam imanı denir. Ve bu, hayatın en kıymetli sırrıdır. İmansızca bütün her şeyden daha kıymetlidir. Çünkü imansızca hayat, bir hiç olacağı için, esasen aklın ve mantığın değerlendirmesinde hiç bir öneme ve değere sahip değildir. Sanki ölü yada yok gibidir. Ama iman ile, her şey güzelleşir, değişir ve adeta yeni bir hayat kazanır. Böylece, insan ve varlıkların hiç olup yokluğa gitmeyecekleri ancak alem(ler)in değişeceği anlaşılınca, Sonsuz olanla beraber olunur. Elhamdülillah.. İmanın işte bu sırrı sebebi ile Allah cc. bundan, 2.(ikinci) ve yeni bir hayatla, "bu sefer ruhu iman hayatı ile" canlandırması olarak, Kur'an' da bahsetmektedir. Bütün bunlar göstermektedir ki, imanda Cennetler gizlidir. İmansızlıkta ise, Cehennemler bulunmaktadır. Ey Allahimız..! Sen bizleri ebediyyen gerçek iman sahibi Cennetlik kulların eyle. Aamin. 🤲🏻
@a.idrishzr71693 жыл бұрын
[26/2 22:21] Emin: 2. Bölüm : Müsliman bir insan için iman bu kadar çok kıymetli, ancak günlük meşguliyetler insanın yaratanı Allah cc. ile, bağını zayıflatıp insanın Ondan uzaklaşmasına sebep olduklarından; İnsanın imanı, günlük meşguliyetlerinin arasında elbise gibi yıpranıp eskidiğini; İman da esasen, başta hz. Allah'e cc. sağlam bağlılıkla oluştuğundan; Ve hem imanın diğer hakikatleri de, en başta hz. ALLAH' e imana bağlı olduklarından; Bunun, Kelime - i Tevhid : (Lee ileehe illAllah) { Yani : Allah 'in cc. Tekbir olan Varlığına, kabul ile yönelip bağlanmak } ile yenilenmesi gerektiğini, ALLAH' in cc. Elçisi Muhammed asv. efendimiz bildirmiştir. Bu zikirden istifadeninde çeşitleri vardır. Birisi, sözlü olarak seslidir ve sessizdir. Bir diğeri ise, sözsüz olarak, zihinsel söylenir. Diğer bir çeşidide, yalnızca düşünmek iledir. Bu sonuncusuna, rabıta ve murakabede denir. En kıymetli olanı budur. Çünkü en tesirlisidir. Bu sonuncu zikrin en kısa ve tesirli yapılışı şöyledir : Müsliman kişi sessiz bir yerde, gözlerini kapayıp fikir gözünü kalbinin üzerine diker; Ve kalbinin üzerinde yazılı olan (Arapça) الله (Allah) yazısına; ve Allah 'in cc. verdiği, o yazıdan çıkacak nurlara bakarak; İçinden de, Allah' tan cc. Nurundan ve Muhabbetinden nasip dilenmelidir. Bu hal üzere, en azından 10-15 dk. kadar durmalıdır. Dururken de, (içinden, sessizce ) Besmeleyi : (Bismilleehirrahmeenirrahıim): {Genel ve özel [her şeye] Merhametli Olan ALLAH' in adı ile} cümlesini, okuması çok güzel olur. Sonunda Allah'in cc. Rahmet'inden nasibine , Nur'undan lütfuna , Muhabbet'inden de ikramına nail olunca; O Allahin cc. Hakimiyeti, Sahipliği, nimetleri içerisinde her şeyin olduğunu ve devam ettiğini, hissedip görecektir. İnșeAllah. Bundan gelecek kuvvet ve mutluluk gücü ile, bu müsliman insan hayata yeniden başlamış gibi olacaktır. Allah'in cc. bu büyük nimetine karşılık, bu insanın Allah 'e cc. kullukla hamd ve şükürler etmesi, boynuna borçtur. Allahü tealanın Nur' undan ve Muhabbet'inden nasiplendirdiği kulları farlı farklıdır. En başta Meleklerine (as.), Peygamberlerine (asv.), Vahyettiklerine, ve sonra da, Veli kullarına ve lütfettiklerine en fazla ihsanlarda bulunmuştur. Bu durumda, onları da diğer kullara, nur ve muhabbet ikramlarından faydalandırıcılar olmaları için görevlendirmiștir. Bizler de, onların gönül ve kalp güneşlerine, rabıta ile bağ kurup Allah cc. tarafından onlara lütfedilmiș olan, İlahi Nur ve Muhabbetlerinden istifade için, dua ile dilenmeliyiz. Bu da, Allahü tealanın kullarına büyük nimetidir. Bu çalışma, kalbii gönül bağı kurmakla olup, o kişi yalnızca bir ayna gibi yansıtıcı durumundadır. Veren ise, yalnızca hz. Allah tır. Yine sessiz, sakin bir yerde gözlerimiz kapalı olarak; düşüncemizi, Allahin cc. bizler için gönderdiği, Nurlu Kitabı : Kur'an-ı Kerim'den yansıyıp duran, İlahi Nur'a; Yada, Allah'in cc. Peygamberi Muhammed asv. efendimizin gönlüne Rabbimizin ihsan ettiği, Onun kalp güneşinden yansıyıp duran İlahi Nura; Veya, Kabe - i Muazzamadan yansıyacak olan Nur'a dikip, içimizden nasibimizi dilenerek; Bu hal üzere, en az 10 - 15 dk. durup beklerken, sessizce de, "Besmele" okumamız çok faydalı olur Allah'in izni ve keremi ile . Bunu yapmaya güç yetiremezse bir insan, bu durumda Allah dostu bir velinin (örneğin : Abdülkadir Geylani'nin , Behaaüddin Şah-ı Nakşibendi'nin, yada zamanımızda, meşhur veli : B. Said Nursi'nin (ra.) gönüllerine ihsan edilmiş, İlahi Nur ve Muhabbet nasiplerinden istifade dilenerek, onların kalp güneşlerine gönlünü açıp gözünü de, onların gönüllerine gelene dikip , hz. Allah'in (cc.) Peygamberi hz. Muhammed'e (asv.) verdiği Nur ve Muhabbetin Onun kalbinden intikal ile, taa gele gele bunlara da nasip edildiğini; Ve bunlardan da, bizim kalplerimize yansıdığını düşünüp, dilenerek; İçindende besmele okuyarak, en az 10-15 dk. öylece durup, Rabbimizin ikramını beklemeliyiz. Evet, her bir samimi, gerçek müslimanın gönlünde dahi, Allahü teala'nın bahșettiği Nur ve Muhabbet'ten nasip olabileceği için, böyle bir mümine rastladığımızda, onun gönül dünyasına dahi, bu kalbi bağ (rabıta) usulü ile bağ kurup istifade etmek mümkün olur. Hem bu sayede de, gerçek samimi müslümanlar arasında kuvvetli bağlar oluşarak, birbirlerinin güzel yönlerinden istifade ederler. Bundan sebep olsa gerek ki, Allah'imız Kuran'ı Kerim'de, gerçek samimi müslümanları birbirleri ile, kardeş ilan etmiştir. Allah cc. bir müsliman kulunun , dini İslam'daki dediklerine göre hareket etmesi ve yaşaması durumunda, onun kalbine Muhabbet ve Nur'undan nasip vereceğini va'detmiștir. Bunun içinde, Peygamberi Muhammed (asv.) efendimiz bir sözünde şöyle demiş : "Kim Allah için bir günahtan vazgeçerse, Allah cc. onun kalbine o günahın zevkinden çok daha fazlasını , (Muhabbet'inden zevk, Nur'undan huzur nasip edip) koyar." Yani bu demektir ki, gerçek samimi bir müsliman olarak yaşayanın hayatını, Allah' imızın Nur'undan ve Muhabbet'inden nasipler in zevkleri ve huzuru kuşatır. Elhamdülillah... Böylece daha Dünyada iken Cenneti hissederek yaşar. O kulda, bütün hepsine yönelik șükür ettikçe, Allah' da (cc.) nasip ve nimetlerini arttırır. Ve attıracağınıda yine Kuran'ı Kerim' inde söylemiştir. Elhamdülillah.. [26/2 22:22] Emin: 3. BÖLÜM : "Lee ileehe illAllah" ile imanlarımızı tazelemenin bir diğer yolu ise , onun manası üzerinde "tefekkür" denilen, kıyaslamalar yaparak, ince manalar elde etmek iledir. Bunun içinde, Allahimız (cc.) bazı vesileler lutfetmiştir. Elhamdülillah.. Onlarda genel olarak şunlardır : 1- Kuran'ı Kerim ve vahiy olarak diğer gönderip bildirip ihsan ettikleri (mesela : CevșenülKebir, Sekine duası, Celcelutiyye duası, Gerçek Barnabas İncili, vsb...) 2- Allah'in cc. Peygamberlerinin (as) ve özellikle son Peygamberi Muhammed'in (asv) mübarek yaşantısı ve sözleri, 3- Özellikle imani tefekkür alanında , samimi gerçek İslam alimlerinin eserleri, 4- Özellikle, B. Said Nursi' nin Risale-i Nur kitapları, 5- Bütün yaratılmışlar, 6 - Özellikle, her yönü ile "dünyanın " ve "insanın " yapısı. 7- Ölüm sonrası ve Kıyamet ile Ahıret Alemlerinin bilgileri. 8- Hz. ALLAH'in cc. Son Kitabı Kur'an-ı Azim ile Son Rasulü-Peygamberi Muhammed'in (sav.) yaptıklarını ve dediklerini esas alan, samimi gerçek İslam alimlerinin yazdıkları, İslam'ın her yönüne dair ve hz. Allah'e cc. kulluk kokulu, mübarek kitapları okumakta, kişinin imanının yenilenmesine ve kuvvetlenmesine vesile oluyor elhamdülillah. (Bunlara örnek olarak : İmam Gazali 'nin (ra.) eserleri, S. Ahmed Arvasi' nin eserleri, T. Diyanet İşleri yayınlarından "İslam 'a Giriș" serisi, vs. gibi bir çok eser adı verilebilir.) İşte, bütün bunlar vesilesi ile gelen o İlahi Nur ve Muhabbet'ten nasipler, insan için hem ilaç, hem tedavi, hem gıda, hemde kuvvettir. Nasıl ki, arabanın hem yağa, hem benzine, hem suya, hemde, aküsününde elektriğe ihtiyacı varsa; İnsanında, İlahi Nur'a ve Muhabbet'e ihtiyacı zaruridir. Çünkü Yaratıcısı, Sahibi ve Terbiyecisi olan Hz. ALLAH 'i cc. ve Onun Yakınlığı ile Yüceliğini, en azından bu hayatta bunlar ile bilebilir, anlar ve hisseder. Bu yüzdende, onların azalması kendini hissettirdiği zaman, hemen İlahi bağlılık çalışması olan rabıta ve(ya) tefekkür ile takviye etmemiz, ölmemek için şart kılınmıştır. Zaten namazın da, belli zamanlarda farz kılınmış olmasıda, başta bundandır. Evet bir müsliman kimse, Yaratanı hz. Allah'in cc. Sevgisini ve Memnuniyetini kazanıp Ona kulluğunu göstermek için : En azından günde 5 vakit namazlarını kılar; Senede 1 ay Ramazanda oruç tutar; İmkanları nisbetinde gerekli kimselere zekatını, sadakasını, yardımlarını verir; İmkanı olursa, en azından bir kere Hac için, Mekke ve Medine'de gereken yerleri ziyaret etmeye ve ibadetleri yapmaya gider; Allah'in dini İslam'ın yolunda da elinden gelen çalışmalarda bulunur ; Hem ayrıca, Allah'in cc. hayatımızı düzenlemek için, yapın ve yapmayın dediği şeyleri de (en azından gerekli "ilmihal" bilgilerini) öğrenip bunlara göre hayatını şekillendirip planlar ; İhtiyaçlarına göre zamanını da düzenleyip güzel kullanarak; Hem kendine, hemde çevresindekilere de faydalı yaşar ; Ve hem, (İlahi Nur ve Muhabbet'ten nasiplenmekle beraber, kudsi tefekkürle imanını tazelemek içinde :) Kuran'ı Kerimi, Cevșenul Kebir gibi vahye dayanan kaynakları esas almış olan; bir nur, manevi zevk, tefekkür aynası; Hem Kuran'ı Azime ve İslam ile kaynaklarına giriş rehberi kılınmış olan : Risale - i Nurlardanda faydalanırsa; Bu kimsenin hayatı, sanki Cennet' ten bir köşe gibi olur..! Allah'in cc. Lütfu ve Keremi ile İnșeAllah. RABBİMİZ..! HEPİMİZE GEREĞİ GİBİ İSTİFADE ETMEYİ NASİP EYLE. AAMİN 🤲🏻🕋🌺🌹💫🌙