DEPREM VE TAKDİR - 14. SÖZ'ÜN ZEYLİ

Рет қаралды 1,581

Seyid Nurfethi Erkal

Күн бұрын

Пікірлер: 27

@RÜMEYSAECİT-m9w 8 ай бұрын

Allah razı olsun tüm imtihanlarımızı bir misafiri ağırlama kolayliğinda karşılamayı nasip etsin amin

@SeyidNurFethiErkal 8 ай бұрын

Amin amin ecmain

@ebrutosun7963 Ай бұрын

Rabbim ebeden razı olsun.🤲

@SeyidNurFethiErkal Ай бұрын

Âmin Âmin ecmain

@gulyildiz2066 9 ай бұрын

Allah ebeden razı olsun hocam🤲Emeğine yüreğine sağlık🙏🙏🙏🌟🌟🌟🌟🌟

@bakin8388 9 ай бұрын

Ne kadar hikmetli, manidar bir bahis! Herkese her zaman lazım. "-Her ay okunsa yeridir." desem fazla mı söylemiş olurum...

@gulerguler4112 9 ай бұрын

Allah razı olsun

@tamerok2247 9 ай бұрын

Çok değerli bir ders, açıklama ve paylaşım için çok teşekkürler Seyid abi,..

@SeyidNurFethiErkal 9 ай бұрын

Muhabbetle...

@abdullahsungur5317 9 ай бұрын

👏👏👏

@risaleinurdaneczalar 7 ай бұрын

6:53 “(…) kemâl-i neş'e ve sürurla, sarhoşçasına (…)” Efendimiz gülen sahabelerine “Cennetle mi müjdelendiniz?” diye soruyor. Hüzün peygamberi. İşin ciddiyetinin en üst seviyede farkında. “Benim bildiğimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız” diyor. Üstad sürekli neşe ve eğlence arayışında olma durumunu “sarhoşluk” olarak değerlendiriyor. 12:00 “Ekser nâsın o zalim eşhâsın harekâtına fiilen veya iltizamen veya iltihaken taraftar olmasıyla mânen iştirak eder, musibet-i âmmeye sebebiyet verir” Bir yerde kötüye “kötüsün” denmediği zaman, hak ile batıl ayrılamaz hale geliyor. Sonra gelen nesil de hak ile batılı ayırt edemez hale geliyor. Bu sebeple, nehy-i anil münkerin yapılmaması musibete davetiye çıkarıyor. 14:00 “Sizden sadece zalimlere dokunmayacak olan fitneden çekinin.” (Enfal/25) Çekinmek nasıl olacak? Zalimlere taraftar olmamakla, hatta mümkünse zalimlere zalim olduklarını haykırmakla olacak. 22:33 Kur’an’da meydan okuma ayetleri var. “Kur'anın benzerini meydana getiremezsiniz” der. Bu teşrii kitap olan Kur’an için olduğu gibi, tekvini kitap olan kainatın ayetleri için de vardır: “Allah’tan başka kendilerine yalvarıp yakardıklarınız var ya, hepsi bir araya gelseler, bir sinek bile yaratamazlar!” (Hac Suresi/73) 25:09 “Bir sineğin kanadı ve vücudu ne kadar hârika bir san'at-ı Rabbâniye olduğuna lâtifâne bir işaret olarak, meşhur Yunus Emre'nin bu fıkrası ne güzel bildirir: Bir sineğin kanadını kırk kağnıya yüklettim. Kırkı da çekemedi, kaldı şöyle yazılı.” (28. Lem’a) 30:05 Kur’an neticeye sebep olan son sebep üzerinden değil, sebepler zincirindeki ilk sebep üzerinden (illet üzerinden) anlatıyor. “Deprem fay hattından dolayı oluyor” demez, “ekseriyetin hatası depreme sebep olur” der. 31:57 Bir inançsız adam sırât köprüsünün üzerinden geçse (Allah'ı ve haşir günü olduğunu bilmese) mekanın, köprünün, ateşin mahiyetinden bahseder. Cehenneme düşse yine karşılaştığı fizikî sebeplerden bilir. 33:15 Depremdeki sarsıntının hads (kuvvetli sezgi) derecesinde bildirdiği bir şey var. Allah'ın kudretini, insanın aczini hissediyorsun. İnsanlar psikolojik olarak uyanıyorlar. Dindar olan-olmayan herkes Allah'ı hatırlar. Ehl-i dalalet yeniden uyutmak için sebepleri fiziğe ve tesadüfe verir. 34:40 “Cehennem gayzından neredeyse çatlayacaktı.” (Mülk/8) Magmada olan Cehennem-i suğra da (üzerinde yapılanlara duyduğu öfkeden dolayı) yer kabuğunun çatlamasına sebep olabilir. 36:24 Efendimiz bir mucize gösteriyor, kâfirler intibaha engel olmak için “sihir” diyor. "Meseleyi Allah ile izah etmeyelim de, ne olursa olsun" derdindeler. Depremde de öyle. Ehl-i dalalet; imana ve dolayısıyla itaat ve inkiyada engel olmak için sebeplere yapışıyor. 38:52 Savaş şuurlu iki taraf tarafından verilmiş bir karar olduğu halde, hakikî hikmeti yine Allah'ın dilemesi iledir. “O, size üstünüzden veya ayaklarınızın altından azab göndermeye yâhut sizi fırkalar hâlinde (birbirinize) karıştırıp bazınıza bazınızın kinini tattırmaya kadirdir.” (En’âm/65) 39:11 “Görmedin mi ki şübhesiz Allah, yerde bulunanları ve emriyle denizde akıp giden gemileri sizin emrinize verdi.” (Hac/65) Gemilerin su üzerinde yüzdüren de Allah'tır. Beşerin icatlarında dahi, aslında yapanın Allah olduğunu ayet bildiriyor. Zaten tevhid bu demek. Kimden ne gelirse gelsin, Allahtan bilmek. 40:27 "Sizi de, yaptıklarınızı da Allah yaratmıştır." (Saffât/96) ayeti irade sahibi mahlukların amellerini de netice itibariyle Allah’a isnat ediyor. 42:42 Ağaca bakıp "bu ağaç şu tohumdaki genlerden oldu" deyip yaratıcıyı inkar etmek; flash belleği gösterip "bilgisayar ekranındaki bu oyun, şu bellekteki yazılımdan oldu" deyip yazılımcıyı inkar etmek gibidir. 47:13 Yeryüzü sarsıntıları ile “Hayye ale's-salâh” “Hayye ale'l-felâh” diyor. "Es-Salâtü hayrün mine'n-nevm: Namaz uykudan hayırlıdır." diyor.

@SeyidNurFethiErkal 7 ай бұрын

teşekkür ediyorum kardeşim

@risaleinurdaneczalar 7 ай бұрын

@@SeyidNurFethiErkal Rica ederim hocam. Ben de size teşekkür ve dua ediyorum.

@ufukedirne 9 ай бұрын

Teşekkürler selamlar...

@AYŞE-p8o 9 ай бұрын

ARO 🤲🌸💮🏵

@nihalyildiz8878 9 ай бұрын

🤲

@yukselsahin9925 9 ай бұрын

🤲💚

@hilalcoskun354 9 ай бұрын

Japonyadaki depremleri nasil yorumlamaliyiz.surekli deprem oluyor aldiklar tedbirler neticesinde cok az insan oluyor

@Karaca_bey 9 ай бұрын

Hocam cevap verecektir ama benim aklıma şöyle birşey geldi insan tedbir almakla mükelleftir ama takdirin önüne geçilemez japonya örneğine bakarsak tüm tedbirleri almışlar sebeplere riayet etmişler ama takdir edilen başlarına yine de gelmiştir tsunami depremle yıkılmayan yerleri yerle bir etmiştir

@SeyidNurFethiErkal 9 ай бұрын

"Kader, sebeble müsebbebe bir taalluku var. Yani, şu müsebbeb, şu sebeble vukua gelecek." Sözler - 467 Cenab-ı Hak, musibetlerle bazen ihtar, bazen ıslah edip, bazen cezalandırdığı bir kısım müminlerin ölümlerini, su-i ahlaklarından gelen tedbirsizlikleriyle irtibatlı takdir ederken; bir kısım kafirlerin benzer musibetlerde ölmeyip hayatta kalmalarını ise onların koyduğu kanunlara riayetlerine bağlı takdir etmiştir. "Cenab-ı Hak ve Hakîm-i Mutlak, cüz'î iradeyi, irade-i külliyesinin taallukuna bir şart-ı âdi yapmıştır. Yani manen der: "Ey abdim! İhtiyarınla hangi yolu istersen, seni o yolda götürürüm. Öyle ise mes'uliyet sana aittir!" Sözler - 468

@Karaca_bey 9 ай бұрын

@@SeyidNurFethiErkal hocam konu dağılmayacaksa burada şöyle bir soru sormak istiyorum üstad kader risalesinin basında tüfek atmasaydı kişi ölecek miydi ehli sünnet mezhebimize göre bunu bilemeyiz demektedir yine sözlerde mahpusların barışmaları ve kan davasını bitirmelerini isterken maktül için herhalükarda zaten ölecekti katil sebep olmuştur diyor görünüşte zıt görünen bu iki durumu nasıl anlamalıyız

@ruveydasultanecit6209 9 ай бұрын

Allah razı olsun hocam @@SeyidNurFethiErkal