İMAN AKILDAN ÜSTÜN MÜDÜR? - Ortaçağ | Felsefe Tarihi 21

  Рет қаралды 109,979

Pelin Dilara Çolak

Pelin Dilara Çolak

Күн бұрын

Пікірлер: 650
@emremenfaatli5880
@emremenfaatli5880 4 жыл бұрын
Dinlerken aklıma yatan çok şey var bu kanalda . Tesadüfen takip ettim bambaşka bir düşünce dünyasına girdim . Siz gercekten cok dolu özel bir insansınız . Teşekkürler!
@sabanyaban822
@sabanyaban822 4 жыл бұрын
benim daha önce düşündüğüm, aklımdan geçirdiğim şeylerin yüzyıllar önce birileri tarafından da dile getirilmiş olması çok mutlu ediyor.
@_berat.ugur_3089
@_berat.ugur_3089 6 ай бұрын
tekerleği icat ettiğin için tebrikler
@Zakababazada
@Zakababazada 3 жыл бұрын
İman, umut edilenlere güvenmek, görünmeyen şeylerin varlığından emin olmaktır. İman olmadan Tanrı'yı hoşnut etmek olanaksızdır. Tanrı'ya yaklaşan, O'nun var olduğuna ve kendisini arayanları ödüllendireceğine iman etmelidir. İbraniler 11.16
@Evelynnnbrooke
@Evelynnnbrooke Жыл бұрын
Vayy 1 hristiyan daha
@Zakababazada
@Zakababazada Жыл бұрын
@@Evelynnnbrooke Ne vay? İnanç özgür değilmi?
@aydnbalc8210
@aydnbalc8210 4 жыл бұрын
bu düşünme tarzı bende yeni ufuklar açtı...emeğinize sağlık
@ordinarryalien
@ordinarryalien 4 жыл бұрын
*"Credo quia absurdum."* Bu, yaygın ölçüde yanlış yorumlanmış ve yanlış çevrilmiş bir ifade. "İnanıyorum çünkü saçma" değil; İnanıyorum çünkü imkansız (lat. absurdum). Burada anlatılmak istenen şey, bir iddia inanılmaz bir iddia ise o iddia daha inanılabilir ölçüde doğrudur. Çünkü insan zihni için gerçekten bu kadar inanılmaz bir şey uydurulamazdı. Voltaire, anonim olarak yayınladığı "Le Dîner du comte de Boulainvillier" (1767) adlı kitabında ifadenin manasını "saçma" olarak değiştirmiştir. Bu yanlış da bugüne dek süregelmiştir. Ayrıca bu ifade, Papa XVI. Benedictus tarafından da ifade edildiği gibi Katolik inancıyla uyuşmaz. Bu ifade daha çok fideizm doktrinini ile - mantığa aykırı olmasına rağmen bir şeye inanmayı uygun gören epistomolojik teoriyle ilişkilendirilir. Değişik yorumlamalarla varoluşçular tarafından da kullanıldığı olmuştur. *et mortuus est dei filius: [prorsus] credibile est, quia ineptum est.* *et sepultus resurrexit: certum est, quia impossibile.* *ve Tanrı'nın Oğlu öldü, bu [tamamen] inandırıcıdır, çünkü uygun değildir [kabul edilemezdir, gariptir];* *gömüldü ve yeniden dirildi; kesindir çünkü imkansızdır.* Bu yorum için şu Vikipedi makalesi kullanılmıştır: www.wikiwand.com/en/Credo_quia_absurdum
@fuzuli2.025
@fuzuli2.025 4 жыл бұрын
Videonun devamında açıklıyor zaten
@farukkaragoz9863
@farukkaragoz9863 3 жыл бұрын
Aslında sosyal mecrada bir tartışma yapsanız çok iyi olur. .
@h2oc779
@h2oc779 4 жыл бұрын
Kısa tutmanız harika. Çarpıcı, düşündürücü ve saçma yani tam istediğiniz gibi, tebrikler.
@mustafadincer3619
@mustafadincer3619 4 жыл бұрын
Ayrımı çok güzel cümlelerle ifade etmişsiniz
@yasinsari0
@yasinsari0 4 жыл бұрын
Yine bir güzel video daha gelmiş. Bize bu youtube platformunda bir tür "öğretmenlik" yaptığın için teşekkür ederiz.
@demokaniye
@demokaniye 4 жыл бұрын
İçimde halledemediğim çelişkilere felsefede çare bulmak, bu bana huzur veriyor. Teşekkürler Dilozof 💚
@ahmetsinerji3132
@ahmetsinerji3132 4 жыл бұрын
Neredeee. Bi felsefe tarihini tamamen okuyun tamamen çelişkiler yumağı, birinin dediğini diğeri tekzip etmiş. çok nadir hakikate ulaşan filin kuyruğundan burnundan tutanlar olmuş ama... sapa yollar, bulaşmamak lazım.
@ahmetsinerji3132
@ahmetsinerji3132 4 жыл бұрын
İslam literatürünü okuyun tüm gelen petgamberler birbirini destekler nitelikte bilgiler ve özelliklerle gelmişler
@ahmetsinerji3132
@ahmetsinerji3132 4 жыл бұрын
Daha sonra müspet felsefe okunabilir...
@seda8044
@seda8044 4 жыл бұрын
@@ahmetsinerji3132 deli misiniz gerçekten.evet felsefe çelişkiler yumağı,zaten felsefede böyle ilerledi.birinin dediğini öbürü yanılttı, öbürü başka başka fikirler getirdi.Ama onlara uyup uymamak, onları sevip sevmemek bize bağlı. Çünkü felsefe din değil.Din gibi bir şey değil.Din daha katı ve bütün insanların binlerce yıldır iman ettiği bir olgu.Felsefe bilim değil ki her zaman nesnel bilgiler sunsun.Bu kanala uymayan nasıl bir üsluptur bu
@ahmetsinerji3132
@ahmetsinerji3132 4 жыл бұрын
@@seda8044 haydaa. Üslup diyorsunuz “delimisiniz” deyip hakaret ediyorsunuz. Bir de yazdığımı anlamamamışsınız ki. Ben zaten yanlışlanarak doğruya ulaşmaya çalıştığı İçin felsefeyi eleştiriyorum. Zaten felsefenin sıkıntısı orada yanlışlanarak gidenin zaten hakikatı bulmada bir yöntem olamayacağı bellidir. Tersine din de (tabii hangi din; ben islam kaynaklı dinden bahsediyprum) tüm ğeygamberlere bakın birinin dediğini diğeri tekzip etmez üstüne koyarak gider. Niye bir matematik problemini çözmek için öğretmene sormak varken kendimiz yanlış yapa yapa doğru cevabı bulalım zaman kaybı vs kendimize eziyet edelim. Bir Hiç tökezlemeden gidilen bir yol var bir de Çukurlu, dikenli, eğri büğrü vs bir yol var. Tabii ki müspet felsefe denilen bir şey de var hepsi menfi değil, ama çok azdır. Müspet felsefeyi de kullanarak bir derece yolun sonuna ulaşılabilir. Ama otoban varken ve kazasız belasız varmak varken niye taşlı topraklı yolu tercih deldim değil mi? Bir de din katıdır demişsinİz ne anlamda katıdır?
@tekmusti
@tekmusti 4 жыл бұрын
inanma eylemini neden din bazında daraltıyoruz ? inanma eylemi dinsel bir konu değil zihinsel bir konudur. yani , inanma denilen eğlem ; akıl dışı yada akılcıl konularda da geçerlidir. *inanç eylemini türleri :* 1)mantıklı (bilimsel) konulardaki inançlar 2)mantıksız (duygusal) konulardaki inançlar 3)dini konulardaki inançlar. dini konular , mantıklı konuların zıttı değildir. mantıklı konuların zıttı duygusal konulardır. dini konular ise bunlardan apayrı olsa da , 1.ve 2.türleri de içerir. *duygusal konulardaki inançlara örnekler* 1): bir insan diğerine seni seviyorum der ve , karşı taraf bu söze "inanır": 2)bir insan , diğer insana yalan söyler ve karşı taraftaki insan doğru söylediğine inanır. 3)bir insan diğer insanın suç işlediğini kesin olarak bilmese de suç işlediğine inanır. *mantıklı (bilimsel) konulardaki inançlara örnekler* 1) su , deniz seviyesinde 100 derecede kaynar. bu deneyi yapmayan her kişi için bu bilgi inançtan öteye gitmez. bu deneyi yapan kişiler için bu bilgi kesin bir bilgi iken , bu bilgiyi deneyimlememiş kişi için bu bilgi sadece "kesin doğru" olarak "kabul edilir". kabul etmek , kesinlik belirteci değildir. bu bilgiyi deneyimlememiş kişiler, deneyimlemiş olan kişilere "inanır" . 2)evrim teorisi gerçektir . evrim teorisi hakkında detaylı bilgisi olmadan, birkaç araştırma yada okullarda gördüğü eğitimden yola çıkarak , evrim teorisinin varlığını kabul etmek yada yokluğunu kabul etmek de birrer inançtır. 3)06:20 "yer çekiminin var olması zaten apaçık olan bir bilgi" , bu bilgi henüz daha ortada yok iken, yer çekimi diye bir kavram henüz ortada yok iken, yerin çekimi diye bir varsayım vardı. ve bu varsayımın içi dolduruldu, tanımı yapıldı, formülize edildi, ispatlandı ve sabitlendi. yani mutlak sabit bir bilgi haline geldi. ancak mutlak sabit olana kadar bu bilgi, apaçık değildi. dolayısıyla bilimsel konular önce varsayılır , daha sonra içi doldurulur. içi doldurulamamış olan bir çok bilimsel konular da halen daha var. bu içi doldurulamamış bilgiler "varsayım" olarak kalmakta. yada aksi istpatlanamadığı süreye kadar doğru olarak "kabul edilmekte". kabullenme eylemi , inanç eyleminin kapsamında olan bir eylemdir. yani kabul edilmiş her şey, inanç olmaya gebedir. *dini konulardaki inançlara örnekler :* 1)birisi tanrının var olduğu bilgisine inanır. 2)birisi tanrının yok olduğu bilgisine inanır. 3)birisi tanrı diye birşeyin olup olmadığına karar veremeyiz bilgisine inanır. sonuç olarak 3 örneğin de sonucundaki eylem inanma eylemidir. inanma eyleminin zıttı olan inanmama eylemi de esasında bir inançtır. yani bir kişi tanrıya inanmıyorsa ; tanrının var olduğu bilgisinin doğru olmadığına inanır. ya da bir kişiye seni seviyorum diyen kişinin muhattabı olan diğer kişi, bu sözün gerçekliğine inanmaması durumu da bir inançtır. sevdiğine inanmak ve sevmediğine inanmak da sonuç olarak inanmaktır. dolayısıyla inanç, mantığın zıttı olan bir konsept değildir. inanç, bilgilerin hafızada tutulabilmesi için gerekli bir eylemdir. ister mantıklı bilgi , ister mantıksız bilgi, ister duygusal ister dini , isterse de hayalvari olan bilgilerin hafızada tutulması için , bu bilgiler inanç bağı ile bağlanır. bu yüzden inanç , bilgiyi hafızada tutan bir harç gibi birşeydir.
@serhanreha2766
@serhanreha2766 4 жыл бұрын
Süper yorum
@tekmusti
@tekmusti 4 жыл бұрын
@@imaginearttr Teşekkürler karşıt yorumunuz için. Ben de sizin yorumunuza karşıt yorumda bulunarak ,konuyu çok daha fazla genişletmeden derinleştireyim. 1. Maddede demişsiniz ki "...aklımızla var olduğumuz için..." Beyni olan bizler ve beyni olmayan diğer varlıklar,hatta canlı ve cansız varlıkların "var olma sebebi" akıl değildir. Yani aklı olmayan bir canlı ,sizin cümlenize göre var da değildir. "Aklımızla var olduğumuz için" => için geçen cümleler "sebebe" işaret eder.fakat Varlığın ya da var olmanın sebebi akıl değildir. Ancak, var olduğunu "farkedebilmenin sebebi akıldır " denilebilir. 1.paragranızın son cümlesine de karşıt atıf yapacak olursam şayet ; "fenomen" olan ,yani ortaya çıkmış olan "şeylerden" bahsediyorsak ve bu ortaya çıkan şeyleri "zihin" kategorisinde listeliyorsak; zihinde ortaya çıkan "şeyler" akıl dışıdır diye bir şey söz konusu değil zaten. Zihin ;akıl denilen erk'in durumları yorumladığı bir mekândır. Akıl, durumları yorumlarken ya da süzgeçten geçirirken farklı süzgeçler kullanır. Ki bu süzgecin bir tanesi "mantık" denilen,hani şu aristotelesin yasasını çıkardığı bir yapı. Ancak akıl, zihinde oluşan fenomenlerin herbirini "mantık süzgeci" ile süzerek değerlendirmez. Duygu denilen süzgeçleri, inanç denilen süzgeçleri de bulunur aklın. Dolayısıyla, zihinde var olan tüm "fenomenler" mantıklı,mantıksız gibi kategorize edilmeksizin tamamı aklın kapsamındadır.sonuç olarak mantıksız dediğimiz şeylerin içinde ,mantık diye bir şey yok diye "mantıksız" sonucuna varmayız birşeyi. O an ,aklımızın hangi süzgeci ile durum değerlendirmesi yapmışsak, o duruma göre bir niteleme yapmış olduğumuzu gösterir "mantıksız" ifadesi. " İnanç" denilen süzgeçten geçen aklın çıkarımları; doğal olarak mantıksız diye sonuçlanacaktır. Ya da "duygu" denilen süzgeçten geçen aklın çıkarımları yine doğal olarak mantıksız diye nitelendirilecektir. Çünkü aklımızın "mantık alanı ", "duygu alanı", "inanç alanı", "hayal alanı", "düş alanı" ve "kurgu alanı" gibi farklı alanları bulunmaktadır. Her nekadar farklı süzgeçlere ya da alanlara sahipse de akıl, en nihayetinde aklın kendisi bir bütün ama kısım kısım veya bölüm bölümdür. Her bir bölüm aklı oluşturur. Dolayısıyla her bir farklı bölümdeki çıkarımlar akıl dışı olabilemez. Gerek duygusal,gerek inançsak çıkarımlar da yine aklın birer "ürünüdür". 2.paragrafta "duygularımız dolarak ifade ettiğimiz şeyler..." Diye başlamışsınız. Duygu bir düşünce değildir.duygu bir histir ve aklımız bu hisse bir yorum katar ki amaç bu hissi tanımak,tanıtmak ve de sonuç olarak hissin ne olduğunu "bilmek". Hissin ne olduğunu ifade etmek aklın işidir ve bu bir düşüncedir .ancak, duygunun kendisi olan hisler aklın ürünü değildir. Duygu diye hissettiğimiz hislere "yüklediğimiz anlamlar" aklın ürünüdür. Sinirlendiğimiz,öfkelendiğimiz,kızdığımız,özlem duyduğumuz,acı duyduğumuz,kin nefret vs. Gibi hisleri duyumsadığımız anlarda olan bitenler; aklın bir oyunu yada ürünü değil duyguların bir ürünüdür. Duyguyu ve duyguları hissederiz hatta deneyimleriz ancak aklı ve aklın ürünlerini idrak ederiz ya da anlarız veya ifade ederiz. Duygunun ne olduğunu duygunun kendisi izah etmez. Aklımız o an hissedilen ya da duyumsananları izah eder. Ya da izah etmeye çalışır. Dolayısıyla 2.paragrafın ilk cümlesindeki "duygularımız ....birer düşüncedir" ifadeniz hatalı bir ifadedir. Çünkü duygular aklın ürünü olmayan, akıldan bağımsız olan hislerdir. Duygularımızı hissedebiliriz ama aklımızı ve aklın ürünlerini hissedemeyiz. 2 nolu paragrafınızın sonlarında "inanç ve duygular benzer düşüncelerdir..." Demişsiniz. İnancın kendisi de ,tıpkı duygular gibi akıldan bağımsız hislerdir. Hissedilen duygunun izahı duygu değil,bir düşüncedir. İnanç ayrı, inanç duyulan düşünce ayrı şeyler. İnanç duyulan şey, aklın ürünü olan düşüncelerdir. Ama inancın kendisi, duygunun kendisi gibi ayri bir histir. "Uzayda hayat olduğuna inaniyorum" ifadesi bir inanç mıdır zihinsel çıkarım mıdır? "Uzayda hayat var" ifadesi aklın ürünüdür ancak, aklının ürünü olan düşünceye inanma hissi ise inancın kendisidir. Uzayda hayat olup olmadiği fikri ya da bilgisi ispat edilemediği sürece kişide hem akli olarak bu fikir varliğini sürdürecek, hemde his olarak bu inanç hissini hissedecektir. İnancin sadece dini konular bazında daraltılmamasını bu yüzden vurguladım ilk yorumumda. Siz kendi düşüncelerinize sahip olabilmeniz ayrı birseydir, sizin kendi dusuncelerinize inanç duymaniz ayri birseydir. Sizde bir düşüncenin var olmasının hissi ayrıdır, sizdeki düşüncenin çikarimina inanip inanmamaniz ayridir. "Uzayda yaşamin olduguna inanmiyorum" ifadesini siz düşünebilir ve bu çikarima sahip olabilirsiniz kendi bilgi dağarciğizi kullanarak ve de araştirarak. Ancak sahip oldugunuz bu bilginin "gercek " olup olmadigina "inanmak" ayrı bir şey, bu dusunceye sahip olmak ayri birseydir. Dolayisiyla inancin ve de duygunun kendisi başka, inanca ve de duygulara yüklenen anlamlar başkadır. Eğer aklın ürünlerini, duygu ve inancin ürünlerini birbirinden ayriştirmazsak, hersey birşey gibi zannedilir ve birbirine karıştirilir. 3.paragraftaki bahsettiginiz "mantik hatasi" vurgusu, hangi mantik çerçevesi ile bakilip yapilmiş olan bir değerlendirmedir ? Sizin inanç tanimlariniz ile benim inanç tanimlamalarim birbirini tutmadigı için , "mantik hatasi" demeniz şahsen normal gelmekte bana. Ancak, size "suyun ,deniz seviyesinde 100 derecede kaynama boktasina ulaştigi" bilgisi , başka bir kaynak tarafindan verilmis ve siz bu bilgiyi aklinizin ilgili süzgecinden gecirerek bu bilgiyi "dogru " ya da "yanlis" olarak "kabul etmektesiniz" herkes gibi. Fakat siz, bu bilgiyi kabul etmeniz ve bu bilginin dogru olup olmadigini deneyimsel bir bilgi olmadan kabul ettiginiz için ;bu bilgi sizin için gerçek değil ama hakiki bir bilgidir. Bildiğiniz gibi hakiki olma ve hakikat olma durumlari birbirinden farklidir. Bilginin hakikati olmaz ama bilginin hakikisi olur. Doğrulanmiş bir bilgi hakiki bilgidir.ancak bilginin hakikat olmasindan söz edilemez. Dolayisiyla hakiki olana ve de batıl olana inanç duyulur. Hakikat olana ise inanç duyulmaz. Siz kendinizin var oldugunuza inanmazsınız. Cünkü sizin varliğiniz ve de var olsugunuz hakikattir. Birinin, sizin var oldugunu soylenesi ise hakiki ya da batıldir. Ben sizi goemuyor tanimiyor veya varliginizdan bihabersem; biri bana sizden ve sizin varliginizdan bahsederse; sizden bahsedilen bilgiler benim icin hakiki ya da batıl olur ki bu da inanca dayanır. Sizden bahseden kisi beni ikna eder ve dediklerini kabul edersem ,ve de baskalari da sizin var oldugunu soylerse ben sizin var oldugunuA inanirim. Ama ben sizi şahsen gorursem ,konusursam; sizle bir temas içine girersem size olan inancim ortadan kalkar. Sizin varliginiz benim icin hakiki degil hakikat olur. Güneşin var olduguna inanmazsiniz. Gunesi deneyimlediginiz icin gunes sizin icin gercektir.ama bir köre gunesten bahsedersek, kör olan kişi için güneşin var olmasi bir fikirden öteye gidemez. Dolayisiyla kör olan kişiye verilen "gunes vardir ve gercektir" bilgisi, hakiki olsa da bu kişi için inancin otesine gecemeyecektir. Son olarak,son paragrafinizla bitirecek olursam ; inanç ve duygular aklın ürünü değildir. İnancin "kendi" bir histir, duygunun "kendi" bir histir. Ama hissedilen hislere yuklenen anlamlar,hislere verilen tanimlar,hislere yapilan ifadeler aklın ürünüdür. Aklın ürünlerini zihnimizde ortaya cıkarir ve zihin denen mekanda degerlendiriz. Ancak hisleri ise zihinde hissetmeyiz. Ayaginiza diken batinca, bu hissi aklimiz ile bilmeyiz. Migdemiz agridiginda bu bu agri hissini aklimiz ile bilmeyiz. Agriyan yerin hangi "yer oldugu", hissin "hangi bolumde" ortaya ciktigi , "acinin nerede oldugu" gibi "konum bilgisini" aklimiz ile veririz evet. Ancak his ayri, hisse yapilan yorum ayri. His ,aklin bir yorumu degildir. His ile ilgili ifadeler aklin yorumudur."başim agriyor" ifadesi ,aklin bir ürünüdur.ama bu ifadedeki "agrınin kendisi" akildan gelmez. Mantik-li olma ve mantik-siz olma ifadeleri genel geçerli olmayan,şahsi olan çikarimlardir. Cünku mantik'in kendisi aklın bir alanıdır. Aristonun mantik diye yasalaştirdigi şey birer düşünce değil,yer çekimi kuvveti gibi hakikattir. Ki bilim hakiki olanı değil hakikat olanı arar !. Felsefe de öyle.
@tekmusti
@tekmusti 4 жыл бұрын
Öncelikle "mantiksiz" ifadenizi kişisel olarak algılamadigimi belirteyim. Yani ,sizin düşüncenin kendisini değerlendirdiniz, düşünceyi ortaya atan "beni" değil. Haliyle "mantiksiz" ifadenizi, dusunceyi degerlendirmiş olmaniz olarak ele aliyorum ki bu da normal .ancak,benim oradaki vurgum bir alınma hali değildi. Mantikli ya da mantiksiz diye değerlendirme yaparken, bu degerlendirmeyi şahsi bilgilerin nazarında değerlendiririz. Yanu mantikli ya da mantiksiz ifadeleri mecazidir. Aristonun mantigindaki mantik ile "mantikli mantiksiz" ifadelerindeki mantik ayni mantik degil.vurgum bu kisimaydi. Kaldi ki,dusuncelere mantiksiz demeniz beni etkilemez. Cunku mecazi ve şahsi bir ifadedir mantikli ve mantiksiz ifadeleri. "İnanç ve duygu denilen şeylerin beyinden ayrı var olan şeyler ..." Şeklindeki yorumunuza gelecek olursam ; bu ifadenizde akıl =beyin gibi bir anlam doğmakta. Fakat beyin bir organ, aklın ise tam olarak ne olduğu muammadır. "Beyni olanın aklı da vardır" ya da "beyin varsa akılda vardır" gibi çıkarımlar ispatlanamayacak çıkarımlardır. Bir hayvanın aklının olup olmadığını neye göre ,hangi kıstasa göre değerlendiririz ? . Demek istediğim nokta şu ki: beynin varlığı aklın varliginin delili değildir. Oyle olsaydi ,her beyni olan hayvan akıllı olurdu. Ancak bu ifade bile deneysel değil sözel bir ifadedir.yani aklın ürünü olan bir çıkarımdır. Fakat "şey,kendinin delili değildir". Yani aklın varlığını, aklın ürünleri olan çikarim ya da fikirlerle delillendirip ispatlayamayiz. İnsan diger canlilardan ustundur gibi bir ifade kullanmadim . Ancak aklın farkındaliği bir kistas olsaydi, insan akla sahip oldugunu farkedebilme yetisine sahip olan tek canlı olması , bu açidan bakilacak olursa insanı diger canlilardan "farkindalik yetisi açisindan" ustun yapar. Ama bu ustunluk bir kralin ustunlugu gibi ya da politik bir ustunluk degil. İnsan bir hayvan değildir. İnsan bir canlıdır. Hayvan da bir canlıdır. Bitki ve süngerler de birer canlıdır. Ancak insan diğer canliların nitelik ve niceliklerine sahip olan bir canlıdır. Diğer canlilarla benzer niteliklere sahip olmasi insanı hayvan yapmaz ya da "hayvan kategorisine" sokmaz. Hayvan ayri bir sınıf,insan ise ayri bir sınıftır. Ya da insan ve hayvan ayri bir yaşam formudur da denilebilir. Bir farenin genetigi ya da şempanzenin genetigi insanij genetigi ile benzerlige sahiptir. Bir domatesin genetigini oluşturan aminoasitler insanda da mevcut. Bir taşı oluşturan maddeler ,insan bedeninde de mikro boyutta mevcuttur. Sonuc olarak dünya ,gunesten kopan bir parça olduguna göre, dunyanin icindeki canli ve cansi olan tüm varliklarin içeriğinde birbirine benzerlikler haliyle mevcut. Ancak benzerlik ;eşit değildir aynılığa. Yani insan taniminiza katilmiyorum.insan bir hayvan değildir. İnsan ,başlı başına bir canlı sınıfına ait bir türdür. Örneğin insanin şempanze ile ortak atadan geliyor olması evrim teorisinin bir yan teorisidir. Organizmanin evrim gecirdigi deneylenmiş ve labaratuar ortamında kanıtlanmıştir. Ancak buradan gelen veriyi alarak; "insan organizmaların birleşimi olan bir yapidir" çikarimindan yola çikarak, insan ile sempanze ortak atasab evrimleşmiş bir canlıdır ifadesi deneylenemez. İnsanın yapisinda organizmalarin olmasi, organizmalarin evrimleserek insan denilen formu olusturmasi fikrine delil olamaz. İşte tam bu noktada ,bilimsel inanç denilen kisım devreye girer. Evrim teorisi ayrı, insanin evrim gecirmis bir tür olması ayri konular. Ben şahsen evrim teorisinin var oldugunu bilmekle beraber,insanin sempanze ile ortak atadan evrilmis oldugu cikarimina ise "inanmiyorum". İnsan ile şenpanzenin sahip oldugu organizmalarin evrimlestiginden soz edilebilir hatta kanitlanabilir. Ancak insan ve sempanze ayni atadan evrimlesmistir ifadesi deneyimlenemez.fakat,mantiksal cikarimlarla kabul ya da reddedilir. Mantiksal tanimlar ile tanimlandigi olcude dogrulanir ya da yanlislanirlar. Felsefe kanalinda oldugumuza gore, dogru ve yanlis ifadelerine de deyinmeden olmaz. Dogru ve yanlis ifadeleri bir olcme -degerlendirmedir. Bir tanim yapilir ve bu tanim dogrulanir yada yanlislanir. Dogrulugun ,yada yablisligin kendisi diye bir şey yoktur. Su 100 derecede kaynar ifadesi dogrudur. Ama bu dogruluk ifadenin ispatlanmis oldugunu vurgular. Ancak "dogru" ya da "yanlis" kalıpları, mantık alanının birer etiketiden baska bir sey degildir. Bir teori ya da tanim ya da dusunce ortaya atilir. Bu dusunce ya da ifade veya tanimin dogrulugundan ya da yanlisligindan bahsedilir. Dogru olan herşey hakiki degildir ama hakiki olan hersey dogrudur. Yani, ispatlanan fikirler dogrulanir ya da yanlislanir
@tekmusti
@tekmusti 4 жыл бұрын
@@imaginearttr Bilim ile inanc konusuna gelirsek; bilimsel makaleleri takip ederek bilgi sahibi olmaniz ,sahip oldugunuz bilgilerin birer "bilgi" oldugu gercegini degistirmez. Bilgi dedigimiz şey, hafizamiza yerlestirdigimiz birer "veridir". Veriler ise birer "ifadedir". Bu ifadelerin dogrulugu, yanlisligi,gercekligi,sahteliginden sö, edilir. Ancak "bilgi" denilen şey hakikat olan değil,hakikate dair olandır. Suyun kaynamasi bir hakikattir. Ama suyun 100 derecede kayniyor oldugunu ispatlamak hakiki bir bilgidir. Burada,suyun kaynaması bir bilgi değildir. Ama suyun kayniyor oldugunu deneyimlemek bir bilgidir.suyun tam olarak nasil ve ne derecede kayniyor oldugunu tescillemek ise bilimsel bir bilgidir.cunku tekrarlanabilir bir bilgidir. Bilim, tekrarlanabilen bilgileri kapsayan bir alandır. İnanç ile bilimi birbirinden ayiran en onemli nokta zaten tekrarlanabilirliktir. Yani suyu hangi deniz kiyisina goturursek goturelim "kesinlikle" 100 derecede kaynar. Antalyada sahilinde de miami sahilinde de. Ancak bu ,suyun doğası ile ilgili ya da suyub yapisi ile ilgili bir "yasa". Bilim adamlari var olan doga yasalarini insanin akli ve idrakina gore bicimlendirirler sadece .yani yerçekimini newton bulmuş değil. Newton ,yerçekimi denen doğal bir kuvvetin var olduğunu deneysel ve bilimsel olarak ifade edip formülüze ederek tanımlamış kişidir. Yada atomu einstain parçalamış değildir. Atomun yapısını en iyi formülize eden, yani açıklayan kişidir. Veya suyun kaldırma kuvvetini bir insan oğlu var etmemiştir. Suyun kaldırma kuvvetine , insanoğlu bir açıklama ,tanımlama getirerek formülize etmiştir. Dolayısıyla bu formüllerin,tanımların ve açıklamaların tamamı "bilgi" sınıfının alt dallarıdır. Ancak bilgiyi hafızama atmış olmam, bilgiyi deneyimlemiş olduğumu göstermez. Yani suyun 100 derecede kaynadıgını ali isimli vatandaş deneyimlememiş ama okulda ya da kitapta bu bilgiye sahip olmuştur. Ancak, "bilgi sahibi olmak, deneylenmiş bir bilgiye sahip olmak; sahip olunan şeyin yine bir bilgi olduğu gerçeğini değiştirmez". Dolayısıyla bütün bilimsel makaleleri hafızamıza yerleştirmil olsak "bile", sahip olduğumuz bir deneyim değil bilgi olacaktır. Dolayısıyla deneyimlemeden sahip olduğumuz bilgilerin tamamı inanç kategorisi altına girer :) . İnanç denildiğinde din akla gelmesin.çünkü inanç, beynin farklı bir alanı ve sizin tabirinizle kimyasıdır. Yani bir bilgiye inanmadan o bilgiyi hafızanızda tutamazsınız. Bilginin tanımını araştırmanızı tavsiye ederim. Bilgi nedir? Benim yaptığım araştırmanın sonucunda bilginin tanımının kurulduğu cümlenin yüklemi "inanç" kelimesi ile bitmekte. Dolayısıyla bilginin kendisi de bir inançtır. Olayı şöyle baside indirgemek isterim: 6 kere 5 işlemini ezbere 30 diye ezberlemiş bir kişi ile,6 tane 5 i toplayayarak 30 a ulaşan kişinin sahip olduğu bilgi aynı bilgi değildir. Aynı olan şey ,elde edilen sonuçtur. Ancak 6 kere 5 ; 30 dur diye ezber tekrarlama ile süreci değil sonucu ezberlemiş oluruz ki bu ezber bilgi sınıfına girer . Ancak, 6 tane 5 i toplayan kişi, sürecin tamamına şahit olmuş ya da deneyimlemiş olur. 6 tane 5 i toplayan kişinin elde ettiği sonuç ile ; 6 kere 5 in cevabını ezberleyen kişinin sonucu aynıdır. Ama sonuca bakarak süreci es geçersek; çok şey kaybederiz. Dolayısıyla makaleleri okuyarak sahip oldugumuz bilgiler "ezber bilgidir". Bir din adamının x dininin kitabını ezbeelemesi ve oradaki metinleri ezbere tekrarlaması yada oradaki ifadeleri açıklaması ile ; makale okuyup okudugu makaleyi açıklayan kişi arasında süreç olarak hiç bir faek yoktur. Din adamı da ezbere konuşur, makale okuyan kişi de. Neden? Çünkü her ikisi de başkasının deneyimini deneyimlememiş ama deneyiminin ifade edildiği bilgileri hafızasına gömmüştür. Yani x peygamberin yaratıcıyı deneyimlemiş olması ,sadece o peygamber için hakikattir. Peygamber bu deneyimi insanlara anlatması ise bilgiden öteye gidemez. Einstainin uzayın bükülmesini fiziksel ve matematiksel olarak anlatması ,onun deneyimlemiş bir bilgisi değildir. Ayrıca söylediğiniz gibi "inançlar değişmez" değildir. Çünkü inancın içeriğimde en nihayetinde bir "bilgidir". Ben suyu bir kaba koyarak içine bir derece koyarak 100 derecede kaynamaya başlamasını "deneyimlemiş olmam" ,suyun 100 derecede kaynaması bilgisini bilgi olmaktan çıkarır. Acı ve his konusuna gelecek olursam; bedenimizin her noktasında sensörler(alıcılar) olmakla beraber ,bu alıcılar sinirlere bağlı olmakla beraber; tüm sinir ağı ise beyne bağlı olmakta. Bedenime olan herhangi bir fiziksel temas,fiziksel his olarak tanımlanır. Bu his beyinde gerçekleşmez. Bu his, sinirler vasıtasıyla beyne iletilir. Dolayısıyla fiziksel acı hissi, beynin bir yorumu değildir.kaldı ki beyin denen organ yorum da yapmaz. Yorum yapan, aklımızı kullanan bizleriz. Masaya dokunduğunda , masaya dokunmuş oldugunu beynin bilmez. Çünkü beynin bilme gibi bir fonksiyonu yok. Bilme, aklın bir fonksiyonu. Beyinde sadece farklı türde frekanslardaki sinyaller mevcut.bilincimiz ise bu sinyalleri şekillendirirken, aklımız ise bu şekilleri yorumlar.haliyle,masaya dokunduğunda ,dokunma hissi ayrı bir his, dokunduğun yerin ise masa oldugu bilgisi ise ayrıdır. Beyin sana ya da bana, şimdi masaya dokundun demez :) . Bilincimize bakan aklımız, bunu bize der. Dolayısıyla burada işler biraz daha saçaklanır . Çünkü konu tasavvufa kayar :) . Çünkü ben akıl ,beden ya da bilinç ya da düşünce veya his değilim. Ama ben akla,bilince,bedene,hislere ve düşüncelere "sahip" olanım. Dolayısıyla beyin,akıl,duygu,inanç, beden ,bilgi denilen yapılar iç içe olsa da her biri ayrıdır. Tüm bu "ayrılıkların" bir olduğu yapının adı "insandır". O yüzden insan = değildir hayvana.
@tekmusti
@tekmusti 4 жыл бұрын
@@imaginearttr dediğim gibi "benzerlik; eşit değildir aynılığa". Benziyor olabilir ancak aynı değil. Teşekkürler.
@enesakinci9511
@enesakinci9511 4 жыл бұрын
Kısa ve net olmuş. Vakit bulabildim sonunda , uzun olunca başka zaman izlerim deyip geçiyordum, benim şuan ki halim tortilianus gibi sanırım , sıradakini de bekliyorum dört gözle
@dostoeski4050
@dostoeski4050 3 жыл бұрын
Tertullian: Hristiyanlığa inanıyorum çünkü saçma. Romalı: Merhaba. Bende putperestim. Tertullian: Nasıl putperest olursun, taşa tapılır mı hiç çok saçma bu. Romalı: İnanıyorum çünkü saçma. :)
@havvanurozekici
@havvanurozekici 4 жыл бұрын
En sevdiğim videolarından biri oldu, teşekkürler!
@rasimbicer823
@rasimbicer823 4 жыл бұрын
Felsefeye meraklıyım ve okuyorum, yayınlarına rastlamak güzel oldu 👍
@senaeseoglu6186
@senaeseoglu6186 4 жыл бұрын
“Akıl fenerdir güneş değil” der babam..
@n_mertel
@n_mertel 14 күн бұрын
Yüreğinize sağlık
@emekdenizdemirci
@emekdenizdemirci 2 жыл бұрын
Teşekkürler Dilara!
@yasarkaraca2140
@yasarkaraca2140 4 жыл бұрын
Hocam iyi akşamlar dilerim. Sağlıklı günler diliyorum. Teşekkürler
@ikarus9309
@ikarus9309 4 жыл бұрын
Yaptığın şey çok güzel 🌸 teşekkürler
@rumeysar170
@rumeysar170 4 жыл бұрын
Ben de en heyecanlı yerinde bitti diye tam üzülecektim ki bi sonraki video müjdesi geldi. Bu konu önemli ilerde yine izleyeceğim bi video olmuş teşekkür ederim
@sadrialsk4185
@sadrialsk4185 4 жыл бұрын
bi sözü aradan cımbızla ayıkladım " bilmek ve inanmam " ikisinin ayrımını bi türlü öğrenemedi milletimiz nedense, oysa bilmek ayrı şey inanmak ayrı şey, bildiğin bi şeyi ıspatlaman gerekir, inandığın şeyi ise ıspatlamana gerek yoktur
@Emin-tg3jg
@Emin-tg3jg 4 жыл бұрын
Her şey bilgide.Öyle bir şey yoktur ki insan onu öyle yada böyle bilmesin.İnsan kendinden bakarsa bir çok şey ayrılmış ola bilir ama asıl gerçeklikde her şey eşit ve insanda tümüyle gerçekliyin içindedir.
@nes6361
@nes6361 4 жыл бұрын
Diksiyonun ve konuşma tarzın çok güzel sıkılmadan İzlettiriyor
@tuubahalla8756
@tuubahalla8756 4 жыл бұрын
Törtilianus' un hrisliyanlığa getirdiği eleştirilri de çok merak ettim keşke ele alsanız onun kilisesindeki öğretiyi özet olarak. Ve çok güzel inanç ve bilgi konusunda nedir ne değildir ayrımını yapmamıza ışık tutan bir video olmuş. Teşekkürler.😊
@fatihyemisen6477
@fatihyemisen6477 4 жыл бұрын
Yeryüzünde ne yazıldıysa insan yazdı. Ne söylendiyse insan söyledi... Tamamı insan türünün medeniyet(sizliğ)inin ürünü... Bu film, senaryosu ile oyuncuları ile tamamen insan yapımıdır...
@kediomer3517
@kediomer3517 4 жыл бұрын
çok üretken ve müthiş bir kanal ya. keşfettiğim için çok memnunum
@hrnicr3765
@hrnicr3765 4 жыл бұрын
Hayret uyandıran bir şeydir inanma. O yüzden inanıyorum yani aklın üstünde belirlenimler var. Benim aklım ermiyor o halde iman etmeliyim gibi anlıyorum ben. Tıpkı evrenin büyüklüğüne veya dönmesine veya sonsuzluğa ...
@velialtunbay8772
@velialtunbay8772 9 ай бұрын
Akıl imandan üstündür ve Akıl yolu ile gerçeğe ulaşırız başka türlü saçmalık olur
@ozlem4882
@ozlem4882 4 ай бұрын
Kaos olur en çok kim sacmalayacak yarışı ortaya çıkar.
@tekmusti
@tekmusti 3 жыл бұрын
Elma ile armut kıyaslanırsa; sonuçlar elbet saçma olur. İnanç elma, bilme ise armut ise; bilme ayrı bir eylem, inanma ayrı bir eylem ise; bu iki farklı noktayı eş güdümlemek, anlamsız bir kıyaslama çabasıdır. İnanç ile bilmenin kıyasa tutulup, bitanesi üstün olan ,diğeri ise üstün olmayan deniliyorsa; can sıkıntısı vardır ,başka bir şey değil. İnanç ,hafızaya hükmetme gücüdür. Bilme ise, hafızaya bilgi yükleme gücüdür.dolayısıyla, inanç ile bilme ikilisini kıyasa sokmak, birisine tü kaka demek, diğerini de değerli hale getirmek,asıl saçmalık. Çünkü insan, doğası gereği inanır ve doğası gereği bilir. İnançsız olmayan insan olmaz. İnançssız insan, hafızasına kafa atan insandır. İnançlı yada inançsız derken, bir dini inançtan bahsedilmiyor elbette. Dolayısıyla, inanç ve bilme fiillerine, kalıpsız olarak bakmak gerekiyor.
@gulunkosesi4096
@gulunkosesi4096 3 жыл бұрын
aynen birşeyi nasıl gerekçelendirirlerse onun doğru olduğunu düşünüyor felsefeciler. Laf süslemeleri ile imanın gereksiz gibi gösteriyorlar.
@tekmusti
@tekmusti 3 жыл бұрын
@@gulunkosesi4096laf süslemeleri , felsefecilere özgü bir davranış değil. insan olan her kişi, laf süsler. siz bile .tabi şimdi ,laf süslediniz demiyorum. genel açıdan bakıldığında , laf süslemeyen bir insan evladı olmaz.
@gulunkosesi4096
@gulunkosesi4096 3 жыл бұрын
@@tekmusti aynen
@ozlem4882
@ozlem4882 4 ай бұрын
​@@gulunkosesi4096 Bunu en çok din adamları yapar , üstelik daha tek tanrılı dinler ortaya çıkmadan öncesinden beri yaparlar. Kahin ve büyücü ile kral el ele kitleleri yönetirlerdi. O dönemin din adamları ya da kadınları kahinler , büyücüler idi. Din adamları retorik, hamaset , takiyye gibi konularda mahir insanlardır.
@YunusEmre0001
@YunusEmre0001 11 ай бұрын
Filozofa çoğu yerde katılıyorum akıl yürütme metodu gayet hoş
@ahmetyaman2234
@ahmetyaman2234 4 жыл бұрын
Az önce descartes okuyordum. Tinsel ve uzamsal İki töz olduğundan bahsetti bana . Sanırım çağlar açıp kapayan bu konuyu doğru şemsiye altında düşünmek herkesi rahatlatacak. Pastaya çilek etkisi yarattı bu video ben de . Sen mükemmel bir insansın 🍷❤️
@cembravo5916
@cembravo5916 3 жыл бұрын
Sizi ilk defa izliyorum basarılı anlatım
@yuxeses
@yuxeses 4 жыл бұрын
Müthiş di... Ortaçağ en sevdiğim tarihsel dönemdir...
@mberra_
@mberra_ 4 жыл бұрын
Elinize emeğinize sağlık hocam
@pachareler1970
@pachareler1970 4 жыл бұрын
Bu evrende kendi içinde çelişmeyen önermeler hariç hiçbir şeyin, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde %100 oranında ispat edilebileceğini sanmıyorum. Oturduğumuz koltuğun hatta kendimizin varlığını dahi %100 ispat edemeyiz. Pekala bizden daha kompleks bir varlığın rüyası olabiliriz ve hatta bu rüya bu saniye içinde başlamış ama geriye dönük projeksiyonları da kapsıyor olabilir. yani biz geçmişimizin olduğunu zanneden varlıklar olarak düşleniyoruzdur. Varlığımızın gerçekliğine ancak güçlü argümanlardan sonra 'inanabiliriz' vebu rasyonel bir inanç olur. Dolayısıyla Tanrı vardır çünkü şu, şu,şu gibi sebepler Tanrı'nın varlığını güçlendirir dedikten sonra o argümanlar çürütülemiyorsa, Tanrı inancı da rasyonel bir inanç olur. Varlığımıza,yerçekimine vb inanmakla Tanrı'ya inanmak arasındaki fark üretilecek argümanların kuvvet farkıdır. Bu açıklamayı yapmamın sebebi konuyu burada kestiğinizde inanç irrasyoneldir demiş ve orada bırakmış olmanız. Her ne kadar ileride akıl işin içine girecek demiş olsanız da bu durum Krauss'un kitabına A Universe From ''NOTHİNG'' adını koyup ardından aslında o nothing bu nothing değil kuantum vakumu benim nothingim demesi gibi bence. Sizin bilgilerinizden faydalanan biri olarak bu eleştiriyi getirmek istedim.
@ahmetsinerji3132
@ahmetsinerji3132 4 жыл бұрын
İnsanın içinde beka duygusu var, yok olmama isteği var; bir şeylere sahip olma zevk alma irade gücü ve zevki var; bunşara bile bakarak şeylerin tam olarak varolmadığk düşüncesi çok mantıklı gelmiyor. Ayrıca “tanrı” ve “rasyonel” sözcüğü, batı terminolojisi inin kelimeleri, biz deki yaratıcıyı “Allah” kelimesini karşılamıyor. Yine rasyonel kelimesi her ne kadar mantığa uygun, akılane kelimelerinin eş anlamlısı gibi görünse de “irrasyonel” kelimesinden anladığımıza çok daha uygun bir ara bir şeyle okumuştum bu jelimenin kökeni işe ilgili
@pachareler1970
@pachareler1970 4 жыл бұрын
@@ahmetsinerji3132 Madde madde gideyim 1- Biz bir rüyanın paçasıyız iddiam zaten yok. Ama bu mümkün olduğu için kendi varlığımızı dahi %100 delillendiremeyiz ancak varlığımız konusunda güçlü argümanlar sunarak var olduğumuz düşüncesini/inancını rasyonel(mantıklı/olasılığı yüksek) hale getirebiliriz. Rüya olmamız olasılığı düşer, rüya olmamamızın olasılığı artar. Sizin söyledikleriniz neden rüya değiliz için üretebilecek argümanlardan bir kısmı 2- İnanç 3 e ayrılırı. a- rasyonel b- irrasyonel c-arasyonel....Tanrı'nın varlığı üzerinden gidelim. Bir insan Tanrı'ya inanıyorum çünkü evren hassas ayarlar sebebiyle dizayn edilmiş gibi duruyor derse, inandığı şeyi gerekçelendirmiş olur.Tanrı'nın varlığı konusu hakkında ürettiği argümanlarla bu düşüncenin olasılığını %51 e getirirse de artık bu inanç mantıklı/olasılığı yüksek rasyonel bir inançtır. Başka biri ben inanıyorum. Bilmiyorum neden ama inanıyorum derse ise irrasyonel bir inanca sahiptir. Hayaletlere inanıyorum.. Neden? Bence varlar..gibi Başka birileri ise Tanrı mantığın da ötesindedir o yüzden ona inanmak için gerekçelendirmeye gerek yoktur der. Bu da arasyonel inanç oluyor bildiğim kadarıyla.(Kur'an gerekçelendirilmiş inancı savunur daima, bilgisini de vereyim). Kelimenin etimolojisi bize bu kelime üretilirken o dönem insanının kelimeye ne anlam yüklediğini gösterir. Ama biz konuşurken aynı kelimenin bugünki manasını kullanarak konuşuruz. O sebeple etimoloji üzerinen yanlışlama safsatadır felsefede. Misal atom kelimesi.
@bextiyarazeri3158
@bextiyarazeri3158 11 ай бұрын
Hər şey inanmaqla bitmir, mənim cazibə qüvvəsinin var olduğuna onunla əlaqəli heç nə oxumadan və araşdırmadan inanmağımın nə faydası var ? Mən Yaradana inanıram, amma onun kim olduğunu və məndən nə istədiyi ilə maraqlanmıram, çünki inanıramsa, cənnətə gedəcəyəm. Mən sevgilimin var olduğuna inanıram, amma onunla maraqlanmıram, ona zəng etmirəm, görüşmürəm. Belə inanc və sevgi olar ? İnanc və ağıl kimi iki şey arasında seçim etməyə məcbur etmək özü axmaqlıqdır. Çünki ağlım olmasa, mən necə inanım ?
@rauftaghyev9119
@rauftaghyev9119 4 жыл бұрын
Merhabalar,esenlikler,teşekkürler.
@beraat8
@beraat8 4 жыл бұрын
Bilgi de bir çeşit inançtır. Çeşitli bilgi teorisi kitaplarına bakarsanız eksik olarak görülse de bilgi, "gerekçelendirilmiş doğru inanç" olarak tanımlanır.
@TTTupload
@TTTupload 4 жыл бұрын
yukarıda bana ne cevap vermişsin burada ne saçmalıyorsun ya trolsün ya çocuk. yaş kaç :)
@beraat8
@beraat8 4 жыл бұрын
@@TTTupload sana verdiğim cevapla bu cevap arasında nasıl bir çelişki buldun anlayamadım
@beraat8
@beraat8 4 жыл бұрын
İnanç kavramı aklınızda nasıl bir şekle bürünmüşse, ön yargınızdan dolayı daha bilginin de bir inanç olabileceğini/olduğunu kavrayamıyorsunuz.
@beraat8
@beraat8 4 жыл бұрын
Elbette ki kaynağı akıl olan inanç farklıdır, kaynağı duyular olan inanç farklıdır, batıl inanç farklıdır.
@omerdogan5953
@omerdogan5953 4 жыл бұрын
Kesinlikle haklısın. Zaten bilimin de aynı dinlerde olduğu gibi bazı dogmaları vardır. Bazı ön kabullere gereksinim vardır 2+2=4 gibi. Bunu kabul etmen gerekir. Tanrının var olduğunu kitapta öyle yazdığı için kabul etmen, kitapta öyle yazdığı için Tanrının var olduğunu kabul etmek gibi. Bilimde de bazı denklemleri formülleri kabul etmek zorundasın ve tabiki onların da kanıtı vardır (yersen)
@teomanzaman2670
@teomanzaman2670 3 жыл бұрын
valla okul okumadım ama bu konulara öyle bır ıstegım varkı dınledıkçe ufkum açılıyor sagolasın
@umitsengul4281
@umitsengul4281 3 жыл бұрын
Teşekkürler
@sensusnuminis
@sensusnuminis 4 жыл бұрын
Video için teşekkürler. Bilgilendirici, kısa, öz ve içten bir anlatım olmuş. Bir Klasik Filoloji talebesi olarak telaffuza daha çok önem vermenizi tavsiye edebilirim. Latince de aynı Türkçe gibi fonetik bir dildir, yazıldığı gibi okunur. Son olarak belki popülerleştirme uğruna çarptırılan felsefik görüşlere de bir videoda değinebilirsiniz
@mehmetalikartal1419
@mehmetalikartal1419 4 жыл бұрын
Bu videoyu beğendim çünkü çok saçma.
@NatiqAdilov
@NatiqAdilov 4 жыл бұрын
Yaman dedin
@cgci2761
@cgci2761 3 жыл бұрын
Düzeltmek istediğim bir yer var Ruh bilinci yahudilik ve hristiyanlıktan çok daha öncede vardı. Ekstra bilgi olarak diğer dinlerde sorgulamadan kabul et derken İslam'ın kaynağı Kuran-ı Kerim'de bir çok ayette "Aklınızı kullanmaz mısınız?, Düşünmez misiniz?" gibi bir çok ayet vardır, yani Allah insana verdiği aklı kullanmasını sorgulamasını istiyor.
@mehmetsimsek4794
@mehmetsimsek4794 3 жыл бұрын
Evet bunun yanında kimlerin akıllı kimlerin cahil olarak tanımlandığini da ekle istersen. O ayetlerde geçen aklın senin anladığın akıl ile alakası yok
@Emre-gf4mt
@Emre-gf4mt 4 жыл бұрын
Saçma olduğu için inanacaksanız tüm dinlere mensup olmanız gerekmekteydi sayın Tertullianus Bey.
@honeymoonvera
@honeymoonvera 4 жыл бұрын
İslam hariç.
@Emre-gf4mt
@Emre-gf4mt 4 жыл бұрын
Ok
@altan3433
@altan3433 4 жыл бұрын
@@honeymoonvera dahil*
@honeymoonvera
@honeymoonvera 4 жыл бұрын
@@altan3433 hariç* _(son düzenleme)_
@turalabdul8503
@turalabdul8503 4 жыл бұрын
V E R Â islam en saçması zaten
@missbebop7941
@missbebop7941 4 жыл бұрын
Wuu paylasim icin tesekkutler~ dinlerken epey keyif aldim
@hayalet2090
@hayalet2090 3 жыл бұрын
Kur'an imanı önce almaz )) İlmî öne alır.. Çünkü inanılacak şeyin bilinmesi lazım..
@sensei8198
@sensei8198 3 жыл бұрын
Cesede öküz etiyle vurunca dirileceğini biliyor musun peki?:)
@saiedsm1402
@saiedsm1402 4 жыл бұрын
Değerli emeğine sağlık akıllı melek 🌹👍
@CetinMertTurker
@CetinMertTurker 2 ай бұрын
" İnanıyorum Çünkü Saçma " ☠
@serkanekinci721
@serkanekinci721 Жыл бұрын
Dogmanın anlamsızlığı bizzat kendisi imanın kabulünü gerektiriyor, insanı ikna eden bir basitlik var bu basitlik insana güven veriyor çünkü akıl karşıtlığını akılla çürütemeyiz
@metinkara4874
@metinkara4874 3 жыл бұрын
Bir insan saçma bir şeye inandiginda yüzeysel olur bir zaman sonra duyguları onu hem tatmin etmez hem zihninde bir karmaşa olur..
@Fatma_34_
@Fatma_34_ 4 жыл бұрын
inanç ve iman iki farklı kavramdır. imanda; şüphesiz ve sorgulamadan bir şeyi kabul etmek esas alınır. İnanç ise sorgulayarak seçtiğin, benimsediğin şeydir. inandığın ve iman ettiğin şeye kaç kere kanıt arayıp bulduysan o kadar şüphe duymuşsun demektir.
@emreerciyes9715
@emreerciyes9715 2 жыл бұрын
Sorgulamadan iman edemezsiniz
@surgeonofart8481
@surgeonofart8481 4 жыл бұрын
Avrupa'dan başka Orta Doğu, Arap Yarımadası ile ilgili de felsefe tarihi gelir mi?
@surgeonofart8481
@surgeonofart8481 4 жыл бұрын
@@pelindilaracolak Umarım gelecek planlarınız arasında olur.
@feyzanurtastan8892
@feyzanurtastan8892 4 жыл бұрын
Zaten dindeki her şeyi mantıklı bir şekilde açıklamaya çalışmak, "Tanrım ancak mantıklı olursan inanırım" demek gibi. Bu da "Tanrım ancak bir mucize gösterirsen inanırım" tavrı ile benzer bir durum... O zaman videoda da bahsedildiği gibi inancın pek de bir önemi kalmıyor. Hatırladığım kadarıyla Dücane Cündioğlu da şöyle bir şey söylemişti; Tanrı'nın varlığı, yokluğu vs. (metafizik ya da ontolojik bir takım şeyleri) tartışabilirim ama inanç tartışılabilir bir şey değildir, inancımı tartışmam, inancım biriciktir...
@duygudemiroglu3766
@duygudemiroglu3766 4 жыл бұрын
Tanrıya ancak mantıklı olduğunda değil fakat kendisiyle çelişmediği zaman inanırım. Yıllar önce (kitaplara göre) tanrı varlığını insanlara ayı yararak kanıtlarken bugün sadece düşün ve bul demesi adaletli midir?
@otomatikmandalina7283
@otomatikmandalina7283 4 жыл бұрын
@@duygudemiroglu3766 peki çelişki bunun neresinde? Tanrının bir dönem varlığını ayı yararak kanıtlayıp şimdi aklını kullan ve bul demesi mi? Ayrıca şimdi SADECE aklını kullan ve bul demiyor bir kitap göndermiş ve bu kitabın bir mucize olduğunu da söylüyor
@duygudemiroglu3766
@duygudemiroglu3766 4 жыл бұрын
@@otomatikmandalina7283 öncelikle kitabı okumayı ayı yarmak, ölüyü diriltmek, denizi ortadan ikiye yarmak gibi mucizelerle bir tutamayiz. Tanrı birçok ayette adaletli olduğunu söylüyor fakat bir dönem bana inansinlar diye mucizeler, gonderirken simdi bizi yalnız bırakmış ve bulmamizi istiyor. Bu adaletsizliktir ve tanrı kendine adaletli diyerek çelişmiş oluyor
@otomatikmandalina7283
@otomatikmandalina7283 4 жыл бұрын
@@duygudemiroglu3766 öncelikle ben de şunu söylemek istiyorum evet tabi ki ayın yarılması ile kitabın okunması bir değildir ama bahsi geçen kitap kurandır yani ayın yarılması vs gibi mucizelerin varlığından bahseden bir kitaptır bu yanıyla tarihi bir nitelikte taşır. Bunun yanı sıra kuranda başlı başına bir mucizedir burada mucizeden kastım ise edebi yönüyledir.Aynı edebi ölçülere sahip veya daha iyisi insani düzeyde yapılamayacağına göre bunu yapan da yüce bri varlıktır üstün bri varlıktır güç mutlak güç sahibidir. Ayrıca örnek verecek olursam kara deliklerin, rüya olayının, sonsuzluk kavramının vs. tam olarak açıklanamaması ve insan zihninde tam bir karşılık bulamaması da birer mucizedir
@feyzanurtastan8892
@feyzanurtastan8892 4 жыл бұрын
@@duygudemiroglu3766 ilk olarak Tanrı insanlar inansın diye mucize göndermiyor, mucize göstermeye kadir olduğunu fakat inancın buna bağlı olmadığını anlatıyor bence. Çünkü mucizeye rağmen inanmayan insanlar da vardı. Kısaca Allah'ın mucize yaratmış olması mucizelere bağlı bir inancı onayladığını, bu şekilde inanılmasını istediğini göstermiyor öyle olsaydı ayetlerde "mucize göster inanalım" diyenler kınanmazdı. + düşünün akledin ayetleri de o zamanlarda indi ve o zamanki insanlara da hitap ediyordu. Mucizeye bağlı bir inanç insanların isteği, Tanrı'nın kınadığı bir şeydi. Düşünmek ve akletmek ise Tanrı'nın isteği, insanların üşendiği şey... İkisini ayırt etmek gerekir diye düşünüyorum.
@averroes2652
@averroes2652 4 жыл бұрын
Kendisi Meşşai (Aristocu) Filozoflarından olan İbn. Sina'ya göre akıl - iman ilişkisi meselesinde iman mutlaka akli olarak açıklanılabilen şeydir olarak tanımlıyor hatta mucize meselesini ele alırken diyor ki Mucize sebepleri aşmak değil sebebi bilmemektir, fakat bu sebebi bilmeyeceğimiz manasına da gelmemektedir çünkü sebep bizi bir varlığa götürür der
@serenaydgl
@serenaydgl 3 жыл бұрын
felsefe yolculuğunda ban eşlik ettiğin için teşekkürler seni çok seviyorum
4 жыл бұрын
Güzel fikir. Tek sıkıntı acaba bir Budist ile karşılaştığında ona da inanacak olup olmaması. Örneğin Buda tam 40 gün aç ve susuz bir ağacın altında oturmuş ve meditasyon yapıp derin düşüncelere dalmış. Kendine geldiğinde ise artık aydınlanmış bir birey olarak yaşama devam etmiş ve felsefesini geliştirmiş. Şimdi bu da çok saçma aptalca ve sağduyuya - mantığa aykırı bir şey. Peki buna da inanacak mıydı? Ve dünyada başka kültürlerin saçma pek çok hikayesi var. Bunlara da inanacak mıydı? Acaba kendisi diğer hikayeler hakkında ne söylerdi? Saygı duyup hepsine kucak mi açardı? Yoksa "herkes eşit ama bazıları daha eşit" diyerek bu inançları kapı dışarı mi ederdi? Kendisi ile konuşmak isterdim bu konuyu.
@duygudemiroglu3766
@duygudemiroglu3766 4 жыл бұрын
Ölünün dirildiğine inanıyorsa onlara da inanırdı sanırsam
@sucukluyumurta4354
@sucukluyumurta4354 4 жыл бұрын
Veganizm hakkındaki düşüncelerini merak ediyorum
@pesdogrusu9564
@pesdogrusu9564 3 жыл бұрын
Ölene kadar veganizm
@anarsist883
@anarsist883 3 жыл бұрын
@@pesdogrusu9564 ölene kadar İskender kebap
@pesdogrusu9564
@pesdogrusu9564 3 жыл бұрын
@@anarsist883 vegan kebap var ki nie ölmüş hayvan parçası yiyosun
@anarsist883
@anarsist883 3 жыл бұрын
@@pesdogrusu9564 dostum ben vejeteryanım onu şakasına dedim zaten :') Et yiyen herkes katildir.
@pesdogrusu9564
@pesdogrusu9564 3 жыл бұрын
@@anarsist883 süt,bal,yumurta endüstriside bunun bir parçası aslında :(
@mehmetrustuakyldz
@mehmetrustuakyldz 4 жыл бұрын
“Onlar gayba iman ederler”
@mehmetrustuakyldz
@mehmetrustuakyldz 4 жыл бұрын
@Mustafa Camcı gayb olduklarını gördün yani.
@serdarkublay4795
@serdarkublay4795 3 жыл бұрын
İster birşeye inanır.İster inanmazsınız.Bu, bir tercihtir.Ama aklınızı kullanmak zorundasınızdır.
@abcwyzful
@abcwyzful Жыл бұрын
Benim de şöyle bir argümanım var bir süredir: Hayat o kadar olağanüstü ki hayatın açıklamasının da olağanın üstünde yani olağan dışı olması normal.
@pantarhei8128
@pantarhei8128 4 жыл бұрын
Çok güzel bir video olmuş bu yav.
@ozanaslan413
@ozanaslan413 3 жыл бұрын
Üstündür çünkü aklımızın almadığı şeyleri iman gücüyle yapıldığına şahit oluyoruz
@mustafacetinozman6397
@mustafacetinozman6397 Жыл бұрын
🧿♥️⚘🙏🦅tek gercek akıl akıl herşeyi doğru görme nokta
@ness4212
@ness4212 2 жыл бұрын
Teşekkürler dilozof
@yuxeses
@yuxeses 4 жыл бұрын
Bir şey daha diyeceğim. İznik konsüllerine de değinecek misiniz? Orada sürgün edilen bir kişi vardı onun hakkında bilgi vs... Çok güzel olurdu... Teşekkürler
@esatemrecelik9188
@esatemrecelik9188 3 жыл бұрын
Elinize sağlık..
@diyaroguz5011
@diyaroguz5011 4 жыл бұрын
Çok teşekkür ederim güzel insan yüregin saglık
@rad211
@rad211 3 жыл бұрын
Allah'ın El-Alim ismi vardır. Bunun insandan yansıması ilimdir, bilimdir, fendir. El-Mümin isminin yansıması ise iman sahibi olan yani Allah'a güvenen, salih amel peşinde koşan, sulh ve salaha çalışan, nefs-i mütmain olandır. İmanı olan muhabbet sahibir. Muhabbette ilim,irfan,aşk ve hâl vardır. Yani Allah hepsini kuşatır. İnsanın da beşerden insana ulaşabilmesi, kemalata yaklaşabilmesi için bunları kendinde cem etmesi gerekir. Vahdette ayrıştırma yoktur. Çoklukta birlik vardır. İnsan sadece alim ya da sadece mümin olmakla yetinmemelidir. Sadece alim olursa zahiren bildiklerini ilahlaştırıp onun dışındakileri yok sayar, kendi zanlarını dayatırsa zalim olur. Arifler zanlarını öldürür, ilmini fakirleştirir. Yani şekle değil manaya bakarlar. İlmi yok saymazlar ama ilme tapmazlar. İlmi yok sayıp sadece iman eden de cahil kalır. Mevzu bünyedeki bu isimleri yarıştırmadan tevhide getirebilmektedir. İnsanın fıtratı sevgi (aşk,muhabbet) ve ilimdir (akıl). AŞK İLE BİL demiş erenler.. Bildin sonra... Yak gitsin...
@birdemetyasemi0328
@birdemetyasemi0328 4 жыл бұрын
Yaşasın diloşistlik 😅😂💃🏻
@Hebelee_
@Hebelee_ 4 жыл бұрын
Şöyle de bi’ şey var ki eğer bi’ insanın tüm düşünceleri bize mantıklı geliyorsa biz de en az o insan kadar bilgeyizdir.Hal böyleyken Tanrı’nın öğretisinin tamamını mantıklı bulmak Tanrı’nın olağanüstü olmadığının ispatıdır.Yani dinin mantıksız olması bile kendi içerisinde mantıklıdır.
@ahmetsinerji3132
@ahmetsinerji3132 4 жыл бұрын
“Tanrı” kelimesi neleri kapsar, bir yaratıcı ise nasıl bir yaratıcıdır, evreni yaratıp geri evine mi çekilmiştir yoksa yaratması ve evrene yaşama müdahelesi devam ediyor mudur bunları bi araştırmak lazım. Tanrı kelimesi “Allah” kelimesini karşılar mu?
@Hebelee_
@Hebelee_ 4 жыл бұрын
ahmet Sinerji şahsen ben Tanrı kelimesinin “tapılan şey” anlamında kullanılmasını daha mantıklı buluyorum ama semavi dinlerin Allah’ı farklı farklı anlatmalarından dolayı hepsinin genelleyebilmek için Tanrı kelimesini kullandım.Ben müslüman olarak cevap veriyorum,Allah her an yaratma halindedir yani yaratıp evine çekilmemiştir.Bunu sonsuza giden bir sabit fonksiyonun grafiği gibi düşünebiliriz.Yaşama müdahale konusunda yetkinliğime hiç güvenmiyorum o yüzden bi’ şey diyemem.Son olarak şunu ekleyeyim din temelde inanmak ve inanmamak üzerine tartışmaya müsaittir yani Tanrı’nın varlığı ve yokluğu üzerine.Bunun dışındaki tüm tartışmalar birbirinin penceresinden bakamayan iki insanın birbirini anlamaya çalışmasıdır ve imkansızdır.Tanrın’nın var olduğunu kabul edenlerin onun söylediklerini mantıklı bulmaya çalışması mantıksızdır.Kabul etmeyenler ise olmayan bi’ şeyin özelliklerini tartışması mantıksızdır.Tanrı’nın sıfatları Tanrı’nın varlığının ötesinde bir konudur ve inanan insan tarafından sorgulanmadan kabul edilmelidir.Çok konuştum özür dilerim toparlamam gerekirse bu Allah’ın sıfatları üzerinden bi’ tartışma yapmak mantıksızdır.
@ahmetsinerji3132
@ahmetsinerji3132 4 жыл бұрын
Fatih Kuzu bilakis Allah ı sıfatları üzerinden kavrayabiliriz, zaten sıkıntı da orada çoğunluk müslüman maalesef Allah a inanıyor ama sıfarlarına inanmıyor ondan dolayı Allah ın gerçekliğini kavrayamıyor ya da o yokmuş gibi yaşıyor. Yani inanıyor ama doğayı insanı bozuyor hesap soracak Celal sahibi cabbar olan bir Allah ın olduğuna inanmıyor. Allah ın sıfatlarının küçültülmüş versiyonun insanda da olması kendimizden yola çıkarak yaratıcıyı kavramamamızı sağlıyor. Mesela kudret sıfatı ve Kadir ismi bir şeye gücü yeten onu değiştiren, irade sıfatı yine iradesi olan bir niyete sahip gibi, bunların benzeri insan da var. Yani evreni değiştirenibiliyor bir düzen verebiliyoruz. Bizi ve evreni değiştiren bir varlık da var o zaman gibi. Çünkü kozmik denge vücudun yapısı vs baktığımızda eğer biZde bir irade bi kudret varsa bizi de yaratan biri vardır diyoruz gibi. Sıfat ve isimsiz düşünürsek Sahibi olmayan amacı olmayan başıboş herşeyin rastgele tesadüfen meydana geldiği bir insan ve evren tasavvuru oluşur bu da bu kadar sanatla meydana gelmiş insan, varlık vs ile tenakuz oluşturur. Çok konuştuysam ben de affola.
@Hebelee_
@Hebelee_ 4 жыл бұрын
ahmet Sinerji bi’ noktayı tam aktaramamışım.Ben Allah’ın sıfatlarının sorgulanamayacağını söylüyorum bilinmemesi ya da araştırılmaması gerektiğini değil.
@birgaripyolcu638
@birgaripyolcu638 4 жыл бұрын
Çok güzel açıklamışsın. Yani biz tanrı değiliz. Tanrının yarattığı aciz kullarız. Asla O'nun kadar bilemeyiz. Bir hadis " Allahım biz Seni hakkıyla bilemeyiz."
@alidoganege
@alidoganege 4 жыл бұрын
Kendi klasmanında kesinlikle olağanüstü değil. Yani felsefe alanında. Ki yaptığı felsefeden başka bir şey değildir. Ama fantastik hikaye alanında kesinlikle olağanüstü. Tıpkı Yüzüklerin Efendisi veya Simyacı gibi edebiyat alanında...
@anilcanucarkus
@anilcanucarkus 3 жыл бұрын
Takarrur etmiş usûldendir: Akıl ve nakil taâruz ettikleri vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur. Fakat o akıl, akıl olsa gerektir. Muhakemat - 12
@selinnurskoglu8757
@selinnurskoglu8757 3 жыл бұрын
Düşünsenize mehtisiniz 2021de göreve geldiniz nasıl ispatlardiniz ?
@MutlakBilim
@MutlakBilim 4 жыл бұрын
Sofistçe bir laf oyunu, ama iyi, sevdim. ;)
@nurkaratas2897
@nurkaratas2897 4 жыл бұрын
Baştaki müziğin adı ne bilen var mı?
@yin-yang512
@yin-yang512 Жыл бұрын
Akıl, imandan üstündür.
@karalahana4363
@karalahana4363 4 жыл бұрын
"Dogmanın anlamsızlığının bizzat kendisi imanın kabulülü gerektiriyor." Bir din üzerinden yapılan çıkarım çok güzel bir genelleme ile bitirilmiş. Ardından dinin insana güven verdiği için inanıldığı söyleniyor. Böyle bir şeyin olması bile aslında varlığının işareti olarak görülebilir. Tabi bunu ve evren ve insanın kendisi gibi "olağanüstü kanıtları" ve dolayısıyla hepsinin ötesindeki yaratıcıyı görmek isteyen insanlar için.
@nurettinozturk4604
@nurettinozturk4604 3 жыл бұрын
Dinler de masal bitmez tükenmez
@zhulkari4835
@zhulkari4835 4 жыл бұрын
Örneklemelerizin sadece hiristiyanlık üzerinden olması akıllıca ancak dürüst değil sayın Dilozof.
@klytemnestra
@klytemnestra 4 жыл бұрын
Din zaten olağanüstü olmasaydı din olmazdı.Dinin akla göre saçma olması gereklidir,saçma olmazsa din olmaz ve dinin avantajına olmaz değil mi?
@klytemnestra
@klytemnestra 4 жыл бұрын
@Mustafa Kemal`in askerleriyiz Haklısın o konuda ama o zamanına göre iyi bir iş çıkarmış şu an yavaş yavaş çöküyor bilimin ve teknolojinin illerlemesiyle hep berbaber bir şeylere şahit olacağız gibi duruyor.
@Senasmsekk
@Senasmsekk 4 жыл бұрын
@Mustafa Kemal`in askerleriyiz hata çelişki yok sizin algılarınız Senin çelişki dediğin ayetler farkli zamanda olaylar durumlar üstüne iniyor en basitinden peygamberler arasında Üstünlük ayetleri buna örnek ayetlerin nüzul sebebine bakmayarak okuosunuz sacmsliosunuz
@Senasmsekk
@Senasmsekk 4 жыл бұрын
@Mustafa Kemal`in askerleriyiz cok fazla gig TV izleme kocum
@surgeonofart8481
@surgeonofart8481 4 жыл бұрын
@@klytemnestra Neyin çökeceğini göreceğiz açıkcası bana da tam tersi geliyor. Tamam doğru olmayan dini inanışlar çökebilir ama hak olan gerçek de ortaya çıkacak diye düşünüyorum. Dünya'da daha önce görülmemiş bir devrim gerçekleşebilir ve bu devrimi bilim aracılığıyla hak din (Daha doğrusu Tanrı (Allah)) yapacak sanırım. Buna bir sürü kişi ihtimal vermez belki ama zaten devrim demek çoğu kişi tarafından ihtimal verilmemiş olanın gerçekleşmesi demek değil midir?
@klytemnestra
@klytemnestra 4 жыл бұрын
@@surgeonofart8481 Dinler değişir ama tamamen dinin biteceği bir dünya düşünülemez açıkcası ama değişebilir
@birkucukprens
@birkucukprens 4 жыл бұрын
Sayın Dilozof Dilara Hanım İslam'ı (kurumsallaşmış olan değil tabi ama kısmen onu da katabilirsiniz) diğer iki semavî (semâî olarak yazılması daha doğru olabilir) dinden farklı olarak değerlendirmeniz gerek. Zira İslam akıl ile yorumlanmış bilgi, kanıt (delil) temelli inancı esas alır. Belki herkes için değil ama özellikle okuyanlar (yani her devirde bilginin peşine düşenler) için. Ayrıca İslam yani fıtrat; her insanın içinde kodlanmıştır. Bu yüzden de mesela siz; düşünerek ve edindiğiniz bilgileri akıl süzgecinden geçirerek (eleştirel duşünme) doğru davranışları, insanî olmayı, insana değer vermeyi gerçekleştirebiliyorsunuz. Bu da gayet doğal. Çünkü din içimizde zaten. İster Tanrı var deyin ister yok deyin. Hiç fark etmez. Selam ve sevgilerle
@feridehmedli478
@feridehmedli478 4 жыл бұрын
"Ayrıca İslam yani fıtrat; her insanın içinde kodlanmıştır" şahsi inancına saygı duyuyorum. mutlak doğruya ulaşmanın bu kadar kolay olduğunu da ilk kez duyuyorum .d
@birkucukprens
@birkucukprens 4 жыл бұрын
@@feridehmedli478 Aksi durumda Tanrı insana zulmetmiş olurdu ve Tanrı zâlim değildir.
@birkucukprens
@birkucukprens 4 жыл бұрын
@@feridehmedli478 Bu arada bu fıtrat mevzusunun Kur'an'daki yeri Rum Suresi 30. Ayet. 30. Surenin 30. Ayeti.
@feridehmedli478
@feridehmedli478 4 жыл бұрын
@@birkucukprens hayır sadece demek istediğim, insanın içinde kodlanmış bir "fıtrat"ın mevcut olduğuna dair tek kanıtın kutsalın olan yani yazılarına inandığın bir kitap mı? tamam belki de kuran hakikattir ben bir hataya düşrek dinsizliğe sürüklendim fakat küçük bir felsefe yapalım, insanın "fıtrat"ına dair kanıtın nedir? yada bu fıtratın birisi tarafından yaratıldığına, allah tarafından yaratıldığına olan kanıtın nedir? bu konularda verecek bir cevabın yoksa, söylediklerin kendi dini inancından öteye gitmez. Dini inançlar farklı ola bilir, herkesin kutsalı, inancı bu konuda değişe bilir. bu yüzden senin inancını mutlak doğru olarak kabul edersek, diğerlerine haksızlık etmiş oluruz.hiçbirisnin gerçekliğine dair elde tutulur, diğerinden üstün bir kantı da olmadığı için dini inançlar genel anlamda biribiriyle eşdeğerdir. Mutlak doğruya, bilgiye, hakikate yada havvking in dediği gibi "teorilerin teorisine" giden yolda dini inançlar kültürel değer ve kültürel farklılığı öğrenme, bu konuda bilgi sahibi olma dışında hiçbir anlam taşımaz.
@birkucukprens
@birkucukprens 4 жыл бұрын
@@feridehmedli478 Cevap Kur'an'da değil elbette. Bizzat her insanın içinde ve öyle de olmak zorunda. Çünkü insanlar dunyanin dört bir yanında. Bütün insanların ortak olarak kabul ettiği değerler de yanlışlar da (yalan söylemek, öldürmek gibi başlıca kötü olan şeyler ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, doğruyu söylemek vs.) hemen aynı şeyler. Bunun için temelde bir peygambere ve kitaba da ihtiyaç yok. Gelgelelim Tanrı merhameti ile yine de zaman zaman insanın içindeki vahiy ve peygambere (yani fıtrat=Küçük Prens) ek olarak vahiy ve peygamber göndermiştir. Çünkü bazıları ek uyarılara muhtac oluyor. Tabi yine de buna rağmen sırt çevirebiliyorlar. Çünkü insan; içinde iki denize de (ontolojik iyiyi ve kötüyü seçebilme potansiyeli) de bunu seçebilecek özgürlüğe de sahiptir. Öyle de olması gerekir.
@sudekaya1437
@sudekaya1437 4 жыл бұрын
kendi yaşamımızda da süslü laflar kullanarak anlattıkları şeyleri daha gerçekçi ve kendilerinin daha zeki olduğunu kanıtlamaya çalışan insanlar vardır semai dinleri bu insanlara benzetiyorum süslü laflarla insanların kafalarını karıştırıp imkansız hala getirip inandırmayı amaçlamış ve insanları belli bir düzene sokmaya çalışmışlar bence akla ve mantığa uymaması bu yüzünden doğruluğuna değil saçmalık olduğunu gösterir
@ahmetsinerji3132
@ahmetsinerji3132 4 жыл бұрын
İnsanlar zaten bir şekilde düzene giriyor, semavi dinlerin haricindeki her şey zaten bir hayat görüşü sunduğu İçin onlarda dindir. Nasıl yaşayacağını düşüneceğini, tüketeceğini belirler. Doğa kanunlarına da inanırsın o zaman da 1 yaratıcı yerine onlarca yüzlerce yaratıcıya inanmış olursun; atom, molekül, güneş, ay vs gibi
@sudekaya1437
@sudekaya1437 4 жыл бұрын
@@ahmetsinerji3132 inanç meselesi daha kişiseldir doğa kanunları ise kanıtlanmış bir şeydir ne demeye çalıştığınızı anlayamadım
@tenetufeka7226
@tenetufeka7226 4 жыл бұрын
Nasıl bir süslü varsa 1500 yıl once soylenen süslü sünneti nebevinin dediğini hersafada tıp tastiklıyor gun geçtıkçede bu artıyor
@yasinatak1313
@yasinatak1313 4 жыл бұрын
Eğer bir yaratıcı varsa kendi ismini, sıfatlarını, emirlerini ve yasaklarını bildirir, yaratıp ortaya bırakmaz. Yani bir oterite varsa onun mutlaka kanunları vardır. Kanunsuz devlet olamayacağı gibi kanun koymayan ya da koyduğu kanunları bize bildirmeyen yaratıcıda olamaz anlıyor musun? Mesela kendi öz annesi ile evlenen bir gence bunun nedeni sorulduğunda bu kişinin: “Onu çok iyi tanıyor ve onu seviyorum. Onunla evlenmemde neden sakınca olsun?” şeklinde cevap verebildiği görülebilmektedir. Yemek ihtiyacını gidermek için insan ile hayvan arasında bir ayırım yapmayan, hattâ insan kanı içtiğinde kutsandığına inanan insanların varlığı düşünüldüğünde, gerek bu kişilerin gerekse verilen diğer örneklerde görülen uygulamaların yanlış olduğunun kesin olarak iddia edilebilmesi için ilâhî bir buyruk dışında başka ne gibi bir neden aranabilir? Bu durum, o devletin yasalarına göre sorun teşkil etmiyor diye yaratıcı katında günah olmadığı anlamına gelmiyor. Ya da zamanın da hitler savaş kanunu çıkarıp milyonlarca insanı katletmesi o yasaya uyanlar için sorun teşkil etmeye bilir ama yaratıcı katın da çok büyük günah işlemişlerdir. Bütün bunlar, dinin kaçınılmaz bir zaruret olduğunu gözler önüne seriyor.
@xazterfothes7266
@xazterfothes7266 4 жыл бұрын
@@yasinatak1313 sanırım müslümansın ve insanın çok özel bir canlı olduğunu düşünüyorsun. Bana kalırsa insan bir kedi,köpek,fare veya bir elmadan daha kıymetli değil. Eğer gerçekten senin dediğin gibi önemli olsaydık hayvani yönlerimiz olmazdı ve gerçekten bir tanrı varsa kendini belli ederdi.
@SG1983-SG
@SG1983-SG 4 жыл бұрын
O zamanın insanları en azından saçma olduğunu kabul ediyormuş, bu da bir şey sonuçta.
@metinarkadas7648
@metinarkadas7648 4 жыл бұрын
Helal olsun sana tesekürler.
@pantarhei8128
@pantarhei8128 4 жыл бұрын
Konfüçyüs gelsinnn.
@friedrichfermi6559
@friedrichfermi6559 3 жыл бұрын
İman hiçbir şeyden üstün değildir
@omerfarukkaya7355
@omerfarukkaya7355 4 жыл бұрын
bilgi ile sanı( ya da ne bileyim doktrin ) arasında bir fark var elbet lakin bence yok ya, niye (?) çünkü bilgiye bilime de insanlık aslında sanı ile gelmemiş midir yani demek istediğim her şey bir varsayım ve de ardından belli koşullarla bir döngü halinde ilerlemiyor mu? ne bileyim biri zamanı önemsiz kılar biri sıcaklığı biri ısıyı diğeri de ne bileyim dış etmeni işin içine katmaz ama yine de bir sonuca ulaşır ulaşmasına da belki varsayılanlar değişse ona bağlı yine koşullar da değişse daha elverişli bir sonuca varılabilir.tamam yer çekimine inanıyorum demek biraz garip lakin aslında yer çekimine kadar ki sunulan kuramlar da ispatlabilirlik için varsayım ve ardından gelen koşulların birbirini desteklemesinden gelir ve bu aslında son derece ciddi ve de kontrollü sanılar kümesinden ibaret değil midir? eyw kullanışlı olan bilgidir ve de bu yüzden inanç göz önünde bulundurulmaz lakin bu teoremlerin kullanışlılığına duyulan bir inancı da gerektirir örneğin bir telefon alıyorsunuz ve özelliklerinin yeterliliğinin sizin kullanışınıza uygun olup olmadığına inanarak tercih yapıyorsunuz . bence bilgi ile inanç arasında çok sıkı bir bağ var o da bilginin aslında en baştaki bir koşullara bağlı bir varsayma ,sanı,zannetme ,doktrinden gelmesinden dolayı BENCE(?)[Yazım ve noktalma hatalarım rahatsız ediciyse kusura bakmayın ama bence onları da çok takmayın.]
@muharremkaya6706
@muharremkaya6706 3 жыл бұрын
Merhaba, Bir sorum var. İsanın çarmıha gerildekten sonra dirilmesi ya da dirilmemesi o anı yaşıyan topluluk için kesin bir bilgi ya da gözlem . Bu durum da onlar için imanlarınnı sınayacak bir durum değil.Bu olaya tanık olmayanlar için bunun imansal bir sınav olması bana haksızlık olarak geliyor.Bu konuyla ilgili ne düşündüğünüzü merek ediyorum. Emekleriniz için teşekkürler.
@abidinylmazkaya389
@abidinylmazkaya389 2 жыл бұрын
146* O sizi sevgisinden var etti... O'na ulaşan yol yalnız sevgi yoludur. Her şeyi O'nun var ettiğini biliyorsanız, O'nun var ettiği her şeyi sevmelisiniz. Size kötü olan, yalnız kötü düşüncelerin ve kötü düşüncelerinizin yarattığıdır... Çekinirseniz onlardan çekininiz. Güçlü olmanın tek yolu, beraber olmaktır. Sizin ihtiyacınız olan güç yalnız birliğinizde vardır. Bunun için. önce gönüllerinizden ve düşüncelerinizden işe başlayınız.@
@TTTupload
@TTTupload 4 жыл бұрын
"İnanıyorum çünkü saçma" dini bilimsel bulmadıkları için, kanıt olmadığı için dine inanmıyorum diyenlere gelsin :) Din , Allah ispatlanabilseydi eğer zaten din olmaktan çıkardı.
@beraat8
@beraat8 4 жыл бұрын
Bilimsellik ve mantık farklı şeyler olduğu gibi, bilimsel kanıt/ispat ve mantıksal kanıt/ispat da farklı şeylerdir. Tabi ki de din bilimsel değildir ancak dinden sorumlu tutulmanın ilk şartı da akıl sahibi olmaktır.
@ilkertozluklu7619
@ilkertozluklu7619 4 жыл бұрын
Olayi kavramaktan çok uzaksin
@lcaiyn
@lcaiyn 4 жыл бұрын
kavrayamadığın şeyden sorumlu tutulmak hiçbir mantıklı tanrının yapacağı bir iş değil gibi geliyor
@beraat8
@beraat8 4 жыл бұрын
@@lcaiyn ama kavrayabileceğin şeylerden sorumlu tutmak tam da "mantıklı" bir tanrının yapacağı bir iş gibi duruyor.
@beraat8
@beraat8 4 жыл бұрын
Geçmişte kavrayamamış olman; şu an veya gelecekte, ön yargısız bir şekilde yaklaştığında kavrayamayacağın anlamına gelmez.(senin özelinde konuşmuyorum)
@rez3888
@rez3888 4 жыл бұрын
Bu tartışmada 3 cü taraf olmak her zaman için iyi bilim inanç ile kıyaslandığında gözlemleye bildiğimiz için daha mantıklıdır, halbuki bu bir kıyastır. Descartes gibi her şeyi kökünden sorgulamak her şeye skeptik bakmak en iyisi.
@muratkul7292
@muratkul7292 4 жыл бұрын
bende dinin yani inanmanın mantıklı olduğunu düşünüyorum çünkü mantıklı
@unsalgaye
@unsalgaye 3 жыл бұрын
Hiç mantığına uymayan duruma imanda edilemez. Biraz iman için bile mantıkdan doğan belli bir inanç olmalı. 'Hiç birşey kendiliğinden olmaz, dolayısıyla bir tanrı olmalı' mantığı üzerinden gidilerek iman oluşuyor kişilerde. Veya bu yeterli gelmediği için oluşmayabiliyor. Kişiye en yakınlarının kendisine yıllarca yaptıkları iyi hareketlerden dolayı insan o kişilere güven 'iman' duyar ve gelecektede kendisi için iyi şeyler yapacaklarına ait bir inancı olur. Bunun aksi olursa bir inanç oluşmaz. Bu tanrı içinde birebir bir örnek olamasada bir miktar benzeşme gösterir.
@omer_bag_cicek_034
@omer_bag_cicek_034 Жыл бұрын
Kimse dememiş mi o zaman, peki doğru dini nasıl tespit edicez.
@hasantuncer2102
@hasantuncer2102 4 жыл бұрын
Harika
@kutupyldz1410
@kutupyldz1410 3 жыл бұрын
Bize kavuşmayı ummayanlar dediler ki .üstümüze, melekler inse veya rabbimizi görsek olmaz mı? Yemin olsun ki kendi benliklerinde büyüklük kuruntusuna düştüler ve korkunç biçimde azdılar .melekleri görecekleri günde o günahkarlara hiçbir müjde yoktur .şöyle diyecekler yasaktır yasaklanmıştır.
4 жыл бұрын
Teşekkürler.
@muhendisChe
@muhendisChe 4 жыл бұрын
İman akıldan üstün olaydı, tarih boyunca iman edenler refah, barış, huzur içinde yaşardı. Bunun tek bir örneği yoktur..
@michealcorleone3524
@michealcorleone3524 2 жыл бұрын
Aşşırı saçma. Şöyle ki çok iyi bir insan oldugunuzu düşünün ama refah içinde yasayamayabilirsiniz çünkü yeteri kadar kazanamiyorsunuzdur. Barış içınde yasayamayabilirsiniz çünkü topraklariniza savaş açilmistir. Huzur icinde yasayamayabilirsiniz çünkü coğrafya müsaade etmiyordur. İyi bir insan bireyselde bunlari elde edemeyince kötü mü oluyor, hayir tabi ki. Bir toplulugun elde edememesinden dolayi onlar suclanabilir mi hayır tabi ki.
@mustafakoser8256
@mustafakoser8256 3 жыл бұрын
EN USTUN AKILDIR HERSEY ONA TABIDIR
@yusufyakupoglu4321
@yusufyakupoglu4321 2 жыл бұрын
Aklın idrak edememesi ile mantıklı olmayan demen felsefe ortaya koyman değil ateistliğin mantığına büründürülmesi
We Attempted The Impossible 😱
00:54
Topper Guild
Рет қаралды 56 МЛН
Мен атып көрмегенмін ! | Qalam | 5 серия
25:41
How Strong Is Tape?
00:24
Stokes Twins
Рет қаралды 96 МЛН
İbn-i Sina Neden Dinden Çıkmakla Suçlandı? Felsefesi, Uçan Adam Fikri
28:42
Ortaçağ: Din Felsefesi Nedir; Ne Değildir? | Felsefe Tarihi 19
19:01
Pelin Dilara Çolak
Рет қаралды 71 М.
Descartes'ın Meditasyonları ve Eleştiriler | Felsefe Tarihi 24
21:54
Pelin Dilara Çolak
Рет қаралды 87 М.
ÖZGÜR İRADE YOK - Spinoza Felsefesi ve Determinizm | Felsefe Tarihi 26
37:39
TANRI NEDEN ÖLDÜ? | Nietzsche Ne Kastediyor?
38:40
Pelin Dilara Çolak
Рет қаралды 347 М.
MÜMKÜN DÜNYALARIN EN İYİSİ BU! - Leibniz Felsefesi 2 | Felsefe Tarihi 28
24:30
Tanrının Yaratması Ne Anlama Gelir? Gazali'nin Filozoflarla Savaşı
30:14
Pelin Dilara Çolak
Рет қаралды 140 М.