Gülün Adı - Umberto Eco // konuk Ahmet Ümit // Deniz Yüce Başarır ile Ben Okurum

  Рет қаралды 1,314

Deniz Yuce Basarir

Deniz Yuce Basarir

Күн бұрын

Orta Çağ’da İtalya’da bir manastırdayız. Rahiplerden biri şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmiş. Eski bir sorgucu rahip olan Baskerville’li William ve çömezi Adso, bu ölümün bir cinayet olup olmadığını, eğer öyleyse de katilin kim olduğunu araştırmaya başlarlar. William, manastırdaki gizemi çözmek için çalışırken, bir yandan da çömezine kendi deyimiyle ‘dünyanın tıpkı kocaman bir kitap gibi bizimle konuşurken kullandığı belirtileri tanımayı’ öğretmektedir. Aslında, biz okurlar da nasibimizi alırız bu işaretlerden… Biz de hayatı okumaya başlarız, bu yarı macera yarı öğreti romanın satırları arasında.
Evet efendim, "Ben Okurum"un bu bölümünde dünyanın gelmiş geçmiş en çok satan romanlarından biri hakkında konuşuyoruz. İtalya’nın 20. yüzyılda yetiştirdiği en büyük entelektüellerden, Umberto Eco’nun 1980 yılında yayımlanan ilk romanı Gülün Adı bu kez konumuz. Gülün Adı, acayip bir karışım, doğruyu söylemek gerekirse. Eco, o güne kadar biriktirdiği Orta Çağ, Hristiyanlık, estetik, göstergebilim alanındaki bilgilerini alıp, bir polisiye roman örgüsünün içine oturtuyor. Okuru bir yandan cinayet çözmekle oyalarken, diğer yandan da felsefi sorular eşliğinde tarihten, sanattan, dinden söz ediyor; hayatın ve dünyanın gidişatına dair önemli sorgulamalara yöneltiyor. Gülün Adı, 48 yaşında başlanmış bir romancılık kariyerinin ilk ürünü. Ama ne başlangıç… Eh, yazarın arkası sağlam, geçmişi dopdolu, kendisi çok yönlü olunca, bazen böyle geç de olsa yola çıkış, yol uzayıp gidiyor emin adımlarla. Bu roman, tüm entelektüel kaygılarına rağmen, dünyanın en iyi polisiye romanlarından biri olarak da kabul ediliyor. Eh o zaman ne yapıyoruz? Yıllarını polisiye edebiyata vermiş, Türkiye’nin en çok satan yazarlarından birini arıyoruz. Hattın diğer ucunda Ahmet Ümit var efendim.
Umberto Eco 1932 yılında İtalya’nın Piemont bölgesinde Alessandria şehrinde doğuyor. 1954’de Ortaçağ felsefesi ve edebiyat okuduğu Torino Üniversitesi’ni bitirdikten iki yıl sonra, askerlik görevini yaparken yazdığı ilk kitabı yayımlanıyor genç Eco’nun: Aguinolu Thomas’ın Estetiği. Daha o gençlik yıllarında bile hayatı, kodları çözülmesi gereken bir semboller ve işaretler ağı olarak gören Eco, zamanla bu eğilimini iyice derinleştirecek, filmlerden çizgi romanlara kadar tüm sanatsal ya da popüler kültür ürünlerini ilgi alanına sığdırmayı başaracak. Üniversiteden sonra bir süre Milano’da İtalya’nın devlet televizyonu RAİ’de çeşitli kültür sanat programlarının editörlüğünü yapıyor. 1959’da televizyon yayıncılığından kitap yayıncılığına geçen Eco, Milano’ya taşınır ve Bompiani Yayınevi’nde kurgu dışı kitaplar editörü olarak çalışmaya başlıyor; 1975 yılına kadar da bu görevini sürdürüyor. Şehirdeki bir takım ilerici yazar, müzisyen ve ressamlarla tanışan yazarın ilgi alanları da gitgide genişlemekte. James Joyce’nun ileri dönem eserlerinin ya da Mallarme’nin kapalı kutu gibi sembollerle örülü şiirlerinin ulaşılmazlığı onda müthiş bir heyecan yaratmaktadır. Kendi gibi çağın ötesinde düşünen kişilerle birleşip, Grup 63 adlı topluluğu kurarlar, adından anlaşılacağı gibi 1963 yılında. Amaçları, sanattaki tutuculuğu kırmak, ultra modern roman ya da şiirler üretmektir. Eco’un yazdığı romanlara ve satış rakamlarına bakınca, kurucusu olduğu grubun inandığı bu katı tutumu çabuk terk etmiş olsa gerek diye düşünüyor insan. Zeki adam tabii, eğer daha çok okura ulaşmak istiyorsa, meselenin aslında hikaye anlatmak olduğunu keşfetmiş olsa gerek daha o günlerde. İtalya’da 1962’de ilk baskısını yapan Açık Yapıt’ta ortaya koyduğu, yazma eylemiyle ilgili görüşlerine de göz atmak gerekir belki bu bağlamda. Ne de olsa o, metinlerin çok anlamlılığına vurgu yapar ve edebiyatın, okurla ilişkiden doğduğu gerçeğini asla yadsımaz, hatta çok önemser.
1966 yılında Milano Politeknik Üniversitesi’nde göstergebilim profesörü olarak göreve başlayan yazar, aynı zamanda çeşitli basın organlarındaki yazılarıyla şöhret edinmektedir. L’Espresso dergisinde haftada bir yayımlanan esprili makaleleri, 19 yüzyıl sanat akımlarındaki sahtecilikten marka sahteciliğine, Dünya kupası’ndan Amerikan pornosuna kadar geniş bir alanda seyretmekte, Eco gündelik hayata edebi ve felsefi gözlüklerini takarak bakmaya başlamaktadır. Yıllar sonra, 2004’de yayımlanan romanı Kraliçe Loana’nın Gizemli Alevi’ni okuyanlar hatırlayacaktır popüler kültürün onun eserlerindeki yerini. Ama oraya gelmeden daha, şunu da söyleyelim, onu şöhrete kavuşturan bu yazılar daha sonra Ortaçağ’ı Düşlemek ve Somon Balığıyla Yolculuk adıyla kitaplaştırıldı da.
#denizyücebaşarır #benokurum #gülünadı #umbertoeco #ahmetümit #canyayınları

Пікірлер: 4
@sevgo_60.
@sevgo_60. Ай бұрын
Çok teşekkürler 😊
@aysemeralgoker
@aysemeralgoker Ай бұрын
Yıllar önce sinemada izlemiştim
@Zackarina3434
@Zackarina3434 Ай бұрын
2defa başlayıp yarım bıraktığım aklımdan çıkmayan kitap
@aysemeralgoker
@aysemeralgoker Ай бұрын
Filmi de çok guzeldi
Bike Vs Tricycle Fast Challenge
00:43
Russo
Рет қаралды 89 МЛН
Electric Flying Bird with Hanging Wire Automatic for Ceiling Parrot
00:15
Как подписать? 😂 #shorts
00:10
Денис Кукояка
Рет қаралды 7 МЛН
iPhone or Chocolate??
00:16
Hungry FAM
Рет қаралды 32 МЛН
Ahmet Ümit | Sunay Akın ile İşte O Çocuk
54:35
Sunay Akın
Рет қаралды 34 М.
Katilin Ayak İzleri RADYO TİYATROSU (REKLAMSIZ)
3:09:21
Kayıp Eşya Dükkanı 45
Рет қаралды 186 М.
📚 Yazar-Editör Sohbetleri: Murathan Mungan, Müge Gürsoy Sökmen 📚
58:35
Tasavvuf ve Spiritüalizm Felsefesi (Ene'l-Hakk)
3:08:20
Diamond Tema
Рет қаралды 544 М.
İrade Terbiyesi - Jules Payot FULL #SesliKitap
2:59:19
fikir istasyonu
Рет қаралды 883 М.
Pandora'nın Merakı - Başar Başarır | 24 Nisan 2024
1:15:18
BloombergHT
Рет қаралды 8 М.
Para Hırsı - Radyo Tiyatrosu (Polisiye)
3:49:01
Kaptan Radyo Tiyatrosu
Рет қаралды 246 М.
Bike Vs Tricycle Fast Challenge
00:43
Russo
Рет қаралды 89 МЛН