Allahu teala sizden ve emeği geçen kardeşlerimizden razı olsun inşâallah.derslerinizden istifade ediyoruz.efendimizii aleyhisselamı gündemimizde tutup hayranlığımız tekerrür ediyor.
@cemalyildirim14612 жыл бұрын
Rabbim hocamızdan razı olsun.
@NURANCOSKUN-wu7lh5 ай бұрын
Allah razı olsun hocam Rabbim yardımcınız olsun Allah'a emanet olun Selam ve dua ile 🕋🌹🌷🕋
@melihakaraman61592 жыл бұрын
Allah razı olsun hocam. Rabbim kötülük yerleşmeden tevbe etmeyi hepimize nasip etsin Amin.
@akifpak32962 жыл бұрын
Allah razı olsun değerli HOCAM Rabbim istifade etmeyi nasib etsin bizlere 🤲🏻🤲🏻🤲🏻🌹🌹🌹
@nurdagulaksu1432 жыл бұрын
Allahım razı olsun sizden ebeden hocam Diyanet radyonun ekibinden de razı olsun sayılarınızı artırsın artırsın İNŞ 🤲🤲🤲
@muzafferacar6442 жыл бұрын
Bir hadis aliminden hadisler dinlemek ne kadar güzel. Hele arapçasından direkt tercüme ederek yavaş yavaş anlatması ayrı bir güzel.
@verasitare4536 Жыл бұрын
Hocam Allah (cc) razı olsun.
@ozlemd.2002 жыл бұрын
Allah razı olsun hocam 💐
@cezmiserbetci9722 жыл бұрын
ALLAH RAZI OLSUN.
@Hasan-kp2nd2 жыл бұрын
Allah sizden razı olsun
@VolkanKaanKayacık2 жыл бұрын
SübhanAllah!
@adaletbilgin75262 жыл бұрын
Allahım razı olsun
@birazpastabirazbaska38052 жыл бұрын
Maşallah ne güzel anlatıyorsunuz 🌺
@zeyneptokay7027 Жыл бұрын
Allah razı olsun hocam
@verasitare45365 ай бұрын
-Bırakmak istediğimiz davranıştan pişmanlık duymalı, Cenâb-ı Hâkk’a tövbe ederken de “Bir daha yapmayacağım” kararlılığını oluşturmalıyız. Bir sonraki günaha niyet ederek öncesinde tövbe edilmez. Hz Yusuf’un kardeşleri gibi… Onlara dediler ki “Kardeşinizi öldürün sonra salih kimseler olursunuz.” Yani tövbesi var bunun. Bu misaldeki bir yaklaşım tövbe sürecini bir başka günah sürecinin yoluna sermek gibi olur, ona dayanak oluşturmak gibi olur. Bu tövbeyi kötüye kullanmak olur. Günün birinde o tövbeye gerçekten ihtiyaç duyduğumuzda Allah azze ve celle bu suistimallerimizden ötürü bize bunu nasip etmeyebilir. Daha önceleri yaptığımız bir tövbeyi hatırladığımızda “Ama o zaman asla yapmam diye düşünmüştüm.” dediğimiz tövbe gerçek bir tövbedir. Velev ki sonrasında aynı hataya düşmüş olsak bile. Böyle kul düşe kalka Allah azze ve cellenin inayetiyle günahlarını hayatından tek tek çıkarmış olur bi iznillah. Kul an itibariyle bütün yanlışlarını düzeltemeyebilir. Bunlardan bir kısmını düzeltip Cenâb-ı Hâkk’tan mağfiret dilerse onların Allah katında kabul edilmesi umulur. Kul diğer yanlışlarından da peyderpey kurtulma azmi ve kararlılığıyla yol almalı. Böyle böyle salih bir kul oluruz. Bir yandan da sürekli açık veririz. Yani kulluğumuz kusursuzluk için elverişli değildir. Bir yandan düzeltmeye çalışırken başka bir yandan da bazı konularda zaafiyetle, cehaletle yanlışlar yapabiliriz. Ama vazgeçmemeli. Asla ve kat’a bağışlanma ümidimizi kesmemeliyiz. Dolaysıyla tövbe hayatımızda süreklidir. Allah azze ve celle bizim tövbekar halimizi seviyor. -“Sen muazzam bir ahlak üzeresin.” (Kalem Sûresi-4) Bu ayeti kerimede Cenâb-ı Hâkk’ın peygamber efendimize (sav) beğenisini görüyoruz. Resulullah’ın (sav) kulluğu böyleyken, Resulullah gün içinde sürekli istiğfar yapar haldeydi. O’nun en az 70 kez istiğfarda bulunması bizler için ciddi bir ibret vesikası. Çünkü kul günahlarını hafife aldığı durumda Allah azze ve celle karşısında tevazusunu kaybeder. Zaten şeytan yanlışlarını basit gösterme çabası içerisindedir. Resulullah’ın (sav) kulluğunda istiğfarın tuttuğu bu yeri kulağımıza küpe etmek hayati öneme haiz. -Tövbe edilmemiş günahlar, ısrarla işlenmiş masiyetler büyüklenmeye, istikbara dönüşür. Hatalar kişinin her tarafını kaplar. Kalbine de sızar. Artık inancını da ondan alabilir. Günahı önce işleyen, sonra sıradanlaştıran, sonra Allah’a karşı “bunda ne var ki” demeye cüret ettiren şeytani bir plan işliyor aleyhimizde. Dolaysıyla tövbe bir an önce yola dönmek demektir. -Çok sayıda adam öldürmüş bir kişiye Resûlullah (sav) tövbe edip başka bir memlekete gitmesini öneriyor, orada Allah’a kulluk eden insanlar var, onlarla beraber kulluk etmesi için bunu öğütlüyor. Ve sakın ola bu memleketine geri dönme, diyor. Çünkü bulunduğu memleket kötülerin diyarı ve kişi orada kendini ıslah etmekte zorlanabilir. Bu kişinin çok günahı var ve işlediği cürüm de başkalarına karşı işlenmiş cürüm. Bırakın diğer insanların mallarını; onların canlarını almış. Ama tövbesi var elbette. Çünkü maktullerin de Rabbi olan Allah azze ve celle. Kişi onların haklarına bir yandan girmişken aslında Cenâb-ı Hâkk’ın hakkına girdi. Çünkü o kulların bir mevlası,sahibi var. Dolayısıyla Sahib’e sığınmak suretiyle kul Sahib’in katında bir bağışlanmaya yol bulabilirse Allah azze ve cellenin kulları haklarına dair hususta da bir kolaylık yaratacağı umulur. O bakımdan kul açısından “hiç bir tövbe yolu yok artık, sen adam katletmişsin, senin artık tekrar iyi olma şansın yok” gibi bir durum yok. Allah azze ve celle günahta müsrif davrananları bile yine tövbeye çağırıyor. Bu Rahman ve Rahim olan Cenâb-ı Hâkk’ın bize ne denli tövbe kapısını açtığını gösteriyor. -Allah bir kimsede hayır bilirse onlara işittirir. O kimseyi sonuçsuz bırakmaz, zayi etmez. Kişide Cenâb-ı Hâkk’a dönüp ondan mağfiret dileme niyeti filiz verdiği itibaren, bütün süreçlere ne kadar kritik olsa da, Allah bağlantıyı koparmaz. Kişinin kalbindeki niyete bağlı olarak Cenâb-ı Hâk etrafta koşulları yaratıyor. Kişide tövbe niyeti çok değerlidir. Tövbe etme arzusundan kişi özellikle bilerek vazgeçmediği sürece Cenâb-ı Hâk bunu ona kolaylaştırır. -Allah azze ve celleye karşı masiyetin öncesi sıkıntılı olduğu gibi, sonrası da sıkıntılıdır. -Tövbe; kötü fiili terk etmek olduğu kadar yeni dönemde iyi fiile de sıkıca tutunmaktır. Böylece iyi fiiller kişinin hayatında yerleşik hal alır, Allah azze ve celle kişide buna muvaffak kılmışsa o zaman tövbesinin makbul olmasına dair güçlü bir karine olduğu düşünülür. Vefat edene kadar irademiz devam ettiği sürece yanlış yapma ihtimalimiz hep var. Kişi tövbesinden sonra kalan ömründe hep Allah azze ve celleye sığınmalı, O’ndan tevfik ve inayetini bekleyip bilmeli. “Bundan sonrasını da artık yaparım ben” diyerek kendisine güvenmemeli, her ufak işteki muvaffakiyeti bile Allah’tan bilip hamd etmelidir. İyi davranışlar böyle kazanılır. Yoksa kötü davranışları bırakma konusunda çok güçlü kararlar almak, kendince bunu gerçekleştireceğini sanmak, başarısızlıkla sonuçlanabilir. Bir süre sonra anlarlar ki bunu başarabilmemiz bile Allah’tan yardım istememize bağlı. “Ya Rabbi bize kalsa biz başaramayacağız. Her defasında aynı zaafiyetle yine aynı günahı işleyip duruyoruz. Her fitneyle karşılaştığımızda tepetaklak olabiliyoruz. Ya Rabbi sen beni muhafaza et.”
@yusuftan16236 ай бұрын
🌹🌹🌹
@turkkahvesi47202 жыл бұрын
Hocamızın Arapça dersleri de var tavsiye ederim seslendirmesi çok güzel
@rabiahabiboglu43992 жыл бұрын
🌹💖
@salihkizilaslan67582 жыл бұрын
Allah razı olsun çok güzel fakat altta fon muzik olmasa daha güzel olurdu kanaatim .