Çocukluğum,gençliğim,en güzel yıllarım. Bir varmış, bir yokmuş.
@aysegulyilmaz99727 жыл бұрын
İstanbul deyince aklıma bu şiir gelir :)
@serdarx572 жыл бұрын
Çok güzel bir şiir.
@furkaneskici40226 жыл бұрын
Istanbul deyince aklima marti gelir Yarisi gümüş, yarisi köpük Yarisi balik yarisi kuş Istanbul deyince aklima bir masal gelir Bir varmiş, bir yokmuş Istanbul deyince aklima Gülcemal gelir Anadolu'da toprak damli bir evde Gülcemal üstüne türküler söylenir Süt akar cümle musluklarindan Direklerinde güller tomurcuklanir Anadolu'da toprak damli bir evde çocuklugum Gülcemalle gider Istanbul'a Gülcemalle gelir Istanbul deyince aklima Bir sepet kinali yapincak gelir Şehzadebaşi'nda akşam üstü Sepetin üstünde üç tane mum Bir kiz yanaşir insafsizca dişi Boyuna posuna kurban oldugum Kalin dudaklarinda yapincagin bali Tepeden tirnaga arzu dolu Sam yeli sögüt dali harmandali Bir şarap mahzeninde dogmuş olmali Şehzadebaşi'nda akşam üstü Yine zevrak-i derunum Kirilip kenara düştü Istanbul deyince aklima Kapaliçarşi gelir Dokuzuncu Senfoniyle kolkola Cezayir marşi gelir Dört başi mamur bir gelin odasi Haraç mezat satilmakta Bir gelinle güvey eksik yatakta Köşede sedef kakmali tombul bir ut Tamburi Cemil Bey çaliyor eski plakta Sonra ellerinde şamdanlar nargileler Pasli Acem kiliçlari Amerikan kovboylari Eller yukari Ne kadar da beyaz elbiseleri Amerikan deniz erleri Kocaman bir papatyadan yolunmuşlar gibi Sütten duru buluttan beyaz Beyazin böylesine ölüm yakişir mi dersin Yakişmaz Ama harbederken onlara Bambaşka elbiseler giydirirler Kan rengi, barut rengi, duman rengi Kin tutar kir tutmaz Istanbul deyince aklima Kocaman bir dalyan gelir Kimi pasli bir örümcek agi gibi Gerinir Beykoz'da Kimi Fenerbahçe'de yan gelir Dalyanda kirk tane Orkinos Kirk degirmen taşi gibi dönmektedir Orkinos dedigin baliklarin şahi, Orkinos mavzerle gözünden vurulur Denizin içinde agaçlar devrilir Kan çanagina döner dalyanin yüzü Camgöbegi yeşili bulanir Bir çirpida kirk Orkinos Reisin sevinçten dili dolanir Bir marti gelir konar direge Atilan Kolyosu havada yutar Bir başkasini beklemez gider Balikçi gülümser tatli tatli Adi Marikadir bu martinin der Her zaman böyle gelir böyle gider Istanbul deyince aklima Adalar gelir Dünyanin en kötü Fransizcasi orda harcanir Çalimindan geçilmez altmişlik madamlarin Agzi dili olsa da tenhadaki çamlarin Görüp görecegi rahmeti anlatsa insanlarin Istanbul deyince aklima kuleler gelir Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kiskanir Ama şu Kizkulesinin akli olsa Galata kulesine varir Bir sürü çocuklari olur Istanbul deyince aklima Tophane'de küçücük bir sokak gelir Her Allahin günü kahvelerine Anadolu'dan bir sürü fakir fukara gelir Kimi dilenecek dilenmesine utanir Kiminin elinde bir süpürge peyda olur uzun Dudaklarinda kirli pasli bir tebessüm Çöpçü olmuştur bugüne bugün Kiminin sirtinda perişan bir küfe Kiminin sirtinda nakişli semer Şehrin cümbüşüne katilir gider Kalin yagli bir kolana koşulur Piyano taşirlar omuz omuza Kendinden agir yükün altinda adamlar Balmumu gibi erir dururlar Sonra kanter içinde soluk alirlar Nazik eşya nazik hamallar ister neylersin Ama onlar kadar piyanoyu ciddiye alirlar mi dersin Nazdan nazik çiniden bilezik eller Derken Karşi radyoda gayetle mülayim bir ses Evlere şenlik Üstad Sinir Zulmettin Haciyagina bulanmiş sesiyle esner: Gami sadiyi felek Böyle gelir böyle gider Istanbul deyince aklima Stadyum gelir Güne güneşe karşi yirmibeşbin kişi Hepsinin dudaginda Istiklal Marşi Bulutlar atilir top top pare pare Yirmibeşbin kişilik bir aydinlik içinde eririm Canim agzima gelir sevinçten hilafsiz Isteseler bir gelincik gibi koparir veririm Istanbul deyince aklima Stadyum gelir Kanimin kariştigini duyarim ilik ilik Memleketimin insanlarina Daha fazla sokulmak isterim yanlarina Ben de bagiririm birlikte Avazim çiktigi kadar Gögsümü gere gere Ver Lefter'e yaz deftere Stadyum gelir Istanbul deyince aklima Binlerce insanin ayni anda Ayni şeyi duymasindan dogan sevincin Heybetini düşünürüm Birbirine eklenir kafamda Binler yüzbinler milyonlar Sonra bir misra havalanir ürkek Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar Istanbul deyince aklima Yahya Kemal gelirdi bir eyyam Şimdi Orhan Veli gelir Demindenberi dilimin ucundasin Orhan Veli Demindenberi senin tadin senin tuzun Senin şiirin senin yüzün Yarali bir güvercin misali Başimin üstünde dolanir durur Gelir sessizce konar bu şiirin bir yerine Neresine mi arayan bulur Erbabi bilir Deli eder insani bu şehir deli Kadehlerin çinlasin Orhan Veli Istanbul deyince aklima Sait Faik gelir Burgaz adasinda kiyida Mavi gözlü bir çocuk büyür döne döne Mavi gözlü bir ihtiyar balikçi gencelir küçülür Ikisi bir boya geldi mi Sait kesilirler Bütün Istanbul'u dolaşirlar elele başbaşa Ana avrat küfrederler uçan kuşa eşe dosta Sivriadada da marti yumurtasi toplarlar çilli çilli Ziba mahallesinde gece yarisi Sabaha Galata'dan geçer yollari Maytaba alacaklari tutar kahvede Zararsiz bir deliyi Ula Hasan derler gazeteyi ters tutaysun Çaktirmadan gazetesini tutuştururlar fakirin Sonra oturup sessizce aglarlar Istanbul deyince aklima Sait Faik gelir Taşinda topraginda suyunda Fakirin fukaranin yanibaşinda Bir kalem bir bilek bilendikçe bilenir Kildan ince kiliçtan keskin Hep iyiden güzelden yana Hep kimsesizlerin Istanbul deyince aklima Sait'in son yillari gelir Hey Allahim en güzel çaginda Sait'e Dört beş yil ömrün kaldi denir Sait Sait olur da nasil dayanir Mavi gözlü çocuk boşverir ölüm haberine Ihtiyar balikçi pis pis düşünür Bir zehir yeşilidir açilir Bir yeşil ki cigerine işler adamin Bir yeşil ki kasip kavurur Küçük mavi çocuk Ihtiyar balikçi Ve dilimize bulaşan zehir yeşili Istanbul çalkalandikça bu denizlerde dipdiri Dilimiz yaşadikça yaşasin Sait'in şiiri Istanbul deyince aklima Sabiyem gelir Sabiyem boynundan büyük bir demetle Sariyer'den gelir Pendik'ten gelir Bahar nereden gelirse velhasil Sabiyem oradan gelir Ne delidir ne divane Aslini ararsan çingenedir Tepeden tirnaga güneştir Topraktir Anadir Analar içinde bir tanedir Biri sirtinda biri memesinde biri karninda Karni her daim burnundadir Canini mendil gibi takar dişine Yürekten birşeyler katar işine Bir ucundan girer şehrin ötekinden çikar Alçakgönüllüdür Sabiyem Hem masa satar, hem göbek atar Ver bir çeyrek güzelim der Neyse halin o çiksin falin Cani çikar Sabiyemin fali çikmaz Sonra anlatir dün gece başina gelenleri Görürüm üryamda bir sari yilan Cenabet ugraşir durur benimlen Uyanir bakarim benim bebeler Yatagin ucuna kaymiş Ayagimin parmaklarini emer Istanbul deyince aklima Bir basma fabrikasi gelir Duvarlari uzun masalari uzun sobalari uzun Dal gibi dalyan gibi kizlar çalişir bütün gün ayakta Kanter içinde mahzun Yüzleri uzun elleri uzun günleri uzun Fabrikada pencereler tavana yakin Al topuklu beyaz kizlar dalga geçmeyin Dişarda agaçlar dizi dizi Duvarlar duvarlar uzun duvarlar Niçin agaçlardan ayirdiniz bizi Dişarda tarlalar turuncu asfalt mosmor Dişarda dişarda dişarda Mevsim gürül gürül akip gidiyor Ondokuz yaşinda Eyüplü Gülsüm Dalmiş beyaz köpüklü akişina ipeklilerin Kötü kötü düşünüyor Ipegin akişina doyum olmaz Ama gel gör ki ipekli emprimeden oglana don olmaz Bir top Amerikan bezi sakiz gibi beyaz Bir top Amerikandan neler çikmaz Perdeler yatak çarşaflari çoluga çocuga çamaşir Sakiz gibi agarmiş bir top Amerikan bezi Gülsüm'ün gözleri kamaşir Üçüncü oglani dogururken Gülsüm Bir top Amerikana hasret sizlere ömür Gülsüm'lerin sürüsüne bereket Yerine bir Gülsüm'cük bulunur elbet Gider Gülsüm gelir Gülsüm Azrail ettigin bulsun Istanbul deyince aklima Agzina kadar sogan yüklü bir taka gelir Sülyen kirmizisi üstüne zehir gibi yeşil Samsun'dan Sürmene'den Sinop'tan Yaz demez kiş demez mutlaka gelir Kirli yelkeninde yeni bir yama Demirinin pasi gelir dilime Nabzimda duyarim motorunun hizini Canimin içine sokasim gelir Iri kalçalari pullu denizkizini Istanbul deyince aklima Takalar gelir Alçakgönüllü kalender Ya Peleng-i Deryadir adlari ya Şimşir-i Zafer Istanbul deyince aklima Koca Sinan gelir On parmagi on ulu çinar gibi Her yandan yükselir Sonra gecekondular gelir ardisira Isli pasli yetim Eyy benim dev memesinde cüceler emziren acayip memleketim
@neslihank92757 жыл бұрын
Muhteşem bir Bedri Rahmi Eyüboğlu siiri ve yorumu
@tulin85697 жыл бұрын
Rahmetli ne güzel okumuş çok güzel bir şiir
@MIHRISAHAzakl528 жыл бұрын
Kirazın derisinin altında kiraz Narın içinde nar Benim yüreğimde boylu boyunca Memleketim var Canıma ciğerime dek işlemiş Canıma ciğerime Sapına kadar. Elma dalından uzağa düşmez Ne yana gitsem nafile. Memleketin hali gözümden gitmez Binbir yerimden bağlanmışım Bundan ötesine aklım ermez. Yerliyim yerli olmasına ilmik ilmik, damar damar Yerliyim. Bir dilim Trabzon peyniri Bir avuç tiftik Bir çimdik çavdar Bir tutam şile bezi gibi Dişimden tırnağıma kadar Ressamım. Yurdumun taşından toprağından şurup gelir nakışlarım Taşıma toprağıma toz konduranın Alnını karışlarım Şairim şair olmasına Canım kurban şiirin gerçeğine hasına içerisine insan kokusu sinmiş mısralara vurgunum Bıçak gibi kemiğe dayansın yeter Eğri büğrü , kör topal kabulum Şairim Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası Ayak seslerinden tanırım Ne zaman bir köy türküsü duysam Şairliğimden utanırım Şairim Şiirin gerçeğini köy türkülerimizde bulmuşum Türkülerle yunmuş yıkanmış dilim Onlarla ağlamış, onlarla gülmüşüm Hey hey, yine de hey hey Salınsın türküler bir uçtan bir uca Evelallah hepsinde varım Onlar kadar sahici Onlar kadar gerçek insancasına, erkekçesine ´Bana bir bardak su´ dercesine Bir türkü söylemeden gidersem yanarım. Ah bu türküler Türkülerimiz Ana sütü gibi candan Ana sütü gibi temiz Türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla Köyümüz, köylümüz, memleketimiz. Ah bu türküler, Köy türküleri Dilimizin tuzu biberi Memleket ahvalini onlardan sor Kitaplarda değil, türkülerde ara Yemen´i Öleni, kalanı, gidip gelmeyeni… Ben türkülerden aldım haberi. Ah bu türküler, köy türküleri Mis gibi insan kokar, mis gibi toprak Hilesiz hurdasız, çırılçıplak Dişisi dişi, erkeği erkek Kaşı kaş, gözü göz, yarası yara Bıçağı bıçak . Ah bu türküler köy türküleri Karanlık kuyularda açılmış çiçekler gibi Kiminin reyhasından geçilmez Kimi zehir, kimi zemberek gibi. Ah bu türküler, köy türküleri Olgun bir karpuz gibi yarırılır içim Kan damlar ucundan, murekkep değil işte söz, işte ses, işte biçim: ´Uzun kavak gıcım gıcım gıcılar´ iliklerine kadar işlemiş sızı Artık iflah olmaz kavak ağacı Bu türkünün yüreğinde sancı var. Ah bu türküler, köy türküleri Ne düzeni belli, ne yazanı Altlarında imza yok ama içlerinde yürek var Cennet misali sevişen Cehennemler gibi dövüşen Bir çocuk gibi gülüp Mağaralar gibi inleyen Nasıl unutur nasıl Ömrunde bir kez olsun Halk türküsü dinleyen… Bedri Rahmi Eyüboğlu
@selmaerkulturvesanat7 жыл бұрын
Çok çok güzel.. Hey gidi eski İstanbul..
@haticeserin-siir Жыл бұрын
👏👏👏
@ikraela31156 жыл бұрын
Bir varmış bir yokmuş meselmiş masal olmuş ah... toprak kokuyor çoğu şimdi kimi nefes nefes hala duyuluyor... yokmu ki bir nefes var bu topraklarda o nefes hiç gitmeyecek o nefes...
@kaaniscan752210 жыл бұрын
Çok Güzel
@yesimmenal89108 жыл бұрын
proje öd. için yazim dedim görünce vaz geçtim :D
@oguzcangokce76367 жыл бұрын
Arka plandaki fon müziğin adı nedir acaba ?
@Stalker193335 жыл бұрын
bulabildinmi
@sairlersiirleri27333 жыл бұрын
Yücel Arzen'e ait müzik...Ve özel olarak şiire adapde edilmiştir...
@sudiss84386 жыл бұрын
fon müziğinin adı ne acil lütfen
@gulnurozbek40892 жыл бұрын
Siiri yorumlayan sanatkarlar kimler?
@sairlersiirleri273311 жыл бұрын
Teşekkür ederim sağolun...Görüntüleri KZbin den aldım...Selam ve saygılar. (GEÇ YAZDIĞIM İÇİN ÖZÜR DİLERİM, ŞİMDİ GÖRDÜM)
@bts_taehyung82176 жыл бұрын
Şairler Şiirleri fonu nereden bulabilirim
@bts_taehyung82176 жыл бұрын
Şairler Şiirleri fonu nereden bulabilirim
@bts_taehyung82176 жыл бұрын
Şairler Şiirleri fonu nereden bulabilirim
@mertsen47646 жыл бұрын
Emine Aydın RK Viv kardesim buldunmu fon müziğini
@sudiss84386 жыл бұрын
fon müziğinin adı nedir ?
@rumeysabayraktar36213 жыл бұрын
Yahu fonu nasıl bulucaz:(
@sairlersiirleri27333 жыл бұрын
Yücel Arzen'e ait müzik...Ve özel olarak şiire adapde edilmiştir...
@sairlersiirleri27333 жыл бұрын
Yücel Arzen'e ait müzik...Ve özel olarak şiire adapde edilmiştir...