Рет қаралды 88,026
ILGAZ DAĞLARI
Ilgaz Dağları, Batı Karadeniz Bölgesi'nin en yüksek dağ kütlesidir. Dağ sırası doğu-kuzeydoğu, batı-kuzey batı doğrultusunda 50 km uzunluğunda oval bir kütle oluşturur. En yüksek zirvesi olan Büyük Hacet Tepesi 2587 metre, ikinci yüksek zirvesi Küçük Hacet tepesi ise 2546 metredir. Dağın özellikle kuzey kesimleri Karadeniz üzerinden gelen nemli hava kütlelerinin etkisiyle güney yamaçlarına göre daha nemli ve yağışlı bir iklime sahiptir. Bu iklimsel farklılıklar bitki örtüsünün kısa mesafelerde bile büyük değişimler göstermesine neden olmaktadır. Kuzey yamaçlardaki alçak yerlerde Meşe ve Kayın gibi geniş yapraklı türler görülürken, yükseklere çıkıldıkça Göknar ve Sarıçam görülmektedir. Güney yamaçlarda ise Karaçam baskın ağaç türüdür. Orman üst sınırı 2000-2200 metredir. Orman üst sınırının üzerindeki Alpin kuşakta otsu bitkiler yaygındır. Ilgaz Dağları flora ve fauna özellikleri bakımından çeşitlilik göstermekle birlikte mantar popülasyonu açısından da çok zengindir.
SAÇAKLI MANTARI (GELİN PARMAĞI - TELLİCE - MERCAN - RAMARİA SP.)
Dünyada 200 den fazla bilinen türü tespit edilmiş olan Ramaria türü mantarların memleketimizde de zehirli ve zehirsiz 20 kadar türü kayıtlara geçmiştir. Gövdesi genellikle 7 ila 20 cm boyundadır. Rengi genel olarak turuncu ve sarıdır. Temmuz ve Aralık ayları arasında çıkmakla birlikte bölgelere göre farklılık gösterebilir. Ramaria türü mantarlar birbirlerine çok benzeyen mantarlardandır. Bazılarının tür teşhisi ancak tam teşekküllü laboratuvar şartlarında ve mikroskop altında yapılabilmektedir. Ramaria türleri içinde yenilebilir türler olduğu gibi çok zehirli türleri de mevcuttur. Zehirli olmamasına rağmen bazı Ramaria türleri fazla tüketildiğinde ishale, bazıları da sindirim ve mide rahatsızlıklarına neden olabilirler.
KANLICA MANTARI (ÇINTAR - MELKİ - ÇAM - LACTARİUS SP.)
Havuç renginde lamelleri ve olgunlaştıkça yeşilimsi tonlarda sütlü büyük bir şapkası olan Lactarius cinsi bir mantardır. Turuncudan koyu kırmızıya değişen ve kesildiğinde lamellerinden sızan lateks sıvısı (süt) ayırt edici özelliğidir. Şapkası 5 ila 15 cm çapında konveks yapıdadır. Gelişmiş örneklerde şapkanın ortası çukurlaşarak huni şeklini alır. Üzerinde farklı renk tonlarında meydana gelen konsantrik daireler görülür. Mantar gevrek yapıdadır. Lameller sap üzerinde ilerleyerek sonlanır ve sık yapıdadır. Sapı 3-5 cm çapında silindirik olup genç örneklerde içi dolu, yaşlı örneklerde ise içi boş boru şeklindedir. Kanlıca Mantarı aminoasit içeriği bakımından zengin oluşu nedeniyle yararlı bir protein kaynağıdır. Ayrıca, bünyesinde kalsiyum, fosfor, demir, sodyum, potasyum, magnezyum, B1/B2 ve C vitamini barındırmaktadır.
KOÇ MANTARI (DİLBURAN - ACI - MEŞE - KOÇAK - RUSSULA SP.)
Çoğunlukla beyazdır, kahverengimsi şapka işaretleri ve kısa bir sapı vardır. Zehirli bir mantar türü değildir. Yenilebilir ancak tadı zayıf ve acıdır. Russula cinsi mantarlar toprak üzerine çam iğnelerini ve yaprak çöplerini iterek çıkarlar. Bu nedenle şapkaları kötü şekilde lekelenir ve sıklıkla hasar görür. Toplamakta gecikildiğinde her Russula gibi Koç mantarı da çok çabuk kurtlanır. Şapkası 5-18 cm çapında olup, ilk evrelerde genellikle ortası hafif çukur, daha sonra huni şekline dönüşür ve rengi açık kahverengi olur. Şapka eti beyaz ve kesildiğinde renk değiştirmez. Sapın iç kısmı süngerimsi yapıda olup genç mantarlarda ortası dolu, yaşlılarda boş olup dışa doğru sertleşir. Lamel eti hafif acıdır, şapka ve diğer yerlerde bu acılık biraz daha azdır. Genel olarak az nemli çam ve meşe ormanlarında tek tek ya da gruplar halinde bulunabilirler. Nem ve hava şartlarına bağlı bölgesel olarak yılın her dönemi görmek mümkündür.