Lecture Series Does Not Exist #1 Platon-Devlet Ekseninde "İnanmanın Sınırları ve Devrimin Sonsuzluğu" Konuşmacı: Kaan Atalay 6 Aralık 2013 Yer : Boğaziçi Üniversitesi Part-1
Пікірлер: 14
@sadettinozgun58884 жыл бұрын
"Hayır, ben bardağın olmadığını iddia ediyorum" anısı, hoş bir anekdottu.
@lectureseriesdoesnotexist521711 жыл бұрын
"İnanmanın Sınırları ve Devrimin Sonsuzluğu - Kaan Atalay " Part-2 "İnanmanın Sınırları ve Devrimin Sonsuzluğu - Kaan Atalay " #2
@bofur27276 жыл бұрын
Yüce Aule ! Yaklaşım ve akış muazzam.
@tolstoyevski40236 жыл бұрын
Muhteşem anlatım.
@macont21453 жыл бұрын
Kaan hoca çok değerli
@sadettinozgun58884 жыл бұрын
Suyun olmaması neden varlığın olmamasını gerektiriyor? Susuz şey yok hükmünde midir?
@sadettinozgun58884 жыл бұрын
Olmayan bir şey düşünülebilir de düşünülen şey, anlamsızlık içerir.
@hakanerbil15053 жыл бұрын
Üzerine bir "tez" inşa etmek için, sanki felsefenin de başlangıcıymış gibi yaparak Pitagoras'ın felsefesini öne çıkar, onun kaynaklarına işaret ederek başla; sonra da "felsefe" kavramını ilk kullanan (Pitagoras iken) Herakleitos'tur de, hem de ısrarla (20:00 civarı). Gerisini dinleyecek heves bırakmadı...
@sadettinozgun58884 жыл бұрын
Algıya ve deneyime tabi olmayanı düşünmenin olmayanı düşünmekten farkı ne? Olmayanı düşünmek saçma ve anlamsızsa bu niye anlamlı oluyor?
@ejderkapan89324 жыл бұрын
dışarda var olduğunu bilip, algılayamamak ile , dışarda olmadığını bilip algılayamamak aynı şeyler mi? Buradaki problem aklımızla hangi tanımı yaparsak yapalım, örneğin karşıdakine araba dediğimizde, araba sürekliliği olan birşey değil, bir an var olup bir an yok oluyor 1.an ile 2.anı ayıran şeyin an olmadığı belli, beynimiz o sınırda ona, o perdeye yokluk diyor. lakin algılayamadığın birşeye yok diyebilir misin? yada tam tersi algılanamayan yada algıya tabi olmayan birşeye var denebilir mi? Akıl burada tıkanıyor. algıya tabi olmayan sonsuz güç sahibinin varlığını biliyor. lakin onu ne görebiliyor nede tanımlayabiliyor. çünki algı olmadan ne duyularımız nede kavramlarımız çalışmaz.
@sadettinozgun58884 жыл бұрын
@@ejderkapan8932 Bu yaklaşımın duyulan her tevatürü kabul etmeye teşne olmaktan farkı ne? Herkes aklının erdiği kadarından sorumludur. Algılayamadığım, hakkında ikna edici şekilde bilgi sahibi olamadığım şeyi kabul mecburiyetim neden olsun? Kandırılmadığımdan nasıl emin olabilirim?
@ejderkapan89324 жыл бұрын
@@sadettinozgun5888 kandırılma fiili için, algı üzerinde hile yapılması yani ortada bir algı olmak zorunda. Bahsettiğimiz konu için ortada bir algı yokki, algın üzerinde oynanıp seni kandırabilsinler, unutma kananlar, kanısı olanlar kandırılırlar. Aklın soyutlama , tenzih etme yeteneği sayesinde kanmak istemediğin bir şeye, kandırılman imkansız hale geliyor. Bilgi sahibi olamadığın, algılayamadığın birşeyi kabul edemeyeceğin gibi red de edemezsin. reddetmek için kabul etmekten daha fazla delile ve güce ihtiyacın vardır. Buradaki konu kanı ve zanlar üzerine olmasından ziyade dışarıda yani duyularımızla algıladığımız dünya ne kadar gerçek, algılarımız ile gerçekliğe ulaşabilir miyiz üzerine. insanın kanması ve kandırılması, algılarının üzerinde oynanıp hileler yapılabilmesi, gerçek bilgiye olanı olduğu gibi gösteren, olanı mümkün kılan şeye ulaşmamızın zorluğunun iyi bir örneği.