Рет қаралды 473
KASTAMONU GÖLKÖY ENSTİTÜLÜ ÖĞRETMENLER KURULUŞUNUN 84. YILINDA OKULLARINDA BULUŞTU.
GOLKOY ENSTITULU 1954 YILI MEZUNU 91 YAŞINDAKİ DAVUT KEMAL YILMAZ ÖĞRETMEN
84'ÜNCÜ YILINDA BU ANLAMLI GUNE OZEL HAZIRLADIGI
KÖY ENSTİTÜLERİNİN
HİKAYESİNİ ŞİİRİNDE ANLATIYOR
Köy Enstitüleri Hikayesi
Emperyal, yedidüvel, birleşti de saldırdı. Özgürlük gitti elden. Bahtımızı soldurdu.
Biri çıktı ortaya, canını siper etti. Yönetenler çaresiz. Zavallıca seyretti.
Bir ülke uyanıyor; işgalcilere karşı. Mustafa Kemaldir o. ulusun öncü başı.
Yapılıyor ülkede, zorlu bir savaş. Yanıyor, yıkılıyor. Kalmadı, taş üstünde taş.
Çok canlar verildi. Vatan kurtulmuştu. Ulus yüreğine, sevgiyle sevinç doğdu.
Ülke yoksulluk, cehalet ortasında. Çanağında aşı yok. Çorbası yok, tasında.
Kazanılmıştı savaş; ülke kurtulmuştu. Köyüne dönen, yoksullukla buluştu.
Kuvayı Milliye, cesur ve de yürekli. Yeniden bir savaş; yoksulluğu yenmeli.
Karanlık cephesine, açıldı yeniden savaş. Yıkmalı cehaleti, olmaz yürümek yavaş.
Yok olmalı ulusun, bu kötü kaderi. Yeni bir Kuvayı Milliye hareketi.
O ruh, o gönülle işe başlandı. Öğretimde birlikte; eğitimde arındı.
Düşünüldü, araştırıldı. Taşlar yerine kondu. En sonunda çıkış yolu bulundu.
Eğitim başlamalı, köyden, köylüden. Aydınlığa çıkılır. Bu yoldan yürürsen.
Aşkla, şevkle, hep ileri, ileri. Kuruldu ülkede; Köy Enstitüleri.
Burada amaç; köy çocukları okuyacak. Köyüne dönecek. Çocukları okutacak.
Eğitim kalesine, dikilmişti, büyük burç. Kalenin mimarları; Yücel ile Tonguç.
Artık cehalete açılıyor; Büyük savaş. Köy kurulacak ağadan. Yavaş, yavaş.
Öğretmen, ebe, sağın, sağın evleri. Köye geliyor, atanan yeni lideri.
Köy Enstitüsü, okulunu, kendi yapıyor. Köye koşuyor. Köyün okulunu da çatıyor.
Bu okulların devlete, yoktu bedeli. Görülmedi Dünyada, uygulanan modeli.
Yerküre ulusların, ilgisini çekmişti. Ülkeyi çağın üstüne yükseltecekti.
Marangoz, demirci, dülger, elektrik. Tarımın türlüsü. Değil sadece öğretmenlik.
Bu onurlu, yürekli uğraş ve savaştı. Ulusal istenç; savaşı kazanmaktı.
Anadolu hareketi, dalga, dalga büyüdü. Sular ağadan, köyün tarlasına yürüdü.
Köy evi ortasında, artık soba yanmıştı. Köyün kalkınacağı lider atanmıştı.
Köyde artık, seferberlik başladı.
Köylü, ağa zulmünden kurtulacaktı.
Toprağı olacak. Tarlaşulanacak. Köyde doyacak. Şehri boylamayacak.
Bu gidişten beylerin, huzuru kaçtı. Köylüyü zulmünden kurtarmayacaktı.
Bu soysuz düşünde, ittifaklar kuruldu. Siyasetçi, ağası, burjuva, birlik oldu.
Yalan dolan söylediler. Başedemediler. Büyük yalan, bunlar komünist dediler.
Halkın, hassas yanını buldular. Ulusu, can evinden vurdular.
Enstitüler kapandı. Köylü gurbete gitti. Köy köylü hikayesi de böylece bitti.
Köyün duymadılar. Hazin sesini. Neyi kalmışta; alacaksın daha nesini?
Türk köylüsü ve de milleti! Sen sustun. Hiçe saydılar seni.
Enstitüler, senin Kabendi. Yıktılar üstüne senin kutsanan kabeni.
Davut Kemal YILMAZ