Рет қаралды 2,669
Türkçe, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren sadeleştirme adı altında dilde tasfiyecilik faaliyetlerine maruz kaldı. Banarlı, kitabında bu sadeleştirme gayretlerinin yanlışlığını, iyi maksatlarla yapılmadığını, metotsuzluğunu anlatır.
Amacı dışında, yanlış usullerle yürütülen bu çalışmaların Türklerin ilerlemesini engellemek için yapıldığını belirtir. Dilimize verdiği zararları anlatarak sadeleştirme işinin nasıl yapılması gerektiğinin yollarını gösterir.
Tasviyecilik faaliyetlerinin arkasındaki dış tesisler de, kitapta üzerinde çokça durulan bir konu olup, bu tehlikeye özellikle dikkat çekiliyor.
Bu şekilde yürütülen sadeleştirme faaliyetleri Banarlı'ya göre Türkçenin başına gelen büyük bir felakettir. Bu felaket Türkçe'nin dünya dilleri arasındaki yerini ve karakterini bilmemek gibi büyük bir hatadan kaynaklanır. Çünkü Türkçe herhangi küçük ve başkalarına mahkum bir millet dili değil, bir imparatorluk dilidir.
İmparatorluk dilleri, milletler, hakim oldukları topraklardan vergi alır, mahsul alır gibi kelime de alırlar. Aldıkları bu kelimeleri kendi dillerinin gramerine, estetiğine ve fonetiğine göre millileştirerek kendi kelimeleri yaparlar.