Рет қаралды 556
Tarık Buğra - Osmancık
"Osmanlı`nın sırrı nedir" sorusunun cevabını arayan yazarın Osmanlı kuruluş döneminin dinamiklerini ve felsefesini bugünkü dille inşa ettiği romandır. Duvarları süsleyen "Ey Osmancık; beğsin. Bundan sonra öfke bize, uysallık sana; güceniklik bize, gönül alma sana; suçlama bizde, katlanma sende; bundan böyle, yanılgı bize, hoş görmek sana; aciz bize, yardım sana; geçimsizlikler, uyuşmazlıklar, anlaşmazlıklar, çatışmalar bize, adalet sana; kötü göz bize, şom ağız bize, haksız yorum bize, bağışlama sana. Ey Osmancık bundan böyle, bölmek bize, bütünlemek sana; üşengenlik bize, gayret sana; uyuşukluk bize, rahat bize, uyarmak şevklendirmek, gayretlendirmek sana" gibi sözler bu kitabın eseridir.
Jules Verne - Denizler Altında Yirmi Bin Fersah
Jules Verne’in 1870 yılında yayımlanan ve en sevilen yapıtlarından biri olan bu klasik bilimkurgusunun kahramanı denizdir. Yazar dostu George Sand’dan gelen bir mektup onu bu romanı yazmak üzere harekete geçirmiş, edebiyatın en unutulmaz isyankârlarından Kaptan Nemo’yu yaratmasına vesile olmuştu. George Sand, Bizi yakın zamanda okyanusun derinliklerine götüreceğinizi umut ediyorum diyordu mektubunda ve karakterlerinin Verne’in bilimsel öngörüleri ve imgelemiyle geliştirdiği dalış giysileriyle dolaştığı bir yolculuk beklentisinden söz ediyordu. 1866 yılında dünya denizlerinde çeşitli gemiler tarafından gözlemlenen bir deniz canavarı peyda olur. Kimi deniz kazalarından, bazı gemilerin kayboluşundan sorumlu tutulan ve bir balinadan katbekat büyük ve hızlı bir nesne olarak tarif edilen bu muazzam deniz hayvanı bilim dünyasında da hararetli tartışmalara yol açar. Bunun üzerine harekete geçen Birleşik Devletler, Abraham Lincoln adlı fırkateyni canavarın peşine düşmek üzere bir sefer için hazırlar. Paris Doğa Tarihi Müzesi’nden Professör Aronnax, sadık hizmetkârı Conseil ve Kanadalı zıpkıncı Ned Land de bu sefere katılırlar. Onları gizemli Kaptan Nemo’nun eline düşmeleriyle başlayan olağanüstü maceralar beklemektedir.
Jules Verne - 80 Günde Devrialem
Seksen Günde Devriâlem, dünya edebiyatının en ilgi çekici karakterlerinden Phileas Fogg’un macera dolu yolculuğunu anlatıyor. Uçağın henüz icat edilmediği yıllar… Kısıtlı ulaşım koşulları, yolcuları bekleyen tehlikeler… Buna rağmen dünyanın etrafını seksen günde dönebileceğini iddia eden, dahası bütün servetini bu iddiaya yatıran bir adam… Seferlerin herhangi birinde yaşanabilecek en küçük bir gecikmenin her şeyi alt üst edeceği zamana karşı bu yarışı kazanabilecek mi? Phileas Fogg, uşağı Passepartout’yla birlikte kâh fırtınalarla boğuşan buharlı gemilerde, kâh birbirine bağlanmayan demiryolu hatlarında maceradan maceraya atılıyor.
#kitapönerileri #okuyorum #ortaokul