Ey her candaki gizli hazinem, her harap gönüldeki inci tanem, her kanatsız kuştaki gizli kanadım, Ey gönüllerdeki zahirim, suretlerdeki manam, Ey sevgilim, ey sultanım, Aşk aşk derim, erimek isterim. İki değil, bir olmaktır derdim. Harap olmuş yüreğim, kırılmış kanatlarım, uçarım enginlere. Gözlerim ama, kulaklarım sağır, yolum sadece aşkadır. Aşk değil midir yağmuru yağdıran, suyu buluta, bulutu suya dönüştüren, aşkla toprağı kavuşturan, tüm tohumların içine zerk olan, kendini açığa vuran? Toprağın deli gibi kaynaşması değil midir kavuşması aşıkların? Ey sevgilim, ey sultanım, Nasıl ki ben size sevdalıysam, su da toprağa sevdalıdır. Güneşin yakıcılığına aldırmaz, aşkla dönüşüne aldırmaz. Buharlaşıp gökyüzüne çıksa da tekrar bilir döneceği vakti. Sabırla bekler. Eser rüzgar, çakar şimşek, ağlar bulut, su kavuşur yine aşkına. Aşıkların kavuşmasına eşlik eder tüm kainat. Ey her candaki gizli hazinem, her harap gönüldeki inci tanem, her kanatsız kuştaki gizli kanadım, Ey gönüllerdeki zahirim, suretlerdeki manam, Ey sevgilim, ey sultanım, Aşk aşk derim, erimek isterim. İki değil, bir olmaktır derdim.