Рет қаралды 67,013
#kader #yazgı #alınyazısı #talih #fıtrat #irade #sorumluluk
Bu söyleşi, kısa bir sunumdan sonra karşılıklı soru-cevap biçiminde gerçekleşecektir.
Öncelikle iki temel kavram üzerinde duracağız: KADER (fatum) ve TALİH (fortuna).
Türkçe'de "yazgı" veya "alınyazısı" olarak adlandırdığımız "kader"e imanın, yani iyiliğin ve kötülüğün Tanrı'dan geldiğine inanmanın ussal ve mantıksal bir yanı var mıdır?
Eğer varsa, nasıl oluyor da "sorumluluk varsa kader yoktur, kader varsa sorumluluk yoktur, hem sorumluluk hem kader varsa, o takdirde akıl ve mantık yoktur" diyebiliyoruz?
Eğer yoksa, inanç ile usa uygunluk gereksinimini "dindar bilinç" nasıl karşılıyor?
Sorumluluk varsa, kader ve fıtrat nasıl olup da birer gerekçe değeri taşıyabiliyor?
"Bir tanrı"ya inanmadan kadere inanılabilir mi?
Zorunluluk ve rastlantı kavramlarının kader, talih ve irade ile ne alakası bulunmaktadır?
İbn Haldun "coğrafya kaderdir" demiş midir?
Son dönem melamilerinden Amiş Efendi, niçin cüzi irade inancının, cüz'iyetin hakiki anlamda kullanılması durumunda küfür demek olabileceğini söyleyebilmiştir?
Not: Söyleşileri sürdürebilmek için desteklerinizi bekliyoruz, lütfen kanalımıza "abone" ve "üye" olmayı unutmayınız!
Katıl butonu için:
/ @ducanecundiogluresmik...
Düzenli dersler için:
felsefedersleri.com