Рет қаралды 3,696
Yılda 17,3 milyon insanın ölümüne neden olan kalp damar hastalıkları, dünyada tüm ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Ülkemizde ölüm nedenleri arasında %47,7'lik bir paya sahiptir. Dünya sağlık örgütüne göre kalp damar hastalıklarından etkin korunma; sağlıklı beslenme, sigara bırakma stresten korunma ve aktif yaşam tarzı önerileridir. Düzenli fiziksel aktivite ve kondisyon kalp damar hastalıklarının sebep olduğu ölüm oranıyla ters bir ilişki içindedir. Aynı zamanda düzenli fiziksel aktivitenin kalp damar hastalıkları için kullanılan ilaçlardan daha etkin olduğu araştırmalarla ortaya konulmuştur. Egzersizin etkin olabilmesi için fiziksel aktivitenin şiddeti, tipi, süresi, bireyin fiziksel kapasitesi, risk profili, sahip olduğu kalp damar hastalık tipi ve derecesine göre belirlenmelidir.
Fiziksel aktivite ve egzersizle ilgili değerlendirmeleri yaparken, klasik tanımlamada egzersizin şiddeti ve süresi temel alınarak egzersiz hacmi hesaplanır. Egzersizin şiddeti ise en temel tanımıyla hafif orta ve ağır olarak sınıflandırılır ve hedef kalp hızına ya da hissedilen zorlanmaya göre belirlenebilir.
Bireyin fiziksel aktivite sırasında ulaşması amaçlanan kalp atım hızına hedef kalp atım hızı denir. Genellikle belirlenmesinde iki yöntem kullanılır. Bunlardan birincisi maksimim kalp atış hızından yola çıkarak 220-yaş formülüdür. İkinci yöntem olan Karvonen yöntemi ise bireyin yaşı temel alınarak belirlenen maksimum kalp atım hızından dinlenim kalp atım hızının çıkartılması ile bulunur.
Konuşma Testi; elit sporcular, sağlıklı bireyler ya da kalp damar hastalığı olanlar için egzersiz reçetesi hazırlamada ve takiplerde kullanabilecek testlerden birisidir. Bu testte kişinin egzersizde konuşabilmesi orta şiddetteki egzersizi, nefesi kesilmeden birkaç kelime konuşabilmesi yüksek şiddetteki egzersizi ifade eder.
EGZERSİZ ÖNCESİ RİSK DEĞERLENDİRMESİ
Kalp damar sistem hastalığı olanlarda risk değerlendirmesi bireyselleştirilmeli ve önerilecek egzersizin şiddeti kişinin kardiyak risk profili, mevcut alışılmış fiziksel aktivite düzeyi ve amaçlanan fiziksel aktivite/egzersiz seviyesine göre ayarlanmalıdır. Amerikan Spor Hekimleri Birliği daha aktif yaşamın önündeki engelleri kaldırmak için sağlıklı ve asemptomatik bireylerde egzersiz öncesi tarama önerilerinin azaltılmasını iki nedenle önermektedir.
1)Egzersize bağlı risklerin çoğunun yavaş ve kademeli artan egzersiz programıyla aşabilmesi.
2) Fiziksel aktivite programlarına katılmanın oluşturacağı toplam riskin genellikle düşük düzeyde olması.
Düzensiz, ani hız ve şiddet artışları yapılan egzersizler, aktivite sırasında veya sonrasında akut koroner olay ve ani kardiyak ölüm riskini arttırabilmektedir. Bu nedenle sedanter (hareketsiz veya çok hareketsiz) bireylerin ve kalp damar risk faktörleri olan hastaların egzersiz programına düşük seviyede başlaması önerilmektedir. Bir egzersiz programına başlamadan önce risk sınıflamasına göre tıbbi muayene ve/veya egzersiz testi kullanım alanı kararı için izlenecek öneriler aşağıdaki gibidir.