Allah razı olsun hocam, tembelliğimizden kitapları okumuyoruz. Önemli bir boşluğu dolduruyorsunuz.
@feridebulut5944 Жыл бұрын
risalei nurun sesi siz oldunuz bana abim..kelimeler canli.
@mesudecivelek88418 ай бұрын
Sessiz bir dinleyeniniz olarak Allah razı olsun imanımız yenileniyor inşaAllah...
@SeyidNurFethiErkal8 ай бұрын
Elhamdulillah haza min fadli Rabbi
@Fur38kan2 жыл бұрын
Allah razi olsun
@feridebulut59442 жыл бұрын
Abi çok lezzetliydi ama yazmadan önce eksik hissediyorum inşaallah yazayım her sohbetinizi yazmak ve tekrar okumak da çok güzel oluyor Allah razı olsun
@SeyidNurFethiErkal2 жыл бұрын
Yazmak öğrenmenin vasıtası
@idirismuslukcu74372 жыл бұрын
Allah razı olsun Rabbim cümlemize üstadımızı hocamızı anlamayı lütfetsin inşaAllah
@Abd1837s Жыл бұрын
@@SeyidNurFethiErkalhocam tşkr ,devamli olsun inşAllah
@Foley5555 Жыл бұрын
Allah razı olsun
@risaleinurdaneczalar7 ай бұрын
Hocamızın derslerini elektronik ortamda not alarak dinliyorum. Bu derste aldığım notlardan bir kısmını paylaşayım. Zira beğeni ve yorumlar KZbin algoritması için önemli. "Demek iman bir mânevî tûbâ-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise mânevî bir zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor." hakkında: 1:13:30 Âhiretin müsbet veya menfî neticeler vermesi, teşekkülü, tecessümü, inkişafı dünyadaki meselelerle doğrudan irtibatlı. Hatta bu anlamda dünya, âhiretin ekran görüntüsü ardındaki yazılımı teşkil ediyor. Bu sadece ameller itibariyle değil; itikadlar, zanlar, hayaller… bunların hepsinin âhiretin teşekkülünde yapıtaşı hükmüne geçtiğini anlıyoruz. 1:20:28 Âhirette karşılaşacağımız her şeyin dünyada kökleri var, çekirdekleri var. 1:29:18 Cennet’e giriyorsan, aslında kalbindeki ruhundaki Cennet’e giriyorsun. Cehennem’e düşüyorsan, kalbindeki ruhundaki Cehennem’e düşüyorsun. 1:30:30 Bu dünyaya dikkat kesilmemiz lazım. Kalbimizdeki en ince bir meseleye, en ince bir düşünceye ve günaha odaklanmamız ve orayı tamir etmemiz lazım. Bu Cennet-Cehennem’in mahiyeti hakkında soru sorup durmaktan daha önemli.
@SeyidNurFethiErkal7 ай бұрын
Maşallah
@mahir27554 ай бұрын
hocam cok kiymetli bir calisma yapiyorsunuz notlarla, Allah razi olsun
@risaleinurdaneczalar4 ай бұрын
@@mahir2755 Hocam Allah sizden de razı olsun. Allah bizleri Nur talebesi olarak yaşatsın, emanetini öyle alsın ve öyle haşretsin. Hürmetler...
@risaleinurdaneczalar7 ай бұрын
0:37 İkinci Söz’de merkezdeki esmâlar Rahîm ve Kerîm’dir. Allah’ı bilmekte gözden kaçması mümkün olmayan ilk deliller O’nun rahmet ve keremidir. İmanda ne kadar büyük bir saadet ve nimet ve ne kadar büyük bir lezzet ve rahat bulunduğunu anlamak istersen, 7:55 Dünya lezzet yeri değil; fakat: “Nur-u iman, dünya ve âhiret âlemlerini çeşit çeşit nimetlere mazhar iki sofra ile tasvir eder ki, mü'min olan kimse iman eliyle ve zâhirî, bâtınî duygularıyla ve mânevî, ruhî olan letaifiyle o sofralardan istifade ediyor.” (29. Lem’a) 11:51 “İnsanın nefsi, Rahmâniyetin cilveleriyle, kalbi de Rahîmiyetin tecelliyatıyla nimetlendikleri gibi, insanın aklı da hakîmiyetin letaifiyle zevk alır, telezzüz eder.” (29. Lem’a) [İkinci Söz’ü anlamak için çok kritik bir cümledir.] Zikir (Bismillah) kalbin gıdası, fikir (Tefekkür) aklın gıdası, şükür (Elhamdülillah) nefsin gıdasıdır. Bir vakit iki adam hem keyif, hem ticaret için seyahate giderler. Biri hodbin talihsiz bir tarafa, diğeri hüdâbin bahtiyar diğer tarafa sülûk eder, giderler. 15:42 Ruhun dünyaya gönderilmesi ve cesede girmesi keyif içindir. Ruhun potansiyelleri inkişaf ediyor ve mahsulatını alıyor. 18:23 Keyfi anladık, peki ticaret? Birincisi ahireti kazanmak için. İkincisi mahlukat ile alışveriş. Meyveyi koparıyoruz, “Elhamdülillah, Maşaallah” veriyoruz. Onlarla namaz kılacağız. Onlar da insaniyet makamına terakki edecek. 20:23 “Bal arısı” derken Üstad kendisinden bahsediyor veya tefekkür eden bir mümini anlatıyor. “Bak küçücük bir cisme, meselâ balarısına: Hayat ona girdiği anda, bütün kâinatla öyle münasebet tesis eder ki, bütün kâinatla, hususan zeminin çiçekleriyle ve nebâtatlarıyla öyle bir ticaret akdeder ki, diyebilir: "Şu arz benim bahçemdir, ticarethanemdir.” (29. Söz) 22:50 “Nev-i beşerin dünyaya gönderilmesi, daimî bir tavattun için değildir. Ancak sermayeleri olan istidat ve kabiliyetlerini tenmiye ve inkişaf ettirmek üzere ticaret için gelmişlerdir. Fakat münafıklar bu ticaretlerinde sermayelerini batırıp âleme rezil oldular.” (İ.İ.) 25:44 “O sermaye ise, ömürdür.” Risale’de en çok vurgulanan mesele, vaktin kıymetini bilmek, ahirette “Eyvah, aldandık!” dememek. Herkes “Eyvah!” diyecek. En azından daha az “Eyvah!” demek. Biri hodbin talihsiz bir tarafa, diğeri hüdâbin bahtiyar diğer tarafa sülûk eder, giderler. 27:51 Birinci Söz’de iman ile küfür muvazeneleri tevazu ve gurur üzerinden yapılıyordu. Mü’min mütevazi, kâfir ise mağrur. İkinci Söz’de ise hodbîn ile hüdâbîn üzerinden yapılıyor. “Bîn” görmek demek. Hodbîn nefsine bakan, hüdâbîn Hakk’a bakan. Birinci Söz’de kritik kelimemiz “nâmına” idi (Allah nâmına), İkinci Söz’de ise “nazarına/nazarında”. Bu sebeple hodbîn-hüdâbîn şeklinde gidiyor. Hodbin adam hem hodgâm, hem hodendiş, hem bedbin olduğundan bedbinlik cezası olarak nazarında pek fena bir memlekete düşer. 31:28 Hodbîn, (psikolojideki karşılığı) “egosantrik”. Hodgâm, sadece kendi kârını düşünen. Hodendiş, sadece kendi zararı için endişe eden. Bedbin ise, pesimist (kötücül nazarla bakan, her şeyi kendisi için tehdit olarak gören). 33:39 Denklemin diğer tarafında Allah ve âhirete îman olmadığı sürece, bazı hâdiselerin ardındaki güzellikleri görmek mümkün değil. Hatta mü’min de olsa, velî dahi olsa, o güzellikleri görmek kolay değil. Üstad İkinci Dünya Savaşı’nda radyo dinlemediği halde çok ağladığını söylüyor. Sonradan hakikat ona açılıyor, onlar hakkındaki müjdelerden bahsediyor. اَلَٓا اِنَّ اَوْلِيَٓاءَ اللّٰهِ لَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَۚ “Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.” (Yunus/62) En büyük korkuyu onlar yaşadığı için en büyük teselli onlara gelmiş oluyor. + + +
@risaleinurdaneczalar7 ай бұрын
+ + + Bakar ki, her yerde âciz bîçâreler, zorba müthiş adamların ellerinden ve tahribatlarından vâveylâ ediyorlar. 35:58 Realite bu zaten. Onuncu Söz’de bu menfî unsurlar, ahiretin varlığında müsbet argümanlara çevrildiğini görüyoruz. Kısaca: “Adalet tam yerine gelmiyor. Demek mahkeme-i kübrâ vardır.” Bütün gezdiği yerlerde böyle hazin, elîm bir hali görür. Bütün memleket bir matemhane-i umumî şeklini almış. 37:43 Bunu yazan kişi, bunları rahat döşeğinde yazmamış. Hayatı harplerde, esarette, sürgünde geçmiş; savaşlarda insanların perişan olduklarına şahit olmuş. Ama diyor ki, “Hayat aslında sizin anladığınız gibi matemhâne-i umumî değil.” Yoksa onun subjektif mülahazaları olarak görülebilir. Halbuki, “Bu dünya ve tüm yaşananlar aslında güzeldir” diyor. 42:48 Üstad Hazretleri’nin manevî dönüşümde yaşadığı bir kriz dönemi var. 38-39 yaşlarında. Üstad karanlıklı bir tablo görüyor. Sanki Nietzsche konuşuyor. Sonra bir anda onların hepsi imanın nuru ile aydınlanıyor. Cennet’e girmeden önce sırattan geçilmesi, böylece “nasıl bir şeyden kurtulduk” diye düşünülüp darüsselamın kıymetinin anlaşılması gibi (cennetin lezzetlerinden biri de budur, lezzetin lezzet olması zıddının bilinmesi iledir), aynı şekilde velî zatlara da, tam aydınlığa çıkarılmadan önce*, varlığın karanlık yüzleri gösteriliyor. Böylece en büyük korku onlara yaşatılıp ardından en büyük teselli (Bk: Yunus/62) onlara veriyor. *Hatırla: 23. Söz’deki karanlık köprü… اَللّٰهُ وَلِيُّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُواۙ يُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِۜ “Allah, iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır” (Bakara/257). Kendisi şu elîm ve muzlim haleti hissetmemek için sarhoşluktan başka çare bulamaz. 45:28 Buradaki sarhoşluk meselesi, “aklın mukteziyatını iptal etmek” demek. “Evet, şu elîm elemi ve dehşetli mânevî azâbı hissetmemek için, ehl-i dalâlet, iptal-i his nev'inden gaflet sarhoşluğuyla muvakkaten hissetmez.” (İ.K.M.) 46:10 Varoluş kaygısı öyle bir kaygıdır ki, ölümle yüzleşmemek için zihin sürekli mikro kaygılar üretiyor. “Yarın ne olacak? Ev alacak mıyım?”. İşkoliklik, ailekoliklik, vs.. bunların hepsi senin bilincinin (ana kaygıyla yüzleşmemek için) sana oynadığı bir oyundur. Asıl meseleyi (Nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz, neciyiz?) devamlı ötelettirir. Üstad’ın sarhoşluk dediği şey budur. Diğeri hüdâbin, hüdâperest ve hak-endiş, güzel ahlâklı idi ki, nazarında pek güzel bir memlekete düştü. (…) Herkes ona dost ve akraba görünür. 55:47 “Eğer Onun nuranî daire-i hakikat-i irşadından hariç bir surette kâinata baksan, (…) mevcudatı birbirine ecnebî, belki düşman ve câmidâtı dehşetli cenazeler ve bütün zevilhayatı zevâl ve firakın sillesiyle ağlayan yetimler hükmünde görürsün.” (19. Söz) Asıl yetim olmak bu. Yani annesinden-babasından ayrı olmaktan öte, Hâlık’ından ayrı düşmek, varlık amacından ayrı düşmek. 57:48 “Şimdi o zâtın neşrettiği nur ile bak, o matemhane-i umumî, şevk ve cezbe içinde bir zikirhaneye inkılâp etti. O ecnebî, düşman mevcudat, birer dost, birer kardeş şekline girdi.” (19. Söz) Herkes ona dost ve akraba görünür: Tüm mahlukat ile dost ve akrabayız. Bütün memlekette yaşasınlar ve teşekkürler ile bir terhisât-ı umumiye şenliği görüyor. Hem tekbir ve tehlil ile mesrurâne ahz-ı asker için bir davul, bir musiki sesi işitiyor. 1:00:00 “Mahlûkat, daimî bir seyr ü seyelân, bir hareket ve cevelân içinde çalkanmakta ve ehl-i gafletin kulaklarına vâveylâ-yı firak ve zevâli ve ehl-i hidayetin sem'ine velvele-i zikir ve tesbihi dağıtmaktadırlar.” (24. Mektub) Yahu, sen divane olmuşsun. Batnındaki çirkinlikler zahirine aksetmiş olmalı ki, gülmeyi ağlamak, terhisâtı soymak ve talan etmek tevehhüm etmişsin. Aklını başına al, kalbini temizle-ta şu musibetli perde senin nazarından kalksın. 1:03:12 Varlıkta böyle bir musibet yok. Senin bakışında var. Yani senin gözünde bir katarakt var. “Cenâb-ı Hak, insanı kâinat için bir mikyas, bir mizan suretinde yaratmıştır. Her insan için, bu âlemden hususî bir âlem vermiş; o âlemin rengini, o insanın itikad-ı kalbîsine göre gösteriyor. (…) (Mesela) mütefekkirâne ve ciddî bir surette ibadet ve tesbih eden adam, mevcudatın hakikaten mevcut ve muhakkak olan ibadet ve tesbihatlarını bir derece keşfeder ve görür. (…)” (23. Lem’a)
@yukselsahin99252 жыл бұрын
🙏
@abdurrahmanyldrm90252 жыл бұрын
Abi Allah ebeden razı olsun. Videolarınızı tekrar tekrar izliyorum. Bir sorum olacaktı, niçin Üstad hz.leri, Gazalli gibi büyük zatlar o krize girmişler. Bu zatlar ayet ve hadislere herşeye vakıf, yaşantıları islam dışında değil, zikir tefekkür var, tebliğ var. Niçin merak ettim. Yada biz tüm eksikliklerimiz rağmen rahatız. Teşekkürler abi.
@fatihizmirli5177 Жыл бұрын
bu metinlerin altında ilgilizceleri verilse yapay zeka ile ingilizce, almanca seslendirilmesi yapılsa -çok pahalı mı bilemiyorum- ne güzel olurdu.
@suleymanpayamoglu2018 Жыл бұрын
⭐️🧿⭐️🧿⭐️🧿⭐️
@MustafaÇadırcı-b8l Жыл бұрын
Selamlar seyit hocam
@SeyidNurFethiErkal Жыл бұрын
Çok selamlar
@yukselsahin99259 ай бұрын
🤲💚
@yukselsahin9925 Жыл бұрын
💚
@Theflower32324 ай бұрын
Hocam konuşurken ekran keşke size yaklassa odaklanmada biraz problem yaşıyorum Allah ebeden razı olsun
@SeyidNurFethiErkal4 ай бұрын
Evet görüntü olarak daha farklı bir format daha istifadeli olabilir.
@pinarderler2 жыл бұрын
46:02 abi "Varlık ve Zaman" kitabını geçenlerde aldım. Epeydir istiyordum okumayı. 12.Söz'le ilişkili olduğunu düşündüğüm için almıştım. Sizce de okumalı mıyım?
@SeyidNurFethiErkal2 жыл бұрын
Ayet-ül Kübrayı tavsiye ederim. Cevap 7. ŞUÂ'da
@serpildurmus423 Жыл бұрын
🌈🍁
@yukselsahin99253 ай бұрын
🤲💚🤍
@cafersahin2458 Жыл бұрын
Hocam aklıma takılan bir mevzu var. Mesela dediniz Üstad hazretlerinin 1. Dünya savaşında ölen cocuklara olan hissi onun aglamasina sebebiyet verdi ardından bununla alakali kendisine bir kapı açıldı ve hakikatle müşerref oldu. Yine önemli bir nokta Allahın veli kullarini karanlıktan aydınlığa çıkarması hali. Simdi siz Üstadın meseleye 1. Said den 2. Saide geçiş evresinde oncesi ve sonrasindaki bakışını ilmel yakin zaviyeden acikliyorsunuz. Iste tam burda sizin açıkladiginiz baskalarinin açıkladığı her türlü ilmel yakin zaviyesinden aciklamaya Üstad zirve bir noktadan hakimdi. Biz dünyanın bir yerlerinde bir katliam oldugunda ordaki cocuklar icin Allahin Rahmet kanatlari altindadir muhakkak diyerek rahatlıyorsak bu rahatlama hakiki bir rahatlama mı yoksa vicdanimizda bir büyük maraz mı var ki bu hal böyle cereyan edebiliyor? Aklima takılanı bilmiyorum biraz kelimelere dökebildim mi?
@SeyidNurFethiErkal Жыл бұрын
Ehl-i sünnetin ehl-i fetrete dair yaklaşımıyla irtibatlı olduğu için maraz denemez. İnşallah rahmetiyle Rabbim muamele eder.
@cafersahin2458 Жыл бұрын
@@SeyidNurFethiErkal Hocam peki Üstad hazretleri kendisine pencere açılmadan evvel o cocuklarin veya sair bazi insanların ehl-i fetret konumunda oldugunu bilmiyor muydu? Muhakkak bizim suanki bildigimizinden daha tafsilatlı bir sekilde biliyordu ama yine de bir pencerenin acilmasina ihtiyaç hasıl oldu. Aslında merak ettiğim kısım daha cok burayla alakadar.
@cafersahin2458 Жыл бұрын
Biz o ihtiyaci hissetmedigimiz halde şu kadar bilgimizle Allah masumlara zulmetmez biz bilsek de bilmesek de deyip meseleyi kısaltıp kendimizce rahatlığa kavuşuyoruz veya kavuşabiliyoruz zaman zaman.
@SeyidNurFethiErkal Жыл бұрын
Aynelyakin inkişafla hem mesele tafsilatıyla tebeyyün ediyor hem de hüzün, elem ve gam yerini itminanve yakin ile, hamd ve şükre bırakıyor.
@cafersahin2458 Жыл бұрын
Hocam dersin başında şualardaki : " Âkıbeti görmeyen, bir dirhem hazır lezzeti ileride bir batman lezzetlere tercih eden hissiyat-ı insaniye akıl ve fikre galebe ettiğinden, ehl-i sefaheti sefahetten kurtarmanın çare-i yegânesi, aynı lezzetinde elemi gösterip hissini mağlûp etmektir." Kısmından bahsettiniz. Cümlede üstad hazretleri hissiyatın akla ve fikre galebe çaldığından bahsediyor ancak sonrasında yine akıl ve fikirle elde edilecek burhanlarla hisleri maglup etmekten bahsediyor. Demek burda hissin galebe çaldığı akıl ve fikir yeterince kanıt ve argümana dayanmayan bir akıl ve fikir, velev ki yeterli olsa akıl ve fikir hissiyata galebe çalar manasi mi cikiyor?
@SeyidNurFethiErkal Жыл бұрын
Akıl kabul etse de makul gelse de nefsine mağlup oluyor manasında.