Ben de dehb var, ama ayrıldığım eşimde dehb olmamasına rağmen o çok sorumsuzdu. Yani ayrılık hep bizden kaynaklanmıyor
@gurkangkbr18 күн бұрын
Hocam ,erişkin dönem hiperaktivitesi diye bir şey olmaz. Hiperaktivite sonradan ortaya çıkmaz. 4 yaşından 41 yaşına ADHD teşhisine sahibim. 3 tip de baskın.Erişkin hiperaktivitesi denilen şey, kişinin sürekli tökezlenmesine rağmen, tedavisini reddettiği çocuklukta sinyaller vermeye başlayan hiperaktivitedir.Veya teşhis konmuştur ve benim gibi 18-20 yaşında ilaçları kullanmayı reddetmiş, bunun çözüm olmadığının bilincinden olan bir tiptir , ki bu iş terapisiz olmaz.İlacın Gauss eğrisi şeklindeki etkinliği, zaten ilaç kullanmayla kendime geldim şeklinde KZbin videosu hazırlayan,aslında ADHD değil de, dikkat dağınıklığına sahip, zamana göre de şekillenebilen bir rahatsızlığı , Met içerikli ilaçlarla baskılamış durumdadır. Doktorların videoları çok rezil durumda, şaşkınlıkla izliyoruz. Hele psikologların burada terapi dışında ilaç kısmına da girmeye çalışması , bunu KZbin yayınlarına taşıması çok kötü bir durum.Aslında psikologlar, terapi boyutuna dikkat çekerek, çok daha faydalı olabilirler ve kendileri için de çalışma alanları yaratabilirler.Çoğu doktor, gerçek anlamdaki ADHD bireyin beyninin çalışma mekanizmasını teorikten ileriye özümseyemiyor.Erişkin hiperaktivitesi şeklindeki bir tanım sonradan ortaya çıkmıştır, son derece endüstriyeldir ve Amerikan üretimidir. Hiperaktivite konusunda yanılgıları olduğu iddia edilen doktorlar, hemen yine ayn endüstrinin argümanıyla kendilerini savunurlar ve işin içinden çıkarlar. "ADHD tanım aralığı ve değerlendirme ölçekleri değişiyor " .Bu ölçek genişlediği ölçüde, bipolar bozukluk, kaygı bozukluğu ve depresyon teşhisleriyle örtüşme artacaktır. "Masadaki dersime odaklanamıyorum, ilgimi .çekmiyor çünkü ve dikkatim dağılıyor " şeklinde çıkış noktasından hareketle hiperaktivite teşhisi alma umuduyla doktorlara yığılan ve bunu da pompalayan doktorları görüyoruz. Sadece hiperaktif bir beyin değil, her beyin ilgisiz bulduğu şeyle ilgilenirken odaklanamaz, dikkat dağınıklığı yaşar. Hiperaktif bir beyin, ilgisi olduğu bir konuda da, daha kışkırtıcı gelen bir uyarana maruz kalırsa ;kısa süreli hazzın peşinde koşarak, yanlış seçim yaparak, yanlış önceliklendirme yapar.Hiperaktif bir beyin,çağrışımlar yoluyla çok hızlı şekilde agaç dalları şeklinde budaklanmalar yapar , bu da odağı saptırır , kısacası dikkat dağınıklığı işte burada devrededir.
@gurkangkbr18 күн бұрын
İlkokul yıllarımızı hatırlayalım.Sınıfta herkesin üzerinde uzlaşabileceği hiperaktif öğrencileri düşünelim.1 veya 2 isim sayabilirdik. Sınıf mevcudu 40 olsun.Şimdiki istatistiklere bakarsak bu sayı 5-6'ya çıkmış durumda.Şimdi diyorlar ki , daha fazla kişi doktora gidiyor, farkındalık oluştu :-) Zaten sizin çocukluğunuzda üzerinde uzlaştığınız 1-2 kişi de resmen teşhisli değildi ki... Bütün sınıf doktora başvursa, o sayı yine 1-2 olacaktı.Şimdi neden 5-6 ? Daha fazla kişi doktora gittiği için değil.Daha fazla insan şartlanmış şekilde doktora gittiği için, nüanslara dikkat edilmeden hiperaktivite tanımlaması çok geniş bir alana dağıtıldığı için. Değişen zaman, teknolojiye olan bağımlılık,özellikle bebeklikten itibaren telefona maruz kalma gibi etkenler ,çocuklarda adapte olmuş bir dikkat dağınıklığına neden oluyor.Beynin , hiperaktif bir bireyin beyni ile aynı çalışma mekanizmasına sahip olduğunu ispatlayabiliyor muyuz ? Yoksa sadece çıktılardan hareketle kabul mü yapıyoruz.Mesele burada.Benim okuduğum 3 dildeki odak grup çalışmaları,belirli kıstaslar altında yapılabilmiş ve gerçekten de hiperaktif beyinlerin oranının arttığı sonucunu getirmiyor.Korona sonrası yığılma ile birlikte, toplumdaki ADHD teşhisi almış kişi oranının %12'ye çıktığı yazılıyor.Ben küçükken ABD kaynaklı rakamlar %1'e işaret ediyordu .%1'den %12'ye çıktıysak, potansiyel nedir ? :- ) ADHD için potansiyel oran bildirmek gibi bir yanılgı içine bile giriliyor.Toplumun %20'sine ulaşılacak deniyor. ADHD,kanser değildir ki oran ciddi sapmalar yaşasın. Tanımlamanın bu derece endüstriyelleşmesi, ADHD bireyleri nöroçeşit sınıfından dışarıya itiyor.