Tanrı akıllı mı? | Adsızlar Kulübü #2

Sokrates, Sühreverdi, Bruno ve daha pek çoğu hakikate sadık oldukları için yalnız kalmayı, hastalanmayı, yavaş veya doğrudan intihar etmeyi, işkenceyi ve öldürülmeyi kabul ettiler. Tektiler ve dünyaya karşı yapayalnız durdular. Günümüzde hala pek çok insan dünyanın kötücül, denetlenemez egemenliği ve sahtekar iktidarları karşısında aynı şekilde yok olmaktadırlar. Dünyanın neresinde, hangi renk veya kökten olursa olsun, insanlık sevgisiyle bütün insanlığı kuşatan ve adaletin evrenselliğine koşulsuz sadık kalan bu birbirinden habersiz, yalnız hakikat yolcularının yalnızlıklarında yalnız olmadıklarını, aksine tarihin en onurlu, hakikatte var olabilmiş, kendilerinden bile gizli, gerçek bir topluluk olduğunu anlatmak için seçtik “Adsızlar” unvanını. Adsızlar Kulübü'nde birçok felsefi sorunun cevabını arayacağız. Siz de bize katılın.
Meriç Bilgiç Kimdir?
Meriç Bilgiç, Carshalton College (İngiltere, Surrey) Language and Information Technology bölümünde önlisans; Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği ve İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümlerinde lisans; London School of Economics (İngiltere) Department of Philosophy ve Katholieke Universiteit Leuven (Belçika) Higher Institute of Philosophy’de yüksek lisans; Maltepe Üniversitesi Felsefe bölümünde doktora eğitimi almış, K.U. Leuven’de Cum Laude ile ödüllendirilmiştir. 2000 yılından beri Kocaeli Üniversitesi Felsefe Bölümü’ndedir ve halen Doçent olarak çalışmaktadır.
Yayınlanmış kitapları: Bir Devr-i Alem Safranbolu Masalı (2010), Felsefeye Çıkış (2014), Bilim, Felsefe ve Üniversite (2016), Antropogonia (İnsan Zekasının Doğal ve Kültürel Evrimi) (2016), Hipnotik Satranç (2016), Kamelya (2016), Critique of Rationality (2022), Hypnotic Chess (2023), Akıllılık Eleştirisi (2023), Felsefeye Giriş (2024), Geleceğin Felsefesi Antropogonia, Resimli özet(2024).
Bu Bölümde:
İlkçağ’da doğanın teorileştirilmesi doğanın kendisini görünmez kılar, akıllı ve ruhlu bir evren tablosu yaratır. Ortaçağ Hıristiyan ve Müslümanlarının baktığı doğa şuna benzer: Dünya düz bir tepsidir, Ay sırat köprüsüdür ve onun sınırına kadar uzanan gökyüzü kubbe biçiminde Dünyanın üstünü örter, yıldızlar kubbeye serpiştirilmiştir, Ay’dan yukarıda ölüm sonrası iyilerin gideceği öte dünya görünür, gezegenler birer akıldır ve büyük meleklerdir ve kutsal yedi kat Arş’ı oluştururlar, orada mutlak akıl varlığı Tanrı Kürsü’sünde oturmaktadır, evren Güneş sisteminden ibarettir, Dünya ve insan evrenin merkezindedir, her şey insanla ilgilidir ve evren insanın bir yansımasıdır. Doğada organik bir bütünlük vardır, her varlık kutsal akla bulanmış bir töz, bir cevherdir ve aralarında hiyerarşik bir düzen vardır. Bu kutsal düzen, Tanrı adına söz söyleme yetkisine sahip ruhban sınıfının tekelinde evrensel bir akla, din kurumuna bağlanır. Aklı ve sözü evrenselleştiren evrensel bir aklın varlığını savunmak bir paradokstur. Sonunda gerçeğin dışına taşan bu evrensel akıl aşkınlaşır ve yerini insan aklına ve bu dünyaya bırakır.
Bize abone olmak ve bildirimleri açmak için @atolyetezgah
Sosyal Medya Hesaplarımız ⬇
Instagram - / tezgah.resmi
Twitter - / atolyetezgah
TikTok - / tezgahatolye

[@atolyetezgah]

Videoyu izlediğiniz için teşekkür ederiz. Abone olup beğenerek bize destek olabilirsiniz.

[@ilkerozorer2647]

elinize sağlık

[@YuceMajeste]

Çok güzel ve faydalı bir anlatım olmuş..Umarım uzun soluklu bir seri olur. Teşekkürler...

[@ZorakiMüslüman]

İzleyen sayısı az ama farkındalığı olan 300 kişiden biri olmak ayrı bir keyif veriyor

[@yakupun]

Bazı soruları sormanın zamanı gelmiş. ✈️