Zaman Kırıntıları | Ahmet Hamdi Tanpınar | Şiir

  Рет қаралды 7,453

Muhammed Münzevi

Muhammed Münzevi

Күн бұрын

Пікірлер: 16
@yavuzyldrm6327
@yavuzyldrm6327 3 жыл бұрын
Maaşallah Ağzına yüreğine gönlüne sağlık
@muzcuali9721
@muzcuali9721 3 жыл бұрын
"Yüzüyoruz ipi kopmuş uçurtmalar gibi"
@ogretmenhilalpolat140
@ogretmenhilalpolat140 4 ай бұрын
Güneşe uzanan ellerimiz...🌷🌷🌷
@iclalipekli
@iclalipekli 2 жыл бұрын
Okuduklarım içinde en sevdiğim şiir, en anlam bulduğum, kendimi bulduğum
2 жыл бұрын
Ne güzel. Daha fazla kişiye ulaşması için paylaşırsanız çok mutlu olurum. Abone olarak da destek olabilirsiniz. Şiirle kalın...
@ugurlinel
@ugurlinel Жыл бұрын
Ne güzel yorumlamışsın Muhammed 👏❤
Жыл бұрын
Ne güzel dinlemişsiniz Uğur. Teşekkürler :))
@mustafasogut5463
@mustafasogut5463 3 жыл бұрын
👏👏👏👏
@wicheus
@wicheus 9 ай бұрын
Tuhaf Hikayeden selamlar farazixÇS
@enissahin7695
@enissahin7695 2 жыл бұрын
👏
@sevgikizilkaya7734
@sevgikizilkaya7734 2 жыл бұрын
Süper ses süper yorum
2 жыл бұрын
Teşekkürler. Daha fazlası için abone olup takipte kalınız. Selamlar
@sedayldrm3081
@sedayldrm3081 5 ай бұрын
Neye yarar hatırlamak
@emre321
@emre321 10 ай бұрын
 ZAMAN KIRINTILARI Biz, zaman kırıntıları,  Zaman sinekleri, Tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar Ve lüzumsuz görenler artık Bu aydınlıkta kendi gölgelerini!  Sanki siyah, simsiyah taşlar içinde Siyah, simsiyah kovuklarda yaşadık biz, Sanki hiç görmedik birbirimizi, Sanki hiç tanışmadık!  Dünya bize öyle kapattı kendisini…  Neye yarar hatırlamak, Neye yarar bu cılız ışıklı bahçelerde Hatırlamak geçmiş şeyleri, Bu beyhude akşam bahçesinde Kapanırken üstümüze böyle Zaman çemberi Hatırlıyor yetmez mi Güneşe uzanan ellerimiz!  Aynalar sonsuz boşluğa Çoktan salıverdi çehremizi,  Yüzüyoruz, İpi kopmuş uçurtmalar gibi. Biz uzak seyircisi bu aydınlık oyunun, Birdenbire bulanlar içlerinde Gülüncün sırrını, Ne kadar benziyoruz şimdi, Aynı tezgâhtan çıkmış testilere Bir şey, bir şey kaldırdı bütün ayrılıkları!  Baksak aynalara Tanır mıyız kendimizi, Tanır mıyız bu kaskatı Bu zalim inkârın arasından Sevdiklerimizi.  Ben zamanı gördüm, İçimde ve dışımda sessiz çalışıyordu, Bir mezar böyle kazılırdı ancak, Yıldırımsız ve baltasız, Bir orman böyle devrilirdi! Ben zamanı gördüm, Kaç bakışta bozdu hayalimi, Ve kaç düşüncede! Ben zamanı gördüm, Şimşek gibi bir ânın uçurumunda.  Kim tanır bizi şimdiden sonra, Aydınlığı kıt gecemize Misafir olanlardan başka; Kuru tahta üstünde bizimle Paylaşanlar günlerimizi Ve benim gözlerimle bakanlar güneşe Ancak tanır bizi Mor çemberlerin uçuştuğu akşam sularından! Akşamın tek bir ağaç gibi Dal budak saldığı sular Çocukluk rüyalarının bahçesi! Sakın kimse el sürmesin dallara, Yapraklar, meyveler olduğu gibi kalsın Benim uykum boyunca!  Ben zamanı gördüm, Devrilmiş sütunları arasından Çok eski bir sarayın Alnında mor salkımlar vardı Ve ilâhlar kadar güzeldi. Uçmak için kanatlanmayı bekleyen Yavru kuş gibi doğduğu kayada Ben zamanı gördüm Çırpınırken avuçlarımda.  Bak martılar kanat çırpıyor sana Bir rüyadan kopmuş gibi bembeyaz Yelkovan kuşları yalıyor suyu, Sen ki bakışından yumuşak bir yaz Gülümser en yeşil gecesinden Ve sesin durmadan, durmadan örer, Yıldız yosunu bir uykuyu… Bak, martılar kanat çırpıyor sana.  Süzülen yelkenler var enginde, Dalgalar var, güneş var. Güneş ayna ayna, güneş pul pul Güneş saçlarınla oynar Omzundan tutar giydirir seni, Sırtında tül olur belinde kemer Boynunda inci Ve dişlerinin zâlim çocuk sevinci Bir tanrılaşırsın genç adımlarında Mevsimler önünde çözer yükünü Bahçeler yığılır eteklerine! Rüya ile Hayal arasında Hayal ile Hakikat arasında Yalnız sen varsın! Gece ile Gündüz arasında Güneşle Göz arasında Yalnız sen varsın!  Niçin sen yaratmadın bu dünyayı? Ellerinin mesut işaretlerinden Daha güzel doğardı eşya! Daha zengin olurdu aydınlık Kendi karanlığından çağırsaydı sesin, Sular başka türlü akardı Sert kayalardan göklere doğru Büyük, mavi, aydınlık sular!  Eğilme sakın üstüne Kendi yeşilinde boğulmuş havuzların, Ve bırakma saçlarını tarasın rüzgâr, Durmadan çukurlaşan bu aynada! Bilinmez hangi uzaklara götürür seni Dudak dudağa öpüştüğün hayal! Sokma güneşle arana, İmkânsızın parıltısını! Ve tanımadan, hiç tanımadan sev insanları! Değişmenin ebedî olduğu yerde Güzeldir hayat!  Ne kadar uzak, uzak Yollardan gelir bize Ve çok yabancı bir şey gibi sevinçlerimiz, Keder durmadan çiçek açar içimizde. Ne çıkar unuttuk hepsini!  Biz ki boş yere gerilmişiz anladık artık, Yıldızların amansız çarkına Ve boş yere sızlamış kemiklerimiz, Bilmiyoruz şimdi, mevsim yaz mı, bahar mı Bahçelerde hâlâ güller açar mı, Bilmiyoruz, kadınlar, kızlar, Şarkılar masallar var mı? Gece ile gündüz, Acıdan kaskatı kesilmiş yüz, Uykusuzluktan harap göz, Öpüşen dudaklar, Çözülmeye razı olmayan eller var mı? Ayrılık var mı gurbet var mı? Biz beyhude yere gecikenler, Çoktan bitmiş bir yolun ucunda Bilmiyoruz şimdi ıssız gecede Ne yapar ne eder, Gidip de gelmeyenler, Beyhude bekleyenler! Biz ayın çıplak arsasında Savrulan zaman kırıntıları.  Nerden bilelim bunları! Ahmet Hamdi Tanpınar
@sevdayldrm2210
@sevdayldrm2210 3 жыл бұрын
Ben zamanı gördüm
@baharteksoy3552
@baharteksoy3552 Жыл бұрын
Ne çıkar unuttuk hepsini
Babalar Günü
1:33:27
Alemin Kralı
Рет қаралды 282
Ahmet Hamdi Tanpınar ben zamanı gördüm
0:31
Fırat Özdaş
Рет қаралды 605
Ahmet Hamdi Tanpınar - Eşik
15:04
Şiir Vakti
Рет қаралды 29 М.
Zaman Kırıntıları - Ahmet Hamdi Tanpınar #seslişiirler
7:24
Osman Rıfat Yılmaz
Рет қаралды 2,6 М.
Ahmet Hamdi Tanpınar - Zaman kırıntıları
7:43
serkan besi
Рет қаралды 65
Ahmet Hamdi Tanpınar - Portreler Galerisi
29:18
Fıçıda Diyojen
Рет қаралды 84 М.