Рет қаралды 9,479
Çölyak hastalığı tahıl ürünlerindeki glutenin gliadin komponentine karşı immünolojik reaksiyonun gözlendiği bir hastalıktır. Sıklıkla 30-60 yaş aralığında gözlenir. Kadınlarda iki kat daha sık izlenir.
Neredeyse tüm çölyak hastaları HLADQ2/HLADQ8 pozitiftirler. Bu HLA’ların negatif olması yüksek negatif prediktör değere sahip olduğundan tanıda çok değerlidir. Fakat pozitifliği tanıda çok anlamlı değildir.
• Çölyak hastalığı; Tip 1 diyabet, Hashimato tiroiditi, Sjögren sendromu, IgA nefropatisi, Ataksi, Depresyon, Otizm, Epilepsi, Down ve Turner Sendromu ile ilişkilidir.
Çölyak hastalarında normale oranla malignitelerin gelişme riski anlamlı oranda artmıştır. En sık izlenen enteropati ilişkili lenfoma ve ince bağırsak adenokanseridir.
Çölyak hastalarında biyopsi glutene en fazla maruz kalan bağırsak segmentleri olan duodenumun 2. kısmı ve proksimal jejunumdan yapılır.
Günümüzde yüksek oranda sensitif serolojik testler ve hastalığın erkenden tanınması nedeniyle epitel hücre hasarı ve villüs atrofisi olmasa bile villüslarda intraepitelyal lenfositlerin artışı tanı için sensitif bir bulgu olarak gösterilmektedir. Histolojik bulgular çölyak hastalığı için spesifik değildir. Bu nedenle tanı için spesifik olan histoloji ve seroloji
kombinasyonudur. Glutensiz diyet sonrası semptomlar düzelmekte ve antikor titreleri normal seviyelerine 6-24 ay içerisinde gelmektedir.
Pediyatrik yaş grubunda çölyak sıklıkla 6-24 ay yaşlarında başlar. Abdominal distansiyon, iştahsızlık, kronik ishal, büyüme geriliği, kilo kaybı en sık bulgulardır. Atipik çölyak olguları daha ileri yaşlarda abdominal ağrı, kusma ve kabızlık
şikayetleri ile gelebilirler. Ekstraintestinal semptom olarak eklem ağrıları, aftöz stomatit, demir eksikliği anemisi, pubertede gecikme ve kısa boy gözlenir.
Çölyak hastalarına en sık eşlik eden deri hastalığı Dermatitis Herpetiformis’tir.