Рет қаралды 284
Merhaba! Bugün sizi tam 162 yıl öncesine, 1863 yılına götürüyorum. O dönemde, makinelerin ve teknolojinin bugünkü kadar etkili olmadığı bir dünyada, bir adam çıktı ve akıl almaz bir öngörüde bulundu: Samuel Butler.
Butler, İngiliz bir yazar, fotoğrafçı, besteci ve koyun çiftçisiydi. Ancak onu asıl dikkat çekici kılan, yapay zekanın yükselişini tam bir asırdan fazla önce tahmin etmiş olmasıydı. 1863 yılında, Yeni Zelanda’daki The Press gazetesine “Cellarius” takma adıyla yazdığı bir mektupta, makinelerin evrimleşerek bir gün insanlara üstünlük sağlayabileceğini dile getirdi.
Bu mektup, Darwin Among the Machines başlığını taşıyordu. Butler, doğal seçilim ve evrim teorilerini makinelerle ilişkilendirerek şunu savundu: Bir gün makineler, karmaşıklık ve zekâ açısından insanları aşacak ve bizim yerimize baskın tür olacak. Kendi haleflerimizi, yani bizi geçen makineleri, bizzat biz yaratıyoruz diyordu.
Butler’ın sözleri gerçekten çarpıcıydı:
“Her gün makineler daha güçlü hale geliyor. Bizse onlara daha fazla bağımlı oluyoruz. Gün gelecek, makineler insanlığın yerini alacak.”
Ancak Butler, karamsar değildi. Ona göre makineler bizi yok etmeye çalışmayacak. Tıpkı insanların köpekleri ya da kedileri yok etmediği gibi, makineler de insanları evcilleştirecek ve belki de daha mutlu bir yaşam sunacaktı. İnsanlar, yapay zekanın “evcil hayvanları” olabilirdi.
Unutmayalım, Butler bu fikirleri 1863’te, yani telefon, otomobil ya da radyodan bile önce dile getirdi. Charles Darwin’in Türlerin Kökeni Üzerine adlı kitabının yayımlanmasının üzerinden sadece dört yıl geçmişti!
Peki, 162 yıl önce yapılan bu öngörüler bugün gerçekleşiyor mu? Yapay zekanın yükselişiyle Butler’ın haklı çıktığını söyleyebilir miyiz? Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda fikirlerinizi paylaşmayı unutmayın!