Zihin Felsefesi 7 (Gilbert Ryle 1)

[@mehmetalisamur5377]

Hocam çok sade, anlaşılır, sarih bir dille anlatıyorsunuz. Çok faydalanıyorum derslerinizden. Teşekkür ediyorum.

[@serkanyuksel672]

Hocam,merhabalar ben felsefe okumadım ama sonradan merak sardım 34 den sonra bu videolar hem öz hem de kısa,yormayan,açıklayıcı olması beni çok mutlu etti,teşekkürler,saglıcakla kalın..

[@muhiddinyilmaz4304]

Merhaba öncelikle videolar ve emek için teşekkür ederim. Ben bir makina mühendisiyim ama felsefe okumaları yapıyorum paylaşımların çok faydalı olduğunu bilmenizi isterim. Özelikle dil ve zihin felsefesi çünkü bilincin dil kullanımı ile son halini aldığını düşünüyorum. Hayvanlarda ise dil olmadığı için bizim iç sesimiz gibi ki bizde de olan görsel düşünme olduğu kanaatindeyim. İç sesin ise evrimsel süreçte daha etkili daha hızlı ve fonksiyonel olduğu için avantajlı duruma geçtiği kanaatindeyim. Tabi ki burada bilincin iç sesimiz olduğunu düşünmüyorum. Bence bilinç hafıza imgelem ve duyu organları bu üç durumdaki verinin her an en az iki kaynaktan gelen veri olması durumunda karşılaştırma yaparken oluşan yan ürün olduğunu düşünüyorum. Tıpkı yapay zekadaki derin öğrenme gibi. Yani dış dünyada bir elma var bu elmanın bende üç versiyonu var. Birincisi duyu organları ile anlık elma verisi ikincisi hafızamda ki tüm elmalar ve elma kavramı üçüncüsü imgelem ile zihnimde oluşan elma. Her an A durumu Elma-1 ve Elma -2 ya da B durumu Elma-3 ve Elma-2 oluşuyor. Bunun olmadığı haller rüyasız uyku gibi bilincin olmadığı durumlar. A ve B durumlarının her ikisinde de yeni veri ile mevcut veri karşılaştırması yapıyor beyin bu sırada elma ile ilgili algı oluşuyor. Ben bu karşılaştırma sırasında bilincin oluştuğunu ve bilincin bir yan ürün olduğunu düşünüyorum. Her an tüm veri kaynağına sahip olduğu ve ulaşılabilir başka veri olmadığı için gözlemci konumuna geçtiğini bununda benlik algısı yarattığını düşünüyorum. Gözlemci olan bilincin etken değil edilgen yapısı olduğu için tekrar oluşan bilinci gözlemlemek gibi bir durum oluşmuyor buda onu anlamayı zorlaştırıyor. Yani iç ses örneğinden gidersem bilinç aslında iç sesimiz değil o sesi dinleyen gözlemci. Ayrıca beynimizin kendi bedenimizin fenamenolojik bir kopyasını ürettiğini nasıl bir acı duyduğumuzda acının kaynağına bedenimizde konumlandırma yapabiliyorsak. Bilincin algısının da beyin veya kafamızın içine konumlandığını düşünüyorum. Bilincin kaynağının beynin faaliyeti sırasında oluştuğu aşikar anestezi sırasında kimyasal bir gaz karışımı ile bilinç duruyor gazın etkisi ortadan kalktığında bilinç geri geliyorsa. Bir bilinç beyin faaliyeti ile oluşuyordur ikincisi isteyerek durdurup isteyerek faal hale getiremiyor isek beyin faaliyetinin bir yan ürünüdür.

[@turansengul5887]

mühendis kafası ile felsefe yapmak mı mühendis hassasiyetiyle düşünmek mi. Muhyiddin ibni Arabi'de (tasavvufta) ve Kant'ı nerdeyse felsefeden vaz geçirtecek kadar etkileyen Swedenborg da "zihin" ve "bilinç" hakkında denilenleri de dikkate alarak konu hakkında düşünmek daha verimli olabilir!

[@waltzonearth]

Felsefe solipsizmle başlar panteizm veya panenteizmle biter. Bilime ve teknolojiye pozitivistçe taparlar önce solipsizm problemini aşsınlar ondan sonra gelip felsefeyle ilgili konuşmaya başlayabilirler.

[@turansengul5887]

idealizm de materyalizm de, ya maddeyi ya da ideyi (zihni/tini) nihai gerçek töz olarak görüp indirgemecilik yapmakla tekçi açıklamayı amaçladıklarına göre nasıl olur da düalist addedilir.

[@zeynepatasever4190]

çetin hocam çok sağ olun

[@talhabedir3812]

bir dilbilimci olan bana bu konuya eğilmemi önerir misiniz hocam? Şu an sadece videolar ile yetiniyorum.

[@cetinturkyilmaz69]

Tabii ki öneririm. Hatta sizin için bir zorunluluk