01- Bazı Tecrübelerimi yazıyorum. Uzun bir yazı olacak isteyen okusun. Baştan belirteyim yazdığım konular ile ilgili hiçbir ticari faaliyetim yok. Ben sadece tecrübe ettiklerimi ve etkilerini yazıyorum. Gerisi herkesin kendi bileceği bir durum. Önce Kolloidal Gümüşsuyu konusu var. Ben aylarca araştırdım. Piyasaya güvenmediğim için kendim yapmayı öğrendim. Ki bu en zor kısmıydı. Bilenler genelde ketum oluyor (Öğrenene kadar baya bir uğraştım ve araştırdım yani). 2020 den beri kendimiz üretip kullanıyoruz. Ben 20 ppm 200 ml civarı, eşim 60-70 ml. Kadar kullanıyoruz Benim sağ omuz eklemi sporda çatlamıştı. Hatta omzumda 1-2 cm yükselti oluştu. Sağ elimi sol omzuma atınca beynimde şimşekler çakıyordu. Eşimin bütün eklemleri ağrıyordu. Ben şimdi sağ omzumda hiçbir şekilde ağrı hissetmiyorum. Hatta kolumu vantilatör gibi çevirebiliyorum. Eşimin eklem ağrıları %90 oranında geçti. Kış gelince eşim kış boyu gripten yatardı. Artık 2-3 günlük kırgınlıkla kurtuluyor. Son kan tahlilimde 40 senelik Hepatit-B min kalmadığını gördüm. Abd’de yapılan bir araştırmaya göre 650 çeşit virüs ve bakteriye karşı etkili olduğu ispatlanmış. Abd ve Avrupa’da insanlar bunu çok kullanıyor. Oralarda “paran yoksa geber” mantığı var. Yeşilkart vs yok yani. Öyle filmlerdeki gibi değil. Orda eve ambulans çağırında görün gününüzü. Kolloidal Gümüşsuyu antibiyotik gibi önüne geleni öldürmüyor. Virüsleri, bakterileri ve kanserli hücreleri yok ediyor. Vücuda ait hiçbir şeye ise zarar vermiyor Vücutta birikme yapmıyor. Yapsaydı zaten 2020 den beri günde ortalama 200 ml içtiğim için belli olurdu. 1967 doğumluyum ama kendimi 20 li yaşlarda gibi hissediyorum. Böbreklerinde sorun olanlara bir şey diyemem. Belki onlarda sorun olabilir. Sinüslerimde sorun olmuştu. Gelen koku kendimi bile iğrendiriyordu ve burundan nefes almakta zorlanıyordum. İlaçla biraz geçiyor sonra nüksediyordu. Bunu sırt üstü uzanıp burnuma 8-10 ar damla damlatıp başımı geri yatırdım. 3-5 dk öyle bekledim. Sinüslerde başta biraz sızı yapıyor sonra geçiyor. Şimdi koku falan kalmadığı gibi körük gibi burnumdan nefes alabiliyorum. Günde 8-10 saat kulaklık kullanıyorum. Kulaklarım çok fena kaşınıyordu. 8-10 damla kullandım 10-15 gün. Kulaklarımdaki kaşıntılar tamamen geçti. Şimdi arada bir yine kulağıma damlatıyorum. Gözlerime de damlatıyorum ara sıra. Kardeşimde de sinüzit vardı. O da kullandı ve kurtuldu Allah’a şükür. 4. Evre göğüs kanseri olan bir tanıdığıma önerdim. Gittim onlara uygulamalı olarak nasıl yapacaklarını öğrettim. Benim maddi durumum iyi sayılmaz. Ancak onlar çok daha zor durumda olduklarından onlara malzemeleri hediye ettim. Tedavisine de devam etti sonra kemoterapi gördü. Kemoterapiyi 1 günde hafif ağrılarla atlatıyordu. Kemoterapi yaptırdıkları yere bu durumu sormuşlar. Onlar da “Gümüşsuyunun etkisi olabileceğini, kemoterapinin bu kadar rahat atlatılamadığını söylemişler. Hatta kayıt için vezneye gittiğinde ona “hasta kim” diye sorduklarını “ben” diye cevap verince şaşırdıklarını söyledi. Ayrıca tümör hızlı bir şekilde küçülmeye başladı ve tamamen yok oldu. Doktorlar tekrarlamasın diye yine de ameliyat ettiler. Şu an durumu çok iyi. Birileri bunların (Maalesef) bilinmesini istemiyor. Sokakta gözü akan anne ve yavru kedi gördüm. Anne kedinin gözleri de akıyordu ama yavru kedi çok kötü görünüyordu. Bir gözü çıkmıştı ve ıpıslak bir görüntüsü vardı. Tutmak mümkün değildi. Onları uzaktan çağırarak biraz mama döktüm temiz bir yere. Yanına da içine bolca Gümüşsuyu karıştırdığım su kabı bıraktım. 2-3 gün boyunca bunu uyguladım. 4. Gün ikisinin de gözlerindeki akıntı kurumuştu. Bu arada baştan 24 volt 2 amper ile üretim yapıyordum ve çok uzun sürüyordu. Son 6-7 aydır 24 volt 5 amper adaptör kullanıyorum. Süre yarı yarıya azaldı. Gümüşsuyu çok daha temiz çıkıyor. Üretim sırasında gümüş çubuklar daha az kirleniyor ve temizlemesi daha kolay oluyor. Gümüşsuyunun etkisi yine aynı şekilde devam ediyor. 12 volt 10 amper de aynı sonucu verdi. Ayrıca 1.5-2 amperlik adaptör kullanırken 9-10 ppm den sonra ppm çok çok yavaş artıyordu. Bu sorunda ortadan kalktı. Gümüşsuyu bazılarında kabız yapabiliyor. Onun çaresi de ya her gün 4-5 tane kuru kayısı yemek veya bol yoğurt yemek ya da her sabah aç karnına 40-50 ml sızma zeytinyağı içmek. Spor yapmadığım ve günde bir paket sigara içtiğim (maalesef ☹ )halde 1-2 saatlik yürümeler kesinlikle benim için sorun değil. Hayatımda kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. Sadece kendimin ve yakın çevremin tecrübelerini yazdım. Bence bu konu milyarlarca dolar dışarıya ilaç parası veren ülkemizin incelemesi gereken bir konu. Böylece hem ilaç masrafları azalıp hem de hastaneler rahatlayabilir. Şu anda hastanelerden randevu alınamıyor. Hemen önünüze itiraz için konulacak bir örnek olan Abd’deki mavi deri hastalığına yakalan kişi kolloidal gümüşsuyunu yaparken işlem çabuk bitsin diye saf suya tuz ya da soda (sonuçta aynı olur) katmış. O kişi dünyada tektir. Yaptığı ve içtiği kolloidal Gümüşsuyu değildir. Kolloidal Gümüşsuyu 0 ppm saf su ile yapılır. Kalori almak istemeyenler ve şeker hastaları için Stevya. 100 yıl kadar önce Güney Amerika ormanlarında keşfedilmiş tatlı ve kalori içermeyen bir bitki. Yapay tatlandırıcıların her gün zararları açıklanıyor. Stevyayı internetten yaprak şeklinde alıp, öğütücü de toz haline getiriyorum. Sonra ince elekten geçirip bir kavanoza dolduruyorum. Başlangıçta tadı değişik gelebilir. Alışınca ise sağlık düşmanı şekerin tadı size iğrenç gelmeye başlayacaktır. Bazen mecbur kalınca toz şekerli çay- kahve içerken hiç hoşuma gitmiyor artık, berbat bir tadı olduğunu görüyorum. Stevya şekerin kullanıldığı her yerde kullanılabiliyor. Kaynayınca bozulmuyor. Vücuda başka faydaları da var. İsteyen internetten fidan veya tohumunu alıp saksıda yetiştirebilir. Ben yetiştirdim. Yaprağını taze yiyorsun ve tatlı yemiş oluyorsun 😊 Ağzımda beyaz aft dedikleri şeyler çıkıyordu. Yanaklarımın içi nerede ise bembeyaz haldeydi. Bu aft ları cımbız vs ile çekip çıkarmak bile mümkün olmuyordu. Önce birkaç kez doktora göründüm. Hepsi de bunun ilacı olmadığını ve zamanla geçeceğini söyledi. İnternetten çok araştırma yaptım ama çözüm bulamadım. Tam düzelmesi bulduğum çözümle 1 seneyi buldu. Benim ağzımda çok vardı, onun için uzun sürmüş olabilir. Biraz fikir yürüttüm. Bu tip rahatsızlıkların karaciğer kaynaklı olabileceğini öğrenmiştim daha önce. En son internetten enginar kapsülleri aldım ve sabahları 2 tane yutmaya başladım. Enginar, Karahindiba, Deve dikeni karaciğer ilacıdır. 3 ay sonra ağzımdaki beyazlıkların azalmaya başladığını gördüm. Bu arada karaciğerimde ve safra kesemde çok hareketlenmeler hissediyordum. Enginarın safra kesesi taşlarını da erittiğini okumuştum. 6 ay sonra ağzımdaki aftlar iyice azalmaya başladılar. 1 senenin sonunda ağzımda hiç beyaz aft kalmadı. Şu an 6-7 sene oldu tekrarlamadı. Senede 2-3 ay bu uygulamayı tekrarlamaya gayret ediyorum. Enginar çok pahalı ve kısa mevsimli. Ben yapraklarını satın alıp çay olarak kullanmaya başladım. Blender ile parçalayıp kavanozda saklıyorum.
@user-go3hz9xt3d7 ай бұрын
ölumede iyi geliyor mu yok yok masallah😅
@isteyenbaksınokusun7 ай бұрын
@@user-go3hz9xt3d Ben sadece kendimin ve çevremin tecrübe ettiklerini anlattım.. Yani anlattıklarım hayal ürünü değil. İnsanların ezici çoğunluğunun bunları önemsemeyeceğini biliyorum. Hani 1-2 kişiye faydam olur belki dedim. Yazının 2. bölümü de var. Ölümün çaresi tabi ki yok. Ancak yaşadığım sürece sağlıklı yaşamak amacım. Allah, ölümün de hayırlısını versin derim :))
@DermanYesildere-gu2yv7 ай бұрын
Teşekkürler efendim.
@mahirdeniz58124 ай бұрын
Bunları Geçin Biliyoruz...
@isigi-izle7 ай бұрын
keçke insanoğlu şekeri tuzu yağı unu keşfetmeseydi
@globalstar11197 ай бұрын
Tuz un yağ kötü değil sadece fabrikasiyon uruler zehir
@kekkero82424 ай бұрын
İNSAN OĞLU TUZU ÖPÜŞMEKTEN CIKARDI,TERLI BIR ŞEKİLDE ÖPÜŞÜRKEN ORADA TUZU KESFETMISLER,EGER INSANOGLU ÖPÜŞMESEYDİ BELKİDE TUZU KESFEDEMEZDİ, BİLGİNE.