KENDİNİ YENİLEYEN KARACİĞER TEKRAR BAĞIŞLANABİLİR Mİ ? KARACİĞER BAĞIŞI DETAYLARI

BURADA YAZILAN BİLGİLERİN % 100 DOĞRULUĞU İÇİN DAHA DETAYLI BİR ARAŞTIRMA YAPMANIZ TAVSİYE EDİLİR.
Karaciğer, insan vücudunun en şaşırtıcı organlarından biridir. Yarısından fazlası bağışlansa bile, eski boyutuna geri dönebilme yeteneğine sahiptir. Bu özelliği, karaciğerin parçalar halinde, kan bağışı gibi düzenli aralıklarla bağışlanabileceği fikrini akla getiriyor.
Yenilenme Süreci:
Ancak karaciğer hücrelerinin yenilenme biçimi, bunun pek de olası bir senaryo olmadığını gösteriyor. 27 kişide yapılan bir çalışmada, donörlerin karaciğer fonksiyonlarının yaklaşık bir ayda normale döndüğü ve organın eski kütlesini geri kazanma sürecinin de bir yıldan az sürede tamamlandığı gözlemlenmiştir. Aynı karaciğerden belirli aralıklarla parça alınarak yenilenmenin incelendiği bir fare deneyinde ise, fare karaciğerlerinin 12. denemeden sonra bile eski boyutuna geri dönebildiği görülmüştür.
Yeniden Bağışın Sınırlamaları:
Bu örnekler, yenilenme yeteneğine sahip karaciğerin tekrar tekrar bağışlanabileceğini düşündürse de, iki önemli nedenden ötürü bunun pek de işlevsel sonuçları olmayacağı öngörülebilir:
1. Riskler:
Bu tür işlemler oldukça ciddi cerrahi müdahaleler gerektirdiğinden, uzmanlar tekrarlanmasının riskli olacağına kanaat getirebilir.
2. Gerçek Rejenerasyon Eksikliği:
Karaciğerin kendini yenilemesi sıklıkla rejenerasyon olarak adlandırılsa da, gerçek anlamda rejenerasyon özelliği taşımaz. Karaciğer, kaybedilen dokuyu tam olarak yenilemez, bunun yerine kalan dokuda büyüme ve işlevi sürdürme yeteneğine sahiptir.
Gerçek Rejenerasyon:
Gerçek rejenerasyon, semender gibi bazı hayvanlarda görülür. Semender bir uzvunu kaybettiğinde, kopmanın yaşandığı bölgedeki hücreler farklılaşmaya başlar. Embriyonal durumlarına geri dönerler ve moleküler sinyaller aldıklarında kemik, kas ve deri gibi farklı hücre türlerine dönüşebilirler. Yeniden farklılaşan hücreler çoğalarak, kayıp uzvun tüm işlevleriyle yeni bir kopyasını oluştururlar.
Karaciğerde Telafi Edici Hiperplazi:
Karaciğerden bir parça ayrıldığında ise kalan hücrelerde gerçek anatomik rejenerasyondaki gibi farklılaşma gerçekleşmez. Kalan bölümdeki olgun karaciğer hücreleri, kaybı telafi etmek için bölünerek çoğalır. Yeniden büyüyen doku, hücre organizasyonu ve damarların dizilimi gibi açılardan çıkarılan dokunun düzenini tam olarak kopyalamaz. Bu nedenle, yeniden büyüyen karaciğer işlevselliğini korusa da tam anlamıyla bir rejenerasyon gerçekleşmez. Bu türden hücre çoğalmalarına "telafi edici hiperplazi" adı verilir.
Sonuç:
Karaciğerin olağanüstü yenilenme yeteneği, tıp biliminde önemli umutlar vaat etmektedir. Fakat günümüzde, tekrarlanan karaciğer bağışı, cerrahi riskler ve rejenerasyon sınırlamaları nedeniyle pek de işlevsel bir çözüm olarak değerlendirilmemektedir. Araştırmalar, karaciğer yenilenme mekanizmalarını daha iyi anlamak ve bu yeteneği tıbbi tedavilerde daha etkin kullanmak için devam etmektedir.