Sayenizde 57 yaşından sonra , ikinci üniversitye yazılıp felsefe öğrenmeye başladım.
@sumeyye39944 жыл бұрын
Tebrikler 😊
@diarijuly4 жыл бұрын
Harika
@rumeysayesilyurt23194 жыл бұрын
sadece isim benzerliği mi yoksa mezun olduğum lisemin biyoloji hocası ömer hocaya mı denk geldimm😯
@omeryanik12594 жыл бұрын
BAKL mezunuysan o benim.
@rumeysayesilyurt23194 жыл бұрын
@@omeryanik1259 Evet hocam, ben eşit ağırlık sınıfındaydım ilk iki yıl dersime girmiştiniz. Ne kadar güzel bir tesadüf oldu gördüğümde çok şaşırdım, yeni üniversitenizi tebrik ederim. Sevgiler.
@zvezda75554 жыл бұрын
5:09 "ben aslında yoğum..." -Burhan Altıntop
@ufukcaglar39133 жыл бұрын
Burhan altıntop Descartes çı çıktı
@berfintuzun10568 ай бұрын
😂😂aynısını düşündüm izlerken :D
@brksglm4 жыл бұрын
Anlaşılmayacak bir kısım bence yoktu video içinde. Gayet açıklayıcı ve her zaman ki gibi Felsefik beyin yoğurma işlemi, başarıyla gerçekleşti... Teşekkür ederim :)
@KubragaPrenses Жыл бұрын
Ömür vefa ederse bu seriyi tekrar tekrar izleyeceğim. Ömür vefa ederse lütfen siz de çekmeye devam edin. Varoluşsal sancılarımın tek yatıştırıcısı, yalnız olmadığımı görmek ❤
@gercekler-urkutucudur-fact35404 жыл бұрын
Türkiye’ de insanlar düşünme kabiliyetlerinin farkına varmaları için felsefe bu anlamda çok gerekli.. çok iyi bir iş yapıyorsunuz tamamını izleyemesemde videolarınızı beğeniyorum açıyorum. 👏🏻👏🏻👏🏻
@gulerortac91642 жыл бұрын
300 bin abone olması beni sevindirdi..Dilerim 300 milyon aboneye ulaşırsın.Toplumun bilinçlenmesi gerekiyor...
@Thegirlwhosleeps2 жыл бұрын
Türkiyede 300 milyon insan yok
@gulerortac91642 жыл бұрын
@@Thegirlwhosleeps abonelerin Türkiye de olması gerekmiyor!
@egaSsP9 ай бұрын
Maless 7:00
@denizkulac32464 жыл бұрын
Hocam düşüncelerin var olmak için düşünene ihtiyaç duyduğu şüphesizdir. Dil bakımından düşünürsek düşünmeden düşünce (düşün-ce) olmaz. Düşünme eylemini yapmak için de bir özne gereklidir.
@isaizgi4 жыл бұрын
Abla bugüne kadar yaptığın en heyecan verici videoydu en azından bana göre.Gerçekten düşündürücü ve heyecan verici konular.Seviliyorsun saygılar🙏😊
@muhiddinyilmaz43043 жыл бұрын
Kendisi anlatırken heyecanlanıyor 😀 buda izleyene yansıyor. Meditasyonları okumuştum ama bende heyecanlandım.
@hasanerenkurt4 жыл бұрын
Podcast'e ne dersiniz Dilara Hanım
@bilalseyhan7372 Жыл бұрын
Ah be decartes son bölümde üzdün bizi. Zaten bu filozoflar sıkışınca tanrıya sığınıyor :))
@spock68044 жыл бұрын
En çok heyecanlanıp keyif aldığım video idi. Lütfen spiritüalizm felsefesini de video hatta seri yapın. Bu aralar gerçekten çok kafa yorduğum bir konu ve sizden dinlemekten keyif alırım . Çakralar , reenkarnayon , iyilik-kötülük , aydınlanmalar, tekamül , uzaylı-tanrı felsefesi, Mısırda ki annunaki tabletleri vs. Bu konular hakkında araştırmalarınızı ve düşüncelerinizi çok merak ediyorum. Seviliyorsunuz saygılar.
@butunselgelisimuzmani2 жыл бұрын
Kesinlikle 👍
@onuralandünyayalan4 жыл бұрын
Tane tane düşünme payı bırakarak, çok hızlı konuşmadan yaptığın ilk video oldugu için nihayet konsantre olup takip edebildim. Umarım böyle devam edersin. Emeklerin için çok teşekkürler 🙋♂️
@mehmetbilir23513 жыл бұрын
Dilaracım çok güzel anlattın , düşünüyorum o halde varım tezi , düşünüyorum öyleyse bedenim var , veya düşünüyorum öyleyse ruhum var anlamından çok , ben düşunüyorum onun için ben bilinçli , eski deyimle şuurlu bir vardığm , böylece var olduğumun farkındayım anlamındadır. Bu bilinç bana ancak tanrıdan geldi , o halde tanrı vardır , o aşkın ve en üstün varlıktır , o halde o bize hitabettiğine göre o bizi aldatmaz .o zaman tanrı da vardır vardır fikrine varıyor. GÜZEL ANLATIYORSUN TEBRİK EDERİM.
@yusuf-hf3uu4 жыл бұрын
Normalde bu mevzuları dinlerken videonun bir yerinde kopardım. Ancak sizi tek solukta dinledim ve zihnimde şimşekler çakmaya başladı meseleyi çok sükseli kelimelerle anlatmayıp avamın da anlayacağı seviyeye indiğiniz için. Teşekkürler dilozof.
@reyyanaksoy4 жыл бұрын
Modern Felsefe videoları daha çok çok gelsin! 😍 Descartes videoları ayrı bir güzel oldu, neden bilmiyorum fakat kesinlikle özellikle Antik Felsefe'nin aksine direkt bilgi vermek yerine yorumlarınızı ve sorularınızı katıyorsunuz ki bu izlemesini de düşünmesini de daha keyifli hale getiriyor. Teşekkür ederiz Dilozof😊
@irfancankaraca82324 жыл бұрын
"Düşünceler var olmak için başka bir varlığa ihtiyaç duyar mı?" sorusunu duyunca ufak çaplı bir sarsıldım. 🤯
@hayallerdenvazgecilmezkiii57703 жыл бұрын
Beyninize ihtiyacı var mesela kdn
@denizyldz71613 жыл бұрын
duygularimiza ve saglikli bir beyine ihtiyac duyar ..beyine dusunmeyi ogretmek icin :)descartes dusunmek icin duygulara ihtiyac olmadigi soylemistir.
@fnoby22514 жыл бұрын
Pazar sabahına güzel uyandım teşekürler .
@trkthcosmos6714 жыл бұрын
Küçük bir anime önerisi: Ergo Proxy. Parçalanmış bir Tanrı kimliği ayrıca androitlere zamanla bulaşan Cogito virüsü (Ne kadar manidar). Kesinlikle bu anime izlenmeli.
@gozluklubeethoven200yilonce2 жыл бұрын
Favorilerimden biri
@halilibrahim5709 Жыл бұрын
Hakikatın karşısında bilinç okyanusta damla gibidir, tam olarak kavrayamaz, ne potansiyeli vardır nede o kadar zamanı. İnsan sadece bilinciyle değil tüm potansileyinde bulunan hasselerle (akıl kalp ruh sezgi hayel vs ) değerlendirerek en makul olanı kabul edip TESLİM olması en akıllıca olanıdır ki islam da bunu söyler.
@rizayildirim9494 жыл бұрын
Eleştirim bu videoyla ilgili değil ama o kadar dağınık gidiyorsunuz ki😔 Bir zamanlar severek takip ettiğim kanalınızda ilk çağ felsefesinden günümüz felsefesine gelinceye kadar o kadar ilgisiz, ve başka konular işlendiki, en fazla heyecan yaşamam gereken noktada heyecanımı tamamen kaybettiğimi fafkettim. Eskiden yeni videolarınızı sabırsızlıkla beklerdim. Bu keyfi elimden aldığınız için biraz kırgınım size ve kanalınıza.
@rizayildirim9494 жыл бұрын
@@pelindilaracolak diozof hanım selamlar, öncelikle dönüşünüz ve kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim. Elbette kendi kanalınız ve dilediğiniz gibi içerik paylaşma hakkınız var. Nitekim özellikle modern dünyada sanatın ne olduğu ile alakalı paylaştığınız içerikler de çok keyifli ve zihin açıcı idi. Ama felsefe videoları da belirli bir sıralama ile gelmiyor. Örneğin descartes dan çok daha önce Arthur schaupenhauer ve felsefesini içeren bir paylaşımınız oldu. Stoa felsefesini içeren içeriğinizden aylar sonra yine stoacılık üzerine bir paylaşımınız oldu. Oysa bu seriye başlamadan önce belirttiğiniz gibi sartre ı anlayabilmek için heideger i, heideger anlayabilmek için husserli, husserli anlayabilmek için kantı ve kantı anlayabilmek için platon & aristoyu bilmek, felsefesini tanımak gerekiyor. Felsefe kümülatif bir etkinlik olduğundan belirli bir sıralamada ilerlenilmesinin daha sağlıklı olacağı ve daha sağlam bağlantılar kurulabileceğini düşünmekteyim. Şimdi spinozayı işleyeceksiniz ve öncesinde descartes işlemeniz bu açıdan çok değerliydi. Yoksa elbette sizden MEB gibi bir müfredata bağlı kalmanızı beklemek haksızlık olur. Belki yanlış bir beklenti içerisine girmiş olabilirim ama kanalınızın bir takipçisi olarak benim de bundan duyduğum küçük hoşnutsuzluğu ifade etmemin anlaşılabilir olduğunu düşünüyorum. Ayrıca takipçilerinizin de hem içeriklerinizdeki konular üzerine, hem de genel anlamda görüşlerini bilmeyi siz de istersiniz diye düşünüyorum. Yaptığınız şey çok kıymetli. Ki ben de bu yüzden katkı sunar mı bilmem ama düşüncemi paylaşmak istedim. Yoksa ilgilenmezdim çok. İnsan sevdiğine küsermiş en çok😊. Paylaşımlarınız ve emekleriniz için teşekkürler
@ebruozturk22044 жыл бұрын
"düşünüyorum" da bizden bagımsız bir kollektif suur olabilir ki dusuncenin de bir enerji oldugu referansından,bir bedene ihtiyacı olmayabilir..Talbot un Holografik Evren indeki gibi...Bu arada yine harikasınız...muhtesem duzgun ifade ve acıklamalar...tebrikler...
@arteturka4 жыл бұрын
Sevgili Dilara, töz (substance) ve öz ( esance) arasındaki farkı ve tarih içindeki anlamlandırmaları işleyen bir video yapsan ne kadar yardımcı olur.
@yunuskoc45824 жыл бұрын
Düşünmemekte olduğumu düşünemem ifadesine(10:15) bir eleştiri: İnsan kendini yoğun bakımda yatan beyin ölümü gerçekleşmiş biri olarak hayal edemez mi? Buna yoğun bakımda yatan kişi artık sen değilsin gibi bir cevap verilecek olursa eğer bedeni ölünce zihin olarak devam eden kişi tasvirine de aynı cevap verilebilir. Anladığım kadarıyla benliğin şartı zihin olarak olarak seçilmiş. Sonrasında düşünmemekte olduğumuzu düşünemeyiz sonucuna varıp tekrar öz olanı zihin olarak belirtilmiş. Döngüsel nedensellik diyebiliriz sanırım. Nitelikli videoların için teşekkürler Dilozof:)
@abdullahdag.4 жыл бұрын
Video nun başından sonuna kadar öyle katman katman iniyoruz ki sonunda beynin alev alıyor
@mirezdemserbeyter64022 жыл бұрын
Sırf algoritma böyle videoları anasayfama daha çok düşürsün diye yorum yapıyorum
@rabiaaygun4434 жыл бұрын
Felsefe Tarihi Serisinin 10.bölümünü izlerken gelen bu bildirimin beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsin Dilara.
@MuratCan-hl8ju2 жыл бұрын
Peki bu Descartes’in Rüyasına giren birşeyin doğası gereği einsten daki elemanının kafanı düşüp sonradan metafiziği keşfetmesi gibi olağan hal mi ?
@emekdenizdemirci2 жыл бұрын
Video için teşekkürler
@sinemsyel56884 жыл бұрын
Harika bir videoydu, elinize, ağzınıza sağlık. Hatta sanırım şimdiye kadarki en güzel, en kafa açıcı videonuzdu. Teşekkürler, devamını bekliyoruz. :)
@anonimanonimki34763 жыл бұрын
Felsefe bölümü 3. Sınıfım. Sizin sayenizde bilgiye bilgi katıyorum Pelin Hanım teşekkür ediyoruz
@Cnweo4 жыл бұрын
Hiçbir ekmeğin varlığına güvenemem, ancak acıktığım için dönerin bir şekilde yeneceğinden eminim. Düşünüyorum öyleyse yarım.
@klytemnestra4 жыл бұрын
Döner Felsefesi
@emir09114 жыл бұрын
Döner sosusuz olmaz
@AtamanBeg4 жыл бұрын
@@emir0911 Et sade yenir gardaş sos atılmaz ete :))
@yasaryatak78833 жыл бұрын
Aslında ne et nede ekmek var
@ekremturkoglu114 жыл бұрын
Ah dilozof, şöyle doyasıya felsefe lisansı okumak vardı.Şu konuları gördükçe içim gidiyor.
@onparalelkenarag4 жыл бұрын
Lisansa ihtiyacın yok. Bu konular kadim, saklı, ezoterik bilgiler değil. Okumaya başla.
@ekremturkoglu114 жыл бұрын
@@onparalelkenarag Sağol cevabın için okuyorum zaten, ama şu an uğraştığım lisans konularıyla uğraşmaktansa felsefe okumayı tercih ederdim.
@beypazar34714 жыл бұрын
Spinoza'yı heyecanla bekliyorum.
@suleymaninal98112 жыл бұрын
Bahçemde ağaçlarda var ama düşündüklerini hiç sanmıyorum sayın Descartes İsmail Abi
@oktaydegirmenci53794 жыл бұрын
Geçmiş bir yazımdan parça: “Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken, aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.” Bertrand Russel Verdiği yargıları ne kendi sorgulayan ne de sorgulatan bir akıl var karşımızda. İyi ama nasıl oluyor da bu akıl kendine bu kadar güveniyor? Bir delinin ya da bir çocuğun sözüne kulak asmayız. Çünkü deli ya da çocuğun bilinçsiz olduğunu, yani kendinde olmadığını varsayarız. Demek ki yargıların dikkate alınması için bile temel koşul, konuşan aklın kendinde olmasıdır. Yarı baygın, sarhoş bir insanı ayıltmak için ona kendine gel deriz. İşte bu kendinde olma hali, bilinçtir yargı veren aklın zemini. Peki akıl/bilinç kendinde olduğundan nasıl emin olabilir? Ya her şey hayalse. Ya gördüğüm, düşündüğüm hiçbir şey gerçek değilse? Ya yanılıyorsam? Bu yanılma payını hesaba katan insanların yargılarında daha çekingen, katmayıp kendi aklından emin olanların ise daha cüretkâr olduğuna tanık oluruz. Descartes bu şüpheden kurtulduğunu varsaydı, dolayısıyla aklını inkâr etti. Çünkü şüphe(çelişki) olmayan yerde akıl/bilinç aramak, suyun olmadığı yerde yağmurun yağmasını beklemeye benzer. Descartes’in şüphe duyan aklı -ki burada akıl şüphe duyduğu için akıl olma özelliğini koruyordur hala - verdiği yargıdan şüphe duyar. Ya yanılıyorsam der ve bu şekilde kendi aklının üstüne çıkar. Başka deyişle kendi yargısıyla, kendisiyle arasına mesafe koyar, bir adım geri çekilir. Sonra bu geri çekilen akıldan da şüphe duyar. Ya bu akıl da benim değilse ve dolayısıyla hayalse. Ancak bu şüpheyi sonuna kadar geri götürmez, götüremeyeceğini bilir. Nasıl ki Aristoteles akıl yürütmeyi en geriye doğru götüremediyse işte Descartes da bu geri gidişi bir yerde durdurur ve şu çıkarımı yapar: Yargılarımda yanılıyor olsam bile, şayet ortada yanılan bir ben varsa, o halde ben varım ya da onun sözleriyle söylersek “düşünüyorum o halde varım”. Kendi ontolojik varlığını güvenilir bilginin sağlam zemini var sayar ve bunu aklın kesin doğru yargısıymış gibi ortaya koyar. Oysa şüphenin(çelişkinin) olmadığı yerde aklı aramanın neye benzediğini yukarıda söylemiştik. Descartes’in kanıtlaması olsa olsa kendi varlığının kanıtıdır, kesin, sağlam bilginin değil. Bu da demek ki kendi varlığının kanıtı da bir bilgi olarak henüz sağlam değildir. Şüphe hala orada durmaktadır, ama Descartes aklını çoktan kaybetmiştir. Filozoflar, bilim adamları bunu yaparlar, akılla çelişme pahasına yargılarda bulunurlar. Fichte bilincin/aklın bu geri gidişinin bir sonu olmadığını düşünüyordu. Gerçekten de pratikte bu böyledir. İsteyen deneyebilir. Ama buradan bilincin hiçbir zaman kendini nihai olarak bilmeyeceği sonucu da çıkmaz. Şüphe(çelişki) yok olmaz. Olsa olsa bir süreliğine görünmez olur ya da biz onu görmezden geliriz. Ama ne kadar şüpheci olursa olsun her akıl/bilinç kendi dışında bir maddi gerçekliğin olduğunu iyi kötü sezer ve bundan şüphe etmez. Öyle ya zaten insan her şeyden deli gibi şüphe etse düşünmek şöyle dursun, adım bile atamazdı. Gerçi adımlarımızı düşünerek attığımızı söyleyemeyiz. O noktada işler büyük oranda kendiliğinden yürür. Kendiliğindenliğin(otomatikliğin) olduğu yerde de bizim şüphe/akıl dediğimiz şeyi arasak da bulamayız. Ama insan kendi adımı üzerine düşünebilir. Düşündüğü anda da şüphe başlar, çünkü şayet görebilirse çelişkiyi fark eder. Adımının üzerine düşünmediği halde adım atabildiğini görür. Bu adımlar benim irademin sonucu olsaydı bu adımları düşünürdüm, ama düşünmüyorum, daha çok kendi kendine oluyor gibi. Ben çok çok bir yönelim veriyorum, ama o bile ne kadar iradem dahilinde belli değil. Vücudun biyolojik işleyişinin kendiliğindenliğini, aklın ancak çok kısıtlı olarak bu işleyişe müdahale edebildiğini yaşantı halinde fark etmeyiz. Öyle ya da böyle insan yaşarken, kendinden ve içinde bulunduğu dışın gerçekliğinden şüphe etmez. Bu nedenle de kimse her şey rüya deyip evinin balkonundan kendini atmaz. Bu temel gerçeklik hissini veren nedir diye sorduğumuzda cevap vermekte zorlanırız. Sahi ne olabilir bizi balkondan atlamaktan alıkoyan? Bunun için rüyalara bir göz atalım. Sabahları uyandığımızda bazı rüyalarımız için “çok gerçekçiydi”, “gerçek gibiydi” deriz. Rüyayı gören kişi rüyada kendisini dıştan görmez. Bir göz vardır sanki ve bu göz her şeyi kamera gibi kaydeder. Buna sinemada ben-perspektifi denir. Kişi, olan biteni kendi gözünden görür. Yani bir iç bir de dış vardır. Kendimizi biraz zorlayıp bu rüyalarımızı hatırlamaya çalıştığımızda, en gerçekçi dediğimiz rüyaların ortak yönünün ben’in dışında kalan zaman ve mekanın, ve bu zaman ve mekanda yer alan nesnelerin ben’e, yani rüyayı görene muhalefet etmesi olduğunu fark ederiz. Kısacası gerçekçi rüyada dış “bana” karşıdır. Ya bir arabanın içindesinizdir ve frene bastığınız halde fren tutmaz, yani fren size muhalefet eder. Ya da bir havyan size saldırır, isteminiz dışında, iradenize karşı size doğru koşar. Şimdi bir de rüya dışına, yani “gerçek” gerçekliğe bakalım. Her şeyin yolunda gittiği, bu anlamda hiç bir şeyin istemimize(irademize) muhalefet etmediği anları “rüya gibi” niteleriz. Hiçbir şey irademize karşı gelmiyordur. Aslında geliyordur da mükemmelden biraz feragat edip yine de rüya gibi diye niteliyoruzdur içinde bulunduğumuz durumu. Ben’in iradesine, istemine ters düşen her durumda ben gerçekliğe çarpıyordur. En geç polisin copunu yedikten sonra ya da sevdiğimiz birini kaybedince anlarız hayatın gerçekliğini. Rüya gibi bir an yaşayan insanın, yanındaki birinden kendisini çimdiklemesini istediğini biliriz. Bu kişi yaşadıklarının rüya olmadığından emin olmak için bir muhalefet işareti istiyordur aslında. Çünkü eğer gördüğü rüyaysa, yanındakiler de rüyasının bir parçası olacaktır. Dolayısıyla birinin onu çimdiklemesi durumunda o olsa olsa rüyasında uyanabilir. Ama istenilen bu değildir. Amaç sezgi olarak iyi kötü hala korunan gerçeklik hissinin teyit edilmesidir. Yani bunu söyleyen kişi uykudan uyanmayı değil, uyanık olduğunu bildiği halde bundan emin olmayı istiyordur. Ama bizim için önemli olan bize gerçeklik hissini verenin ne olduğuydu. Görünüşe göre bu, ister bizim gibi bir özne isterse de nesne ya da sadece zaman ve mekan olsun dışın ben’e muhalefet etmesi ya da muhalefet potansiyelidir. Balkonda durduğumuzu ve aşağı atlayıp deneyimlediğimiz anın gerçek olup olmadığını test etmek istediğimizi düşünelim. Bu anda en azından bana muhalefet eden yer çekimi, rüzgar, tenimi yakan güneş, hissettiğim açlık, nefes almak zorunda oluşum bana temel gerçeklik hissini sağlıyordur. Bu his beni bu deneyden alıkoyar. Balkondan atladığımızda zeminin bize muhalefet edeceğini biliriz. Bunu bilmemize rağmen insan olarak “acaba” diye dile getirdiğimiz şüpheyi yaşarız. Biz yüzde yüz emin olamayan canlılarızdır. Ancak uyuşturucu altında dış’ın bize muhalefet etmeyeceği veya sarhoşken hiçbir şeyin irademize karşı koymayacağından emin oluruz, tabii bir de delirmişsek ancak böyle bir güvenle çıkarız dış’ın karşısına, bunun için aklımızı kaçırmış olmamız gerekir. Ancak bir deli kurşunu dişleriyle yakalayabileceğini varsayar. O halde aklın göstergesi kendinden emin olma değil aksine şüphedir. Şüphe eden insanlara bilinçli, kendinde deriz. Peki ama zeminin kendisine muhalefet edip etmeyeceğini kesin olarak bilmemesine rağmen balkondan atlamayacak ya da bir merminin karşısında durmayacak kadar şüphe duyduğu halde, dışa ilişkin yargılarında kendi aklına sonsuz güven duyan insanları nasıl açıklayacağız?
@ahmetilbeyusta81114 жыл бұрын
Dahi diyebiliriz bu insanlara kısaca.
@arnatiule2 жыл бұрын
ne boş yapmışsın
@oyunizleyicisi46424 жыл бұрын
Video için teşekkürler.
@marisolambrosia94714 жыл бұрын
Felsefe dersine bayılıyordum hep, mezuna kaldığım şu anda da bu videolar bana çok yardımcı oluyor. Teşekkür ederiz 💕
@Izelgulsum_11 ай бұрын
Batı felsefesi tarihi serinizin birçok videosunu izledim fakat modern dönemin kurucularından Francis Bacon'a ait bir video göremedim. Acaba onun için de bir video hazırlamanız mümkün müdür? Şimdiden teşekkür ederim.
@halisekucukoglu1113 Жыл бұрын
İçeriklerine bayılıyorum , teşekkürler ❤😊
3 жыл бұрын
Emeğine sağlık. Transendence filmi kendi başına bence en az Matrix kadar felsefi bir yapım. Diğer yandan sonlardaki "düşünüyorum o halde varım" eleştirisi de gayet makul. Ancak varlıktan bağımsız olarak oluşamayacak bir düşünce var. Kendisinin varlığını sorgulayabilme yeteneği. Bu düşünce ancak var olan bir şey tarafından yaratılabilir.
@sertacoral32726 ай бұрын
Elektrik ile televizyon bilgisayar örneği de getirilebilir .Bedenler bir cihaz zihin ise onlara gelen elektrik olabilir mesela
@cemilekockal15582 ай бұрын
Teşekkürler Dilara 😊❤
@ozlemaydin25154 жыл бұрын
Bence storytel de kitap seslenirmelisiniz, çok güzel bir tonu var 💜
@demetcelik99522 жыл бұрын
Muazzam
@atheoss4 жыл бұрын
Artık modern felsefe içinde boğulmak istiyoruz. Hegel, Kant, Nietzsche, Heidegger, Husserl ile köküne kadar felsefe yapmak istiyoruz.
@atheoss4 жыл бұрын
@@pelindilaracolak Temel atmaları uzun sürmüştür belki de, bir süre sonra yükselir merak etme. Verdiğin sanat tarihi derslerini udemy platformuna yüklesen hem bir çok kişi faydalanır hemde iyi kazanırsın. Bir düşün bence :)
@Zineas4 жыл бұрын
Her şeyden şüphe ederken her şeyi aklımızda bir konsept olarak ele alırsak, ben olmamız da o konseptlerden bir tanesidir. Yani şüphe duyuyorsan şüphe eden bir şey vardır demek biraz totolojik oluyor çünkü şüphe eden şey aslında diğer konseptlerdeki kandırılma gibi bir kandırılma olabilir. Yani bizim önümüzde film şeridi gibi akan duyu tecrübeleri varsa, bu film şeridinin edindirdiği tecrübeler arasında objeler ve diğer şüphelendiğimiz konseptler olduğu gibi, benliğimiz de bu tecrübelerin bize sunduğu ilişkilenmelerin bir ürünü veya sonucu diyebiliriz
@koraybiber6524 жыл бұрын
Sayenizde Cogito Ergo Sum'da ne denmek istediğini anladım. İyi ki varsın sarı kız.
@alixaneyvazoglu3736 Жыл бұрын
Dekart çok dahi adam , aslına baxarsanız Dekart Allahın olduğunu mərhələlərlə davam edən analogiyalarla sübut edir
@yektaturkeri36674 жыл бұрын
Dekart ın 3 meditasyon daki gidişatının basit bir skolostik felsefeden etkilenme olmaması ihtimali üzerine biraz çalışılabilir. Böyle bir ihtimal var.
@tevfikcankucuksahin53213 жыл бұрын
maddi dünyanın varlığına dair en güzel kanıtlardan birisini engels sunar: "masadaki pasta vardır. kanıtı ise yediğim zaman karnımın doymasıdır. "
@klytemnestra4 жыл бұрын
Hadi tartışalım! Düşünmenin varlığımızı kanıtladığından nasıl emin olabiliyoruz düşünmemizi sağlayan şeyin ne olduğunu biliyor muyuz ki?
@withtokyo4 жыл бұрын
Öncelikle düşünmenin varlığımızı kanıtladığından emin olabiliriz ,çünkü düşündüğümüz şeyler dünya da mutlak varlığı olan veya olmayan şeylerdir,düşünmenin sınırı yoktur ve bence bu insanoğlunun varlığının en büyük kanıtlarından biridir. Düşünmemizi sağlayan şey merak ve biraz da zihnimize bağlı diye düşünüyorum .
@klytemnestra4 жыл бұрын
@@withtokyo Sınırının olmadığını neye dayanarak söyleyebiliriz?
@withtokyo4 жыл бұрын
@@klytemnestra Varlığı olan veya olmayan şeyleri düşünebiliriz demiştim,insanlar o kadar sınırsız varlıklar ki herşey çıkabilir ortaya ,düşünmenin bir sınırı yoktur,dünyamızda o kadar değişik icatlar ,teknolojik aletler var ki insanların sınırının olmadığının bariz bir kanıtıdır bence .
@MehmetBulbul554 жыл бұрын
Bu konu için bizi tartışmaya çağırıyosan varsın işte. Olmasaydın bu yorum nasıl olacak ben kimi yanıtlıyor olacaktim.
@klytemnestra4 жыл бұрын
@@withtokyo Pardon sildim o sorunun kısmını gözden kaçmış.Sınır konusuna gelirsek sürekli yeni şeyler buluyorsak bile bir gün sonuna gelip gelemeyeceğimizi yani sonlu yada sonsuz olabileceğini bilemeyiz diye düşünüyorum.
@gr6454 жыл бұрын
Cenabı Allâh da Kuranda düşünmeyi teşvik ederek âyetlerde çok atıf yapıyor özellikle tedebbür etmek inceden inceye düşünmek çok önemli, felsefik konuların içeriği neyse de ifâde uslup güzel Türkçe tatlı anlatım hârika Dilara Hanım bravo.
@user-yj3ot2om3q4 жыл бұрын
Bilim insanı olmak isteyenler hangi felsefeye hakim olmalıdır bununla alakalı video gelir mi? Fizik için olursa sevinirim :)
@averroes_4 жыл бұрын
Bilim felsefesi, Fizik Felsefesi, Zaman Felsefesi
@emreyalcnkaya73014 жыл бұрын
Apaçık diyince aklıma sezgi geliyor. Bergson da bekliyoruz.
@batyrkurtow14844 жыл бұрын
Mesela rüya goruyorsk herşeyin gerçek olduğuna inanıyoruz gerçektende uyanmasak oradada yaşadığımızı düzüne biliris bende bir düşünürüm ve bu konu küçüklükten beri aklımı kurcalamisdir
@Krlngc114 жыл бұрын
Platon ahlak anlayışını ve politikasını da anlatır mısınız
4 жыл бұрын
Çok kafamı açtı ya harikaydı bu
@alisahan51382 жыл бұрын
evet sayın dilozof bedenimiz,ve zhnimiz tamamen farklı iki bileşen oldukları kasin. konuyu özne ile nesne olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum. özne nesneden önca var olmak zorunda.
@beyza_z4 жыл бұрын
harika bir video olmuş
@rusencav4 жыл бұрын
Filozofları tarihi bir sıralama ile kısaca felsefeye kattıklarını ve önemli fikirlerini anlatan bir video bekilyorum.🙏
@iamCTYEH4 жыл бұрын
aldatan cin hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum. düşünmek bilgi ile var olan bir konsept. yani 5 duyu organının hiç biri işlemeyen ve işlememiş birinin düşünmesini bekleyemezsiniz. bu aldatan cin bilgimizi kontrol edebiliyorsa düşüncelerimizi de yönlendirebilir. hatta öyle yönlendirebilir ki hiç var olmayan konseptler üretebiliriz. varlık ve yokluk gibi. yani bu aldatan cin'in(bilindiği gibi ego) sadece duygularımızı etkilemesi bir çok büyük şeye etki eder. Bu arada dinlemesi çok zevkliydi ^^
@canigde45824 жыл бұрын
Tanrıların var olup olmadığının cevabını bulamıyorum, ona baktığımda nasıl birşeyle karşılaşacağımın cevabını bulamıyorum, bunları bilebilmem için beni birçok şey etkiliyor' bu birçok şey arasında, hiç görünür olmamalıda var.
@butunselgelisimuzmani2 жыл бұрын
🙏🌺🍀😇
@oykuyesilyurt92384 жыл бұрын
Şu an çok sevimli görünüyorsun
@magickitchen-tr16754 жыл бұрын
Emeğinize sağlık
@rex32294 жыл бұрын
Teşekkür ederim 💐💙
@senagamze56964 жыл бұрын
İçeriklerinizi çok büyük ilgiyle takip ediyorum ve çok teşekkür ediyorum herbiri için. Bu videoyla alakalı ise sormak istediğim zincirleme birkaç soru var. 1)"Düşünme"nin bir sözlük karşılığı tabii ki var ama düşünmekten bahsederken Descartes acaba tam olarak o karşılıktan mı bahsediyordu? 2) (Son kısımda bahsettiğiniz örnek eleştiriye ithafen) Burada Descartes'ın yaptığının aşırı yorum/sıçrama olarak değerlendirilmesinin temel sebebi düşünmenin tanımını bu sözlük anlamından biraz farklı yorumlaması olabilir mi? Yani temel aşırı yorum buradan geliyor olabilir mi? 3) bunu da bir noktada dilin öznel kullanımı olarak değerlendiremez miyiz?
@panteist23293 жыл бұрын
önvarsayımdan öncede zaten birçok varsayımıda otomatik varsayıyoruz. dünyada olmak insan olmak düşünebilmek vs.
@kullanc65673 жыл бұрын
Düşünen ben değilsem düşünce benim. O zaman düşünce beni düşünüyor. Düşünce kendi başına varsa düşünce var. Düşüncenin düşündüğü bensem ben de düşünceyim. O zaman varım.
@bahadrkabil87644 жыл бұрын
Hoçam saolun çok güzeldi teşekkür ederim 🙏🏼
@bereketyildiz23414 жыл бұрын
Zaman hakkında bir çalışma yapsanız. Aristoteles, Kant, Heidegger vs.
@karacaserin34833 жыл бұрын
Malebranche felsefesinden neden bahsetmiyorsunuz?
@adbulamiyorum314 жыл бұрын
Düşünce yoksa yoksundur. Kişi yok ise eğer yok olduğunu bilmez çünkü yoktur, ve yok olduğundan kendisinin yok veya var olduğunu bilemez. Çünkü düşünemez. Düşüncesi yoktur. Bu da düşüncenin yokluğu, yokluğun ta kendisi olduğu anlamı taşır. Eğer yok iseniz, yok olduğunuzu bile bilemeyeceğiniz bir yoklukta olursunuz. Düşünce varsa varsındır. Kişi var ise, düşünebilirdir. Düşünebilmesi var olması demektir. Çünkü yok-var kavramlarını değerlendirmeniz mümkündür, gerçekten yok mu olduğunuzu veya var mı olduğunuzu sorgulayıp düşünmeniz ve tartmanız bile var olduğunuzun kanıtıdır. Çünkü eğer yok olsaydınız var mı yoksa yok mu olduğunuzu bir yokluk içerisinde olacağınız için soramazdınız bile. Ama bu durum var olduğunuzdan geçerlidir. Var olduğunuz için düşünebiliyor, şüphe edebiliyor ve yok muyum yoksa var mıyım diye sorabiliyorsunuz. Yok olsanız eğer, yok olduğunuzdan ötürü var mı yoksa yok mu olduğunuzu şimdikisi gibi soramazsınız. Çünkü yoksunuz. Yoksan hiçbir şey yapamazsın. Ama bak bi kendine. Düşünebiliyor, sorgulayabiliyor, yok muyum yoksa var mıyım diye şüphe edebiliyorsunuz. Kompleks ve zor bir anlatım olduğunu biliyorum ama yazıtımı anlayanların bana katılacağına eminim. Düşünmemizi sağlayan şeye gelince, düşünmemizi sağlayan şey diyoruz adı üstünde bir "sağlayan" bir "sağlayıcıdan" bahsediyoruz. Cevap budur. Düşünmemizi sağlayan şey düşünmemizi "sağlayan" şeyin ta kendisidir. O nedir peki? Bir güçtür. İlahın kendisidir. Ondan başka İlah yoktur.
@isagurler87044 жыл бұрын
Sipinoza'yı duyunca yüzümün şeklini görmeliydiniz😍😄 Gene Harika bir video olmuş hocam. Bol bol sorgulayıp varlığımızdan şüphe ettik (: "Dilozof" ekolünde yetişmek beni farklı bir insan yapıyor. Teşekkürler ✨
@datagames2804 жыл бұрын
Cazip geliyor değil mi herşey serbest devam 😀😂 devam
@isagurler87044 жыл бұрын
@@datagames280 aynen😂
@iremcetinkaya58814 жыл бұрын
yaa dilara bayılıyorum sana
@yektaturkeri36674 жыл бұрын
Evet düşüncenin varlığı bir özne / düşünen varlığını gerektirmez. Ancak düşünulmesi, bir düşüncenin fakedilmesi, eylenmesi bir özne varlığını gerektirir. Dekart ın düşünüyorum ile kastı varlığıma ilişkin şüpheleniuorum demektir bence
Aslında ben yokum ben sadece bir taşım ve acıdan beslenen bir cin beni kesmek yerine beni bu hayal dünyasına attı ve şimdi bu videoyu izlerken bunun farkına vardım şimdi daha çok acı çekiyorum ve o zevk alıyor 5:27
@phoenixgriffon84594 жыл бұрын
o zaman şunu sormamız gerekmez mi? düşünceler nasıl ve neden var oldu? madem düşüncelerden ben çıkmıyor o zaman ben nedir?
@supervizyonterapi37293 жыл бұрын
👏🏻👏🏻💐
@unknow17684 жыл бұрын
Düşünceler kendi başlarına var olsa bile bu benim varlığımı ispatlayabilir. Ben bir düşünce olabilirim. Ben bir düşünce olabiliyorsam maddi ve ya maddi olmayan bir şekilde var olmuşumdur. Eğer düşünceler kendi başına var olamıyorsa potansiyeli benim ortaya çıkarmam gerekir. Zaten burada direk bana ihtiyaç vardır. Olmayan bir şeye de ihtiyaç duyulmaz.
@fahrisan848 ай бұрын
Eyvallah
@susamlpankek80684 жыл бұрын
Hayvan etiği videosu gelir mi ?
@nazannazan1714 жыл бұрын
Teşekkür edrim
@ozzy_bozzy2 жыл бұрын
"Düşünüyorum öyleyse varım"a ben kabulü üzerinden gelen eleştiriye bir soru sormak isterim; düşünme eylemini töz dışında kim/ne yapabilir?
@doancan1.6184 жыл бұрын
Ufukta var mı hiç podcast düşüncesi?
@bulentartuz71745 ай бұрын
Düşünmüyorum o hal Davarım!
@koksalcitak3 жыл бұрын
👍🏽 🧿 👋
@atheoss4 жыл бұрын
Verdiğin dersleri online kurs platformlarına taşımayı düşündün mü ?
@silentreposter4 жыл бұрын
Abla discord sunucusu açmayı düşünüyor musun ?
@meteneptun2 жыл бұрын
Yürümek için de düşünmek gerekmiyor mu?
@tu.942 жыл бұрын
neden gereksin ki? Uyurgezerlik vardır mesela.
@_Hypatia_4 жыл бұрын
Descartes'ın skolastik dönemde yaşamış olmasının etkisi ve bu etkiyle fikirlerini detaylandırması onun filozofluğuna gölge düşürür mü sizce?
@_Hypatia_4 жыл бұрын
@Enes Çoban teşekkürler 😊
@burakguven60584 жыл бұрын
Giriş introsunun adı nedir, bilen var mı?
@Hegelci4 жыл бұрын
Pom çium pom çium yaz
@burakguven60584 жыл бұрын
@@Hegelci yok çıkmıyor, bulamadım kafayı yiyeceğim... :(
@ssony19074 жыл бұрын
Düşünceler var olmak için bir düşünene ihtiyaç duymasalar bile en azından bir algılayana ihtiyaç duyarlar ki bu durum zaten o düşüncelerin var olmasının koşuludur
@aysemudun10542 жыл бұрын
Düşünüyorum öyleyse varım cümlesini duyduğumda, bende düşünmeden de var olduğumuz düşüncesi uyanmıştır çoğu zaman. Ama bu videoyu izledikten sonra aslında Dekartın düşünmek eyleminden çok varlık durumuna değinmek istediğine idrak ettim bilmem yanılıyor muyum ? Teşekkürler Dilara bu güzel seri için
@ozkantasdemir19134 жыл бұрын
Descartes ve Aristotelesi karşılaştırmalı okuyabileceğimiz bir kitap var mı?
@mehmetkose28734 жыл бұрын
Ben cinin varlığından da şüphe etmeye başladım.
@raci-ns2wz4 жыл бұрын
Dilozof hanım efendi elinize emeğinize sağlık. Çok güzel felsefe tarihi anlatıyorsunuz. Felsefe yapmak güzeldir. Belki geçmiş konularda cevaplamış olabileceğiniz bir sorum var. Filozoflar neden hep Tanrı, din, ve metafizik konuları eleştiriyor, sorguluyor ve kendilerine göre yorum yapıyor. 1400 yıl önceki en son bildirilen din İslam dini önceki dinleride derleme yaparak Kur'an ile insanlara bir din ve yaratıcıyı anlatmış peygamberi anlatmış. Kur'an ilk olarak "oku " ayetiyle başlıyor. Yani bilinmezligi okuyarak kavramamizi anlatıyor iken. Yakın çağ filozofları hiç bir din kitabı okumamış gibi kendi yorumlari ile tanrı/Allah yaratıcıyı sorgulama yapmaları çok ironik değil mi dir. Tanrı kötü olsaydı ki öyle olması haşa imkansızdır yani demek istediğim kötü kendini bildirmek yerine gizli tutmayı amaclamasi mantıklı olurdu. Peki din var, peygamber var, oku diye başlayan bir kuran var, bilinmezligi okumak mantıklı iken mantıksız düşünerek tanrıyı eleştirmek mantıklı bir felsefe olabilir mi. Saygılarımla. Çalışmalarınız da başarılar dilerim.
@pesimistzsche87544 жыл бұрын
Zihin ve beden birlikteliği dediğinde aklıma şöyle bir örnek geldi; mesela bir kanser hastasına bir iğne yapılacağını ve bunun sayesinde hayatına normal bir birey gibi devam edeceği söylendiğinde buna inanıp zihinsel düşüncesi doğrultusunda bedenine hükmederek iyileşmeye başlar. Böylelikle bir bağlantı olduğu söylenilemez mi?
@bulentartuz7174Ай бұрын
Düşünüyorum o halde varım döneme damga vurmuş Bir deyiş. Bu bir if cümlesi ise bunun bir else'i de var demektir. Ama o durumun ne olduğu söylenmemiş yani düşünmüyorum o halde neyim? Ama esasında düşünmüyorum derken de düşünmüyor olmayı düşündüğüm bir durum ortaya çıkıyor. Ve yine düşünmüş oluyorum dolayısıyla var oluyorum. Buna şöyle bir lafla söyleyebilirim: Düşündüğüm tek şey düşünmediğimdir Bu noktada descart ikileme düşmüş oluyor: O halde düşünsem de düşünmesem de varım sonucu çıkıyor