"Why I quit veganism?" & My Comments on Vegan Activism Conflicts

2:40 “Veganlığı bırakıyorum” hareketi
6:46 Rasyonel veganlara ihtiyacımız var
9:19 Bu kanal ve diğer kanalımla ilgili kısa açıklama
10:39 Vegan Sağlık Pro’ya gelen yorumlara giriş :)
14:42 Yorumlarda dikkatimi çeken 4 genel durum
Bahsedilmemiş konuyu varsayıp karşı çıkmak
17:52 Veganlığın insan odaklılığı ve METRE
22:05 Toksik mükemmelliyetçilik
23:17 Hayvanların ihtiyacı olmayan veganlık tavrı
23:56 Gereklilik kipini aksiyon planı sanmak
25:03 Yorum okuma & yorumlama :))
#mutluvegan #vegansavunuculuk #theveganhabit

[@TubaVenusCetinbas]

Kesinlikle ama kesinlikle aynılarını düşünüyorum. Uzun zamandır izlediğim en öğretici ve etkileyici video. Akıcı bir dille anlatıldığı için özellikle. Metre metaforu da çok iyi. Tişkür ederiz, iyi ki varsınız ♥ Vegan gruplarda tartışmalara hiç bakmamaya çalışıyorum, direkt kaçıyorum. Hatta veganlık için bana sorular soranlara da bunu öğütlüyorum; çünkü soğuduklarını söylüyorlar veganizmden maalesef ki haklılar. 3.5 yıllık etik veganım. İlk yapmam gereken agresif ve enerji vampilerinden, "en vegan benim"cilerden uzak durmak oldu. Ağzınıza sağlık gerçekten. Herkes bunu izlemeli. Farkındalık dolu günlere..

[@MutluVegan]

Çok teşekkür ederim, siz de iyi ki varsınız 🥰

[@hayatmavisi7041]

Vegan olmadım ama 5 yıldır yediğim hayvansal gidayi yarıya indim kas kaybı oldu canimlar metabolik olarak yaslandim tekrar eski halime donecem

[@ebruozlem2891]

5 aydır veganım daha çok yeni olmama rağmen 10 yıldan fazla veganmışım hissiyatı içindeyim. Bu tükenmişliğin en büyük etkisi çok fazla hayvanlara yapılan ‘kötü muamele’ videolarına maruz kalmaktan olduğunu düşünüyorum. Ve tabiki sosyal yaşantıma da bu agresifliği yansıttığım anlar oldu.Takip ettiğim vegan sayfalarında bunda etkisi fazla. Bazen sabahlara kadar ağladığımı ve umudumu kaybettiğimi hissettiğim çok gün oldu. Çoğuna maruz kalmamak için elimden gelini yapıyorum artık.Ama aslında nasıl bakış açımızı, düşüncelerimizi değiştirip vegan olduysak, vegan olduktan sonra farklı yollar da olduğunu gördüm sizin sayenizde. Lütfen videolara devam edin. Çok şey öğretiyorsunuz ve daha fazla bilinçleniyoruz. Çok teşekkürler ❤️

[@MutluVegan]

Zaman ayırıp yazdığınız için ben çok teşekkür ederim 🥰

[@goncagulbahar6002]

"Din elden gidiyor" diyenler gibi, "veganlığın içi boşalıyor komşular yetişiin" şeklinde yaşayanlar var :) İstekler aynı ama kafalar çok farklı... Kurtarırsa senin gibi pozitif veganlar kurtaracak bu dünyayı Öykü, diline-yüreğine sağlık!

[@MutluVegan]

Dünyada acı ve şiddet azalsın da kim yaparsa yapsın 😄🥰 aynı hedefte olanları rasyonel davranmaya davet ediyorum ki etkimiz daha çok olsun 🙃

[@Tugnat]

Yıllar önce "abolisyonistlerin" arasında linç edilirken de destek olsaydınız keşke..... neyse insan gelişir... kimseye kızgın değilim.

[@ozlemkepenekci9399]

Bir zamanlar Etsiz Pazartesi’nin adminlerindeydim ve mesaj kutusunda Etsiz Pazartesi sayesinde vegan olduğunu söyleyen bir çok kişi vardı ☺️ Etsiz Pazartesi’yi kötüleyen birine ben adminlerden biriyim dediğim de şaşırmıştı Vegan olmama, sanırım akıllarında farklı bir profil vardı. Yaşasın Rasyonel Veganlık 🍀 sevgiler Öykü 😊

[@canansecret]

öykücüm tabii ki sonuna kadar izledik :) birilerinin özellikle de senin gibi insan davranışı konusunda bilgili insanların veganlıkla ilgili türkçe içerik üretmesi bence çok önemli. benim en çok karşılaştığım sorunlardan biri çevremde ingilizce bilmeyen insanların veganlıkla ilgili kaynağının çok az olması. benim referans verdiğim kanal, makale, kitap ve sitelerin ingilizce olması insanlarda türkiyede bu böyle değildir gibi bir algı uyandırıyor malesef. Keşke zaman bulabilsen de bu kanalı da ihmal etmesen :) (bu arada buradan kendime de pay çıkarıyorum evet veganlıkla ilgili türkçe içerik üretilmesi lazım )

[@MutluVegan]

Evet Türkçe içerik üretmemiz lazım 😍 bunu aklımda tutacağım 😍

[@yarenc9161]

Bir Veganlığı bırakıyorum videosunu izledikten sonra çok üzülmüştüm daha sonra bu videoya denk geldim. Tam olarak ihtiyacım olan herkesin duyması gereken şeyleri anlatmışsınız çok mutlu oldum teşekkğrler

[@MutluVegan]

Ben teşekkür ederim 🥰

[@yagmurpirende7189]

Sözlerinle, görüşlerinle en önemlisi varlığınla bana güç veriyorsun. Bir kitabı okuyupta nasıl ki yazarla bir bağ kurarsın, içine işler çünkü. Benim için anlamın tam olarak bu, sosyal medyada olupta bana bunları hissettirebilen ilk insansın ve ben bundan çok mutluyum. Çünkü önemli olan "ben vegan oldum" diyip vegan olmak değil bütün canlılara, tüm doğaya karşı duyarlı olabilmek ve ben veganlığın farkındalığına varmış ve bunu içselleştirmiş kimsenin bırakabileceğine hatta bırakılabilir bişey olduğuna inanmıyorum. Sağ olun var olun..umarım birgün tanışıp sohbet etme fırsatımız olur.. İyi ki varsın

[@MutluVegan]

Yaa bu harika sözleriniz için çok teşekkür ederim 💚 Birbirimize güç veriyoruz ve bu güçle dünyadaki şiddeti ve acıyı azaltacağız 😍

Hayvanlara yapılan işkence görüntülerini izlemeyi bıraktığım gibi facebook vs. yorumlarını okumayı da bıraktım😅 Bende bahsettiğin stresi yaratıyor ikisi de. Hayvanların öldürüldüğünü ve sömürüldüğünü fark etmem yeterli benim için, gerçekleri kendime hatırlatmama gerek yok çünkü zaten unutmuyorum. Diğer veganların fikirleri de açıkçası umrumda değil artık, çünkü üstümde çok büyük (ve gerçek hayatta uygulanabilir olmayan) mükemmeliyetçi baskı yaratıyor. Dediğin gibi veganlar kendileri ulaşılamaz hale getirip marjinalleştiriyor bazen veganizmi. Halbuki günlük hayatta tesadüfen karşılaştığımız veganlar, o iletişime kapalı vegan aktivist kalıbından çok daha farklılarmış gibi hissediyorum.

[@MutluVegan]

Etik Seçimler ben de öyle hissediyorum ☺️☺️😍

[@BuketDelibas]

Selam Öykü, video izlemek için çok zaman ayıramasam da bu videoyu sonuna kadar izledim ve kesinlikle söylediğin pek çok şeye katılıyorum. Zaman zaman vegan etiketinden vazgeçmeyi ciddi olarak düşünüyorum ve bunu yeterince vegan değilsinciler yüzünden yapmayı, sizin olduğunuz toplulukta yokum, birbirinizi yiyin demek istiyorum bazen. Ama sonrasında da insanlar benim gibi, senin gibi veganlar olduğunu da bilmeliler diye düşünerek devam ediyorum.

[@MutluVegan]

Aynen öyle yapmamız gerekiyor. Jon Venus'ün açıklamasıyla ilgili, burada bahsettiğim ve hala yayınlamadığım videoda da şunu demiştim, eğer onun dediği gibi tüm veganlar çok agresifse onun gibi "bu nedenle kendime vegan demeyeceğim" demez, "bakın ben veganım" diye daha çok seslenirdim ki bu agresyon / kaçılacak insan = vegan özdeşleştirmesinin kırılması için çaba göstermiş olayım.

[@tugaygenc]

Muhteşem video! İyi ki senin gibi insanlar var 😍❤️🌱

[@MutluVegan]

🥰🥰 senin gibi de 😍❤️

[@tugaygenc]

Mutlu Vegan 😍❤️❤️❤️

[@MutluVegan]

@@tugaygenc ❤️❤️❤️

[@poisonivy7236]

Laf laf laf bahane hepsi...yok sağlıksızmış, yok veganlar agresifmiş...Ne var yani "abi yapamıyorum, iradesizim, bıraktım" demekte.

[@zeyneplala1806]

Şey gibi geliyor bana “ya ben karımı öldürdüm çünkü feministler çok itici” :D

[@zeynepkzltas1262]

Sizi beğeniyle ve öğrenme merakıyla takip ediyorum. Bu kanalın aktif olmamasını şahsen hiç istemem sizi çok yararlı buluyorum, ama hangi içeriği hangi dilde üretirseniz üretin izlerim :) lütfen lütfen lütfen vegan kaynakları paylaşın çünkü ben bu konuda pek bir şey bilmiyorum ve azaltmacı stratejinin tartışılmaya değer olduğunu düşünüyorum. İkincil travmatik stres sendromu ilgimi çekti daha önce hiç duymamıştım ve sanırım bende öyle bir şey gelişti bir dönem. Manyak gibi (gerçek anlamda) mezbaha videoları izliyordum, kürk endüstrisi videoları vs. izleyip ağlıyordum bunalımlara giriyordum dünyada neden bu kadar kötülük var diye sorgulamalara giriyordum bu düşünceler yüzünden de çok toksik düşünceler yayıyordum etrafımdaki herkese, özellikle naveganlara. İçten içe bileniyordum çünkü. Agresif veganlığın temeli bu sanırım çok agresiftim ve bunalmıştım o dönemde

[@MutluVegan]

Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim. Kısaca ikincil travmatik stres sendromu, kurbanın kendimiz olmadığı, stres yaratan olayı gözlemlediğimiz ve bu gözlem üzerinden travma yaşadığımız durum. Lütfen izlemeyin 🙏🏻. O videolar neler olduğunu bilmeyenlere göstermek için sadece, biz bilenlerin mümkün olduğunca maruz kalmaması gerekiyor. Sevgiler kocaman 💚

[@syb2952]

İngilizce videolar çekmeye başladınız mı, hesabın ismini bizimle paylaşır mısınız lütfen?

[@ygmrr17]

Aaaa ben senin eskiden güzellik videolarını izliyordum, vegan olduğundan haberim yoktu çok sevindim. Ben de 1 buçuk aydır veganım aldığım en güzel karar

[@MutluVegan]

Yuppiiii! Yaşasın veganlık! :)

[@zeytinolsa]

Bu videonuzu kendimi çok yakın hissederek izledim. Veganlığı bırakma hareketinden haberim yoktu, bazen youtube da denk geliyorduma ama anlam veremiyordum. Sizin anlatımınızdan anladığım kadarıyla birtakım şirketler, muhtemelene de somon satışı yapan :) ciddi teşviklerde bulunulmuş olabilir... Yazık olmuş eğer böyleyse. Veganların birbirini yemesi ve çevresine karşı da dayatmacı agresif tavırlar içinde olmasından dolayı vegan olduğumdan beri hiçbir vegan grubuyla etkileşime girmiyorum. Maalesef bu imaj yüzünden benim de vegan olduğumu duyan herkesin benden böyle agresif tavırlar bekleyip gerildiğine, önden agresif tavırlara girdiğine sık sık şahit oldum. Bu yüzden kendimi öncelikle hayvan sömürüsüne karşı olarak tanıtıp, olayı daha kapsamlı bir şekilde ortaya koymaya çalışıyorum. Herkesin kendi özgür iradesiyle ne yiyeceğine ne giyeceğine karar vereceğini, bunun bir süreç olduğunu, isterlerse onlara yardımcı olmaktan memnun olacağımı söyleyip onları rahat bırakıyorum. Yanımda yemekten rahatsız olanlar, nasıl ağırlayacağını bilemeyenler, beraber yemeğe gitmekten çekinenler vs. hepsiyle onlara ve tercihlerine saygı duyduğumu onlara saygı duyduğumu davranışlarımla göstererek dengeyi bulduğumu düşünüyorum. Bu süre içinde bazı kişilerin bu konuda daha da meraklanmasıyla destek olduğum da oldu, mantıken bunu doğru bulduğunu söyleyip hayatında böyle bir değişikliği oturtmaya vakti ve enerjisi olmadığını söyleyenler de oldu. Ama sonuçta gördüğüm şu ki, hayvanları kurtaracağız, onların araçsallaştırılmasına, yaşam haklarının ellerinden alınmasına karşı çıkacağız derken, en yakınımızdaki insanlara dayatmacı ve agresif davranmanın bir tür kimlik sorununa işaret ettiği kanısına vardım. Belki doğru olmayabilir fakat kendisini diğer insanlardan daha üstün göstermek için uzun zamandır beklediği fırsatı bir kimliği üzerine geçirerek kazanmış kişiler olduğunu düşünüyorum. Örneğin veganlıkla feminizmi, veganlıkla sosyalizmi birleştirip feministsen vegan da olmalısın, yoksa feminist değilsin ya da sosyalistsen vegan olmalısın yoksa sosyalist değilsin gibi tavırlar geliştiğini görüyorum. Sanki veganlığın temsil ettiği her şey dünyanın tek kurtuluş yoluymuş gibi gören ve buna sımsıkı tutunanlara katlanmakta zorluk çekiyorum. İnsanların birbirine yaptıklarını düşünürsek, insanların birbirini yaşam hakkına saygı duymadığını, birbirini birey olarak görmediğini göz önüne alırsak sadece hayvanların kurtuluşuna odaklanmak gerçekliğin sadece küçük bir kısmını görmeyi seçmek gibi görünüyor. Bütüncül bir şekilde düşünülürse aslında veganların birbirleriyle olan bu didişmelerinin bu gerçekliğin bir kısmına fazlaca yakından baktıklarından kaynaklandığını düşünüyorum. Her şey birbiriyle bağlantılı. Sadece hayvanlar ya da sadece insanlar üzerinden aktivizm anlamlı değil. Sizin de değindiğiniz gibi "hayvanları kurtarmak insanların davranış değişikliğinden geçiyor." fakat biraz daha geniş düşünürsek "insanların kurtuluşu da insanların davranış değişikliğinden geçiyor." Bu mükemmeliyetçilik değil, aksine tüm gerçekliği reddetmenin her iki tarafa olan olumsuz etkileri olduğundan gerekli. Söylediğiniz her şeye katılıyorum, bu kadar tek taraflı bakmak ve bu kadar katı bakmak yalnızca zarar getirir. Sevgiler.

[@MutluVegan]

Fikirlerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim, ilgiyle okudum ve 1-2 minik ayrıntı dışında hepsine katılıyorum. Kocaman sevgiler 😍

[@dendeniz1797]

özlem Altun ❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️

[@mehtaptuysuz9413]

👍👏💚 Çok güzel ifade etmişsiniz!

[@Tugnat]

Sanrım veganlığımın 8. yılındayım. Ben abolisyonist veganlar ile bir çok tartışma yaptıktan ve linç edildikten sonra vegan harekete girmeden bıraktım gibi bir şey oldum. Sonra kendime odaklandım. Neden vegan olduğumu sorguladım. Fark ettim ki; Ben aslında din yüzünden veganlığı keşfedememişim. Hayvanlara empati yapabiliyordum, onları seviyordum. Ama et ve peyniri de çok seviyordum. Kafamda sağlık takıntısı da vardı. Önce deist oldum. Sonra ateist. Artık hayvanları sömürmenin tek bir gerekçesi vardı bende. Sağlık ve hayatta kalma mecburiyeti. Ancak 45 dakikalık bir video ile sağlıklı yaşamın hayvan sömürme ile alakası olmadığına ikna oldum ve anında vegan olmaya karar verdim. Veganların organize olamamasından dolayı hiç bir katkı sağlayamıyorum. İçlerinde insanı dünyayı tanımayan bir çok kişiyi fark ettim. Sanki her şeyi kitaplardan öğrenmişler. Hiç pratik değiller. Empati yetenekleri sadece duygusal. Oysa empati, bir başka canlının acısını kendinde hissedebilme yeteneği ile sınırlı bir şey değil. Empati aynı zamanda başka bir insanın ruh halini, neyi nasıl neden düşündüğünü anlayabilmeyi de gerektirir. Veganism bir siyasettir. Tarif ettiğim şekilde empati yeteneği olmayan bir insan bu siyaseti yürütemez. Aslında kitap yazılacak bir konu ama daha fazla detaya girmeyeceğim. Etrafımda hiç bir vegan yok. Hayatımda (sanırım) tek tanıdığım vegan Öykü (yurt içi/dışı çok tanıdım da bunlar hep vegan lokantalarda karşılaştıklarım ve hiç biri ile vegan olduğu için buluşup toplantı yapmadım). Sadece kendimi örnek alıp masa üstüne yatırabiliyorum. Beni veganlıktan uzak tutan şeyin din olduğunu biliyorum ve ben artık sadece dinler ve Tanrı üzerinden yürüyorum. Tüm şiddetin kökünde dinin olduğunu düşünüyorum. Ama insanları dinden çıkmaya ikna ederken "vegan" kelimesini kullanmıyorum. Durup dururken, veganizme zarar vermenin anlamı yok. (Sonra demesinler "Bu veganlar din düşmanı") Bir şey daha; Veganlar içlerinde nasıl çelişip aralarında nasıl tartışıyor ise aynısı ateistler arasında da var. Ama ateistleri veganlığa ikna etmek çok daha kolay. Yine de üzülerek söylemem gerekiyor; Ben hala bir ateistin ahlak tanımını yapabildiğine şahit olamadım. Oysa çok basit değil mi? "insanlara, hayvanlara ve gezegene tam şiddetsizlik" Bazı ateistlerin et yemeyi meşru kılmak için safsataları gerçek bilimmiş gibi sunmasına da şahit oldum. Et yiyerek beynin büyüdüğünü düşünen ateistler var mesela... yani uzun lafın kısası; BIKTIM!! Bu manyaklık benim bütün enerjimi aldı götürdü. Ortalık allak bullak bırakın da anlatalım şu veganlığı!!! Veganlığın sadece etik gerekçelerini anlatacak durumda değiliz!! %1 bile değiliz !! bırakın da anlatalım!!! Bırakın insanlar sağlıklı olmak için vegan olsun!! Bırakın insanları rahat, sizin canınız nasıl anlatmak istiyor ise anlatın! Etik deyin merhamet deyin ama şu an durum içler acısı. Ben belki sağlıklı olmanın et yemekle ilgisi olmadığını anlatırsam belki bir çok insan veganlığa geçecek ve sonra belki daha çok dikkat çekecek! Neden her şeyi berbat ediyorsunuz? Et yiyerek beynin evrildiğini sanan ateistler var diyorum, durumun ne derece vahim olduğunu fark edemiyor musun? Nasıl bir empati sahibisin? Dindar veganlar da alınmasın. (Mani dinine inananlar hariç). Öykü'cüm, ben maalesef din kitapları düzeltilip tekrar yazılmadan veganlığın kolay geleceğine pek inanmıyorum. Analitik düşünemeyen veganların da veganizme ciddi anlamda zarar verdiğini düşünüyorum. İnsanı dünyayı anlamayan tanımayan bir insan devrim yapamaz. Belki fikirlerim ileride değişir. +En yüksek ve derin saygılarımla.

[@MutluVegan]

Kafa sallaya sallaya okudum 😍

[@zeyn7044]

3-4 yıl (daha az veya daha çok) sonra herkes vegan olmak zorunda olacak. Çünkü ekosistemi bozmuş olacağız. İşte o zaman fikriniz değişir.

[@ronaldinho8184]

bitkisel bezelye tozu gibi şeylere yaklaşıınız nasıldır acaba? tavsiye eder misiniz? bitkisle protein tozlarında trans yağ var mı?

[@QueennCAT]

Ayrıca 3 aydır veganım.dediğiniz gibi vahşet, kesim, zülum içerikleri gördükçe sosyal medyada psikolojik olarak sürekli stres altında oldugumu ve insanlara karşı öfkeli baktığımı fark ettim.

[@MutluVegan]

hepimizin yaşadığı durumlar :/

[@VeganSaglikPro]

Sanki saatlerce konuşmuşsun ama bize sadece 44 dakikasını yüklemişsin gibi

[@MutluVegan]

Sanki öyle olduğunu biliyormuşsun gibi 😝 KZbin'da video süresi kısıtlaması yok, bir gün 24 saatlik bir video yapmak istiyorum 🤪 Öyle bağış canlı yayınları yapılıyordu eskiden, artık hiç görmüyorum.

[@ayseakay777]

👍

[@robinvarol]

Videonun başlığı veganlığı bırakmaya teşvik gibi algılanıyor.. şahsen ben sizi öyle zannnettim ters bir başlık olmuş

[@MutluVegan]

Noktalama işaretlerinin anlamına inanıyorum ben :)) ama velev ki yanlış anlaşıldı, o teşviği arayan insanların bulup izlemesi de iyi olur bence, dislike'lar onlardandır belki ;)

[@ronaldinho8184]

hayvansal ürünlerde trans yağın zararı var mı?

[@beyazmsgolge1747]

tatlı

[@meryemfeyza6354]

ingilizce kanalınızın adı nedir

[@ayseakay777]

"vegan bir dunya"- tobias leenaert yeni insan yayinevi

[@ilkleriAtla]

insanlara olan nefretvari hislerimi veganları tanıdıktan sonra vazgeçtim, tekrardan sevmeye başladım yani umudum var artık :D 'aşırı duyarlılık' diye dillendirilen bir kesim var kendilerine öyle demiyorlar ki bence aşırı değil ama 'aşırı duyarlılık' diye tanımlanıyo ayrılıyo o kesim, vegan olanlar tarafından bile.. aşırı filan değil hassasiyetin aşırısı mı olur.. bir de bunu baskı olarak görüyorlar 'veganlık baskısı' veganlık zaten sistematik baskının ortadan kalkması için ortaya çıkmış kendim de çok agresif bir insanım veganlık bunu epey azalttı ama yine de karakterim devam yani :D belki de bu yüzden anlamlandıramıyorum saçma buluyorum bu tepkileri.. anlayabileceğim bi yönden biri anlatmak isterse denerim yine benim bakış açıma göre veganlar haklı çabası olan insanlar yani.. özelde bombok bi kişiliği vardır belki bahsettiğim o değil ama genel düşünmek lazım:) bu ay ben kaldıramam diyen 'malesef ki çoğu kadın' vegan insanları anlamlandıramıyorum kaldıramayacağım dediği sapkın gerçeklikler(gözüme perde insin diyo yani bir tek kendini düşünüyo) veganlık kişisel bir tavır veya duruşla ilgili bir konu değil mücadele alanı olan bir konu kendi vicdanı ve gönül rahatlığı için vegan olmuş bu narin çiçek tayfasını agresiflerden daha itici buluyorum

[@MutluVegan]

Ben kendim dahil insanların dünyaya/hayvanlara olan etkisindeyim, onu önemsiyorum; kişisel olarak hangisi bana daha sempatik, samimi, vs. görünüyor algımdan çıkıp hangisi dünyayı daha iyi bir yer yapmak için işlevsel oluyor, ona bakma taraftarıyım. Ona da ancak veriyle bakabiliyoruz, subjektif görüşümüz bir işe yaramıyor, subjektif çünkü; bilgi değil kişisel, duygusal. Değil işe yaramak bilakis bizi birbirimize düşürüyor. Vegan olmanızın agresifliğinizi azaltmasına da kalp kalp kalp 🥰

[@mehmetcantutar9306]

Küstüm çiçeğinin yaprağına dokunduğunuzda yapraklarını kapatması ile bir hayvana vurduğunuzda kaçması ile arasında ki ahlaki farkı açıklayın bana. Bir işletim sistemine bilgiyi kimyasal/hormonel yolla aktarmakla (yani bitkilerdeki gibi), elektiksel olarak (sinir sistemi vasıtasıyla, hayvanlardaki gibi) fark felan yok. Bitki katilleri hahahah şaka şaka ama şahsen bana fayda veriyorsa kesip kesip yerim tavukları kuzuları.

işsiz güçsüz tayfa

[@elifinpratiktarifleri]

rawvanaya inanılmaz sinir olmustum para için sırf izlenmek için yaptığını düşünüyorum. bonnyi anlayabiliyorum sıkıntıları vardı güzel anlatmış açıklamalarında ona kızmıyorum. Tim de aynı bi water fastening yaptı bozdu sistemini sonra toparlayamadı kolaya kaçıp veganlığı bıraktı bence.....

[@gokkusagdiyar2485]

bi an dedim veganligi mi bıraktın bu olamaz ilgili birakmamissin

[@gizlen272]

Merhaba, Normalde hesabınızı takip etmiyorum. Vegan sağlık profesyonellerinin hem Tobias Leenaert hem de Melanie Joy paylaşımlarını gördükten (geç görmüş oldum hatta, dün şans eseri karşılaştım) ve oraya yorum yazdıktan sonra kolayvegan.com'u bir inceledim ve isminizi görerek bu hesaba baktım. Sonra da videonuzu gördüm. 10:39'dan itibaren olan kısmı 2 kez izledim. Yorum yazmak istiyorum. Biraz uzun olabilir, vaktinizi alacağım. Burada yazdıklarımın fikrinizi anında değiştirmeyeceğini düşünüyorum ama yorum yazma ihtiyacı duydum. Maddelere ayırarak açıklayıcı olma ihtiyacım var, umarım başarabilirim. 1) VGS'ye gelen yorumları irdelemeye girecekken genel geçer bir çıkarım yapmışsınız, sosyopat ve psikopatları hariç kıldığınız insan davranışlarına ilişkin yaklaşımınızın güç ve iktidar meselesini göz ardı ettiğini düşünüyorum. Hiyerarşik ilişkilenmeleri, normalleştirilen güç ve iktidar alanlarını "çeşitli şartlanmalarla yapılan kötü şeyler" olarak addetmeniz bence yanlış. Suç ve faillikler sadece kötü şartlanmadan ibaret olamaz. Çok tesadüfi gelişiyormuş bunlar gibi geldi görüşünüz, savunmasızlıktan yararlanma amacı güderek güç ispatlama kurnazlığından, egemenlik kurma arzusundan azade olduğunu hissettirdiniz bana. Oysa eşit ya da denk koşullarda gerçekleştirmiyoruz çoğu edimimizi. Sistematik ve kurumsallaşmış tahakküm yapıları ve şiddet pratiklerinin (bir tanesi türcülük oluyor mesela) herkesin öz iyiliğine yönelik küçük bir sıyırık, doğru saatin bile arada şaşırması gibi bir "çuvallamadan" ibaret olmadığını hatırlatmak gerekiyor sanırım. 2) Bu demek değil ki hayat dediğiniz gibi siyah-beyaz, sabit kurban-fail ikiliğinden ibarettir. Mücadele bu sabitliği devam etme motivasyonuyla yürümüyor. Aksi takdirde zaten "insanlık ölsün" diye ortalarda dolaşmak daha kolayımıza gelirdi herhalde. Ama hayır, hem VGS videolarında yapılan hem de sizin burada yaptığınız veganlığın bir mücadele olduğu gerçeğini yadsımak. Bu beni öfkelendiriyor. Aksine bu ikilik karşısında bir hakikat mücadelesi var. İnsan ve insan harici hayvanları keskin çizgilerle ikiye bölüp birinin diğeri üzerine hiyerarşi kurmasını sistematik ve kurumsal haline getirmiş bir sisteme karşı mücadele var ve toplumsal dönüşüm hedef kılınıyor. "Evet biz de böyle düşünüyoruz zaten, evet" diyeceksiniz belki okurken içinizden ama ne sizin videonuz ne VGS videoları bunun altını çizmiyor. Sizi tanımam etmem, olan bir gerçekliği gıcıklığıma reddedecek değilim. Hemen "en doğru sizin dediğiniz, siz "mükkemmel vegansınız", oysa araştırmalar, veriler var, biz ona dayanıyoruz" diyerek küçümsediğiniz mücadele benim de o zamanlar daha aktif olduğum bir şekilde İstanbul'da veganlığın daha fazla yaygınlaşmasını sağladı. Bu su götürmez bir gerçek. Bu Türkiye ve/ya İstanbul'da sürdürülen vegan, hayvan hakları politikasını yürütenlerin iktidar kurucu olmadığı, pür pak olmadığını iddia etmek demek değil. Ama bu mevzuyla hayvanlara dair bir hakikati (onların mülk ve kaynak olmadığı, yaşam ve köle olmama haklarına içkin olarak sahip oldukları hakikatini) karıştırmak bana manipülasyon gibi geliyor. 3) İnsanları vegan olmalarından ötürü direkt bir "iyilik" mertebesine çekmenizi de yanlış buluyorum. Evet bir mücadele veriyor bu insan ve oraya yorum yazmış, kendini ifade etmeye çalışmış ama zaten videonun ilerleyen kısmında siz yorumları, tam da eleştirdiğiniz şeyi uygulayarak yine tek bir doğru üzerinden giderek bu ifade etmeleri elinizin tersiyle itiyorsunuz ama şunu diyorsunuz sadece "ama niyeti iyi". Bu bence ad hominem gibi bir şey. Eleştirileri duymadığınızı düşünüyorum çünkü verilere, makaleleri yazanların isimlerine, türcülükten arınmadığı çok belli bir alana koşulsuz şartsız inanç besliyorsunuz. Oysa övdüğünüz verilerin baz aldığı tek yer endüstri ve toplumsal hassasiyetler. Buna boyun eğmeye mecbur değilim ben. Bu konuyu ilerleyen maddelerde açmak istiyorum. Veganların direkt niyeti iyi olduğunu söylemenizde ıskaladığınız bir diğer şey ise, bir yandan veganlara yönelik sürdürdüğünüz özcü yaklaşım. Bir ara linç kampanyası beslemiş veganlar vardı, isimlerin çarşaf çarşaf asılıp fikirlerin konuşulamayıp insanların rencide edildiği dönemde bu şiddete maruz kalmış bir insanım. Sonra da başka şekillerde iktidar kuran, kendi politika alanını güç kazanma amacıyla dayanışmadan ve kolektif üretimden soyut kurmuş olup eleştiri kabul etmeyen, kendi fikir ve doğrusunu dayatan insanlarla karşılaşıp onlarla mesafemi adım adım açmamın ardından veganlığa dair aktivizm alanından çekilme dönemim oldu. Kötü bir dönemdi, anlayabileceğinizi umuyorum. Yani vegan olmak iyi olmak, tamamen adil olmak, iktidar olgusuna direkt eleştirel yaklaşmak anlamına gelmiyor. Veganlık iktidar aracı olarak pekala kullanılabiliyor, aslında kullanılmaması gerekirken. Ama zaten bu veganlığa içkin bir şey değil. Veganlar çok daha kurnaz ve bu stratejiyi uyguluyor değiller yani. Fakat konu hayvan haklarına dair hakikatle ilgili olmadı hiçbir zaman. İnsan iktidarı, cinsiyet bazlı iktidar ve eleştirinin asla kaldırılamaması durumuydu mevzu bahis. İkinciye dair kolektif ve dayanışma bazlı alanlar yaratmanın yollarını bulalım, buna itirazım yok ama VGS videoları ve sizin bu videoları "aklama" çabanız, sahte bir hakikat yerleştirmekten başka bir şey değil. (yorumum yanıtlama kısmında devam edecek.)

[@gizlen272]

4) Sahte hakikat dedim, neden bunu söylüyorum? Hayvan hakları mücadelesinin bir hakikat mücadelesi olduğunu söylediğimde "biz de öyle düşünüyoruz" diyebilirsiniz. Ama hem Tobias Leenaert hem de Melanie Joy'un videoları bu hakikati ortadan kaldıran bir yerden veganlığı ele alıyorlar hatta veganlık hakikatini ortadan kaldırmaya teşebbüs ediyorlar. Hayvanların insan çıkarı için kullanılacak eşya olmadıkları hakikatini hiçe saydırıyorlar. Hayvan haklarından bahsetmemiz, böyle bir hakikat olduğunu bahsetmemiz mümkün değil bu videolarda. "Hayvanlar hâlâ kullanılacak eşyalar ve insan çıkarı için feda edilebilirler" hakikati yerleştiriliyor yerine. Ben 2 videoyu da 2 kere izledim ve anlatılan şeyi anlayabiliyorum, bu kapasitem var. Sizin burada özellikle Tobias Leenaert'ın videosunu aklama, "eleştirenler yanlış anlıyor,aslında öyle insan değil" önermeniz manipülasyon, bunu bir de uzmanlık alanınızı gerekçe göstererek yapıyorsunuz, bunun ucu istismara dayanabilir. Dikkat etmenizi öneririm. "Devletten düzenli bütçe almak" pür pak övünülecek bir şey midir? Bu bize, o 2 dakikalık videoya dair neyi kanıtladı? Videoda bahsedilen şu günümüzde çok konuşulan ve belki de yanlış konuşulan gluteni, alerjiyi sistematik ve kurumsallaşmış bir şiddet ve tahakkümü reddetme edimiyle özdeşleştiriyor. Bu özdeşleştirme doğru değil. Veganlık bir beslenme biçimi midir? Bu dahice bir önerme olarak görülmüş anlaşılan ama mantıklı gelmedi bana kesinlikle. Arz-talep ilişkisi ilk defa söylenilen bir şey değil, şu an marketlerde satılan bazı vegan ürünlerin arzının yüksek olması talebin azlığıyla ilintili ve navegan ürünler talep edildiği için hayvanlar katlediliyor ve köleleştiriliyor. Bu bilmediğimiz bir gerçek değil. Tersi için mücadele ediyoruz. Bu zaten veganlık çağrısıdır. Yani bu talebi ORTADAN KALDIRMANIN yolu vegan olmaktan başka bir şeye tekabül etmiyor, videonun iddia ettiğinin aksine. Bu mücadeleyi "tecavüzcü", "katil" sloganlarıyla sürdürmemek, diyalog kurmak, sohbet gerçekleştirmenin, bunların aktivizm olduğunu düşünen biriyim. Şiddet videolarının yaygınlaştırılmasına, insana dair (özellikle cinsiyetçi, toplumsal şiddete dayalı, erkek şiddeti) cinsel şiddet, fiziksel şiddetin ayan beyan gösterilmesine karşıyken özne hayvanlar olunca bunun her şekilde mübah olduğu anlayışı hakim. Bunun yine türcülükten kaynaklı bir durum olduğunu düşünüyorum. Karşınızda bir fanatik yok. Nedense eleştiren herkesi "fanatik", "radikal" gibi bir gruba sokuyorsunuz, kendiniz ve bu videoyu paylaşanlar da "ne kadar geniş görüşlü, her görüşe yer veriyorlar" alt metni veriyorsunuz. Ama bu başka bir görüş değil ki, türcülüğün tekrar üretilmesi. Egemen görüş bu yani. 5) Neden türcü ve egemen görüş? Bir kere iki video da sorunun bir zihniyet meselesi değil endüstri olduğunu düşünüyor. Mevzu hayvanların mülk ve kaynak olması değil, salt endüstri. Bu yüzden bahsettiğiniz strateji için hayvanların feda edilebileceği inancı mevzu bahis. Bu korkunç değil mi? Endüstri zaten meşruiyetini bu sistem üzerine kurmamış sanki gibi konuşuyorsunuz. Toplumsal dönüşüm hedef alınmazsa ne olur yani sizin rasyonel aktivizm dediğiniz şey, veganlığı tercihe indirger. Bazı insanlar vegan olur, bazıları olmaz. Veganlık bir adalet meselesi olarak görülmez. Bazı insanlar veganlara saygı duymaya devam eder, arada et yemeyince vicdanını rahatlatır, geliri hayvanlar yararına gidecek bir parti için para verir ve vicdanını rahatlatır. Veganlığın temel olmadığı yargısıyla hayvan etini talep etmez ama hayvan sütüne, yumurtasına ve balına "abanır". Özgür tavuklar, mutlu inekler, kırsaldan talep edilen "doğal" süt, yumurta, bal vicdan rahatlatma olguları olur. Kırsal hayat "masumiyet karnesi" oluyor. Bu korkunç tablonun sorumluluğunu aldığınızın farkında mısınız? Zaten böyle bir durum var ama bu ayakta tutulmaya çalışılıyor, çünkü bir yandan bunu kırmaya, hakikat mücadelesi veren veganlıktan azını anlatmayan aktivizm var. Diğeri ayakta tutulmaya çalışılıyor, neden? Çünkü para, çünkü toplumsal hassasiyetler, çünkü çıkar çatışması var önümüzde. Konu hayvan hakları hiç olmadı önümüzde duranlar için. Hayvanlar doğanın parçası kabul edilen ama insanlarla hissedebilirliğinden eşit gözetilme ilkesiyle yaklaşılmayacak "şeyler" olarak görülmeye devam ediyor. Besin, giyim kaynağı ya da insanın hayatını sürdürmesi için, keyfi için mülk ve kaynak olarak görülüyor. Bu inanışlar kırılmadan birtakım veganlığa giden yolun biçildiği savunuluyor. Bu normun kendisidir. Normatif inanışı sürdürmek de daha kolaydır. Miti sürdürmek mi bunun üzerine politika yürütmek mi daha kolay yoksa o miti kırmak için mücadele etmek mi? Çatlak yaratmak mı gerek yoksa bir sıvayla günü kurtarmak mıdır mücadele? Hayvan kurtarmaktan bahsediyorsunuz, kim kimi kurtarıyor, bilmiyorum. Tek bildiğim bir şey var, bizim hayvanlara sorumluluğumuzun olduğu ve bu sorumluluğu onları feda ederek gerçekleştiremeyeceğimiz. Temel argümanı yerleştirmedikten sonra hayvanların kaderi yine insanların merhameti, çıkarı elinde olacak. Hayvanlar kukla mı? Özen gösterirsek altımızda kırık halde kalmamak kaderi olan sandalyeyle aynı mı hayvanların konumu? Bazı hayvanlar yenilebilir, bazı hayvanlar giyilebilir, bazılarına da merhamet edilebilir yargısını "veganlığa giriş" kisvesi altında meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz. Yapıldı bu zamanında ve tutmadı, tutmuyor. İnsanlar tecavüze uğrayan bir kediye, bir arazide sıkışıp kalan köpeğe acıyor, işkence edilen papağana acıyor, faillerine nasıl bir "fanatizmle" yaklaşıldığını siz de çok iyi biliyorsunuz. Kaçan ineğe seviniyor ama hayvan haklarına dair çelişkileri yüzlerine vuran veganlık savunusunun "ekstrem" olduğunu iddia ediyorsunuz. Bu insanlara yeri gelince laf söylüyorsunuz, veganlık çağrısında bulunuyorsunuz ama çoğu zaman bu çelişkilerin araçsallaştırıldığı ve adına rasyonel aktivizm denilen şeyi savunuyorsunuz? Düzen, sistem zaten bu çelişkiler üzerine kurulu değil mi? Yıllardır dönen çark buydu. Ama istanbul ve türkiye bazında bakarsak veganlığı yayan, kurulan vegan standlar oldu, salt ve tavizsiz veganlık anlatıları. Bunu inkar edebilir misiniz? Böyle mücadeleler olmamış gibi, bunları "unutturma" çabanızı öfkeyle karşılıyorum. Rasyonelliği hegemonyayla eşitliyorsunuz. Tuttuğunu, işe yaradığını iddia ediyorsunuz, yani hegemonik olan şey, kendini besletir, çünkü insan çıkarı odaklıdır. İnsan merkeziyetçiliğini sorgulatmaz, sorgulatmayan şey de kendini tekrar üretme alanı var ettirir. Sonuç, hayvanlara zarar, rasyonellik değil bu, türcülük. Türcülüğü ne zannediyorsunuz siz, gömlekten anında çıkarılan broş mu? Yıllardır sistematik olarak süren, kadınlara ve LGBTİ+'lara hayatı zindan eden heteropatriyarkadan aşağı kalır yanı mı var sizce türcülüğün? Türcülüğün bu topraklarda onca milleti katleden milliyetçilikten, mülteci düşmanlığını besleyen sistemden farklı olduğunu düşünmeniz sizin naifliğiniz. 5 dakikada bu işlerin değişeceğini kimse iddia etmiyor ama mücadele gerekiyor. Rasyonel aktivizm dediğiniz, iktidar ve güç meselesini odağına almadan cinsel şiddet faillerinin hadım edilmesini savunuyor. Rasyonel aktivizm dediğiniz, onay kültürünün yaratılmasını hedef almadan korumacı cinsiyetçilik ve mağdur suçlayıcılığı yeniden üretiyor. (yorumum yanıtlama kısmında devam edecek.)

[@gizlen272]

6) Veganlarla vejetaryenleri birarada alma çabanızı anlayamadığım gibi kendi geçmişiniz dahi birçok veganın hatta hepsinin navegan geçmişini unutarak konuşuyorsunuz. Ben vegan doğmadım. Neden tüm veganlar vegan doğmuş gibi, "veganlık anlatarak olmuyor ama o veganlığa gidecek" argümanında bu kadar ısrarlısınız? "Öğününde et eksik olmayan bir insana veganlık nasıl anlatacaksın en iyisi ona etsiz pazartesi" demeniz veganları tek tipleştirmenize işaret. "Et yemeden olur mu ya?" diyenlerdendim. Veganlık anlatıldı bana ve vegan oldum. Ayrıca pek çok insanın argümanı bu değil, çoğu insan her şeyin farkında ama vegan olamıyor. Neden biliyor musunuz? Sizin de desteklediğiniz bu veganlığı bir mertebe kılan anlayışınız. Asla tam vegan olunamıyor anlayışınız. İnsanlar bilgi akışından habersiz. O bilgi akışını sağlamak her şeyi kolaylaştıracakken siz veganlığı ulaşılamaz bir mertebeye sokuyorsunuz. Ayrıca insanların sorumluluğu var, buna dair büründüğü farkındalıkla gerçekleştirdikleri eylemden kendileri sorumlu. Ne peygamberiz ne de vegan olmayan insanların bakımından sorumlu. Onların tüm ihtiyacını karşılama yükümlülüğümüz yok, böyle bir ihtiyacımız var gibi onlara bebek adımları önermek niye? Destek sunacağız ve bu veganlıktan azı olmayacak. Bu kadar basit. Beraber yaşasanız bir naveganla mesela, oturulur konuşulur, evde her şey vegan olur mesela, bilgi akışı sağlanır, o düzen oturtulur. Yine ona bakmak gibi olmaz. Yani siz aktivizmi, naveganın bakımını üstlenmek olarak alıyorsunuz ve buradan veganlığı yer yer imkansız bir mertebeye çıkarıyosunuz. Anlamak mümkün değil bu hali gerçekten. 7) "Veganların tüm zamanını ve enerjisini birbirini yiyerek harcaması"--> birbirimizi eleştirmek kadar birbirimize savaş açtığımızı düşündüğümüz bir şey var mı bilmiyorum. Zamanında veganlık konusunda birileriyle çalışıyordum ama aslında onların yarattığı projenin yandaşıymışım, öyle tarifliyorlarmış, öğrenmiş oldum açıkça belirtmeleriyle. Bu insanlarla birbirimizi eleştirmeden, birbirimizle konuşmadan, kendi görüşlerimizi bakış açılarımızla tartmadan, o temasa kıymet vermeden karşıt görüşlerle mücadele etmeye çalışmanın yanlışlığını ve eksikliğini hissettim. Bence birbirimizi eleştirelim, çok kıymetli bu. Uğraşalım birbirimizle ama şu anki tabloda olduğu gibi değil. Bu temenninin bir yolu var mı tabii artık bilmiyorum. Artık kimseyi eleştiremeyecek duruma geldik. Herkesi kişisel olarak hedef alıyormuşuz algısı yaratılıyor. Hep birbirimizi pohpohlayalım, layklar verelim, favlayalım, rt'leyim zemini üzerinden bir politik hat gelişti. Asla eleştirmeyelim. Kendimizin üretebileceği ayrımcılıklara asla ihtimal vermeyelim. Gelinen nokta sonra düşmanlaşma, birbirini ifşa oluyor ve buna çok şaşırıyoruz. Çünkü yanlışlarımız, fobilerimiz, ayrımcı fikirlerimiz bize söylendiğinde bunları direkt hakaret olarak algılamayı tercih ediyoruz. "Eleştirilecek ben miyim ya koca endüstri dururken" diyoruz. Konduramıyoruz eleştirilmeyi, nasıl egolar ki onlar... Oysa biz değişmeden o endüstri, aslında toplumun kendisi değişmeyecek, haberimiz yok. 8) Toksik mükemmelliyetçilik: Aktivizm yapmak bir şeyi insanların ayağına getirmek aslında. Biz bir dağın tepesinden insanlara bağırmıyoruz. Yarattığınız tablo zoraki olduğu gibi bence veganlığın mükemmel olduğu anlayışına sahip olan bu ve diğer iki video. Veganlığa gelene kadar kat edilecek yollar olduğunu anlayışını mutlaklaştıran sizlersiniz. Veganlık bir hakikat mücadelesi ve temel olan insan harici hayvanların hissedebildiği. Bu hissedebilmelerinin onları etik toplulukta yer alan kişi yapmaları. Bu sebeple de yaşam ve köle olmama haklarının ihlâl edilemez olduğu. Bunu insanlar olarak aramızda yasalar nezdinde olmasa da toplumsal bir sözleşme olarak kuruyor olsak, veganlığın yaygınlaşması için adımlar atıyor olacağız. Tam da bu inançla, bu amaçla veganlıktan daha azı savunulmuyor işte. Ama bu video ve diğer 2 video bu toplumsal sözleşmeyi ilke olarak almıyor. Bu ilke toplumsal mükemmelliyetçilik değil. Öyleyse insan hakları, buna yönelik toplumsal cinsiyete dayalı, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin korunması, sakatlığa yönelik, millet çeşitliliğine dayalı toplumsal sözleşmelerin karşılığının da toksik mükemmelliyetçilik olması lazım o zaman. Veganlığa bakış açısında ve adalet mücadelesine dair anlayışta büyük bir sorun görüyorum ben. Bu sorunun aşılması lazım bence, insanlara veganlık anlatma savunusundan önce. Veganlıktan daha azı da hayvanlar arasında ve hayvanlara karşı şiddet biçimleri arasında hiyerarşi yaratıyor. Çok basit bir denklem bu. Etiket okumak, hesap sorabilirlilik zor, kaba bir şeymiş gibi görülüyor. Oysa bir hak bu. Bu hakkı meşrulaştırak için çalışmak mükemmelliyetçilik mi? Ulaşılmak istenen bu haksa direkt neden bunun için çalışılmıyor? Bir de bir anımı anlatıp yorumuma son vereceğim, yeteri kadar uzun oldu ve bayağı birkaç saattir bunu yazmakla uğraşıyorum, bana da yazık. Ben bir reklam ajansında çalışıyordum. Sosyal medyacılar olarak profesyonel bilgiye ulaşmak bize daha kolay olsun diye FB'de grup açıldı. Grubun amacı belli ama sonra grupta birisi, iş arkadaşlarıyla samimiyetine güvenerek orada akşam yaptığı navegan bir yemeğin fotoğrafını paylaştı. Ben de bunu görünce bir şey yazmak istedim. Asla bir sinirle yapılan bir eylem değildi. Aksine yazdığım yazıyı iki vegana okutmuştum. Hiçbir suçlayıcı vs içermeyen metnimden kaynaklı olarak "öğretmen","parmak sallayan" olmakla suçlandım. Karşılıklı diyaloglarda bu suçlama devam etti. Kimse kendisine bakmıyor, öğretiyi sorgulamıyordu. Şimdi burada ben miyim haksız olan? Yoksa değişmek için çabalamayan, öğretiyi sorgulamayan insanların geçmek zorunda olduğu, yüzleşmek zorunda olduğu bir durum mudur bu? Cevabı size bırakıyorum. İyi günler.

[@MutluVegan]

Merhaba, Bu kadar zaman ayırıp yazdığınız için çok teşekkür ederim. Öncelikle daha önce veganlar tarafından yaratılan şiddete maruz kaldığınız ve veganlık için çalışırken başınıza gelenler için çok üzgünüm. Madde madde yazmaya başlamıştım fakat o kadar uzadı ki tamamlamam mümkün değil. Özet yazayım; ben bazı konularda size söylemek istediklerimi anlatamamışım sanırım, zira savunduğumun aksini savunduğum üzerinden olmuş bazı yorumlarınız. 44 dk.da bile yeterince açıklayamıyorum demek ki ;) En sondaki hikayeniz de aslında konuyu güzel özetlemiş, tabi ki haklısınız, tabi ki veganlığın tüm değerlerini savunmakta haklıyız, tabi ki hayvanların mal olmasına karşı çıkıyoruz. Ama ben haklı olmakla hayvan kurtarmak arasında bir seçim yapmak durumunda kaldığımda (evet sürekli bu seçimi yapmak gerekiyor çünkü insanlar duyguları, öğrenmişlikleri, şartlanmaları ve bolca algı hataları olan canlılar ve insan beyninde 2 kere 2, 4 etmiyor) hayvan kurtarmayı seçiyorum. Mesela o yazdığımı 2 vegan arkadaşıma değil 2 vegan olmayan arkadaşıma gösterirdim çünkü etkilemeye çalıştığım insanlar veganlar değil, vegan olmayanlar, focus group’u veganlardan oluşturunca vegan olmayanlarla aynı sonucu vermiyor. Sevgiler kocaman p.p1 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 12.0px 'Helvetica Neue'}

[@gizlen272]

@@MutluVegan evet açıklayamamışsınız demek ki, okuduğumu, izlediğimi anlayacak, üzerine muhakeme yapacak kapasitem var diye düşünüyorum. 4 sayfa tutan onca yazıyı boşuna yazmazdım yoksa ama cevabınızla boşuna yazdığımı hissettim açıkçası. Yukarıda anlattıklarımı tekrar yazmayacağım ama veganlıktan azını anlatmadığım insanlara karşı başka sorumluluklarım yok. Öyle değil de şöyle yapsaydın demek bariz beni suçlu gösterecek bir pozisyona giriyor çünkü. Yani vegan birilerine gösterdim evet, ilkesi, düşüncesi benim gibi olan bir vegana gösterdim ki aktarmak istediğimi aktarmamda bir problem olmasın, yani ilkesel olarak benzer hatta olmadığım bir vegana da göstermezdim zaten. Ama o grupta attığım post karşımdakinin anlamayacağı, kişiliğini hedef aldığımı düşündürücü bir ifade değildi. Norm ve öğretinin karşısında tavır almak da "egoyu hedef aldırıcı" şekilde düşündürüyor, bu hepimizin hayatımızın belirli döneminde yaşadığı bir şey olabilir. Bir savunma mekanizması geliştiriliyor. Ve bir vegan olarak bu savunma mekanizmalarından sorumlu değilim sadece "et cinayettir, katilsiniz, şöylesiniz böylesiniz" demiyorum, mantiklı argüman sunmaya, ahlaki itkilerini hedef almaya çalışıyorum, "sadece vegan ol" diye ustten bağırmıyorum. İnsan düşüncesinde 2 kere 2'nin 4 etmemesi hak gaspına onay verecegim anlamına gelmiyor. Hayvan kurtardiginizi sizi dusunduren sey ne,onu ise asla bilmiyorum ve ikna da degilim. Bu sartlar altinda zaten nasil hayvan kurtariyoruz, ustelik salt, temel ve ilk adim olarak veganlık anlatmdan hayvan kurtarmak nasil kesin sonuç oluyor, anlamam mümkün değil.

[@whyarewestillherejusttosuffer]

Bir diyeti denediler ve ise yaramayinca başka bir diyete geçtiler bu kadar basit.

[@MutluVegan]

Ölüm, sömürü, eziyet, şiddet bence hiç de basit konular değil.

[@FunnyVideos-yd3id]

Veganlik zararlidir. Et yiyin sagliginiza kavusun. #meatheals

[@VegansAreTheHealthiest]

teşekkür ederim